Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/39 E. 2021/29 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/39 Esas
KARAR NO : 2021/29
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2014
KARAR TARİHİ : 26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket sigortalısı … SAN. A.Ş.’nin Almanyadan ithal ettiği emtialara ilişkin müvekkil şirket tarafından … no’lu abonman sigorta policesi tanzim edildiğini, müvekkil şirket sigortalısı tarafından 09/05/2012 tarih- … seri No’lu fatura ile ithal edilen emtianın Almanyadan Türkiyeye nakliyesi ” … ” adlı gemi ile gerçekleştirildiğini, Almanyadan ithal edilen emtianın varış limanında tahliyeis esnasında yapılan kontrollerde 8 kap emtianın eksik olduğu tespit edildiğini, söz konusu eksiklik hakkında gözetim memuru ve 1. No’lu davalı şirket … Denizcilik tarafından tutanak imzalandığını, ayrıca, ilgili Gümrük Müdürlüğünce de 1. No’lu davalı şirkete eksikliği bildirir yazı iletildiğini, yükleme ve varış limanında gözetim firması tarafından da gerekli incelemeler yapıldığını, 252 paket olması gereken emtianın varış limanındaki incelemede 244 paket olduğu, 8 paket emtianın eksik olduğu tespit edildiğini, müvekkil şirket sigortalısı tarafından noter aracılığı ile 2. No’lu davalı şirket … Denizcilik’e ihtarname gönderilmiş olup söz konusu eksiklik ve eksiklikle ilgili tüm zararlardan sorumlu olacakları hakkında bildirim yapıldığını, ithal edilen emtialarda meydana gelen eksiklik sonucu hasarın tespiti için müvekkil şirketçe ekspertiz raporu hazırlatıldığını, bu doğrultuda müvekkil şirket sigortalısına toplam 51.709.09 EUR hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, söz konusu ödemelerin yapılması ile poliçelerden kaynaklanan yükümlüklüğünü yerine getiren müvekkil şirket mukavale şartlarına ve Ticaret Kanunun 1472. Maddesi hükmüne göre sigortalılarının haklarına halef olduğunu, ayrıca olay ve hasar sebebiyle 3. Şahıslara karşı dava ve atlep hakkı sigortalısı tarafından müvekkil şirkete temlik olunduğundan, müvekkil şirket temlik hükümlerine göre de zarara sebebiyet verenler aleyhine talep ve dava hakkına sahip olduğunu, davanın kabulüne, itirazın iptali ile icra takibinin devamına, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine, davalı yanın %20′ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalıların davaya yanıt vermediği anlaşılmıştır.
Mahkememizde açılan işbu davanın, … Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/11/2015 tarih, 2014/… esas ve 2015/… sayılı görevsizlik kararı ile geldiği anlaşılmıştır.
Dava; Nakliyat Sigorta poliçesi ile davacı tarafça sigortalanan emtiaların deniz taşıması esnasında hasarlandığı iddiasıyla sigortalıya ödenen tazminatın rücuen davalıdan tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, dosyada taraf teşkili sağlanamamış olmakla uyuşmazlığın öncelikle pasif husumet ehliyeti ve taraf teşkilinin sağlanması hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2013/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlu Ikarian … Shipping e İzafeten … Denizcilik Hiz. Ltd. Şti. Ve … Shipping e İzafeten … aleyhine 12/02/2013 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 129.263,06.TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin 20/02/2013 tarihinde tebliği üzerine borçlunun 25/02/2013 tarihli itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 06/03/2019 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılara çıkarılan tebligat davalı … Denizcilik tarafından iade edilmiş olmakla, mahkemece yabancı davalının Türkiye acentesinin tespiti bakımından ilgili Liman Başkanlığı’na müzekkere yazılmış olup, gelen cevaba göre acente olarak görünen … Denizcilik Şirketine dava dilekçesi ile duruşma ve tensip zabıtları tebliğ olunmuştur. … Denizcilik tarafından davalı … Shipping’in iflas ettiğinin ve bu nedenle de acente sıfatının sona erdiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce verilen ara karar ile davalının hukuki durumunu bildirmek ve taraf teşkilini sağlamak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre tanınmıştır. Davacı vekilince bu ara karadan rücu talep edilmiş, bu talep mahkemece yerinde görülmemiştir.
Bu aşamada davacı adına dosyaya yeni vekaletname sunularak, davacı vekilinin 15/09/2020 tarihli dilekçesi ile HMK’nun 124 maddesi uyarınca taraf değişikliği talebinde bulunulduğu, mahkemece bu talebin kabul edilmemesi halinde HMK 180 maddesi kapsamında davanın tamamen ıslahı ile taraf değişikliği yapılıp davanın alacak davasına çevrilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davacının talebi evvela HMK 124 maddesi kapsamında tarafta yanılgıya dayanmakla, HMK 124 maddesinde açıkça tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması gerektiği düzenlemiştir. Dava, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olmakla dava icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğundan HMK 124 maddesi uyarınca davada taraf değişikliği hukuken mümkün değildir. Ayrıca, bu kapsamda sigorta tazminatını ödeyen davacı … şirketinin yaptığı ödeme kapsamında, rücu edebileceği gemi donatanını hususunda yanılgıya düştüğü mahkemece HMK 124 maddesi kapsamında da değerlendirilmemiştir. Zira basit bir equasis sistem araştırması ile gemi donatan bilgisine ulaşılması, tacir olan davacıdan beklenmektedir. Nitekim ıslah dilekçesinde belirttikleri üzere, bu husus yine kendileri tarafından tespit olunmuştur. Davacı vekili her ne kadar bu konuda izafeten husumet yöneltilen acentelerin bu yanılgıya sebep olduğunu savunmuşsa da, savunmasına dayanak olarak sunduğu e posta yazışmaları incelendiğinde, acentelerin kendilerine hitaben yazılan e postaya cevap mahiyetinde gönderdikleri e postada, donatanın davalı … olduğunu belirttiklerinden bahsedilemez. Zira söz konusu e posta incelendiğinde bu hususun teyit edilmediği, yalnızca davacı tarafından gönderilen e postanın ilgi tutulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin yine 15/09/2020 tarihli dilekçesi ile HMK 124 maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinin yerinde görülmediği taktirde davanın tam ıslahı ile taraf değişikliği yapılmasını talep ettiği anlaşılmakla; … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinde verilen 27/09/2019 tarih, 2018/… E, 2019/… sayılı bozma kararında açıkça belirtildiği üzere; hukuken şarta bağlı ıslahı talebinin de dikkate alınması mümkün değildir. HMK 124 maddesi kapsamında taraf değişikliği kabul edilmediğine göre, davanın, mevcut davalıya karşı alacak davası olarak ıslah edildiğinden de söz edilemez. Zira davacının, mevcut davalı şirkete karşı olan davasını alacak davasına dönüştürmek yönünde bir iradesi de bulunmamaktadır. Şarta bağlı ıslah yapılamayacağına ve ıslah suretiyle taraf değişikliği de yapılamayacağına göre, mevcut davalı hakkındaki davanın ıslah suretiyle alacak davasına dönüştürüldüğünden de söz edilemez. Bu nedenle eldeki davanın davalılar … e İzafeten … Denizcilik Ve Ticaret Ltd Şti. ve … ‘ye karşı açılmış olup aynı davalılar aleyhine takip edildiği mahkemece kabul edilmiştir. Bu noktada bu davalı bakımından pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı davacı yanın kabulündedir.
Eldeki dosyada, gerek icra takibinin gerekse davanın davalı … Shıppıng e İzafeten … Denizcilik Ve Ticaret Ltd Şti. ve … ‘ye karşı karşı açıldığı belirli olup, dosyada taraf değişikliğine ilişkin HMK 124 maddesi uyarınca kabul edilebilir bir yanılgı ve usule uygun bir ıslah dilekçesi bulunmadığı gibi yukarıda anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararına da işaret edildiği üzere ıslah yolu ile taraf değişikliği de mümkün olmadığından ve mevcut davalı Ikarıan Mood Shıppıng’in pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı da davacı kabulünde olmakla, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 2.207,50.TL den karar harcı olan 59,30.TL nin mahsubu ile fazla alınan 2.148,20.TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2021

Katip …

Hakim …