Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/102 E. 2020/137 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2020/102 Esas
KARAR NO:2020/137

DAVA:Şirket Hisse Devrinin İptali
DAVA TARİHİ:05/03/2020
KARAR TARİHİ:16/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Hisse Devrinin İptali
davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından 26/05/2015 tarihli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile …’in 2.000 er hissesine karşılık gelen 50.000,00 TL ödenerek satın alındığını, böylelikle yeni ortaklık yapısının … 13.600 pay, … 12.000 pay, … 7.200 pay, … 7.200 pay olarak değiştiğini, satın alınan hisse bedellerinin … hesabına ödendiğini, bu şirketin tek mal varlığının dava konusu olan gemi olduğunu, müvekkillerinin de kaptan olmaları nedeniyle mülkiyetine ortak oldukları gemi de kaptan olarak çalıştıklarını, ancak … ve … tarafından geminin satılması ve müvekkillerinin hisselerine karşılık gelen tutarın nerede ise yarısını alarak ortaklıktan çekilmeleri konusunda müvekkillerine baskı yapılmaya başlandığını, tüm birikimini bu gemiye yatıran müvekkillerinin bunu kabul etmediklerini, 21/02/2019 tarihinde müvekkillerinin … tarafından ofisine davet edildiğini, oraya gittiklerinde kendileri ve ailelerinin yaşamları ile ilgili ciddi şekilde tehdit edildiklerini, tehdit ve korkutulmak suretiyle müvekkillerinin … Noterliğine zorla götürüldüğünü, bu şekilde tehdit ve baskı altında müvekkillerine hisse devri yaptırmaya çalışıldığını, müvekkillerine zorla … Noterliğinin … yevmiye nolu 21/02/2019 tarihli vekaletnamesi ile hiç tanımadıkları … isminde bir şahsa şirketteki hisselerin tamamını dilediği kişi yada kişilere dilediği bedelde satması ve satış bedelinin tahsil etmesi konusunda yetki verdirildiğini, bu sırada…’in de noterde bulunduğunu, çok kısa bir süre sonra … tarafından ….Noterliğinde düzenlenen hisse devir sözleşmesi ile müvekkillerine ait hisselerin…’e devredildiğini, bütün bu yaşananlarda dolayı müvekkilleri tarafından herhangi bir hukuki ve cezai işlem başlatılmaması için baskıların devam ettiğini, hisse devrinden sonra da müvekkillerine ait araçların …’in bağlantılı olduğu … Şirketine devredildiğini, ayrıca müvekkillerinin anneleri üzerine kayıtlı bulunan taşınmazların…’e devredilmesi için tapu müdürlüğünde işlem yaptırıldığını, söz konusu eylemlerden dolayı şirket ortakları hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, vuraca başlatılan soruşturmanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … nolu dosyası üzerinden devam ettiğini, müvekkillerinin şirketteki hisselerinin tehdit, şantaj ve yağma eylemleri ile ellerinden alındığını, hisselerine karşılık hiçbir ödeme yapılmadığını, hisse devrinden sonra taşınmaz ve taşınırlarının da aynı şahıslara zorla devrettirildiğinin, bu nedenle yapılan devir işlemleri geçersiz olduğundan iptali gerektiğini ileri sürerek … Noterliği’nin 21/02/2019 tarihli … yevmiye nolu vekaletnamesinin iptali iş bu vekaletname ile yapılan …. Noterliği’nin 22/02/2019 tarihli … yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ve bu devre onay veren …. Noterliği’nin 27/02/2019 tarihli … sayı ile tasdikli, 25/02/2019 tarihli Genel Kurul Kararı uyarınca yapılan hisse devrinin iptali, müvekkillerinin şirket ortağı ve gemi üzerinde mülkiyet hakkı olduğunun tespiti ile hisse paylarının müvekkilleri adına eski hale getirilmesini, bu talebin kabul edilmemesi halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL olmak üzere şirketin tek malvarlığı olan ve müvekkilerinin hisse oranları doğrultusunda ortak oldukları geminin gerçek değerinin tespit edilerek hisse pay oranları doğrultusunda hesaplanacak bedelin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; Arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğini, davanın Limited şirket hisse devrinin iptali veya hisse devrine ilişkin tazminat talebine ilişkin olduğundan deniz ihtisas mahkemesinin görevsiz olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddi gerektiğini, şirket merkezinin … Ticaret Mahkemeleri yetki sınırları içerisinde kaldığından mahkemenin ayrıca yetkisiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıların iddialarının asılsız olduğunu ileri sürerek davanın görev, yetki, zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Dava; Şirket hisse devrinin iptali, bu mümkün olmadığı takdirde hisse bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, davacılar tarafından davalı şirketteki hisselerinin baskı ve korkutma yoluyla zorla devrinin sağlandığı ileri sürülerek devir işlemlerinin geçersizliği nedeniyle iptali talep edilmektedir.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
Mahkememiz 6102 sayılı TTK’nun görev hususunu düzenleyen 5.maddesine TTK’nun 5.kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi adıyla kurulmuş, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’ nin 10/07/2012 tarih ve 1888 sayılı kararıyla mahkememiz Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir. 6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Eldeki dosyada iradeyi sakatlayan nedenlerden dolayı limited şirketteki hisse devrinin geçersizliği ileri sürülmekte olup, limited şirketler TTK’nun 2.kitabından düzenlenmiş olduğundan TTK’nun 5.maddesine göre işbu dava mutlak ticari dava niteliğindedir. Davacı taraf TBK’nun 37.maddesinde düzenlenen iradeyi sakatlayan nedenlerden korkutma hukuki nedenine dayanmış olduğundan, uyuşmazlığın TBK’nun 37.maddesine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK ve diğer kanunlardan kaynaklanan deniz ticaretine ilişkin olmaması, mutlak ticari dava niteliğinde olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varıldığından bu kanaat ışığında mahkememizin görevsizliğine, davalı şirketin faaliyet adresinin bulunduğu yer itibariyle TTK’nun 14/2 maddesine göre … Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde dosyanın … Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin görevsizliğine, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde süresinde talep halinde dosyanın görevli ve yetkili bulunan … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-İhtiyati tedbir talebine ilişkin itirazın görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır