Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/54 E. 2021/151 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2019/54 Esas
KARAR NO :2021/151
DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :29/12/2017
KARAR TARİHİ :18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Tic. Ltd. Şti.’nin Türk boğazlarından geçen gemilere ve tüm Türk limanlarına gelen gemilere acentelik hizmetleri veren ve ayrıca yurtdışına ürün İhracatı gerçekleştiren itibarlı bir firma olduğunu, müvekkili ile dava dışı alıcı … Inc. arasında akdedilen sözleşme gereği ihracatı yapılacak olan 20372 kg/1358 kutu Lamas cinsi limonun taşıma işlemi için davalı … Ltd.’ye izafeten acentesi … … A.Ş. ile anlaşıldığını, söz konusu anlaşmaya göre limon muhteviyatını barındıran … nolu konteyner 2 numaralı davalı … A.Ş. ‘ye ait … IMO numaralı “… A” isimli gemi ile 10.12.2016 tarihinde Mersin Limam’ndan yüklenip Halifax limanından aktarma yapılarak Toronto Limanı’na 11-12 Ocak 2017 tarihinde teslim edilmek üzere anlaşıldığını, taşımaya ilişkin 1 numaralı davalı tarafından düzenlenen … numaralı konşimentodan da görüleceği üzere müvekkilinin taşıtan, dava dışı … alıcı, 1 numaralı davalı … taşıma işleri komisyoncusu ,2 numaralı davalı Limar ise taşıyan sıfatını haizler olduğunu, davaya konu taşıma işlemi yapılırken müvekkili tarafından …’a yükün niteliği gereği taşıma sırasında birtakım şartların oluşturulması gerektiği e mail yoluyla bildilrildiğini, bu koşulların oluşturulacağı hususunda ise … tarafından garanti verildiğini, müvekkili tarafından verilen talimatlarda ürünün cinsi gereği +5 santigrat derece ve %80 nem oranı ile %20 ventilasyon şartlarının sağlanmış olduğu bir iklimlendirme ünitesinde (reefer) taşınması gerektiği defaeten belirtildiğini, durumun garanti altına alınması için düzenlenen konşimentoda da söz konusu koşullar belirtildiğini, ancak yükleri taşıyan … IMO numaralı “… A” isimli gemi, belirlenen tarihte vanş limanına varmadığını, geminin varış limanına varması beklenen 11.01.2017 tarihinde …’in acentesi … tarafından müvekkiline bir e- mail gönderilerek, konteynerin iklimlendirme ünitesinin bir süredir çalışmadığının tespit edildiğini, bu nedenle aktarma ve uğrak limanları içerisinde yer almayan Barcelona limanında iklimlendirme ünitesinin tamir edilmek üzere gemiden indirildiğini, tamamen tamir edildikten sonra 11.01.2017 tarihinde bir başka gemiye yüklendiği belirtildiğini, müvekkilinin tarafından limon muhteviyatının ne zamandır iklimlendirme ünitesi dışında tutulduğunun ve iklimlendirme ünitesinin kaç gün süreyle bozuk olduğunun bilinmediğini, aynı gün müvekkilinin söz konusu maile taşımanın taahhüt edilen sürede gerçekleştirilmediğini, söz konusu durumun limonun çürümesi/bozulması/bakterilenmesi gibi zararlara uğraması riskine sebebiyet verdiğini, son durumun sigortacıya bildirilmesi ve iklimlendirme ünitesinin ne zamandır çalışmadığının tespit edilmesi gerektiğini ve ürünlerin bozulması/tüketilemeyecek olması durumunda ortaya çıkacak zararlardan taraflarının sorumlu tutulacağı yönünde ihtarları içeren bir maille cevap verdiğini, mevzubahis tamir ve aktarma işleminin yapılmasından sonra yükler nihai varış limanına 56-57 günlük bir sürede yani taahhüt edilen taşıma süresinden 25-26 gün geç ulaştığını, varış limanı olan Toronto Limanı’nda ürünler Kanada Gıda Güvenliği Tespit Birimi tarafından incelendiğini ve belirtilen taşıma koşullarının uygulanmamış olması nedeniyle limon yükünün çürüyerek ve bozularak, tüketilemeyecek hale gelidğini, ve/veya market ömrü tükenmiş olduğu belirtildiğini, Kanada Gıda Güvenliği Tespit Birimi tarafından yapılan inceleme sonrasında, müvekkili tarafından karşılanan sigorta primi, navlun ve yükleme masraflarına ek olarak Kanada Gıda Güvenliği Tespit Birimi’nin yapmış olduğu muayene, elleçleme ve imha işlemleri nedeniyle 386.46 Kanada doları ek masraf ortaya çıktığını, tüm bunlara ek olarak yükün Kanada’da depo edilmesi ve teslim edilmesi için Kanada’da mukim … ile anlaşılmış ve söz konusu hizmetler için 1.238,45 Kanada Doları zarar ortaya çıktığını, müvekkil tarafından birçok kez 1 numaralı davalıya masrafları ve uğranılan zararları tazmin etmek saikiyle ulaşılmaya çalışılmışsa da bu girişimler her seferinde yanıtsız kaldığını, işbu davaya konu …. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığını, davalı vekilleri tarafından ise hukuka aykırı ve mesnetsiz olarak icra takibine itiraz edildiğini belirterek davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas numaralı dosyasına sunmuş olduğu haksız itirazının iptaline, davalı tarafın takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen 2.629,98 Türk lirası için ticari temerrüt faizi ile; 47.426,96 ABD dolan ve 3.981,21 Kanada doları için dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun m.4/a fıkrası uyarınca hesaplanacak faizi ile ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete husumet yöneltilmesi hukuken mümkün olmadığını, bu kapsamda davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu olayda da taşıma ilişkisi davacı ile diğer davalı arasında kurulduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir taşıma akdi bulunmadığını, … gemisi charter party sözleşmesi ile … … LTD.’ye kiralanmış olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu olayda hiçbir şekilde donatan veya taşıyan sıfatı bulunmadığını, bu durumda müvekkili şirkete, sadece gemi sahibi olduğu gerekçesiyle sorumluluk yüklenmesi hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen müvekkili şirketin taşıyan, diğer davalının ise taşıma işleri komisyoncusu olduğu şeklindeki beyanlarının doğru olmadığını, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacı dava dilekçesindeki beyanlarında limon emtiasındaki hasarın konteynerin iklimlendirme ünitesinin çalışmamasından kaynaklandığını iddia etiğini, ancak zaten taşımada kullanılan konteyner müvekkili şirkete ait olmadığından, davacının konteynerden kaynaklı hasar iddiasını müvekkil şirkete yönetlmesinin mümkün olmadığını, davacının dava konusu hasar iddialarına ilişkin usule uygun bir survey veya usule uygun bir hasar ihbarı da yapılmadığın, davacı tarafından talep edilen fahiş, afaki ve mesnetsiz tazminat miktarının kabulü mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın mahkememizin 2017/… Esas sayılı dosyadan tefrik edilerk eldeki esası aldığı anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki deniz taşıma ilişkisinden kaynaklı, taşımaya konu limon emtiasının bozulması iddiasıyla oluşan zararın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın,aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığı ve hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasarda davalının sorumlu olup olmadığı, konteynerin davalı tarafça temin edilip edilmediği ve hasarın miktarının tespiti ile bunlara göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlular … … Ltd. İzafeten Acentesi … Denizcilik ve Taş. A.Ş. Ve Limar Liman ve Gemi İşletmeleri A.Ş. aleyhine 02/10/2017 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 2629,98.TL, 47.426,96USD, 3.981,21.KANADA DOLARI ‘nın tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin 04/10/2017 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 11/07/2017 tarihli itirazı ile takibin durduğu, itiraz dilekçesi ile durma kararının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği buna göre de iş bu davanın 29/12/2017 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca davalı vekilince davanın TTK 1188 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığı itirazı bulunmakla birlikte davaya konu emtiaların gemiye yüklenme tarihi dahi dikkate alındığı takdirde; 08/12/2016 tarihinde yüklendiği gemiden Halifax limanına 20/01/2017 tarihinde tahliye edildiği anlaşılmakla icra takip tarihi olan 02/10/2017 tarihinde TTK 1188 maddesi uyarınca hak düşürücü süre içerisinde takibe başlandığı anlaşılmakla bu yöndeki davalı itirazı mahkemece kabul edilmemiştir.
Mahkememizce resen seçilen … tarafından tanzim edilen 17/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Mal faturasında bulunan “CIF’ve gümrük beyannamesinde yer alan “vesaik mukabili ödeme” kayıtları karşısında ve davacının mal bedelini tahsil edemediğini ispatlayamamış olması nedeniyle, davacının dava konusu yük hasarı sebebiyle bir zarara uğradığı hususunun kanıtlanamadığı, uygulamada tahsis yerine kiralama terimi kullanılsa da, kira sözleşmesinden farklı olarak zaman çarteri sözleşmesi ile tahsis olunana ticari alanla sınırlı kontrol yetkisinin devredilmesi; zilyetliğin ise devredilmemesi karşısında, davalı Limar’ın gemiye zilyet bulunduğu; dolayısıyla donatan sıfatını kaybetmediği; taşımanın fiilen icra edildiği geminin donatanı olması dolayısıyla da dava konusu taşıma bakımından fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu, davacı … yetkilisi tarafından akdi taşıyan …’in Türkiye acentesi … yetkilisine gönderilen 11.01.2017 tarihli e-posta ile …. Noterliği’nin 18.1.2017 tarih ve … numaralı İhtamamesikarşısında, artık zararın taşıyana süresinde ve usulüne uygun olarak bildirilmemiş olduğundan bahisle TTK m. 1185/4 uyarınca taşıyan lehine ispat yükünün yer değiştirdiğinden söz etmenin mümkün olmayacağı; ispat yükünün TTK m. 1179/1 ‘deki genel kural uyarınca taşıyanın üzerinde olduğu; sorumluluktan kurtulmak isteyen taşıyanın kusursuzluğunu ortaya koymasının gerektiği, kurulumuzda bulunan uzman bilirkişiler zararın meydana gelmesinde davalı fiili taşıyanın bir kusurunun bulunmadığı sonucuna varmış olup, bu çerçevede davalıdan dava konusu yük zıyaı nedeniyle bir talepte bulunulamayacağı, mahkeme’nin aksi kanaatte olması ve davalının sorumlu tutulması ihtimalinde, zararın miktarının da hesaplanması gerekeceği, Kurulumuzda bulunan uzman bilirkişilerin görüşüne göre zararın meydana gelmesinde davalı fiili taşıyanm bir kusurunun bulunmadığı; zararın davalı fiili taşıyanın ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlarından kaynaklanmadığının ortaya konulması bakımından kurulumuzda bulunan uzman bilirkişilerin teknik değerlendirmeleri neticesinde vardıkları sonucun yeterli olduğu Sayın Mahkeme tarafından kabul edilirse, davalıdan dava konusu yük zıyaı nedeniyle bir talepte bulunulamayacağı, mahkeme’nin aksi kanaatte olması ve davalının sorumlu tutulması ihtimalinde, zararın miktarının da hesaplanmasının gerekeceği; bu hâlde davalıdan ancak zıyaa uğrayan yükün bedelinin talep edilebileceği; davacının uğradığını iddia ettiği diğer zarar kalemlerini ispatlayamadığı; yükün değeri konusunda dosyaya sunulan mal faturasının esas alınıp alınmayacağı hususunda takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu; fatura esas alındığı takdirde zıyaa uğrayan emtianın piyasa değerinin 28.520,80 USD olarak kabul edilmek gerekeceği, yükün piyasa değeri taşıyanın sorumluluğunun üst sınırının altında kaldığından tamamının talep edilebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce resen seçilen muhasip bilirkişi Filiz Çelik tarafından tanzim edilen 01/12/2020 tarihli raporda; İncelenen davacı şirkete ait 2016 ve 2017 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2016 ve 2017 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2016 ve 2017 defterlerinin sahibi lehiııe delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin davaya konu emtia bedelini tahsil ettiğine dair 31.12.2016 tarihinde 315 yevmiye numarasında düzeltme kaydı açıklaması ile 100 kasa hesabına 28.520,80 USD (100.013,89 TL) nakit tahsilat kaydı yapmasından kaynaklı olarak dava dışı …’den 31.12.2016 tarihi itibariyle herhangi bir alacağının bulunmadığı, davacı şirketin 31.12.2017 tarihli kapanış kaydında da davaya konu emtia ile ilgili olarak herhangi bir alacak/borç bakiyesinin bulunmadığı, davacı şirketin taşımaya ilişkin navlun faturasından kaynaklı olarak 31.12 2017 tarihi itibariyle dava dışı … Ltd’ye 6.977,45 TL bakiye borcunun bulunduğu sonuç ve kanaatlerine varıldığı belirtilmiştir.
Dava dışı fiili taşıyan, … Ltd. tarafından düzenlenen 10/12/2016 tarih ve … no’lu taşıma konişmentosuna göre, yükletenin davacı … Tic. Ltd. Şti., alıcının ve ihbar olunanın Kanada’da bulunan dava dışı … Inc. Şirketi olduğu ve toplam 20 koli içerisinde 1358 kutuda brüt 22.000 kg Lamas tip Limon emtiasının, 1 adet 40′ lik soğutuculu (reefer) … no’lu konteyner içerisinde (Mühür no: …) ve sıcaklık derecesi+ 5 °C, ventilasyon 20 m3/saat şartları ile ayarlanmış olarak, 10/12/2016 tarihinde Mersin limanında … A ( Sefer no:ll/W) isimli gemiye yüklendiği ve tahliyesinin Kanada’nın Halifax limanında yapılacağı, nihai teslim yerinin ise Toronto olduğu anlaşılmaktadır. Konişmento üzerine dercedilen kayıtlar ise şu şekildedir;
-Shipper’s load, stowage and count klozu; Bu kloza göre, emtea konteyner içerisine bizzat yükleten firma tarafından istif edilmiş, yüklenmiş, sayılmış ve sonrasında konteyner kapıları mühürlenmiştir.
-CY/CY (Containeryard to Containeryard) klozu; Bu kloz ise, emteanın içerisinde bulunduğu konteynerin, taşımacı firma tarafından bir limandan alınıp, varış ülkesindeki limana kadar yapılan denizyolu taşımasını ifade etmekte olup, her halükarda liman dışı bir bölgeye yapılacak olan kara taşımasının riski ve sorumluluğu yükletene veya alıcıya ait olacaktır.
02/12/2016 Tarih ve … no’lu satış faturasına göre; davacı satıcının dava dışı … International … İne. Şirketi’ne dava konusu net 20372 kg. limon emtiasını toplam 28.520,80 USD bedel ile sattığı anlaşılmaktadır. Fatura üzerinde CİF Toronto kaydı bulunmakla, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere bu kayda göre; menfaat yükün geminin küpeştesini geçmesi anından itibaren alıcıya ait olmakta ve konteyner gemiye yüklendikten sonra navlun ve sigorta primi dışındaki masraflar ve diğer vuku bulabilecek her türlü (sigorta anlamında) risk alıcıya geçmektedir. Hasarın alıcıya geçmiş olması ile ifade edilmek istenen, taşıma sırasında meydana gelen hasardan satıcının hukuken etkilenmemesi ve eğer satış bedelini tahsil etmişse, iade etmekle yükümlü olmaması; tahsil etmemişse, bu alacağını kaybetmemesidir. Bununla birlikte Yargıtay bazı kararlarında, satıcının hukuki durumunda herhangi bir kötüleşme olmadığı hâlde, fiili duruma bakarak, satış bedeli henüz ödenmemiş ise satıcının da zarar görebileceğini kabul etmiştir. Bu kapsamda davacının talep edebileceği bir zararının bulunup bulunmadığını tespit bakımından, davacı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, emtiaların satım bedelini tahsil edip edemediği buna göre de davacının zararının bulunup bulunmadığı hususu araştırılmıştır. Bu kapsamda alınan bilirkişi raporunda; davacı şirketin davaya konu emtia bedelini tahsil ettiğine dair 31/12/2016 tarihinde … yevmiye numarasında düzeltme kaydı açıklaması ile 100 kasa hesabına 28.520,80 USD (100.013,89 TL) nakit tahsilat kaydı yapmasından kaynaklı olarak dava dışı …’den 31.12.2016 tarihi itibariyle herhangi bir alacağının bulunmadığı belirtilmişse de, davacı vekilinin rapora itiraz dilekçesi incelendiğinde bu hususun muhasebesel hatadan kaynaklandığı ve hatanın giderildiği belirtilmiş olmakla; nakit tahsilata ilişkin makbuzun bulunmadığı, muhasebesel hatanın düzeltilmesine ilişkin işlemlerin yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmış ve dava dışı alıcı firma tarafından düzenlenen mal bedelinin ödenmediğine ilişkin 15/02/2021 tarihli yazı da dikkate alınarak davacının zararının bulunduğu değerlendirilmiştir. Kaldı ki ” … ” tarafından düzenlenen 02/07/2017 tarihli ” Taze Meyve Ve Sebze Durum Değerlendirme Sertifikasına” göre, teslimat sonrasında dava konusu 1358 karton Lamas cinsi Limon emtiasının tamamının küf sebebiyle bozulmuş olduğu ve bu nedenle dava dışı alıcının emtiayı kabul etmediği anlaşılmakla, dosyada bulunan gümrük beyannamesinde “vesaik mukabili ödeme” kaydının yer aldığı buna göre de emtiaların bozulması hususu da dikkate alındığında davacı tarafın mal bedelini tahsil edemediği ve bu hali ile de zararının bulunduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya mübrez 12/12/2016 tarihli ve 3.730,00 USD tutarındaki Navlun faturasının dava dışı … Ltd. tarafından davacı … Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği ve dava konusu taşımaya ilişkin deniz navlunu ile diğer masrafları içerdiği ve üzerindeki bilgilerin konşimento üzerindeki bilgilerle örtüşmekte olduğu görülmüştür.
Dosyada bulunan Mersin Gümrük Müdürlüğü’nün … nolu ve 08/12/2016 tarihli Gümrük Çıkış Beyannamesi arka sayfasında bulunan gümrük memuru Hıdır Şahbudak (sicil no: 2313) imzalı kaşeden, … no’lu konteynerin MIP Mersin limanında görüldüğü anlaşılmakla, dava konusu limon emtiasının … no’lu reefer konteynere 08/12/2016 tarihinde yüklendiği anlaşılmaktadır
… Ltd. tarafından düzenlenen “Yük Teslim Talimatı” incelendiğinde ; dava konusu … no’lu reefer konteynerin Barselona’da aktarıldığı … isimli gemiden Halifax limanına 20/01/2017 tarihinde tahliye edildiği görülmektedir.
Fiili taşıyan kavramı TTK’da tanımlanmamıştır. Ancak TTK m. 1191/1 ‘in ilk cümlesinde yer alan “taşımanın gerçekleştirilmesi kısmen veya tamamen bir fiili taşıyana bırakıldığı takdirde” ifadesinden yola çıkılarak “taşımanın kendisine bırakıldığı kimse” şeklinde tanımlanması mümkündür. Dosyaya sunulan Equasis verilerinden dava konusu taşımanın gerçekleştirildiği geminin malikinin davalı Limar olduğu anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan 17/11/2016 tarihli zaman çarteri sözleşmesinden, anılan geminin zaman çarteri sözleşmesi ile dava dışı …’e tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Zaman çarteri sözleşmesi ile geminin zilyetliği devredilmediğinden malikin donatan sıfatı değişmez. Zaman çarteri sözleşmesi ile geminin ticari yönetimi ve kontrol yetkisi çarterere devredilmekte; teknik yönden denetim yetkisi ise tamamen donatanda kalmaktadır. Bu çerçevede, bir taşıyanın diğerinin yerine taşımayı icra ettiği basit alt navlun sözleşmelerindeki duruma nazaran donatan ve zaman çartererinin işlevsel bir birlik ve bütünlük teşkil ettiği öğretide kabul edilmektedir. Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, uygulamada tahsis yerine kiralama terimi kullanılsa da, kira sözleşmesinden farklı olarak zaman çarteri sözleşmesi ile tahsis olunana ticari alanla sınırlı kontrol yetkisinin devredilmesi; zilyetliğin ise devredilmemesi karşısında, davalı Limar’ın gemiye zilyet bulunduğu; dolayısıyla donatan sıfatını kaybetmediği; taşımanın fiilen icra edildiği geminin donatanı olması dolayısıyla da dava konusu taşıma bakımından fiili taşıyan sıfatını ve pasif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
TTK 1185/1 maddesi uyarınca “zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden İtibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. İhbarnamede zıya veya hasarın neden ibaret olduğunun genel olarak belirtilmesi gereklidir.” TTK 1185/2 maddesinde de eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek olmadığı hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda; dosyaya mübrez deliller arasında bulunan ve … Türkiye acentesi “…”yetkilisi Diba Komşu tarafından davacı … yetkilisi …’ gönderilen 11.01.2017 saat 11:51 tarihli e-postanın aynen ;
“Merhaba … bey, Barselona acentemden gelen bilgi aşağıdaki gibidir, güncel bilgi durumunda tarafınıza bilgi verilecektir: Soğutucu ünitesi çalışmıyordu ve Barselona limanında tamir edilmek üzere tahliye edildi. Şu an soğutucu ünitesi tamamen çalışıyor ve bugün … sefer no:63 W gemisine yüklenecek olup geminin tahmini kalkış tarihi 11/01/2017 ‘dir. ” Şeklinde olduğu görülmüştür.
Davacı tarafından dosyaya sunulan deliller arasında bulunan (ek-3) ve davacı … yetkilisi … tarafından … Türkiye acentesi …”yetkilisi … ‘va gönderilen 11.01.2017 saat 13:36 tarihli e-postanın aynen ;
” Diba Hanım selamlar, Vermiş bulunduğunuz bilgi için sağolun. Buna göre konteynere ait soğutma/iklimlendirme ünitesinin +5 santigrat ve %80 nem 20 ventilasyon standartlarında çalışması gerekirken bilinmeyen/tespit edilmemiş bir süredir çalışmadığı ve geminin Barcelona Limant’na ulaştığında durumun anlaşılarak kontevnerin bu limanda gemiden indirilip tamir edildiği ve aşağıda bildirmiş bulunduğunuz sefer sayılı gemiye bindirilmek üzere booking yapılmış olduğa bilgisini edinmiş bulunmaktayız. Anlaşıldığı kadarı ile konteynerin bu tadilat ve yeniden aktarma operasyonundan sonra nihai varış yerine ulaşması 50-55 gün civarında gerçekleşecektir. Bu süre taşıyıcı olarak vermiş bulunduğunuz ortalama transit taşıma süresinin 22-27 gün aşılması anlamına gelmektedir. Buna ilave olarak yüklemenin yapılma tarihinden itibaren ünitenin ne kadar çalıştığı yada çalışmadığı bilinmemektedir. Durumun Barcelona Limanında anlaşıldığı görülmektedir. Bu koşullarda iklimlendirme ve ventilasyonla sevk edilmesi gereken hassas limon yükünün bozulma,çürüme ve bakterilenme riskini taşımaktadır.Bu itibarla gerek taşıma süresinin misli ile aşılması gerekse iklimlendirme ünitesinin bilinmeyen bir zaman diliminden beri arızalı oluşu ürünlerde bozulma,çürüme,bakterilenme olasılıklarını kuvvetle muhtemel karşımıza çıkaracaktır. Bu nedenle taşıyıcı olarak …sigortasına bilgi verilmesini, ünitenin ne kadar süre ile çalışmadığının tespit edilmesini önemle rica etmekteyiz. İlave olarak ürünlerle meydana gelebilecek bozulma,çürümeye bağlı kayıp ve ziyanların tüm CİF fatura bedelinin tarafınıza rucü edileceğini ilave tüm kayıp ve ziyan ve tazminat haklarımızın saklı bulunduğunu bildirir gereği hakkında yardım ve bilgilerinizi rica ederiz.” şeklinde düzenlendiği görülmüştür.
Davacı … yetkilisi … tarafından … Türkiye acentesi “…” yetkilisi Diba Komşu’ya gönderilen 11/01/2017 tarihli e-posta ile …. Noterliği’nin 18/01/2017 tarih ve … numaralı ihtarnamesi karşısında, artık zararın taşıyana süresinde ve usulüne uygun olarak bildirilmemiş olduğundan bahisle TTK 1185/4 maddesi uyarınca taşıyan lehine ispat yükünün yer değiştirdiğinden söz etmenin mümkün olmayacağı kanaatine varılmıştır. Zira TTK 1185 hükmünün amacı, taşıyanın zarar iddiasından ve muhtemel tazminat talebinden vaktinde haberdar olmasını; böylelikle olayın nasıl gerçekleştiğini açıklayacak delillere zamanında ulaşmasını temin etmektir. TTK 1179/1 maddesi uyarınca kusursuzluğunu ispat yükü taşıyanın üzerindedir. Zararı bildirim yükümlülüğü yerine getirilmediği takdirde ise ispat yükü yer değiştirmekte; zamanında durumdan haberdar edilmediği için lehine olan ispat vasıtalarını toplamak imkânından yoksun kalan taşıyan, lehine oluşan iki karine ile korunmuş olmaktadır. Dava konusu olayda ise, daha taşıma sona ermeden taşıyan durumdan haberdar edilmiş bulunmaktadır. Bunun varsayıma dayalı bir tahmin olduğu ve bu nedenle yasada öngörüldüğü şekilde bir bildirimin yerini tutmayacağı da ileri sürülememek gerekir. Zira bozulabilir gıda yükünün, gerekli iklimlendirme koşulları sağlanmadan ve üstelik öngörülen taşıma süresi aşılarak taşınması halinde bozulacağı vakıası, her halde tahmin ya da varsayım olarak değerlendirilemez. TTK 1185/6 maddesi uyarınca eşya, fiilî taşıyan tarafından teslim edilmişse, bu madde uyarınca kendisine yapılan her bildirim taşıyana yapılmış gibi ve taşıyana yapılan her bildirim de fiilî taşıyana yapılmış gibi hüküm ifade eder. Kaptan ve sorumlu gemi zabiti dâhil olmak üzere, taşıyan veya fiilî taşıyan ad ve hesabına hareket eden bir kişiye yapılan bildirim, taşıyana veya fiilî taşıyana yapılmış sayılır.Dolayısıyla dava konusu olayda akdi taşıyana yapılmış olan bildirim, fiili taşıyan bakımından da hüküm ifade eder. Açıklanan tüm bu hususlar çerçevesinde ispat yükünün TTK 1179/1 maddesindeki genel kural uyarınca taşıyanın üzerinde olduğu; sorumluluktan kurtulmak isteyen taşıyanın kusursuzluğunu ortaya koymasının gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. Davalının fiili taşıyan sıfatını haiz olması ile meydana gelen yük ziyamdan bu sıfatla sorumlu olması birbirinden farklı meselelerdir. Bu bağlamda davalının şahsında sorumluluk şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. Dava konusu yükün taşındığı soğutmalı konteyner aktarma limanında başka gemiye aktarılmış ve zarar da bu aşamada meydana gelmiş olsa da, zarara sebebiyet veren olay eşya taşıyanın hakimiyeti altında iken gerçekleşmiştir. Şu halde TTK 1179/1 maddesi uyarınca kendisinin ve adamlarının zarara sebebiyet vermediğini ispat yükü, kendisinden talepte bulunulan (fiili) taşıyana aittir.
Dosyada görevlendirilen uzman bilirkişiler, teknik incelemeleri neticesinde, dava konusu yük ziyanın konteynerin arızalanmasından kaynaklandığı sonucuna varmış olup konteyner ise davalı tarafından değil dava dışı akdi taşıyan tarafından tedarik edilmiştir. Davalının fiili taşıyan sıfatıyla sorumlu olduğu süre,konteynerin aktarma limanında gemiden boşaltılması ile sona ermekte olup, burada konteynerin tamiri amacıyla geçen sürede yükün muhafazası için tedbir alma yükümlülüğü taşımanın tamamını üstlenmiş olan akdi taşıyana aittir. Bu çerçevede bilirkişi heyetinde bulunan uzman bilirkişiler zararın meydana gelmesinde davalı fiili taşıyanın bir kusurunun bulunmadığı sonucuna varmış olup, TTK 1179/1 maddesi uyarınca fiili taşıyana ait olan ispat yükünün davalı taşıyan tarafından yerine getirildiği, zararın davalı fiili taşıyanın ve onun eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlarından kaynaklanmadığıdeğerlendirilmekle, davalının meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 3.310,33 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 3.251,03 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı vekili için takdir edilen 22.018,90 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır