Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/104 E. 2020/102 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/104 Esas
KARAR NO:2020/102

DAVA:Alacak (Kaptanın Yetki Ve Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :04/09/2015
KARAR TARİHİ:23/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kaptanın Yetki Ve Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalı nakliye firmasına tam ve hasarsız olarak teslim edildiğini, emtianın davalı tarafından alıcısına hasarlı teslim edildiğini, hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini belirterek 3.915 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 02/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; konişmento da taşıyıcı olarak … Ltd. Şti. ‘nin yer aldığını, husumet itirazında bulunduklarını belirterek davanı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin 07/02/2020 tarihinde hazırladığı raporda; davacı şirketin sigortalıya sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçtiğini, davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğunu, Davalı … nin ise taşıyan acentesi olduğunu, taşıyan sıfatı ile sorumluluğu olmadığını, davalının davacı sigortalısına taşıma taahhüdünde bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delile rastlanılmadığını, davalı … Taşımacılığın pasif husumet ehliyetinin bulunmadığını, hasar tutarının gerçekçi ve kadri maruf olduğunu, davacının talep miktarının ise 3.915 TL olduğunu belirtmiştir.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin 11/04/2017 tarihinde hazırladığı raporda; davalı şirkete ait incelenen defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğunu, dava konusu olan hasarlı malların değerinini 4.416,00 TL olduğunu ve bu tutarın davacı tarafından ödenmiş olduğunu, davacının talebinin ise 9.615,00 TL olduğunu, davalı şirke kayıtlarından yapılan incelemede … Ticaret A.Ş ye ait taşınacak malların taşıma işinin tamamının yapılmakta olduğunu, kayıtların konişmento bazında tutulmamış olduğunu, dava konusu konişmentoya ait malların davalı tarafından taşındığının belirlenemediğini, yapılan 2013 yılındaki taşımalara ait işlemin çokluğu nedeni ile davalı şirkete ait muavin kayıtları çıkarılarak alınamadığını, hasarlı malla ilgili olarak gümrükte tutulan tutanakta hasarlı malın davalı şirket yetkilisi acente tarafından kabul görmüş olduğunu belirtmiştir.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen bilirkişi heyetinin 03/10/2017 tarihli ek raporunda; davalının taşıma işini organize ettiğini ve navlun faturası keşide ettiğini, pasif husumet ehliyetine sahip olduğunu, ehliyetin usuli bir mesele olduğundan takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Dava; davacı … şirketince nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın deniz yolu ile taşınması sırasında emtiada oluştuğu iddia edilen hasar nedeniyle sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan TTK nun 1472.maddesi gereğince rücuen tahsili talepli alacak davası olup, uyuşmazlığın, davalının pasif husumet ehliyetini haiz olup olmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, hasarın deniz taşıma esnasında meydana gelip gelmediği ve bu nedenle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya, mahkememize …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve … E. … Karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı ile gelmiş ve mahkememizin … esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce … E. Sayılı dosyadan yapılan yargılama neticesinde 06/11/2017 tarih ve 2017/352 sayılı karar ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf talebi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine verilen 05/02/2020 tarih, 2019/2645 E., 2020/132 sayılı tarihli bozma kararında “Davaya konu malın teslim ve hasar tespit tarihi olan 27/08/2013 tarihinden itibaren TTK 1188 maddesinde öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde yapıldığını, yapılan takip hak düşürücü süreyi kestiğini, TBK ‘nın 157/2 maddesine göre zamanaşımı , icra takibi ile kesilmiş ise alacağın takibine ilişkin her işlemden sonra yeniden işlemeye başladığını, hak düşürücü süre davalı borçlunun takibe itirazı üzerine yeniden işlemeye başladığını icra dosyasına göre borçlunun takibe itirazı tarihi 05/09/2014 tarihi olduğunu, bu tarihten itibaren yeniden 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başladığını, davanın ise görevsiz mahkemede 04/09/2015 tarihinde açıldığını dava hak düşürücü süre içinde açılmış olup mahkeme kararının hatalı olmuştur.” şeklinde karar verilmiş olup; dosya mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
Buna göre davanın Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kabul edilmekle dosyanın esasına geçilmiştir.
Davacının aktif husumet ehliyeti bakımından yapılan değerlendirmede; davacı … şirketi ile dava dışı … Ticaret A.Ş arasında … no.lu Nakliyat Abonman sigorta poliçesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi yapıldığı ve sözleşmenin Institute Yük Klozları ICC (A) esasına dayandığı anlaşılmaktadır.
Bu düzenlemede, gerçekleşen zararın istisna olarak belirlenen hallerden doğmaması halinde zarar himaye kapsamında sayılmaktadır. Davaya konu hasar bakımından istisna hallerden biri söz konusu değildir. Zira dosyada alınan bilirkişi raporlarında açıklandığı üzere hasar konteyner içerisindeki emtiaların uygunsuz istifinden kaynaklanmıştır. Dava TTK 1472 maddesi gereği halefiyete müsteniden açılmıştır. Dosyada mevcut bulunan ödeme makbuzu uyarınca, davacı sigortalısına 02/10/2013 tarihinde 4.416,94 TL tutarında hasar bedelini ödemiş olmakla sigortalının halefi sıfatını kazanmıştır ve dolayısıyla aktif husumet ehliyetini haizdir.
Davalı vekilinin, müvekkilinin pasif husumet ehliyetini haiz olmadığı yönünde itirazı olmakla birlikte; dava dışı sigortalı … AŞ tarafından mahkememiz müzekkeresi üzerine dosyaya celp edilen, 22/08/2013 tarihli ve 952584 numaralı, davalı tarafından sigortalı … AŞ adına düzenlenen Navlun Ücreti ve Liman İçi Hizmetler açıklamalı fatura kayıtları ile dosyaya sunulan ve davaya konu taşımaya ilişkin düzenlenen … numaralı konişmento kayıtları birbiri ile uyumlu olduğundan, davalı tarafça taşıma işinin dava dışı sigortalıya karşı üstlenildiği mahkemece kabul edilmiştir. Bu nedenle davalının pasif husumet itirazı yerinde görülmemiş ve davalının pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan ve dava dışı … tarafından düzenlenen 17/07/2013 tarihli … numaralı konişmento kayıtlarına göre, davacı sigortalısı … AŞ tarafından satın alınan kompresör emtiasının … numaralı konteyner içerisinde … taşımasının “…” isimli gemi ile yapıldığı anlaşılmıştır. Buna göre yükleten dava dışı …, alıcı dava dışı … AŞ olduğu davalının gönderilenin yükü teslim acentesi olarak kayıtlı olduğu (ancak yukarıda açıklandığı üzere sigortalı … AŞ bakımından taşıyan sıfatını da haiz olduğu) anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen gümrük kayıtları incelendiğinde ise; … numaralı özet beyanda kayıtlı bulunan … numaralı konişmento kayıtlara göre ise emtiaların … numaralı konteynerdan tahliye edildiği anlaşılmıştır. Buna göre; davaya konu emtiaların öncelikle … numaralı konteyner içerisine parsiyel olarak yüklendiği, sonra ise … numaralı konteynera aktarıldığı ve toplamda 3 ayrı gemi ile taşındığı ve son olarak konteynerın … isimli gemirden … Limanı’nda tahliye edildiği anlaşılmıştır.
Konteynerın tahliyesi sonrası Gümrük Gözetim Memuru,… Ambar Yetkilisi … ve davalı yetkilisi … tarafından imzalanan 27/08/2013 tarihli tutanağa göre, … isimli gemi ile … numaralı özet beyanda bulunan … numaralı konişmentoya bağlı … numaralı konteyner açılarak … numaralı konişmentoda beyan edilen dava konusu emtiaların mahreçte hatalı ve hasarlı yükleme yapıldığından emtiaların hasarlı ve ezik olduğu belirtilerek emtiaların fotoğraflandığı anlaşılmıştır. Bu tutanağa göre hasar ihbarı TTK 1185 maddesi gereği yasal sürede davalı taşıyana yapılmış olmakla karine davacı lehine olup, davalı tarafça hasarın deniz taşımı esnasında oluşmadığı yönünde ispatı gerekmektedir. Konismentoda “… / …” kavdı bulunmakla bu kayıt ; eşyaların araçtan boşaltıldıktan sonra yükleme limanında bulunan … İstasyonu sahasına alınarak forklift marifetiyle konteynere yüklendiği ve gemiyle varış limanına kadar taşınmış olduğu ve buradaki … sahasında yine işçi ya da forklift marifetiyle boşaltılarak araca yüklenmesi ile oluşan liman hizmeti verildiği anlamı taşımaktadır. Ayrıca konşimentoda bulunan “…” kaydına göre ise; eşyaların gönderici tarafından ambalaj içinde ve beyana göre taşıyana teslim edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda kompresörlerin içerisinde bulunduğu 36 adet kartonun yükleyici … tarafından … deposunda teslim edildiği ve daha sonra bu kartonların konteyner doldurma istasyonunda konteynere parsiyel olarak yüklenmiş olduğu anlaşılmakla, dosyaya sunulan Eksper raporlarında da belirtildiği üzere hasar hatalı yükleme nedeniyle emtianın konteyner içerisinde hareket etmesi, ezilmesi ve devrilmesi sonucu meydana geldiğinden hasarın deniz taşıma esnasında meydana geldiği ve davalının hasar nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu kabul edilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davacı … şirketince dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedeli de mahkemece kadri maruf kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile 3.915,00 TL’nin 02/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar harcı olan 267,43.TL’den peşin alınan 66,86 TL’nin mahsubu ile bakiye 200,57 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (98,66 TL ilk harç 371,20 TL posta ücreti ve 3950 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 4.419,86 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır