Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/121 E. 2021/51 K. 08.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/121 Esas
KARAR NO : 2021/51
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taşıma işlemlerinde aracı firma olduğunu, davalı ile Çin QINGDAO Limanı’ndan yüklenen malların deniz yolu Türkiye’ye getirilmesi konusunda 05.12.2017 tarihinde 1.050,00 USD meblağ üzerinden ALL IN (herşey dahil) olarak anlaşıldığını, teklifin geçerlilik tarihinin 15.12.2019 tarihine kadar bildirildiğini, davalı tarafın yükleyicisinden kaynaklanan gecikmeler sebebiyle davalının emtiasını 14.12.2017 tarihinde gemiye yüklenemediğini, davalının onayı ile yükün 21.12.2017 tarihinde gemiye yüklendiğini, davalıya gemi bilgilerinin 20/12/2017 tarihinde bildirildiğini, davalı tarafın bunun üzerine yüklemeye onay verdiğini, müvekkilinin gönderici tarafından teslim edilen emtiaları Gebze Bölgesi … limanına getirdiğini ve davalıya emtiaların getirildiğini ihbar ettiğini, taşıma işlemine ilişkin olarak bütün edimlerin müvekkili şirket tarafından eksiksiz yerine getirildiğini, taşımadan kaynaklanan navlun ve lokal masraf faturalarının dava tarafa fatura edildiğini, davalı bir kısım navlun farkı bedellerini ve cari hesaptan kaynaklanan borçlarını ödemeyince davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını ve davalı tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, takibin itiraz üzerine durdurulduğunu, itirazdan haberdar olduktan sonra arabuluculuk başvurusu yaptığını, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığından davanın açılmasının zorunluluğu doğduğunu, davalının yetki itirazında bulunduğunu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın faturaya dayalı olduğunu genel yetkinin alacaklının ikametgahı olduğunu, müvekkili şirketinin zarara uğratmak amacıyla icra takibine haksız olarak itiraz etmiş olduğunu, davalının icra takibinin yetkisine ilişkin itirazının reddine, …. İcra müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile başlatılmış takibe davalı tarafın yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile müvekkil adına başlatılan icra takibinin 720,09 USD üzerinden faiz ve ferileriyle birlikte devamına, davalı itirazının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalının alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama gider ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; 2015 yılından bu yana taşıma işinde davacı ile birlikte çalıştıklarını, davacı ile 05/12/2017 tarihinde 1 adet 20ft deniz konteynerinin Çin’den Türkiye’ye taşınması için 1.050,00 USD meblağ üzerinden nakliye işi için anlaştıklarını, malın yüklenmesinde gecikme olduğunu, gecikmeden dolayı 1050.-USD olan fiyatın 1200.- USD olduğunu bildiren bir bildirimin ve davalı şirketin onayını gösterir hiçbir sözlü ve yazılı bildirim olmadığını, 22/01/2018 tarininde konteynerın geldiğini, davacının bu taşıma için 760 USD ve 340 USD olmak üzere toplam 1.100 USD bedelli 2 adet faturayı nakliye bedeli olarak kestiğini, aynı gün EFT yolu ile TL hesabından 4.155,47 TL nin davacıya ödendiğini ve malı gümrükten çektiklerini, 25 Ocak 2018 tarihinde davacıdan e-mail yolu ile 150 USD değerinde bir e-fatura aldıklarını, 22/01/2019 tarihinde ödedikleri taşımanın navlun farkı olduğunu fatura üzerindeki açıklamalarda gördüklerini ve bunun nereden kaynaklandığını araştırdıklarında davacının anlaştıkları 1.050 USD yerine 1.100 USD değerinde fatura kestiğinin anlaşıldığını, 150 USD anlaştıkları bedelden daha fazla fatura kesildiğini, taraflarına kestikleri 150 USD değerindeki navlun farkı faturasını kabul etmediklerini, davacıdan ödeme yapmadan borçlanarak bir ordino alımı, hizmet söz konusu olmadığını, davacının ordinoyu aldıktan sonra kestiği navlun farkı faturalarını asla kabul etmediklerini, navlun farkı durumu varsa bunun taşıma yapılmadan yük ihracatçıdan alınmadan önce davalıya bildirilmesi ve onay alınması gerektiğini, davacının alacak iddiasından vazgeçmesi gerektiğini, davacı ile 1.050,00 USD olarak anlaşılmasına rağmen davacının, 760 USD VE 340 USD olmak üzere toplam 1.100 USD nakliye bedeli olarak fatura düzenlediğini ve 1.100 USD karşılığı olarak aynı gün EFT yolu ile 4.155,47TL ödemesinin taraflarınca yapıldığını, yapılan 50 USD fazladan ödemenin 2 gün sonra fark edildiğini ve davacıdan iadesi talep edilmesine rağmen iade edilmediğini, el sıkılan bir değerden daha yüksek bir değerden habersiz olarak fatura kesmenin ticari etik ile bağdaşmayacağını ve bu durum fark edilip iade talep edilmesine rağmen iade yapılmamasının ise bir diğer ticari etik ile bağdaşmayacağını, davacının 28/12/2018 tarihinde vade farkı olarak ödenen 1625,83 TL değerinde kur farkı faturası düzenlemesi gerektiği halde böyle bir faturanın düzenlenmediğini ve taraflarına gönderilmediğini, bu faturanın 308,48 USD değerinde bugünkü kur üzerinden TL olarak kesilip fatura edilmesini talep ettiklerini, 15/08/2016 tarihinde kur farkı olarak ödenen 346.57 TL. nin kur farkı faturasının da davacı tarafından taraflarınadüzenlenmediğini farkettiklerini bu faturanın da 117, 23 USD değerinden bu günkü kur üzerinden TL olarak düzenlenip taraflarına fatura edilmesini talep ettiklerini, davacının kendilerine 1.708,52 TL borcu olduğunu ve bu borcun 28/12/2018 de yaptıkları son ödeye rağmen kur farkı faturalarını alamadıklarından kaynaklandığını ve o günkü kur üzerinden davacının 324,17 USD borçlu olduğunu davacı bu faturaları kestiğinde hesaplarının sıfırlanmış olacağını, talep ve beyan etmiştir.
Davanın davacı ile davalı arasındaki deniz taşıma ilişkisinden kaynaklanan navlun ve cari hesap alacağının tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu, uyuşmazlığın ise, dava konusu taşıma nedeniyle düzenlenen fatura dolayısıyla davacının davalıdan navlun alacağı olup olmadığı, varsa miktarı ile icra dairesinin yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, her ne kadar davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de dava konusunun para borcuna ilişkin olması Borçlar Kanunu 89. Md uyarınca para borçlarının alacaklının ikametgahında ödenecek borçlardan olması nedeniyle davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
…. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası, dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinde, davacının davalıdan olduğunu iddia ettiği 720,09 USD faturaya dayalı asıl alacağını tahsil etmek için davalı borçlu aleyhine 10/01/2019 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 12/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 18/01/2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davalının itirazının davacıya tebliğine ilişkin tebliğ evrakının bulunmaması nedeniyle davanın İİK 67 maddesi gereği 17/03/2020 tarihinde yasal süresi içinde açıldığı görülmüştür.
18/12/2020 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; Dosya mevcudu, davacı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterleri, icra ve dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel ve teknik yönden tetkiki sonucunda ve açıklanan nedenlerle; incelenen davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı ve davacı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2017 ve 2018 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı … Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı şirketin davalı yan ile aralarında bulunan ticari ilişkide USD para cinsinden faturalar düzenlediği bu nedenle de USD para cinsinden cari hesap kullanarak davalı yandan olan alacağını takip ettiği, davacı şirketin icra takip tarihi olan 10.01.2019 tarihi itibariyle düzenlediği faturalardan kaynaklı olarak davalı … Sanayi Tic. Ltd. Şti.’den 720,09 USD alacağının bulunduğu, dava dışı … A.Ş. tarafından dava ve icra takibine konu alacak ile ilgili olarak 19.01.2018 tarihinde … seri nolu 1.200,00 USD bedeli ile davacı yana …&…t Ücreti faturası düzenlediği, davacı yanın dava dışı şirket tarafından kendisine düzenlenen faturayı ticari defterlerinde 19.01.2018 tarihinde … yevmiye numarası ile kayıt altına aldığı, davacı yanın asıl taşımayı yapan dava dışı … A.Ş.’ye cari hesaba istinaden ödeme yaptığı, davalı şirketin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacının navlun sözleşmesi ile anlaşmış olduğu 1.050,00 Usd navlun bedelini ödediği, 200,00 Usd navlun farkı bedelinden sorumlu olmadığı, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle davalı yandan 520,09 USD (720,09 USD – 200,00 USD) cari hesap alacağının talep edebileceği, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında … nolu konşimento tahtında davalının alıcısı olduğu 1×40 HC konteyner muhtevası emtianın … isimli gemi ile Çin’in Qingdao Limanından İzmit Limanına deniz yoluyla taşımasının yapıldığı, uyuşmazlığın bu taşımaya ait navlun farkından ve cari hesap farklılıklarından kaynaklandığı, 05.12.2017 tarihinde davalı tarafından, davacıya gönderilen elektronik posta mesajı ile Qingdao Limanından, İzmit (Gebze) Limanına 1 x 40 HC konteyner taşıması için tüm masraflar dahil navlun teklifi sorulduğu, davacı tarafından aynı gün “deniz navlunu ve liman masraftan dahil olarak 1.100,00 Usd teklif verildiği ve teklifin geçerlilik tarihinin15.12.2017 olarak bildirildiği, davalının indirim talebi üzerine 1.050,00 Usd olarak anlaşmanın sağlandığı, bu kapsamda davalı ile davacı arasında navlun sözleşmesinin 05.12.2017 tarihinde kurulduğu, konteynerın 21.01.2018 tarihinde tahliye edilerek 31.01.2018 tarihinde çıkış işlemlerinin tamamlandığı ve davalıya teslim edildiği, davacı tarafından, davalıya 22.01.2018 tarihinde 760,00 Usd bedelli “navlun” açıklamalı, diğeri 340,00 Usd bedelli “local masraflar” açıklamalı toplam 1.100,00 Usd bedelli 2 adet fatura düzenlendiği, dava dışı fiili taşıyan … tarafından ise davacıya aynı taşıma için 19.01.2018 tarihli “navlun ve tahliye masrafları” açıklamalı toplam 1.200,00 Usd bedelli fatura düzenlendiği, davacı tarafından, davalıya 25.01.2018 tarihli “navlun farkı” açıklamalı 150,00 Usd bedelli üçüncü bir fatura düzenlendiği, bu kapsamda davaya konu deniz taşıması için düzenlenen faturaların toplamının 1.250,00 Usd bedele ulaştığı, taraflar arasında navlun sözleşmesi ile anlaşılan 1.050,00 Usd navlun bedeli ile fatura edilen bedel arasında 200,00 Usd fark olduğu, bu fark üzerine davacı ile davalı arasında yapılan yazışmalarda, davacının, navlun teklifinin 15.12.2017 tarihine kadar geçerli olduğu, gönderenin 14.12.2017 tarihine kadar yüklemeyi gerçekleştiremediği ve yüklemenin 21.12.2017 tarihinde yola çıkan farklı bir gemiye yüklenmesi nedeniyle navlun farkının olduğunun iddia edildiği, davalının ise bu navlun farkının kendilerine bildirilmediği, bildirilmesi durumunda yüklemenin yapılmayabileceği savunmasının bulunduğu, davacının aynca “gemi bilgilerinin davalıya 20.12.2017 tarihinde bildirildiği ve davalının onayı ile yükün 21.12.2017 tarihinde yola çıkan gemiye yüklendiği” şeklinde beyanının bulunduğu, davacı tarafından davalıya 26.12.2017 tarihli çıkış ihbarı gönderildiği, her ne kadar navlun sözleşmesi ile bildirilen navlun teklifinin 15.12.2017 tarihine kadar geçerli olduğu bildirilmiş ise de, yüklemenin gecikmiş ve başka bir gemiyle yola çıkacak olması durumunda, yeni navlun bedelinin davacı tarafından davalıya bildirilmediği, davacının navlun sözleşmesi ile anlaşmış olduğu 1.050,00 Usd navlun bedelini ödediği, dolayısıyla 200,00 Usd navlun farkı bedelinden sorumlu olmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarında tespit edilen 520,09 USD cari hesap alacağın davalıdan talep edebileceği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacağın ticari defterlerde kayıtlı olması nedeniyle alacak likit kabul edilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının … İcra Müdürlüğü nün 2019/… E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 520,09 USD üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a md si gereğince faiz işletilmesine,
Davacının icra inkara tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacağın %20 sine tekabül eden 570,08 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı olan 226,66 TL’den peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 172,26 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 54,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 1.766,90 TL’nin ( 54,40TL başvurma harcı, 112,50 TL posta gideri ve 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.276,15 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 3.318,17 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, Davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı