Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/101 E. 2021/141 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2020/101 Esas
KARAR NO : 2021/141
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sorumluluk sigortacısı olduğu … gemisinin 14/09/2007 tarihinde Trabzon-Soçi seferini yaparken battığını, gemide bulunan müvekkiline ait çekici ve dorselerin üzerindeki mallarla birlikte tam zayi olduğunu, meydana gelen hasarın tazmini için diğer sorumlularla birlikte davalı ile yapılan görüşmelerin neticesiz kaldığını, bu nedenle çekici, dorse ve üzerindeki mal bedellerine ilişkin zararların tahsili amacıyla ….İcra Müdürlüğünün 2008/… esas nolu dosyası ile … gemisi donatanı/taşıyanı/işleteni/acentesi ve sigorta firması aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davadışı … AŞ’nin sigorta sözleşmesine tazminat görüşmelerine aracılık/acentelik etmesi nedeniyle davalı şirkete izafeten … Sigortacılığa tebligat gönderildiğini, ilgili şirket tarafından tebligatın alınmadığını ve herhangi bir husumet itirazında da bulunulmadığını, icra işlemine devam edildiğini ancak firmanın Türkiye’de mal varlığının olmaması nedeniyle bir neticeye varılamadığını, … and … S.A şirketinin … S.A şirketi tarafından devralındığını, Türkiye’deki … Sigorta AŞ şirketine haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, davalı şirketin icra müdürlüğüne itirazda bulunulduğunu, itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle icra takibinin devamına karar verildiğini, davalı şirket tarafından icra mahkemesine usulsüz tebligatın tespiti için dava açıldığını, bunun üzerine verilen karar ile icra dosyasına yapılan itirazın geçerli hale geldiğini, malların zayi olmasında ilgili geminin sorumluluk sigortacısı olan davalı şirketin müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı taraf aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Romanya’da mukim bir sigorta şirketi olduğunu, yetkili mahkemenin Romanya/Bükreş Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluk sigortacısı olduğunu, üçüncü kişilerin kendisine doğrudan talep hakkının bulunmadığını, davacının taraf talebini öncelikle donatana karşı yönetilmediğini ve zamanaşımının geçtiğini, müvekkili şirketine karşı doğrudan doğruya dava hakkı bulunmadığını, davacı tarafın geminin batması olayında taleplerini ilk olarak gemi maliki ve donatana yöneltmekle yükümlü olduğunu, … gemisinin karine olarak denize, yola ve yüke elverişli olduğunu, seferi gerçekleştiren geminin birçok limana giriş çıkış yaptığını, gerçekleştirdiği seferlerde geminin sıhhiyatı ve belgeler açısından hiçbir sorunla karşılaşmadığını, geminin sertifikalarının tam ve eksiksiz olduğunu, davacının iddia ettiği hasar tutarının haksız, yersiz ve fahiş olduğunu, taşıyanın sorumluluğunun sınırlı olduğunu, talep olunan alacağın likit olmadığını belirterek yetkisiz mahkemede açılmış bulunan davanın usulden reddine, husumet eksikliği yönünden reddine, zamaaşımı yönünden reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; gemi ile taşınan yükün zayii olmasından dolayı meydana gelen zararın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Davalı vekili uzatılan cevap süresi içerisinde müvekkilinin Romanya’da mukim bir şirket olması nedeniyle mahkememizin yetkisiz olduğundan bahisle milletlerarası yetki itirazında bulunduğundan öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taşımada kullanılan … gemisinin Panama bayraklı olması, geminin klüp sigortacısı olan davalı şirketinde Romanya’da faliyet göstermesi nedeniyle dava konusu uyuşmazlık yabancılık unsuru taşıdığından yetki itirazının 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanuna göre tespit edilmelidir. Davalı hakkında başlatılan icra takibi ile işbu dava sigorta poliçesine dayandırılmış olup taşımada kullanılan … gemisinin sorumluluk sigortacısının başlangıçta … S.A. … and … Co. S.A iken devam eden süreçte bu şirketin davalı … S.A. tarafından devir alındığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan sigorta poliçesi ile tercümesinden … gemisinin … S.A. … and … Co. S.A tarafından sigortalandığı, sigorta poliçesininde yurt dışında düzenlendiği saptanmıştır.
5718 sayılı MÖHUK 46.maddesinde “Bir davada ileri sürülen alacak talebi sigorta sözleşmesinden kaynaklanıyor ise davaya bakmaya yetkili olan mahkemenin sigortacının esas iş yeri veya sigorta sözleşmesini yapan şubenin yada acentesinin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi” olduğu kabul edilmiştir. Davacı taraf davalıya karşı ileri sürdüğü tazminat talebini davalı ile donatan arasındaki sorumluluk sigortasına dayandırmış olduğundan yetkili mahkeme MÖHUK 46.maddesine göre belirlenmelidir. Sigorta poliçesini düzenleyen … S.A. … and … Co. S.A ile bu şirketi devralan davalı … S.A. yurt dışında mukim olduklarından dava konusu uyuşmazlık açısından mahkememizin yetkili hale gelmesi sigorta poliçesinin sigortacının Türkiye’de bulunan bir şubesi ya da acentesi tarafından düzenlenmiş olması koşuluna bağlıdır. … gemisinin şuandaki sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi Romanya/Bükreşte bulunmakta olup sigorta poliçesininde yurt dışında düzenlendiği anlaşıldığından, MÖHUK 46.maddesine göre iş bu dava yönünden mahkememizin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin davalının faaliyet merkezinin bulunduğu Romanya/Bükreş mahkemeleri olduğu kanaatine varıldığından davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 59,30 TL karar harcının 4.807,23 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 4.747,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların zorunlu Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır