Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/118 E. 2021/73 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/118 Esas
KARAR NO : 2021/73
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 16/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin şirketin nezdinde … nolu Nakliyat Abonman Poliçesi ile sigortalı bulunan … A.Ş. Ne ait … nolu konteynerin Güney Kore’den Türkiye’ye nakliyesi sırasında hasar uğradığını, müvekkili şirketin sigortalısına 05/02/2019 tarihinde poliçe kapsamında 18.554,13EURO hasar tazminatı ödediğini, poliçe şartları gereği sigortalısına ödediği bedelden %10 ilave bedel düşüldükten sonra 16.629,05EURO hasar bedelinin davalı taşıyıcılardan rücuen tahsilini talep ettiklerini, ancak ödeme yapılmadığından … İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Çin Halk Cumhuriyetinin Şanghay Limanın İzmit Yarımca limanına yapılan dava konusu taşınmanın, merkezi Danimarka da olan … tahtında gerçekleştirildiğini, taşıma tahtında çıkacak uyuşmazlıklar halinde Londra daki İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinde görülmesi gerektiğini bu nedenle milletlerarası yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafından doğrudan doğruya (asaleten) … Denizcilik A.Ş. Ye husumet yöneltildiğini ancak, işbu müvekkilinin dava konusu taşımayı üstlenmediği gibi, bu taşımada taşıyan veya fiili taşıyan da olmadığını, müvekkili ile ne sigortalı ile ne de başkaca herhangi biri ile navlun sözleşmesi akdedilmediğini, bu nedenle işbu müvekkili yönünden de pasif husumet itirazlarının bulunduğunu, TTK gereğince de taşıyana süresinde hasar ihbarı yapılmadığını, hasarlı olduğu iddia edilen yük üzerinde tarafların iştiraki ile veya Mahkemeler vasıtasıyla yapılmış bir tespitin bulunmadığını beyanla, konşimentoda bulunan milletlerarası yetki şartı uyarınca davanın yetki yönünden reddine, doğrudan doğruya (asaleten) dava edilen acente … A.Ş. Yönünden davanın pasif husumet yönünden pasif husumet nedeniyle reddine, her halükarda davanın esas yönünden reddine ve hükmün doğrudan doğruya … aleyhine kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı sigortalısına ait emtiaların deniz taşıması esnasında hasarlandığı beyanıyla dava dışı sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen davalılardan tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, davalı vekilinin milletler arası yetki itirazının haklı olup olmadığı, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin usule uygun ve süresinde bir hasar ihbarının bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumlulukların bulunup bulunmadığı ve bunlara göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlular … ‘e izafeten … A.Ş. Ve … A.Ş. aleyhine 22/06/2019 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 17.883,16EURO (117.469,11.TL)’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçlulara ödeme emrinin 01/07/2019 tarihinde tebliği üzerine borçluların 02/07/2019 tarihli itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 13/03/2020 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından, davadışı sigortalı … AŞ tarafından yurtdışından ithal ettiği emtianın davacı … nezdinde 01/01/2018 başlangıç tarihli … numaralı nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında tanzim edilen … numaralı poliçe sertifikası kapsamında sigortalandığı, taşımanın, Shangai’den İzmit’e taşımasının … numaralı konşimento tahtında davalı …’a ait … isimli gemi ile yapıldığı, taşımaya ilişkin konişmentonun … AS tarafından imzalandığı, … AS’nin Danimarka’da kurulu yabancı bir şirket olduğu, taşıyıcı şirket ile geminin yabancı olması nedeniyle uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, konişmentonun 26.maddesindeki yetki klozu ile taşıma sözleşmesinin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara İngiliz Hukukunun uygulanacağı, yetkili mahkemenin ise Londra’da İngiliz Yüksek Adalet Mahkemeleri olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Yabancı unsuru taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanunun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkemenin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı hususuna ilişkin olduğundan (Aysel Çeliker/Bahadır Erdem, Milletlerarası Özel Hukuk, Sayfa 19) uygulanacak hukuktan önce yetki konusunun karara bağlanması gerekmektedir. MÖHUK 47.maddesinde yer itibari ile yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde taraflar arasında yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkisinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşma yapılması mümkündür. Yetki şartı taraflar arasındaki ilişkiyi düzenleyen sözleşmeye ayrı bir madde olarak konulabileceği gibi ayrı bir sözleşme olarak da düzenlenebilecektir. Anılan hükme göre yetki şartının geçerli olması için uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ile uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması gerekmektedir.
Eldeki dosyada somut uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmadığı, (Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin, 22/06/2020 tarihli, 2019/3799 Esas ve 2020/3051 Karar sayılı ilamına karşılık taşıma akdine davalının Türkiye acentesi olan diğer davalının aracılık ettiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığından)
deniz taşımasından yani akdi ilişkinden kaynaklandığı, konişmentonun 26.maddesinde düzenlenen yetki klozunun halefiyet hükümlerine göre davacı … şirketini bağladığı, konişmentodaki yetki şartına göre somut uyuşmazlık yönünden Londra’da bulunan İngiliz Yüksek Adalet Mahkemesinin yetkili olduğu kanaatine varıldığından, davalı … A/S vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile davanın bu davalı yönünden yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan … AŞ ise pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı itirazında bulunmakla, davalının pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadığını tespiti, esasında dava konusu taşıma sebebiyle taşıyan sıfatını haiz olup olmadığına bağlıdır. Bu bağlamda genel olarak ifade etmek gerekirse; bir tarafın (taşıyan) denizyolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunduğu; diğer tarafın (taşıtan) ise ücret (navlun) ödeme borcu altına girdiği sözleşme olan navlun sözleşmesinde, taşıma taahhüdünü üzerine alan kişi taşıyandır ve taşıyanın sıfatını tayinde dikkate alınan en önemli belge ise konşimentodur. Nitekim TTK 1238 maddesi uyarınca konişmentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişi, taşıyan sayılır. Bu bağlamda dosyada mevcut konişmento incelendiğinde konşimentonun 1 numaralı davalı … A/S tarafından imzalandığı, konşimentoda davalı … AŞ unvanının bulunmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla söz konusu belgeden hareketle 1 numaralı davalı … A/S’nin fiili (asıl) taşıyan sıfatını hazi olduğu anlaşılmaktadır ki, esasen davalı da bu hususu kabul etmektedir. Ancak konişmento da taşıyan sıfatını tespite yönelik yegane belge değildir. Bu noktada TTK 921 maddesi uyarınca ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışa, taşıma işleri komisyoncusu taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olmaktadır ki, Yargıtay da çeşitli kararlarında, navlun faturası düzenlenmiş olması hâlinde, faturayı düzenleyenin TTK 921 maddesi uyarınca taşıyan sayılacağına hükmetmiştir. Davaya konu taşımaya ilişkin olarak düzenlenen ve dosyaya sunulan navlun faturasının da davalı … AŞ tarafından düzenlenmediği de dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davlılardan … AŞ in taşımadaki sıfatını tespite yarar dosyaya davacı vekilince herhangi bir yazışma da sunulmamıştır. Davalı firmanın ise diğer davalı fiili taşıyan … AS’ nin Türkiye acentesi olduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nun 105.maddesinde “acentenin aracılık ettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acente tarafından müvekkili adına dava açılabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava yöneltilebileceği” hükmü düzenlenmiş olduğundan, anılan yasa maddesine göre acenteye karşı doğrudan dava açılması mümkün değildir. Ancak, gemi acenteleri yönetmeliğinde “acentelerin yaptıkları iş ve işlemlerde kendi kusurları dışında sorumlu olmayacakları” kabul edildiğinden ilgili yönetmelik maddesi gereğince gemi acenteleri ancak kendi kusurları ile ortaya çıkacak zararlardan şahsen sorumludur.
Eldeki dosyada davalı … AŞ’nin diğer davalı yabancı taşıma şirketinin Türkiye’deki genel acentesi olduğu, dava konusu taşımaya ilişkin konişmentonun ise dava dışı fiili taşıyan … AS tarafından düzenlendiği, davalı …Ş.’ nin navlun faturası ve konişmento da düzenlemediği göz önüne alınarak davacının davasının bu davalı bakımndan pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalılardan … Denizcilik A.Ş. Hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile, davalılardan … AS bakımından ise, davalının milletlerarası yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalılardan … Denizcilik A.Ş. Hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
-Davalılardan … AS bakımından ise, davalının milletlerarası yetki itirazının kabulü ile Mahkememizin yetkisizliği nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.560,56.TL den karar harcı olan 59,30.TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.501,26.TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı …Ş. vekili için takdir edilen 4.080,00.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp işbu davalıya VERİLMESİNE,
4-Davalı … vekili için takdir edilen 4.080,00.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp işbu davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2021

Katip …

Hakim …