Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/116 E. 2020/284 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/116
KARAR NO : 2020/284
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde 0001-0410-… nolu Nakliyat Tekne İnşaat Poliçesi ile sigortalı bulunan, … San. ve Tic. Ltd. Şti. firması tarafından … Ltd. Firması adına inşa edilen … (nihai ismi …) isimli sigortalı teknenin, denize indirilmek üzere 16.07.2018 tarihinde inşa hangarında tır aracına yüklenerek karayolu ile …Marina’ya aktarıldığını ve aynı gün lift yardımı ile teknenin denize indirilmesi sırasında, lift sapanları ile tekne gövdesine direkt temas eden sapanın sürtünmesi sonucunda, teknecin sancak baş omuzluk bölgesindeki küpeşte dış kaplaması ve boyasının hasara uğradığını, hasara ilişkin mahallinde inceleme yapan bağımsız ve alanında uzman eksperin düzenlemiş olduğu 01.11.2018 tarihli ekspertiz raporunda, sigortalı teknenin inşa hangarından tıra yüklenerek 16.07.2013 tarihinde marinaya sorunsuz bir şekilde vardığını ve teknenin travel lift marifeti ile denize indirilme operasyonu sırasında, teknenin sancak baş omuzluk bölgesindeki küpeşte dış kaplamasında ve karma zehirli boyasında lokal hasar olduğunun tespit edildiğini, yapılan incelemede, teknenin sancak tarafta baştan 4 metre geride güverte borda bükümünde 6×2 cm.lik alanda derin boya hasarının mevcut olduğunu, tekne gövdesinde kullanılan boyanın metalik alaşımlı özel boya olduğunu, bu nedenle lokal boya uygulamasının (rötuş) iyi sonuç veremeyeceği tespitinde bulunulduğunu, söz konusu hasarın onarımı için sigortalı teknenin inşa hangarına geri götürülerek, öncelikle lokal onarım/boya yapılarak hasarın giderilmesinin planlandığını, ancak yapılan işlemler sonucu boya yapılan/yamalanan alan ile hasarsız alan arasında ton farkının bulunduğunun tespit edildiğini, bu aşamada dahi tüm gövdenin boyamasına geçilmediğini, lokal onarım/boya işleminin bir kez daha gerçekleştirildiğini, ancak yine de netice alınamadığını, boyanın metalik boya olması ve yapısı gereği diğer boyalardan ayrılan özel durumu sebebiyle komple boyanması gerektiğinden, tüm gövdenin yeniden boyanması şeklinde onarımının sağlandığını, eksper tarafından Tuzla Viaport Marina çekek sahasında bulunan ve hasara sebebiyet veren lift üzerinde yapılan incelemede, 16.07.2018 tarihinde meydana gelen hasar ile ilgili hazırlanan rapor içinde bulunan fotoğraflar incelendiğinde, lift sapanları üzerinde herhangi bir koruyucu malzeme bulunmadığını ancak 02.08.2018 tarihinde yapılan ekspertiz çalışmasında, lift sapanları üstüne koruyucu kılıf giydirildiğinin görüldüğünün raporlandığını, söz konusu hasarın teknenin travel liften denize indirilmesi esnasında lift sapanları ile tekne arasında herhangi bir koruyucu olmaması ile tekne gövdesine direkt temas eden sapanın sert bir şekilde sürtünmesi sonucu meydana geldiğinin Eksper tarafından tespit edildiğini, buna göre davalı … Marinanın üzerine düşen sorumlululuğu olay tarihinde yerine getirmediğinin açık ve net olarak subuta erdiğini, Eksper Raporunda hasarın … Marina’ya rücu edilebileceğinin belirtildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalıya, poliçe şartları gereği 6.351,52 USD ve 10.000 TL hasar tazminatı ödendiğini ve TBK’nun 183. maddesi hükmü gereği temlik alınan ve TTK’nun 1472. maddesi hükmü uyarınca halef olunduğunu, davalıya yapılan müracaatlardan sonuç alınamaması üzerine, … İcra Müdürluğü’nün 2019/… Esas nolu dosyast ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini, Arabuluculuk başvurusundan da olumlu bir sonuç elde edilemediğini belirterek, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra takibindeki miktar üzerinden takibin devamına ve takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini talp etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından ikame edilen davanın İstanbul Mahkemelerinin değil İstanbul Anadolu Mahkemelerinin bu dava hasmından yekili olduklarını, müvekkilinin adresinin Tuzla’da olduğunu, 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin Anadolu icra Müdurlüğü’nde başlatıldığını, usul ekonomisi gereği işbu davanın da Anadolu Mahkemelerinde ikamesi gerektiğini, 6100 sayılı HMK’nın sigorta sözleşmelerinden doğan davalarda yetkili mahkemenin rizikonun geçekleştiği yer mahkemesi olduğunun açık şekilde belirtildiğini, iddia edilen dava konusu olayın … Marina’da gerçekleştiğini, yetki bakımından İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, zararın meydana gelişinde davacı sigortalısının kusurunun bulunduğunu, tekne denize indirildikten sonra kontrol için sapanlar bağlı şekilde lift üzerinde bekletilirken, tekne makinelerinin çalıştırılıp ileri yol verilmesi ve bu sebeple teknenin sapanlarından kurtulmaya çalışması nedeniyle hasarın meydana geldiğini, söz konusu sapanların kılf olmadan da kullanılabilir nitelikleri bulunduğunu, koruyucu kılıfların taşınan tekneyi değil, sapanları korumak için geliştirildiğini, bahse konu koruyucu kılıfların, taşınan şeyin keskin kenarlarının ve köşelerinin sapana zarar vermemesi amacıyla kullanıldığını, taşınanm sapandan zarar görme ihtimalinin bulunmadığını, dilekçe ekrnde sundukları sapan ve koruyucu kılıflar hakkında üretici firmaların bilgilendirme ve katalog görsellerinde bu hususların yazılı olduğunu, müvekkili şirket tarafından aynı teknik şartlar içerisinde ve sapanlar aynı şekilde kutlanılarak denize tekne indirimlerinin gerçekleştirildiğini, nitekim davacı sigortalısı olan firmanın da dava konusu olay tarihinden sonra bir çok kez müvekkili şirket ile çalıştığını ve tekne indirmeleri gerçekleştirdiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu belirterek, aleyhlerine ikame olunan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın tarafların husumet ehliyetinin olup olmadığı, sigortalı teknede meydana gelen hasar nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı ile Mahkememizin yetkili olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, Mahkememizin İstanbul mülki sınırları içinde münhasıran Deniz Ticareti ve sigortalarına bakmakla yetkili ve görevli olması nedeniyle davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verilmiş, taraf vekillerince davaya ilişkin tüm deliller dosyaya sunulmuştur.
… İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmış, icra dosyasının incelenmesinde, davalı borçlu aleyhine 22/10/2019 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 04/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 11/11/2019 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın 13/03/2020 tarihinde İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
08/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … kuruluşu şirket nezdinde … nolu Nakliyat Tekne İnşaat Poliçesi ile sigortalı bulunan teknenin hasar bedelinden, talep olunan zararın ilgili sigorta poliçesi kapsamında tazmini sonrasında, davalı yanın sorumluluğa yol açan bir ihmal/hata/kazadan kaynaklanmış olması nedeniyle, … A.Ş.’ nin sorumlu olduğu, T.C… İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile; hakkında 6.351,52 USD ve 10,000 TL tutarlı olarak yapılan takipte borçlu yanın söz konusu tutar/tutarlar yönünden itirazlarının yerinde olmadığı beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, dava davacı … şirketinin dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın halefiyete binaen rücuen tahsili istemine ilişkin olup, … Ltd. Firması adına … Tic. Ltd. Şti. firması tarafından inşa edilen, NB-16 inşa numaralı … adlı (gövdesi üstünde … ismi yazan) teknenin, davacı … tarafından 04.05.2017-31.08.2018 dönemi için 780.745,00 USD sigorta bedeli ile sigortalandığı, davacı tarafından düzenlenmiş 04/05/2017 başlangıç ve 31/08/2018 bitiş tarihli sigorta sözleşmesi, 04/05/2017-30/11/2018 dönemini kapsayan Nakliyat Tekne İnşaat Zeyilnamesi ile 06/11/2018 tarihli ödeme belgesinin incelenmesinde, davacı sigortacının geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ve bu sözleşme çerçevesinde ödemesi gereken sigorta tazminatını ödediği ve böylece TTK m. 1472 hükmü gereğince sigortalısının haklarına kanunen halef olduğu, dolayısıyla davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, dava konusu teknenin, suya indirilmek üzere 16/07/2018 tarihinde, inşa hangarından alınıp tıra yüklenerek … Marina’ya getirildiği, burada marinaya ait travel lift yardımıyla denize indirme operasyonu sırasında veya sonrasında davaya konu edilen hasara maruz kaldığı, teknenin marinaya ait travel lift yardımıyla denize indirme operasyonunu takiben hasar gördüğü hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı tarafından indirme operasyonu sırasında, lift sapanları ile tekne gövdesine direkt temas eden sapanın sürtünmesi sonucunda hasarın meydana geldiği iddia edilirken davalı … tarafından tekne denize indirildikten sonra kontrol için sapanlar bağlı şekilde lift üzerinde bekletilirken, tekne makinelerinin çalıştırılıp ileri yol verilmesi ve bu sebeple teknenin sapanlarından kurtulmaya çalışması nedeniyle hasarın meydana geldiğinin savunulduğu, davalının 16/07/2018 tarihinde teknenin sancak baş omuzluk bölgesindeki küpeşte dış kaplamasında ve karina zehirli boyasında oluşan lokal hasar ile ilgili sorumluluğu kabul etmediği, olaydan sonra davalı tarafından hazırlanan ve taraflarca müştereken imzalanan 16/07/2018 tarihli Tutanakta, 16/07/2018 tarihinde dava konusu teknenin travel liftten denize indirme operasyonu akabinde sancak baş omuzluk bölgesindeki boyada sıyrılma olduğunun tespit edildiği ve tutanağın tekne sahibinin talebi üzerine düzenlendiğinin belirtildiği, hasarın davacıya ihbarı üzerine 01/11/2018 tarihli Tekne İnşaat Hasarı Ekspertiz Raporu düzenlendiği, 6.631,52 USD hasar tazminatı hesaplandığı, dava konusu teknenin Marina sahasında, tırın üzerinden alınıp denize indirilmesi için, davalının “Travel Lifti” ve “Askı Sapanları” kullandığı, iki adet askı sapan kullanılarak teknenin dengeye alınıp kaldırılmasının amaçlandığı, ancak dosyada mevcut fotoğraflardan teknenin sancak tarafına doğru bir miktar yaslanmış olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan imalatçı şirket katalog bilgilerinden kullanılan sapanların ”polyester” malzemeden imal edilmiş ve yassı tipte oldukları, sapan imalatçı şirketin verdiği teknik bilgilerden, bu tip polyester sapanların keskin yüzeylerde kullanılmasından kaçınılmasının gerektiği, bu durumun çalışma güvenliği ve sapanın ömrü için önemli olduğunun belirtildiği, dolayısıyla söz konusu sapanların kılıf olmadan da kullanılabilir niteliklerinin bulunduğu, koruyucu kılıfların taşınan tekneyi değil, sapanları korumak için geliştirildiği, dosyada mevcut fotoğraflardan teknenin kaldırılması için kullanılan askı sapanlarının üzerinde koruma kılıfı bulunmadığı anlaşılmış ise de, koruyucu kılıfların taşınan tekneyi değil, sapanları korumak için imal edildiği, taşınan yükün keskin kenarlarının ve yüzeylerinin sapana zarar vermemesi amacıyla kullanıldığı, dava konusu teknenin güverte-borda birleşiminin “yuvarlak hatlı” olması nedeniyle kullanılan sapanların koruma kılıflı olmasının davalı adına risk teşkil etmediği, teknede keskin yüzey/kenar olmadığı için, kullanılan sapanların bu kaldırma operasyonu için uygun olduğu, teknede hasarın, sapan yüzeyi ile tekne yüzeyi arasında meydana geldiği ve tekne boyasının hasarlandığı, bu hususun 16/07/2018 tarihli Tutanakta da belirtildiği, her ne kadar davalı tarafından tekne denize indirildikten sonra kontrol için sapanlar bağlı şekilde lift üzerinde bekletilirken, tekne makinelerinin çalıştırılıp ileri yol verilmesi ve bu sebeple teknenin sapanlarından kurtulmaya çalışması nedeniyle hasarın meydana geldiğini öne sürülmekte ise de, teknenin gövdesine en az 8 noktadan temas eden sapanların, teknenin ileriye doğru hareketi ile sadece bir temas noktasında hasara yol açmış olabileceği düşüncesinin imkansızlığı ve teknenin ileriye hamle yaptığı durumda, katedeceği mesafenin 6 cm. den çok daha fazla olacağı ve hasarın sadece 6×2 cm. lik bir alanda meydana geldiği düşünüldüğünde, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, teknenin kaldırılmasında kullanılan askı sapanlarından sadece bir tanesinin yata zarar vermesinin sebebinin, teknenin makinelerinin çalıştırılıp ileri yol verilmesi olamayacağı düşünülerek, hasarın askı sapanının tekne gövdesi ile temas ettiği yüzeyde meydana geldiği dikkate alındığında 300 mm genişliğindeki sapan yüzeyinde, boyadan daha yüksek yoğunlukta yabancı maddelerin bulunması (taş, kum, toprak vb.), yani sapan yüzeyinin temiz olmaması sonucu söz konusu hasarın meydana geldiği, dolayısıyla davalının sorumlu olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tekne sigorta poliçesindeki muafiyet şartları gereği, tenzili muafiyet sonrası hesaplanan 6.631,52 USD bedele davacı … şirketince sigortalısı şirkete ödeme tarihi olan 06/11/2018 tarihinden takip tarihine kadar ticari faiz uygulanmış, davacı tarafından sigortalısına yapılan 10.000 TL. ödemenin sigorta teminatı kapsamında bulunmaması, bu çerçevede yapılan ödemenin hatır ödemesi olması nedeniyle bu miktar yönünden davanın reddine karar verilmiş, alacak miktarının bilirkişi raporu sonucunda tespit edilmesi ve likit olmaması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalının … .İca Müdürlüğünün 2019/… E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 6.631,52 USD asıl alacak ve 379 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.010,52 USD üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen asıl alacak olan 6.631,52 USD ye takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a md. Ve fıkrası gereğince faiz uygulanmasına,
2-Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı olan 2.830,71 TL’den peşin alınan 728,42 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.102,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 728,42 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 2.098,30 TL’nin (54,40 TL başvurma harcı, 43,90 TL posta gideri ve 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.551,98 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 6.187,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır