Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/420 E. 2020/212 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2019/420 Esas
KARAR NO :2020/212
DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :07/07/2015
KARAR TARİHİ :06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya ait … gemisine 20.8.2012 tarihinde Çanakkale Boğazı geçişi esnasında yaşanan gemi arızası nedeniyle römorkör hizmeti verildiğini, bu hizmet nedeniyle ilgili tarife uyarınca 22.8.2012 tarihli 12.888,00 TL bedelli faturanın tebliğ edildiğini, davalının ilgili faturayı ödemediğini, bu nedenle 5.10.2012 tarihli 3.402,43 TL tutarlı gecikme zammına ilişkin faturanın da tanzim edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin 16.290,43 TL üzerinden devamına, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra ve inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, yargı yolu, derdeslik itirazlarıyla birlikte, olay tarihinde gemiye römorkör hizmeti verilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığını, tahakkuk ettirilen ücretin yersiz olduğunu, davacının keyfi uygulaması nedeniyle hak talep edemeyeceğini, römorkör hizmetinin süresi uyarınca faturanın fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere köti niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davanın konusu, davacının … IMO numaralı … isimli gemiye 20.08.2012 tarihinde Çanakkale Boğazı geçişi esnasında Kilitbahir dönüşü Karanfil burnu mevkinde davaya konu geminin makine arızası yapması nedeniyle vermiş olduğu römorkaj hizmet bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan … İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talebine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün 2012/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü vekili tarafından borçlu Türkiye Bayraklı … IMO numaralı … adlı geminin donatanı …Ltd. Şti. aleyhine, 12.888,00-TL asıl alacak 3.402,43-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.290,43-TL üzerinden 15.10.2012 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 19.10.2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilince 23.10.2012 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu, alacaklı vekilince de 13.12.2012 tarihinde yasal süre içerisinde mahkememizde itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Dava, 13/12/2012 tarihinde Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2012/… esas numaralı dosya olarak açılmış olup, yapılan yargılama neticesinde 21/01/2014 tarih 2012/… E., 2014/… sayılı karar ile “Davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine, davalı borçlunun 12.888 TL alacak ve 3.402,43 TL gecikme zammından oluşan 16.290,43 TL alacağa yapmış olduğu itirazın iptaline, 12.888 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık % 1.40 oranında gecikme bedeli işletilerek takibin devamına, alacağın % 20 oranında 3.248 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasından verilen karar davalı vekilinin talebi ile temyiz edilmiş olup; Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 24/11/2014 tarih, 2014/… esas, 2014/… karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında “Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Kılavuzluk Römorkaj ve Diğer Hizmetler Tarifesinin 3.2.2, 3.2.4, ve 1.4.4.5/2 hükümleri uygulanılmak suretiyle ödenmesi gereken hizmet bedeli ve alacağın hesaplanması yoluna gidildiği, ilgili tarifenin 3.2.2 maddesinde “Makineli deniz vasıtalarının kira öcreti, bunların bağlama yerinden ayrıldığı saatten tekrar bağlama yerine döndüğü saate kadar geçen süre için alınır.” hükmü yer almakta olup bilirkişilerce römorkörün hızı da dikate alınarak bağlama yerinden ayrılış, refakat süresi ve bağlama limanına dönüş süresi 2 saat olarak belirlendiği, dosya içerisinde bulunan … Dairesi Başkanlığı’nca davalıya gönderilen 29.8.2012 tarihli yazıda saat 17:01-17:45 arasında refakat hizmeti verdiği belirtilip, tarifenin 2.3. maddesinde ise “Kılavuzluk hizmeti kılavuzun gemiye çıkması, römorkör hizmeti ise römörkörün geminin yanına varması ile başlar ve bunların gemiden ayrılmaları ile sona erer. Ancak bu süre içinde Kuruluşun kusuru yüzünden kaybedilen süreler ücretin hesabında dikkate alınmaz.” hükmünün yer aldığı, somut olayda herhangi bir kiralama hizmetinden söz edilmeyip, verilen hizmetin tarifenin 1.3.10 maddesinde tanımı yapılan plansız refakat hizmeti kapsamında olduğu hususunun da gözetilerek hizmet bedelinin ve alacağın hesabında tarifenin 2.3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bilirkişilerden ek rapor ya da oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile verilen hüküm bozulmuş olup, mahkememiz tarafından bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma neticesinde mahkememize gönderilen dosya mahkememizin 2015/… E. Sayılı sırasına kaydı yapılmış olup; mahkememizce yapılan yargılama neticesinde 07/03/2016 tarih, 2015/… esas, 2016/… karar sayılı kararıyla, “Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2012/… esas sayılı icra dosyasına itirazının iptali ile takibin 16.290,43 TL üzerinden devamına, bu bedelden asıl alacak 12.888,00 TL’ye takip tarihinden itibaren aylık %1,40 oranında gecikme bedeli uygulanması” şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizin 07/03/2016 tarih, 2015/… esas, 2016/… sayılı kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; davalı vekilinin temyiz talebi sonrası Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 13/02/2018 tarih, 2016/… esas, 2018/… karar sayılı ilamı ile “Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir., davacı vekilin temyiz itirazlarına gelince, uyuşmazlık konusu alacağın römork hizmetine ilişkin olduğu ve hizmet bedeli de Kılavuzluk Römorkaj ve Diğer Hizmetler tarifesine göre hesaplanabilir mahiyette bulunduğu, ayrıca tazmini mahiyette bir alacak vasfı da bulunmadığı gözetilerek icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekirken, mahkemece takip konusu alacağın belirlenebilir (likid) alacak mahiyetinde bulunmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur.
Davalı vekilinin 27/04/2018 tarihli karar düzeltme talebi neticesinde Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 14/11/2019 tarih, 2018/… E., 2019/… karar sayılı ilamı ile “Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddine” şeklinde karar verilmiş olup bozma ilamı neticesinde mahkememize gönderilen dosyanın yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkememizin 06/10/2020 tarihli celsesinde anılı Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, akabinde taraf vekilleri tarafından davaya konu bedellerin, Yargıtay ilamı doğrultusunda hesap edilen icra inkar tazminatı bedelinin, vekalet ücretleri dahil tüm yargılama giderlerinin tamamının davalı tarafından davacıya ödenmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığını beyan edilerek bu hususta karar tesis edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Devam olunan yargılamada taraf vekillerinin duruşma esnasında mahkeme önünde imza altına aldıkları beyanları ile davanın konusuz kaldığını beyan etmeleri ve tarafların birbirinden alacak taleplerinin olmadığı beyanları karşısında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi gereğince peşin alınan 241,95 TL’ den karar harcı olan 54,40 TL ‘nin mahsubu ile fazla alınan 187,55 TL ‘nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden tarafların yapmış oldukları yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılarak, vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
06/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır