Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2020/114 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS No:2020/119 Esas
KARAR NO:2020/114

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/05/2016
BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ:31/10/2016
KARAR TARİHİ:30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 19/05/2009 tarihinden itibaren devam eden hizmet sözleşmesi gereğince davalıya ait ‘… ‘ yatının müvekkili şirket tarafından işletilmekte bulunan … bağlama hizmeti aldığını, … teknesinini almış olduğu hizmetlere ilişkin ücret ve gecikmeden dolayı doğan fark faturalarının düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığını, 19/05/2010 tarihi hizmet sözleşmesinin bitim tarihi olan 19/08/2011 tarihinden sonrada teknenin Marinada bulundurulmaya devam edildiğini, davalı tarafından hizmet bedeli miktarına taraflar arasında uzlaşma bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, davalının almış olduğu hizmet bedellerini ödemesi gerektiğini, davalı tarafından hizmetin alınıp sözleşmenin yenilenmediğini ileri sürülmesinin dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkememin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, sözleşmelerin ve faturaların tarafının müvekkilinin olmadığını, müvekkilinin … Group Inc. temsiili yetkilisi olmadığını, faturaların diğer davalı adına düzenlendiğini, davacı tarafından süresi sona eren sözleşme hükümlerinini sonraki dönemler içinde geçerli olduğunu belirtildiğini bu yaklaşımın borçlar Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, sona eren bir sözleşmeden kaynaklanan borçtan kimsenini sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini, davacının takip tutarının %20 si oranında tazminat ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen davada dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan hizmet anlamasına göre davalıya ait tekneye kullanım bağlama hizmeti ve diğer hizmetlerin verildiğini, borçluya 21/08/2014 ve 26/11/2014 tarihli faturaların düzenlendiğini, davalı tarafından fatura bedellerinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız olarak itirazda bulunulduğunu ve takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı borçlunun % 20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen davada cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacakla ilgili olan sözleşmelerin müvekkilini tarafı olmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, faturaların … Group Inc. Adına tanzim edildiğini, davacının ticari kayıtlarına göre de borcun borçlusunun … Group Inc. Olduğunu belirterek davanın reddine, davalı tarafın müvekkiline takip tutarının %20si oranında tazminat ödemesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinini davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava taraflar arasında yapıldığı belirtilen Marina bağlama sözleşmesi gereğince verilen hizmetten doğan alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali davasıdır.
…. İcra Müdürlüğünün … ve …. İcra Müdürülüğünün … esas sayılı icra dosyalarının incelenmesinde gerek birleşen gerek asıl davada itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delillerin belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
.. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yapılan yargılama neticesinde 08/04/2015 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olduğu, verilen kararın davacı vekilince temyiz edildiği, temyiz neticesinde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18/04/2016 tarih, 2015/14640 E., 2016/4226 sayılı ilam ile hükmün onanması şeklinde karar verilmiş olmakla dosya mahkememize gelerek mahkememizin 2016/327 E. sırasına kaydedilmiştir.
Mahkememiz dosyasından yapılan yargılama neticesinde 11/09/2017 tarih, 2016/327 E., 2017/257 sayılı karar ile ;
“1-A) Birleşen mahkememizin 2016/223 esas sayılı dosyasında davacı talebinin pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine,
B)Davalının tazminat talebinin koşulları oluşmadığı nedenle reddine,
2-A) Asıl davada davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
B) Asıl davada davalının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile takibin 18.011,00 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, fazla talebin reddine,
C) Davacının tazminat talebinin kabulü ile % 20 icra inkar tazminatının davalı … Group Inc ‘den tahsili ile davacıya ödenmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasından verilen 11/09/2017 tarih, 2016/327 E., 2017/257 sayılı karar davacı vekilince istinaf edilmiş olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih, 2017/1033 E., 2018/441 sayılı kararı ile; “Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihi olan 20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar hakkında yapılan temyiz başvuruları, kesinleşinceye kadar Yargıtay tarafından sonuçlandırılması gerektiğinden bu doğrultuda işlem yapılmak üzere dosyanın mahalli mahkemesine gönderilmesi gerektiği…” gerekçesiyle geri çevrilmesine şeklinde karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih, 2017/1033 E., 2018/441 sayılı geri çevirme kararı mahkememize gönderilen dosya Yargıtaya gönderilmiş olup; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 17/12/2019 tarih, 2018/2584 E., 2019/8252 sayılı kararı ile,
“1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl davada davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen kararın mümeyyiz davalı şirket yönünden onanmasına, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl ve birleşen dava, yat bağlama hizmet bedelinin tahsili için faturaya dayalı olarak başlatılan icra takiplerine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, …’ın şirketin yüzdeyüz hissesine sahip ortağı olduğu ancak … isimli yatın davalı şirket adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davada davalı … hakkında pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında bulunan belgeler incelendiğinde, …’ın … Group Inc.’ın yüzdeyüz hisse sahibi olup, önceki dönemde geçerli olan yat bağlama sözleşmesini de yat sahibi sıfatıyla imzaladığı ve borcu üstlendiği sözleşme ile sunulan hizmetten doğrudan yararlanan ve muhatap alınan kişi olduğu, sözleşme süresinin bitiminden sonra da yat bağlama hizmeti almaya devam ettiği anlaşılmış olduğundan artık hizmet bedelinden …’ın sorumlu tutulması gerektiği gözardı edilerek yazılı gerekçelerle bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile “asıl davada davalı şirket vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile asıl davada verilen kararın mümeyyiz davalı şirket yönünden ONANMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile asıl ve birleşen davada verilen hükmün davacı yararına BOZULMASI… ” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17/12/2019 tarih ve 2018/2584 Esas 2019/8252 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmış ve yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dosyadaki mevcut yat tekne poliçesinin incelenmesinde sigortalının … olup tekne adının … olduğu, yat bağlama sözleşmesinde tekne sahibi şirket ismi olarak … Group Inc.- … olduğu, faturaların davalı … Group adına düzenlendiği, davacı vekili tarafnddan dosyya sunulan belgede teknenin … Group Inc. sahibi olduğu görülüp, …’ın … Group Inc. Şirketi adına çıkarılan hisselerin sahibi olup buna göre de teknenin %100 sahibi bulunduğu belrtilmektedir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; davacının 2011 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, sahibi lehine delil alma niteliği taşımadığı, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait defterlerin ise usulüne uygun tutulup sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacı defter kayıtlarına göre asıl davaya konu edilen 19/12/2013 takip tarihi itibariyle … Group’un 19.821,80 TL borçlu olduğu, bağlama hizmeti nedeniyle düzenlenmiş olan faturaların kabulü halinde rapor içerisinde açıklanan 71 TL tutarındaki borç ile vade farkı faturaların dayanağı belgelerin ibraz edilmemesi halinde (71+625,65+1.114,15) 1.810,80 TL olan davacı alacağından düşürülmesi gerektiği, birleşen dosyaya konu edilen 30.01.2015 takip tarihi itibariyle … Group’un bağlama hizmeti nedeniyle 33.930,00 TL borçlu olduğu, … isimli yatın denize elverişli ve bakımlı olarak 90.000 – 110.000 Euro olduğu, dava konusu yatın piyasa almış olduğu bağlama hizmetine karşılık davacı marina tarafından yansıtılan fatura bedellerinin piyasa rayicine uygun olup makul düzeyde davalı …’ın … isimli yatın tam hisse ile maliki – sahibi olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna beyanında; Davalı …’ın … isimli yatın ve diğer davalı … Group Inc.’in sahibi olduğunun bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını, husumet itirazının reddi gerektiğini, belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili bilirkişi raporuna beyanında; taraflar arasındaki Yat Bağlama Sözleşmesinde sözleşmenin otomatik olarak uzayacağı yönünde hüküm olmadığını, fatura tarihinden faiz hükmedilmesinin doğru olmadığını, sözleşme bulunmaya döneme ilişkin olarak esas alınan bağlama ücreti miktarının fahiş olduğunu, belirterek başka bir bilirkişiden rapor alınması talebinde bulunmuştur.
Davacı ve davalılar vekili beyanları, sunulan deliller, inceleme sonrası dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki Yat Bağlama Sözleşmesi gereğince ve süre sona erdikten sonrasında da davacı şirket tarafından davalılara ‘… ‘ isimli yattan dolayı verildiği belirtilen bağlama ve diğer hizmetlerin ücretinin davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla asıl ve birleşen davada …. İcra Müdürlüğünün … ve …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyaları ile icra takibi yapıldığı davalıların takibe süresinde itirazi ile İKK’nun 66 ve devamı maddeleri gereğince takibin durduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre de davanın açıldığı, mahkememizce yapılan inceleme sonrası dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, davacının 2011 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, sahibi lehine delil alma niteliği taşımadığı, 2012, 2013 ve 2014 yıllarına ait defterlerin ise usulüne uygn tutulup sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, davacı defter kayıtlarına göre asıl davaya konu edilen 19/12/2013 takip tarihi itibariyle … Group’un 19.821,80 TL borçlu olduğu, bağlama hizmeti nedeniyle düzenlenmiş olan faturaların kabulü halinde rapor içerisinde açıklanan 71 TL tutarındaki borç ile vade farkı faturaların dayanağı belgelerin ibraz edilmemesi halinde (71+625,65+1.114,15) 1.810,80 TL olan davacı alacağından düşürülmesi gerektiği, birleşen dosyaya konu edilen 30.01.2015 takip tarihi itibariyle … Group’un bağlama hizmeti nedeniyle 33.930,00 TL borçlu olduğu, … isimli yatın denize elverişli ve bakımlı olarak 90.000 – 110.000 Euro olduğu, dava konusu yatın piyasa almış olduğu bağlama hizmetine karşılık davacı marina tarafından yansıtılan fatura bedellerinin piyasa rayicine uygun olup makul düzeyde olduğu, davalı …’ın … isimli yatın tam hisse ile maliki – sahibi olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen Yargıtay 11 Hukuk Dairesi 2018/2584 Esas 2019/8252 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği şekli ile, davalı …’ın … Group Inc. Şirketinin yüzde yüz hisse sahibi olması ve önceki dönem yat bağlama sözleşmesini de yat sahibi sıfatı ile imzalamış olması nedeniyle, davacı tarafça verilen hizmetten doğrudan yararlandığı, sözleşmeye muhatap olduğu , sözleşme süresi bittikten sonra da bağlama hizmeti almaya devam ettiğinden davacı tarafça verilen hizmet bedelinden davalı …’ın da sorumlu olduğu değerlendirilerek esas ve birleşen davadaki talepler bakımından bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Ayrıca İİK’nın 67.maddesi gereğince likit olan ve kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı lehine %20 tazminata hükmedilmesine de karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
ASIL DAVA:
1-Davalılardan … Group hakkında dava kesinlemiş olmakla YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-Davalılardan … hakkında davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin 18.011,00 TL asıl alacak bakımından devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
-Taktiren asıl alacağın %20 oranı üzerinden hesap edilen 3.602.20 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 1.230,33 TL karar harcından 239,45 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 990,88 TL nin davalı …’dan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 239,45 TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı … vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 1.810,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalı …’a verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 25,20 TL başvurma harcı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 579,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.204,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 2.003,29 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 90,86 TL’sinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye giderin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
BİRLEŞEN DAVA:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin davalı bakımından 33.930,00 TL asıl alacak bakımından davamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
-Taktiren asıl alacağın %20 oranı üzerinden hesap edilen 6.786,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 2.317,75 TL karar harcından 598,66 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.719,09 TL nin davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 598,66 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 5.089,50 TL vekalet ücretinin davalı’dan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 1.125,24 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflar tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır