Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/68 E. 2019/423 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/68 Esas
KARAR NO : 2019/423

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2012
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yiikleme talimatı ile …ve …nolu reefer konteynerlerin … A.Ş.’ye ait 15/11/2011 tarih ve… nolu konşimento ile Mersin’den …’ya taşınarak 21/11/2011 tarihinde tahliye edildiğini, dava dışı alıcıya malların teslim alınması için varış ihbarı gönderilmiş olmasına rağmen konteynerlerin teslim alınmadığını, konşimento uyarınca reefer konteynerlerin iade edilmemesi halinde 30 günlük demuraj ücreti ile birlikte konteyner bedeli tutarında tazminat ödeneceğinin belirtildiğini, konteynerlerin tahliye edildiği 21/11/2011 tarihinden itibaren 3 gün serbest sürenin ardından ilk 11 gün için 120,00 USD, kalan 17 gün için 240,00 USD olmak üzere beher konteyner için toplam 5,400,00 USD, 2 konteyner için 10.800,00 USD demuraj ücreti oluştuğunu, konşimentodaki hüküm uyarınca reefer konteyner bedeli tutarındaki tazminatın beher konteyner için 35.000,00 USD olmak üzere toplam 70.000,00 USD tazminat alacağı oluştuğunu, konteyner muhtevası emtianın alıcı tarafından alınmaması üzerine, davalı yükletenden 02/02/2012 tarihinde alınan talimat ile prosedürlerin tamamlanmasının ardından 30/08/2012 tarihinde konteynerlerin boşaltılarak emtianın 31/08/2012 tarihinde imha edildiğini, imha nedeniyle 16.020,00 USD masraf oluştuğunu, 10.800 USD demuraj ücreti ve 16.020,00 USD imha masrafı olarak topiam 26.820,00 USD alacaklarının sabit olduğunu bildirerek 26.820,00 USD’ye dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davanın, Kapatılan İstanbul 52. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/431 E. Sayılı dosyasından başlatıldığı, yapılan yargılama neticesinde … E. Sayılı dosyasından verilen 15/07/2014 tarih, … sayılı kararı ile “tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir… sözleşmesinin bulunmadığı, konşimentonun… sözleşmesini belgelediği, davacı tarafça ibraz edilen konşimentoda davalının yükleten olarak yer aldığı, davalının taşıtan olduğuna ilişkin bir…sözleşmesi veya bir delil ibraz edilemediği, yükleten olan davalıdan dava konusu yapılan bedellerinin talep edilemeyeceği gerekçesi” ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz anılan karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/11/2018 tarih, 2017/1588 E., 2018/7023 sayılı kararı ile; “davalı tarafça yükün imhası davacı taşıyana 02/02/2012 tarihli yazılı talimat ile bildirildiğine göre, davalının yükün göndereni olduğunun kabulü ile hasıl olacak sonuca göre, karar verilmesi gerekirken, davanın yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle İstanbul 52. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/07/2014 tarih, 2012/431 E. Ve 2014/142 sayılı kararının bozulmasına karar verilmiş olup bozma neticesinde mahkememize gelen dosya ile mahkememizin … E. sayısına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava, deniz taşımasından doğan alacağın tahsili talepli alacak davası olup, uyuşmazlığın; davalının dava konusu demuraj ücreti ve imha ücretleri doğumunda kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve bu bedelleri ödeme borcunun olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi heyetinden alınan 26/08/2019 tarihli raporda özetle; dosyaya herhangi bir navlun sözleşmesi sunulmadığını, konişmento ile davalının yükün imhasına ilişkin talimatı ve gümrük belgelerindeki kayıtlarından davalının taşıtan sıfatına da sahip olduğunun kabul edilebileceğini, konişmentoda demuraj borçlusu olarak dava dışı gönderilen gösterilmiş olsa da eşyayı teslim almayan gönderilenin demuraj ve diğer masraflardan sorumlu tutulamayacağını, bu alacakların borçlusunun taşıtan olduğunu, talep edilen demuraj bedelinin konişmentoda kararlaştırılan tarifeye uygun olduğunu, davalının taşıtan sıfatına sahip olduğu kabul edildiğinde dava konusu konteyner demurajından ve yükün imha masraflarından sorumlu olduğunu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan…numaralı konişmentonun incelenmesinde, …S.A, (…) tarafından düzenlenen konşimentoda, gönderen olarak davalı, gönderilen olarak dava-dışı … yer almaktadır. Konişmeto kapsamında… ve… nolu 2 adet 40 feet soğutmalı konteyner ile 42 palet greyfurt ve limon emtiasının Mersin Limanından, …limanına…İsimli gemi ile taşındığı anlaşılmıştır.
… Ukrayna tarafından, … numaralı konşimento ile … ve … numaralı 2 adet 40 feet reefer konteynerin alıcısı olan dava-dışı firmaya 18/11/2011 tarihinde varış ihbarı gönderilerek… gemisinin 20/11/2011 tarihinde tahliye limanına varacağı ihbar edilmiştir. Varış ihbarında davalı Sab-Su gönderen olarak gösterilmiştir.
Ayrıca … Ukrayna tarafından hem davalıya hem de dava-dışı alıcıya gönderilen ihtar yazısında konşimento ve konteyner numaralarına ve gemi ismine yer verilerek özetle; gönderilenin malı teslim almadığı, evrak tarihinden itibaren 7 gün içerisinde alınması gerektiği, aksi takdirde yükün emanetlerinde saklanma yükümlülüklerinin sona ereceği ve ilgili kanun maddeleri gereği imha edileceği veya kamu ihalesi yoluyla tasfiye edileceğinin kabul edilmiş sayılacağı ve doğacak tüm masraflardan sorumlu olacaklarının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından 02/02/2012 tarihinde imza edilen ve kaşelenen talimatta; “…’i bulunduğum … numaralı konşimento ve konşimentoda yüklenen… ve … numaralı konteynerlerin içindeki malların …limanında imha edilmesini, imha edilirken ekspertiz, fotoğraf çekimi ve ilgili en az iki kişinin huzurunda gerçekleştirilmesi şartı ile kabul ediyoruz, gereğinin yapılmasını rica ederiz” beyanı olduğu görülmektedir. Yargıtayın 20/11/2018 tarihli 2018/7203 K sayılı bozma kararı doğrultusunda, mahkemece anılan talimat gereği davalının yükün göndereni olduğu kabul edilmiştir.
Bu kapsamda, ilgili TTK madde hükümlerine göre emtianın malın alıcısı tarafından alınmaması durumunda, konteynerin iade edilmemesi nedeniyle demuraj ücreti ve sair masraflardan yükün göndereni sorumlu tutulabilecektir. 18.11.2011 tarihinde dava-dışı alıcıya varış ihbarı gönderilmiştir. Yükün teslim alınmaması üzerine 25/12/2011 tarihinde hem dava-dışı alıcıya ve hem de davalıya ihtar gönderilerek yükün henüz teslim alınmadığı, 7 gün içerisinde teslim alınmadığı takdirde ilgili kanun maddeleri gereği imha, kamu ihalesi yoluyla tasfiye edileceğinin kabul edilmiş sayılacağı ve doğacak tüm masraflardan sorumlu olacaklarının ihtar edilmiş olması ve bu ihtar sonrasında da teslim alınmayan emtianın, prosedürler tamamlandıktan sonra 29/08/2012 tarihinde imha edildiği ve imhanın tutanak altına alındığı görülmekle; davalının yükün göndereni olduğu da Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda kabul edildiği üzere imha talimatının da davalı tarafından verildiği dikkate alındığında, imha masraflarından davalının sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
Konişmentoda bulunan konteyner demurajına ilişkin tarifede her ne kadar demuraj borçlusu gönderilen (“…”) olarak belirtilmişse de, TTK 1203. maddesi gereğince gönderilenin …ve diğer masraflardan sorumlu tutulabilmesi için eşyayı teslim almış olması gerekmektedir. Dava konusu uyuşmazlıkta eşyanın varma limanında gönderilen tarafından teslim alınmamış olduğu sabit bulunduğundan, gönderileni bu alacaklardan sorumlu tutmak mümkün değildir. Eşya gönderilen tarafından teslim alınmadığından TTK 1200. maddesi gereğince navlun ve diğer masraflardan sorumluluk taşıtana aittir ve yükün imhası talimatı da davalı tarafından verilmiş olduğundan ve bu masraf yükün teslim edilmemesinden kaynaklanan bir masraf olduğundan davalının imha masraflarının yanı sıra demuraj ücretinden de sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
Teknik hesap yapılmak üzere ve istenen tazminatın kadri maruf olup olmadığı hususunda düzenlenmesi istenen bilirkişi raporu denetime ve hükme elverişli bulunmakla ve taraflarca da rapora itiraz edilmediğinden, anılan rapor karar verilirken esas alınmıştır.
Bilirkişilerce yapılan hesaplamalar ve açıklanan gerekçeler ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile 26.820,00 USD ‘nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
2-Karar harcı olan 3.303,59 TL’den peşin alınan 718,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.584,69 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan (743,35 TL ilk harç, 249,65 TL posta ücreti ve 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 3.393,00 TL’nin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacılar vekili için takdir edilen 5.669,80 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı taraf yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır