Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/131 E. 2020/162 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/131
KARAR NO : 2020/162
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta AŞ’nin sigortacılık işi ile iştigal eden Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden biri olduğunu, dava dışı sigortalı … Ltd. Şti.’ ye ait emtia, Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ve Abonman Sözleşmesi ile müvekkili tarafından teminat altına alındığını, Müvekkilinin sigortalısına ait günlük(buhur) yükü, 22.05.2018 tarihli … … nolu konşimento tahtında …’dan Türkiye’ye taşınmak üzere … nolu konteyner içerisinde … gemisine yüklendiğini, tahliye sırasında yapılan kontrollerde, … nolu konteyner içerisinin ıslak olduğunu, konteyner tavanında ve köşelerinde 4 adet delik olduğunu ve konteyner hasar tutanağı düzenlendiğini, konteyner içerisindeki çuvalların konteynerdeki delikler sebebiyle suya maruz kaldığını, bir çoğunun ıslak lekeli ve küflü olduğu ve ıslanan ürünlerin kullanılamaz durumda olduğunun tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde, hasarın emtianın bulunduğu konteynerin tavanında bulunan muhtelif delik ve yırtıklar sebebiyle yağmur ve deniz suyunun bu deliklerden girerek emtiayı ıslatması sonucunda meydana geldiği kanaatine varıldığını, Emtiaların hasarlı şekilde teslim edildiğinin, davalıya bildirilmiş olup aynı zamanda hasar tutanağı da düzenlendiğini, davalı tarafın dava konusu taşımaya ilişkin konşimentoyu düzenlemiş olup, dava konusu olayda TTK m.1191 gereğince fiili taşıyan konumunda olup, taşıma sırasında meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, … İcra Müdürlüğü’nün 2019/11251 E. Sayılı dosyası kapsamında başlattıkları takibe borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Nijerya’nın … Limanından İskenderun … Limanına yapılan dava konusu denizyolu taşımasının merkezinin Kopenhag- Danimarka’da bulunan … nin … numaralı konişmentosu tahtında gerçekleştiğini, … numaralı konişmentoya göre göre davacı yanın yük alıcısı gönderilen konumunda olup, müvekkili … de taşıyan sıfatına haiz olduğunu, davacının sigortalısının konişmentoya göre “gönderilen” sıfatıyla bu konişmentoya taraf ve hamil olması keyfiyetiyle dava konusu yüklerin sigortalı tarafından fiilen teslim alındığını, TTK m. 1237/1 uyarınca taşıyan müvekkili ile konişmento hamili sigortalı arasındaki ilişkilerde konişmentonun esas tutulduğunu, konişmento tahtındaki tüm uyuşmazlıklarda uygulanması gereken yasaların İngiliz Yasaları olduğunu ve yetkili mahkemenin ise Londra’daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesi olduğunun taraflarca kabul edildiğini ve tüm mahkemelerin yetkisinin ortadan kaldırıldığını, dava konusu uyuşmazlıkta taşımanın yapıldığı geminin yabancı bayraklı olduğunu, taşımaya ilişkin konişmento muhteviyatını yükler Nijerya’dan Türkiye ye taşındığını, dolayısıyla dava konusu taşımada yabancılık unsurunun mevcut olduğunu, dava konusu uyuşmazlıkta TTK m.1185 uyarınca 3 günlük yasal süresi içinde taşıyan … ‘e yapılmış herhangi bir hasar ihbarı bulunmadığını, konteynerlerde bir yırtılma ve delik var ise ve yükteki zararın bu delik ya da yırtıktan giren su nedeni ile meydana gelmiş ise de konteynerdeki işbu delik ya da yırtılmanın nerede ve ne zaman meydana geldiğinin tespiti ile bu yırtık ve deliğin gemi adamlarının ticari kusurları nedeni ile meydana geldiğinin tespit edilmesi gerektiğinin hüküm altına alındığını, davacı … şirketinin sigortalısının sorumlusu olmadığı ve hatta ödememiş bulunduğu navlun ücretini de sigorta kapsamında talep etmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle konişmentolarda bulunan Milletlerarası yetki şartı uyarınca davanın yetki yönünden, dava ehliyeti yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK 1472 maddesi gereği davalılardan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olup davalı vekili tarafından cevap süresi içerisinde milletlerarası yetki itirazında bulunulmuş olduğundan öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
MÖHUK 47. madde hükmüne göre yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşmaları mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilir.
MÖHUK 47. madde hükmüne göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekir.
Dosya kapsamından, davadışı … Ltd. Şti. tarafından yurtdışına satışı yapılan emtianın davacı … nezdinde 08/12/2017 başlangıç tarihli nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalandığı, taşımanın Nijerya’nın … Limanından İskenderun … Limanına davalı …’a ait … isimli gemi ile yapıldığı, taşımaya ilişkin konişmentonun … AS adına Nijerya acentesi tarafından düzenlendiği, … AS’nin Danimarka’da kurulu yabancı bir şirket olduğu, taşıyıcı şirket, konşimentoyu düzenleyip imzalayan acente ile geminin yabancı olması nedeniyle uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, konişmentonun 26.maddesindeki yetki klozu ile taşıma sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara İngiliz Hukukunun uygulanacağı, yetkili mahkemenin ise Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancı unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada somut uyuşmazlığın, … AS’nin Danimarka’da kurulu yabancı bir şirket olması, taşıyıcı şirket ve konşimentoyu düzenleyen acente ile geminin yabancı olması nedeniyle yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmayıp deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklandığı, konişmentonun 26.maddesinde düzenlenen yetki klozunun halefiyet hükümlerine göre davacı … şirketini bağladığı, konişmentodaki yetki şartına göre somut uyuşmazlık yönünden Londra’da bulunan İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından, davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalının Milletlerarası yetki itirazının KABULÜ ne, mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 265,71 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 211,31 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır