Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/42 E. 2020/323 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2019/42 Esas
KARAR NO :2020/323
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :25/12/2018
KARAR TARİHİ :26/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, davalı firma ile deniz yolu taşımacılığı faaliyeti konusunda ticari faaliyette bulunduğunu ve tarafına düşen özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen hak etmiş olduğu navlun alacağını alamayarak zarara uğradığını, dava konusu taşıma işinin faturalardan anlaşıldığı üzere CFR (Cost And Freight) koşullarında yapıldığını, dava konusu taşımada gönderenin davalı … firması olduğunu, davalı şirket yetkililerinin düzenlenen faturaları tebellüğ etmelerine rağmen müvekkili firmaya ödeme yapmadığını ve müvekkili şirket yetkililerine davalı şirket yetkililerine mail ve telefon yoluyla ulaşmayı denediğini fakat hiçbir şekilde ulaşamadığını, buna rağmen müvekkili şirketin menfaatlerini de gözeterek taşıdığı eşyaları alıcıya teslim ettiğini, yaptığı bu ticari faaliyeti mevzuata uygun bir şekilde ticari defterlerine kaydettiğini belirterek icra takibine yapılan haksız itirazın iptalini, takibin devamını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini taleple … Asliye Ticaret Mahkemesi’ nde dava açılmıştır.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, delil ibraz etmemiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yapılan yargılama neticesinde 15/01/2019 tarih, 2018/… esas, 2019/… karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek davacı vekilinin talebi üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’ nün 2018/… esas sayılı icra dosyasının incelemesinde; alacaklısının … olduğu, borçlusunun … olup, ödeme emrinin 07/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 11/09/2018 tarihinde itirazın edildiği, davanın 25/12/2018 tarihinde İİK nun 67.maddesi gereğince davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 06/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel esaslarına göre tutulduğu, Elektronik Defterler ile Envanter defterinin yasal dığı ve davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin TTK. Hükümlerine göre utmuş olduğundan davacı şirketin 2018 yılına ait ticari defterlerinin sahibi lehine taşıdığı, davacı şirketin davalı yan ile aralarında bulunan ticari ilişkide USD para cinsinden faturalar düzenlediği bu nedenle de USD para cinsinden cari hesap kullanarak davalı yandan olan alacağını takip ettiği, davacı şirketin icra takip tarihi olan 31.08.2018 tarihi itibariyle düzenlediği dört (4) adet faturadan kaynaklı olarak davalı … San. ve Tic. A.Ş.’den 9.654,09 USD alacağının bulunduğu, davalı … San. ve Tic. A.Ş.’nin icra takip tarihi olan 31.08.2018 tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı yanın 9.654,09 USD asıl alacağı için icra takip tarihi olan 31.08.2018 tarihinden itibaren 3095 sarılı kanunun 4/a maddesi gereğince kamu bankalarına uygulanan en yüksek faiz oranına göre faizi talep edebileceği, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden taraflar arasında bir navlun sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunun tespit edilemediği; buna karşılık mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise TTK m. 1200 uyarınca bu alacağın taşıtan sıfatı ile borçlusu olacak davalının ödenmemiş bu borçtan sorumluluğunun bulunacağını, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dava; İİK nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelenip değerlendirildiğinde, açılan davanın navlun alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, dosyada mevcut konişmentolarda davalının adının yer almadığı, konişmentoların bazılarında … A.Ş., bazılarında … S.A. ve birinde … A.Ş.’ nin taşıyan olarak yer aldğı, yine … Dış Tic. Ltd. Şti davacı yükleten ve/veya taşıtan olarak göründüğü, dosyaya sunulan konişmentolardan hareketle davacı ile davalı arasında bir navlun sözleşmesinin bulunduğunun tespit edilemediği, konişmentodan taraflar arasında bir navlun sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunu tespiti mümkün olmuyorsa, uygulamada yaygın olduğu şekliyle, varsa bu ilişkiye yönelik mail yazışmalarından, tarafların irade beyanlarını tayin etmek ve buna bağlı olarak bir navlun sözleşmesinin kıruup kurulmadığının tespitinin mümkün olduğu, taşıma uzmanı bilirkişinin görüşüne göre de dosyadaki yazışmalardan navlun sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunun anlaşılamadığı, kaldı ki mahkememizce yapılan incelemede de konişmentolardaki gemi adlarıyla e-maillerde geçen gemi adlarının da örtüşmediği görülmekle davacının davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 572,76 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 518,36 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır