Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/45 E. 2020/385 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/45
KARAR NO : 2020/385
DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 28/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacının İstanbul Ticaret Siciline kayıtlı olduğunu, Konya, …’da bulunan fabrikasında ürettiği kağıt torbaların yurt içinde ve yurt dışında satış ve pazarlamasını yapan bir A.Ş olduğunu, davacının satışını yaptığı ürünleri, kara ve deniz yolu taşımacılığıyla muhtelif ülkelere gönderdiğini, davacının Gine’de mukim müşterisi … Ltd. ile 2016 yılından bu yana sorunsuz olarak çalıştığını, müşterisi tarafından davacıdan satın alınan ve -kendi müşterisi … firmasına sattığı toplam 10 konteyner olan emtianın ürünlerin Conarky/Gine Limanına denizyoluyla nakliyesi işinde dava dışı … Tic. Ltd. Şti ile çalışıldığını, dava dışı nakliye firması … ile davacının yaptığı ticari anlaşma çerçevesinde taşıma bedellerini vadeli olarak ödediğini, davacının taşıyıcı …’a ödemelerini yapmakta olduğunu, bu hususun taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi ile sabit olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki de yapılacak ödemelerde ortalama 30 günlük bir vade uygulanmasının kabul edildiğini, dava dışı …’ın davacıya Gine’ye taşıma işini dava dışı alt forwerder olarak dava dışı … Ltd. Şti.’ne tevdii ettiğini, söz konusu bu şirketin taşıma işinin yapılması için davalı ile anlaştığının anlaşıldığını, davalının fiili taşımayı armatör … ve … A.Ş.’ye yaptırdığını, davacının söz konusu, Gine’ye göndereceği emtiaların iki gemide taşındığını, konteynerin … tarafından yapılacak fiili taşıması için 09.12.2017 tarihli, taşıtanı davacı adına … Ltd.nin teslim alacağını, … olarak yükleme limanı Mersin boşaltma limanı … konteyner yük için taşımayı yapacak gemi … olduğunu, kalan 7 konteynerin … A.Ş. tarafından yapılacak fiili taşıması için 27.12.2017 tarihli taşıtanı davacı adına … Ltd. teslim alacak … olarak yükleme limanı Mersin, boşaltma limanı … konteyner yük için taşımayı yapacak geminin … olan no.lu konşimento düzenlendiğini, taşımaların işbu konşimentolar tahtında yapıldığını, dava dışı … firmasının … ve davalı … aracılığıyla yaptırdığı taşıma sürecinde davacıya ait 09.12.2017 tarihli … numaralı konşimento ile taşınan 3 konteyner malın varış limanına 28.12.2017 tarihinde, davacıya ait olan 27.12.2017 tarihli … numaralı konşimento ile taşınan 7 konteyner malın ise varış limanına 19.01.2018 tarihinde ulaştığını, davalının konşimentoları teslim etmemesi nedeniyle davacının ürünlerini bekleyen müşterisine, müşterinin de kendi müşterisi olan alıcıya zamanında teslimatı yapamadığını, davalının da içinde olduğu taşıyıcıların müteselsil sorumluluğunda olan 09.12.2017 tarihli konşimento tahtında yapılan taşımada davalının konşimentoları süresi içerisinde teslim etmemesi sebebi ile davacının yükü-son kullanıcı alıcısına geç teslim ettiğini, fiili taşıyan olan … firmasına 13.463 USD demuraj ödemesi yapmak zorunda kaldığını, emtianın geç teslimi müşterisi ile uzun süreli bir ticari ilişki kurmak isteyen davacı ile müşterisi arasında güven ilişkisinin zedelenmesine sebep olduğunu, davacının davalıdan konşimentoları teslim alabilmek ve malı zamanında alıcısına teslim edebilmek için müzayaka altında bir protokol imzalamak durumuna bırakıldığını, varış limanına ulaşan ancak bekleme süresi geçen 09.12.2017 tarihli … numaralı konşimento ile taşınan 3 konteyner ürünleri ile varış limanına gelmiş olan 27.12.2017 tarihli … numaralı konşimento ile taşınan 7 konteyner ürünlerinin toplam taşıma bedelinin 34.500 USD davacıdan talep ettiğini, bu bedelin davacının dava dışı taşımacısı olan … firmasına yapacağı ödeme olduğunu, davacının yapılacak işbu ödeme ile taşıma işinden dolayı başkaca bir borcunun kalmamasına rağmen davalının, davacıdan konşimentoları teslim için kendi alt forwerderi olan … firmasından olan başkaca taşıma işlerinden kaynaklı alacaklarının da karşılanmasını şart koştuğunu, dava dışı …’tan olan alacaklarının da davacıdan tahsilatı yoluna gittiğini, bu yönde davacının davalı … tarafından müzayaka altında 22.01.2018 tarihinde sözleşme imzalamak durumunda bırakıldığını, davacının 09.12.2017 tarihli ve 27.12.2017 tarihli taşıma işleminden kaynaklanan dava dışı …’ a ödemesi gereken borcunu, dava dışı … tarafından davacıya verilen 18.01.2018 tarihli taahhüt yazısı kapsamında 28.163,00 Euro tutarında 22.01.2018 tarihli günlük çek vererek ödediğini, davacının taşıma ile ilgili olarak dava dışı … ile yapmış olduğu ticari ilişkide ödeme için 30 günlük bir vade ile çalışılmasının kabul edildiğini, davalı …’ın bu talebinin taraflar arasındaki taşıma ilişkisine ilişkin ticari düzenlemeye aykırı olduğunu, davacı ile cari hesap ilişkisinde olan dava dışı … firmasının taşımaya ilişkin konşimentolardan doğan borçlarından dolayı davacıyı ibra ettiğini, davacıya imzalatılan 22.01.2018 tarihli protokol ile davacının tarafı olmadığı halde davalı …’ın dava dışı … firmasından tahsil edemediği toplam 50.671 USD’lik alacak karşılığında 30.06.2018 tarihli 41.364 Euro bedelli çek vermek zorunda bırakıldığını, protokolün bu şartlar altında hükümsüz olduğunu, tarafların gerçek iradesini yansıtmadığını, bu çekin bedelsiz olmasına rağmen davalı tarafından haksız olarak tahsil edildiğini, davacı adına işbu çek bedelinin fer’ileri ile birlikte iadesi için arabulucuya başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmesi sonucunda anlaşmaya varılamadığını, davalının müzayaka halini kullanarak davacıdan aldığı çekin bedelsiz olduğunu belirterek, davalının 22.01.2018 tarihli hükümsüz protokolün ekinde teslim aldığı davacıya ait … Bankası … Şubesi’nin 30.06.2018 tarihli … çek no.lu … hesap no.lu … seri no.lu 41.364 Euro bedelli çekin tahsil edildiği günden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının deniz taşımacılığı alanında faaliyet gösterdiğini, davacının yükveren olarak ihraç sebebiyle taşıttığı ürünlerin taşınmasında forwarder olarak deniz taşımacılığı hizmetlerini verdiğini, taşıma işinin davacının da kabulünde olduğunu, davalı ile davacı arasında sözleşme serbesti ilkesi uyarınca düzenlenmiş ve imzalanmış bir protokol bulunduğunu, protokolün davacı tarafından hazırlanıp davalıya da imzalatıldığını, TTK’nın 18. Maddesi uyarınca her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, protokolün 2.5 maddesinde açıkça “işbu çek vadesi gelmeden …’a … ve …’tan 50.671 USD karşılığı 41.364,00 Euro olarak çek karşılığı nakit ödeme yapıldığı veya …/… tarafından bütün borçlarını kapsar şekilde gayrimenkul ipoteğinin teminat verildiği takdirde işbu çek yükveren’e iade edilecektir.” hükmünün yer aldığını, sözleşme uyarınca davalının … veya …’tan alacağını almadığını, gayrimenkul ipoteği de alamadığını, bu nedenle davalının çekin vadesi geldiğinde sözleşme uyarınca çeki tahsil ettiğini, dava dilekçesinde ikrar edildiğini üzere davalının taşıyıcı olduğunu, TTK madde 891’e göre ve Türk Medeni Kanunun 950 ila 953. maddeleri uyarınca eşya üzerinde hapis hakkına haiz olduğunu, hapis hakkının 860. Maddedeki refakat belgelerini de kapsayacağını, taşıyıcının eşyayı zilyetliğinde bulundurduğu veya eşya üzerinde konşimenton ve taşıma senedi aracılığı ile tasarruf hakkına sahip olduğu sürece hapis hakkı olduğunu, davalının kanunun verdiği hapis hakkı doğrultusunda konşimentoları elinde tuttuğunu, bu durumda hukuka aykırı bir hal olmayıp davacının iddialarının yerinde olmadığım, taraflar arasında imzalanan protokolde müzayaka hali söz konusu olmadığını, davalının sadece kanuna dayanan hapis hakkını kullandığını, davacının dava dilekçesinde … ile aralarındaki ticari ilişki gereğince özemelerin 30 günlük vade gerçekleştiğinden bahisle davalının taşıma işinden kaynaklı alacağını günlük çek ile tahsil etmesinin ticari düzenlemeye aykın olduğunu iddia ettiğini, ticari teamülün 2 taraf arasındaki uygulamadan doğmayacağını, davacı ve dava dışı … arasındaki ticari uygulamanın davalı için bir bağlayıcılığının olmadığım, davacı ile davalı arasında açıkça bir protokol olduğunu, ticari teamül uygulanamayacağını, davalı ile dava dışı … arasında bahse konu taşımalarla ilgili herhangi bir anlaşma bulunmadığım belirterek, haksız ve hukuka aykın davanın reddini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacıdan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlığın; davaya konu taşıma nedeniyle davacının müzayeka halinde davalıya çek verip vermediği, davacının çek bedelinin istirdadını talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
19/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mevcut olayda imzalanan protokol uyarınca tarafların edimleri arasında ciddi bir dengesizlik olduğu, her ne kadar taşınan malların elde edilmesi için başvurulması imkânı bulunsa da davacının müşterileri ile ilişkisi ve ticari hayatın gereksinimleri dikkate alındığında, malların teslimine ilişkin sorunu çözebilmek amacıyla müzayaka halinde söz konusu protokolü imzalamak zorunda kaldığı, bu nedenle de TBK. m. 38 çerçevesinde sözleşmeyi iptal edebileceği, bu suretle, davalıya teslim edilmiş ve sonrada ödenmiş bulunan çeklerin hukuki temelinin ortadan kalkmış olacağı, dolayısıyla davacının söz konusu çekler için çek hamiline ödemek zorunda kaldığı meblağı davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edebileceği, böylece davacının toplam çek bedeli olan 41.364 EURO nun ödenme tarihinden hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte ödenmesini talep edebileceği beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, davacının Gine’deki müşterisine deniz taşımacılığı ile yaptığı ihracaat işlemleri için davadışı … şirketi ile anlaştığı, davadışı … şirketinin taşıma işinin davadışı … şirketine ve davalı … şirketine yönlendirdiği, emtianın fiili taşıma işinin ise … SA ve … tarafından gerçekleştirilerek 09/12/2017 tarih ve … nolu konşimento ile 27/12/2017 tarih ve … numaralı konşimento tahtında emtiaların varış limanına ulaştığı, davacı tarafından … firmasına daha önce yaptırılan taşıma işlemleri ile ilgili olarak ödeme yapılmış olmasına rağmen, …’tan …’a ve davalıya ödeme yapılmaması gerekçesi ile davalı tarafca konşimentoların davacıya teslim edilmemesi nedeniyle emtianın alıcısına teslim edilememesi neticesinde davalının davadışı şirketlerden olan alacağının davacı tarafından ödenmesi halinde konşimentoyu teslim edeceği beyanı üzerine taraflar arasında davacının ihracat işleminin tamamlanması amacıyla protokol düzenlenerek imza altına alındığı, davalının davadışı şirketlerden olan alacağının teminatı olarak davalıya 30/06/2018 tarihli 41.364 Furo bedelli çek verdiği ve çek bedelinin davalı tarafından 02/07/2018 tarihinde tahsil edildiği, davacı tarafından davalı şirketin taşıma konusu mallara ilişkin konşimentoları elinde tutması ve bu nedenle malların müşterisine teslim edilememesi nedeniyle uzun yıllardır çalıştığı müşterisini kaybetmemek ve ekonomik zarara uğramamak amacıyla, müzayaka altında protokolü imzalandığı iddiası ile çek bedelinin istirdadının talep edildiği, davalı tarafından ise taşıma konusu mallar üzerinde taşıma ücretinden kaynaklı hapis hakkının bulunduğu ve bu hapis hakkı uyarınca konşimentoları elinde tuttuğu iddia edilmiştir.
Dava konusu taşımada, davalının, davacının alt taşıyıcısı olduğu, taşıma konusu emtia üzerinde TTK. 1201.md’den doğan hapis hakkını kullandığı iddiası ile davacı ile düzenlenen protokoldeki şartların yerine getirilmesi durumunda, konşimentoları davacıya teslim etmeyi kabul ettiği, protokolün 2.3. Maddesinde davacının asıl olarak dava dışı … firmasına ödemesi gereken taşıma ücretinin (bu şirketin onayı doğrultusunda) davalıya ödeneceğinin kararlaştırıldığı, Protokolün 2.4. Maddesinde ise “Yükveren’in gerek … gerekse … ve …’a işbu yapılan ödeme ile başkaca borcu kalmamasına rağmen …’nın resmi defter ve kayıtlarında davadışı …’ın vermiş olduğu taşımadan kaynaklı 50.671,00 USD daha alacaklı olduğu belirtildiğinden, işbu alacağın teminatlandırılması halinde söz konusu konşimentoları Yükveren’e teslim etme konusunda mutabık kalınmış olup, Yükveren …’a teminat olarak 30.06.2018 vade tarihli 50.561,00 USD bedelli çek teslim edecektir. Buna karşılık söz konusu konşimentolar eş anlı olarak Yükveren’e teslim edilecek ve derhal taşıtılan malların konteynerlerin serbest bırakılması sağlanacaktır ” hükmü ile davacının bu konuda herhangi bir yükümlülüğü bulunmamasına rağmen dava dışı … şirketinin davalıya olan borcu için teminat çeki vereceği hükme bağlanmıştır. Bu durumda ticari hayatın olağan akışına aykırı olarak, davacı şirket hem taşıma ücretini alt taşıyıcıya ödemeyi kabul etmekte hem de herhangi bir ilave menfaat elde etmeden dava dışı … firmasının davalıya borcu için teminat çeki vermeyi taahhüt etmekte, davalı da üzerinde hapis hakkı bulunan taşıma senetlerini davacıya teslim etmeyi kabul etmiş olmaktadır. Bu doğrultuda, davacının malları teslim alabilmek için taşıma ücretini ödemenin yanında, sorumlu olmadığı bir teminat çeki vermeyi de borçlanması nedeniyle tarafların edimleri arasında açık bir orantısızlığın bulunduğu, davalının normal koşullarda elde etmesi mümkün ve muhtemel edimler dışında menfaat elde ettiği kanaatine varılarak, her ne kadar davalının alt taşıyan olması nedeniyle taşınan emtia üzerinde hapis hakkı bulunmakta ise de, üzerinde hapis hakkı kullanılan malları kısa sürede elde ederek, müşterisine göndermesi gereken davacının davalıya taşıma ücretini ödemesinin yanında, sorumlu olmadığı bir borç için teminat göstermeyi de kabul ettiği ve müzayaka halinde protokolü imzaladığı, TBK 38/2 ve 39. Md. leri kapsamında davacının taraflar arasında düzenlenen protokolü iptal edebileceği, davalıya teslim edilen ve sonra da ödenmiş bulunan çekin hukuki temelinin ortadan kalkmış olması nedeniyle davacının davalıya ödemiş olduğu bedeli talep edebileceği kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile, davacıya ait … Bankası Şişli Ticari şubesinin 30/06/2018 tarihli, … nolu … hesap nolu … seri nolu çek bedeli olan 41.364 EURO nun davalı tarafından tahsil edildiği, 02/07/2018 tarihinden 3095 sayılı Kanunun 4/a md si gereğince işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Karar harcı olan 17.004,33.TL’den peşin alınan 4.251,09.TL’nin mahsubu ile bakiye 12.753,24TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (4.301,89. TL ilk harç 158,80.TL posta ücreti ve 3.600,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 8.060,69.TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekili için takdir edilen 25.875,03.TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 28/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır