Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/48 E. 2020/91 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/48 Esas
KARAR NO : 2020/91
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirket başlangıç yeri Tayvan bitiş yeri Konya olan ve … numaralı nakliyat emtia poliçesinin yapıldığını 09/07/2014 tarihinde Haydarpaşa limanında davacının sigortalısının emtiasında hasar olduğunun tespit edildiğini, oluşan hasar sonucunda … 2014 numaralı ve 23/09/2014 tarihli ekspertiz raporunda tespit edilen hasar miktarının davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, iş bu hasar miktarının davalı tarafça ödenmesi amaçlı … İcra Dairesinin 2015/2901 sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını ancak bu takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’un Türkiye acentesi olduğunu, taşımada … Corporation adına hareket ettiğini, konşimentoda acente olarak anıldığını, dava konusu taşımanın davalı şirketin acentesi olan armatöre ait 03/06/2014 tarih ve … nolu konşimento kapsamında yapıldığı ve burada yetkili mahkemenin belirlendiği buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda İngiliz mahkemelerini yetkili olacağı düzenlendiğini, davacının sigortalısı tarafından müzekkili şirkete süresinde hasar ihbarının yapılmadığını ve ekspertiz incelemesine çağrılmadığını, davacı şirket tarafından hasarın deniz taşımasında geldiğine herhangi bir belge ibraz etmediğini, davacı … şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporunun sonuç kısmında hasarın liman sahasında yükleme-boşaltma ve aktarma sırasında meydana geldiğinin belirtildiğini, bu nedenle hasarın taşıma sırasında meydana gelmediğini belirterek de davanın pasif husumet yönünden reddini, yetki yönünden reddini, esas yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile masrafların davacıya tahminili talep etmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2018 tarih, 2017/896 esas ve 2018/449 sayılı görevsizlik kararı ile dosya davacı vekilinin talebi üzerine mahkememize gönderilmiş olup, mahkememizin 2019/48 E. Sayılı sırasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki sigortalısına ödediği hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu; uyuşmazlığın, tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesinin geçerli olup olmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödemenin yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığı ve hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasarda davalının sorumlu olup olmadığı, davalının milletlerarası yetki itirazı ve hasarın miktarının tespiti noktasında toplandığı görülmüştür.
… İcra Müdürlüğü 2015/2901 Esas numaralı takip dosyasının incelenmesinde; davalı borçlu aleyhine 02/02/2015 tarihinde icra takibine başlandığı, davalı borçluya ödeme emrinin 03/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafça yasal 7 günlük süre içerisinde 09/03/2015 tarihinde icra dairesi yetkisi ile birlikte itiraz edildiği anlaşılmıştır. Davalının borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine dair icra dosyası arasında bilgi bulunmadığından eldeki davanın ise İİK 67. maddesi uyarınca yasal sürede açıldığı mahkemece kabul olunmuştur.
Davalı vekili her ne kadar icra takip dosyasındaki borca itiraz dilekçesi ile şirketin adresi itibarı ile İzmir İcra dairelerinin yetkili olduğunu beyan etmişse de, dava konusu alacak taşıma sözleşmesine dayanmakla sözleşmenin kurulduğu yer ve taşıma sonucu teslimin yapıldığı yer İstanbul olduğundan HMK 10 maddesi uyarınca icra dairesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 17/01/2020 havale tarihli raporda özetle; davaya konu emtianın yapısı, çalışma hassasiyeti ve buna bağlı onarım şekli ve durumu değerlendirildiğinde toplam 17.905,27 TL olarak tespit edilen bedelin makul seviyede olduğunu, davacı sigortacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu, davalı taşıyanın pasif husumet ehliyetinin bulunduğunu, geçerli bir sigorta sözleşmesinin olduğunu, sigorta sözleşmesi uyarınca ödeme yapılmış olduğunu, emtiadaki hasarın, davalı taşıyanın zilyetliğinde olduğu bir aşamada meydana gelmiş olduğu ve meydana gelen hasardan davalı taşıyanın sorumlu olduğunu, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunmadığı ancak TTK m.1185 f.4 uyarınca, taşıyan lehine olan karinenin aksinin davacı tarafından ispat edildiğin, konşimentonun arka yüzünde yer alan yetki şartının geçerli olduğunu, bu sebeple davalı için dava konusu uyuşmazlığın, İngiliz mahkemelerinde çözümünün gerektiği netice ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Her ne kadar davalı vekilince milletlerarası yetki itirazında bulunulmuşsa da, yetki itirazına dayanak olarak sunulan konişmento kayıtları incelendiğinde “İngiliz Mahkemeleri” yetkilidir denmekle birlikte, yetkili mahkemenin somut olarak belirlenmesi en azından belirlenebilir olması gerektiği göz ardı edilmiş olmakla yetkili mahkeme açıkça belli edilmediğinden yetki kaydı mahkemece geçersiz kabul edilmiş ve mahkememiz yetkili bulunmakla yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine aktif husumet ehliyeti bakımından itibar edilen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı sigortacının sigortalısının haklarına TTK m. 1472 hükmü uyarınca kanunen halef olduğu ve bu sebeple aktif husumet ehliyetine sahip bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalının pasif husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, 07/07/2014 tarih ve … numaralı faturada konişmento numarası …; yükleme limanı Tayvan/Kaohsiung; boşaltma limanı … olarak gösterildiği ve dava dışı sigortalı … adına 1.000,00 USD bedelli … Navlunu açıklamalı faturanın davalı tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır. Faturada belirtilen … numaralı konişmento kayıtları incelendiğinde ise, yükleme limanının …, boşaltma limanının Port Said ve nihai teslim yerinin Haydarpaşa Limanı olduğu, konşimentoda yükleten olarak dava dışı satıcı …, gönderilen olarak dava dışı alıcı sigortalı … San. ve Tic. Ltd. Şti, taşıyan olarak … Line gösterilmiştir. Eşyanın “…” adlı gemi ile önce Port Said limanına, Port Said limanında aktarma yapılan konteynerin, dosyada mevcut Gümrük Beyannamesi üzerinde yer alan “…” adlı gemi ile de Port Said limanından Haydarpaşa Limanı’na taşındığı anlaşılmaktadır. Konşimento, 4 adet konteyner muhtevası makine emtiası için düzenlenmiş olup, konteyner numaraları; …, …, … ve … dır. Konşimento, 03/06/2014 tarihinde … Corp. tarafından imzalanmıştır. Her ne kadar dosyada alınan bilirkişi raporunda davalının navlun faturası düzenlemiş olması nedeniyle davalının pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kanaati bildirilmişse de, bu faturada “iş bu fatura taşıyıcı … adına acentesi sıfatıyla tanzim edilmiştir’ kaydı yer aldığı, davalı … Anadolu’nun acente sıfatıyla hareket ettiği; TTK m. 921 uyarınca taşıyan sıfatıyla sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı; kendisine karşı ancak acente sıfatıyla izafeten husumet yöneltilebileceği anlaşılmakla davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 313,54 TL den karar harcı olan 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 259,14 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıd