Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/37 E. 2019/236 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/37 Esas
KARAR NO : 2019/236
DAVA : Tazminat (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2019
KARAR TARİHİ : 16/05/2019

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Müvekkilinin davalı şirkete ait … isimli gemide makine lostromosu olarak çalışırken 01.08.2016 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda sol el orta parmağının üst kısımdan ampute olduğunu, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kast ve kusurunun olmadığını, müvekkilinin kaza tarihinde net ücretinin 1.300 USD olduğunu, ayrıca işveren tarafından 3 öğün iaşe bedeli ödendiğini, … Gemisi … Ltd. Malta olarak görüldüğünü, tüm yazışmalarda bu şirket ile davalı şirketin aynı havuz firmalar olduğunu, müvekkilinin gerek kaza öncesi gerekse kaza sonrası tüm çalışmalarında muhatabın … A.Ş. olduğunu, daha sonraki yıllarda da yine … ile irtibatlı bu firmalarla çalışmaya devam ettiğini beyanla; 1.000 TL maddi tazminat, 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, vekalet ücreti ve yargılama giderleri ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tazmin ve tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının kazanın meydana geldiği esnada çalışmakta olduğu … gemisinin Malta’ta mukim, Malta hukukuna göre kurulmuş bir şirket olan … Ltd.’ye ait olduğunu, Malta bayrağı taşıdığını, somut olayda yabancılık unsurunun bulunduğunu, müvekkil şirketin davacının işvereni olmadığını, iş akdinin ifa edildiği … isimli geminin donatanının/sahibinin müvekkili olmadığını, “…” adresinde mukim … Ltd. isimli firma olduğunu, davanın yetki bakımından geminin bağlama limanının bulunduğu Malta’da görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, ayrıca davanın görev bakımından reddedilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini beyanla; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… İş Mahkemesi’nde yapılan yargılama neticesinde 21/11/2017 tarih, … Esas, … sayılı kararı ile davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafından verilen karar istinaf edilmiş olup; … Mahkemesi … Hukuk Dairesi … E, … sayılı kararı ile … İş Mahkemesi tarafından verilen 21/11/2017 tarih, … E., … sayılı kararı kaldırılmasına, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
… Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … E, … sayılı kararı üzerine mahkememize gönderilen dosyanın mahkememizin … E. Sayılı dosyasına kaydı yapılmış olup; mahkememizin 28/08/2019 tarih, … E. … sayılı kararı ile mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddi ile dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekilinin talebi ile verilen karara istinaden İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına kaydı yapılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’ nde yapılan yargılama neticesinde, 25/12/2018 tarih, … esas, … karar sayılı karar ile davanın görev dava şartı nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Deniz Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin talebi üzerine dosya mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
Davaya konu uyuşmazlıkta, gemi adamıdır. Davalı taraf işveren diğer bir deyişle adam çalıştırandır. TTK’da hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlerin uygulanacağı 6102 sayılı TTK nun 1.maddesi gereğidir. Deniz İş Kanununa tabi olmayan gemi adamlarına Borçlar Kanununun hizmet akti hakkındaki genel hükümleri tatbik olunur. (Prof. Dr. Sami Okay, Deniz Ticareti Hukuku, 1.cilt, 2.bası, sayfa 276).
Davamızda, davacının çalıştığı gemi yabancı bayraklı olup Deniz İş Kanunu kapsamında kalan bir gemi olmaması sebebiyle Deniz İş Kanunun 1 ve 46.maddeleri çerçevesinde iş mahkemesinin görevli olmadığı açıktır.
Davanın tarafları arasındaki temel ilişki TBK nun 393 ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,TBK’nun 417/2.fıkrası hükmüne göre “işveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinini sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.” TBK nun 417/3.fıkrası hükmüne göre işverenin 417.maddenin 2.fıkrası hükmüne aykırı davranması nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir. TBK nun 114/2.fıkrası hükmüne göre “haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hallerinde de uygulanır”. Manevi tazminat talebinin hukuki dayanağı ise TBK nun 56.maddesidir. Davacı işçinin davalı işverene karşı maddi ve manevi tazminat istemi ile açtığı davada uygulanacak olan hükümler TBK nun hizmet hizmet sözleşmesine ilişkin hükümleridir. Davada ihtilafın mahkememizin görevini belirleyen 6102 sayılı TTK nun 5.maddesinde yer alan deniz ticaretine ilişkin bir ihtilaf olmaması, uyuşmazlığa Türk Ticaret Kanununda öngörülen yada diğer kanunlarda öngörülen deniz ticaretine ilişkin düzenlemelerin bulunduğu bir kanunun uygulanmasının söz konusu olmaması durumu karşısında mahkememiz görevli olmayıp görevli mahkeme HMK 1 ve 2.maddeleri gereğince Asliye Hukuk Mahkemesidir.
… Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 15/06/2017 tarihli … esas … karar sayılı kararında benzer uyuşmazlığa ilişkin olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilerek Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. Mahkememizin benzer davalarda verdiği kararlar da bu yönde olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile kesinleşmektedir.
Sonuç olarak; Malta Bayraklı gemide makina lostromosu olarak çalışırken geçirdiği iş kazası sonucu yaralanan davacı gemi adamının maddi ve manevi zararlarının tahsili istemi ile açmış olduğu işbu dava yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla uygulama birliği açısından bu kanaat ışığında HMK’nun 114 ve 115 maddeleri uyarınca dava dilekçesinin usulden reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin karşı görevsizliğine, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
2-Mahkememizin görevsizlik kararının yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesinden sonra merci tayiini bakımından dosyanın HMK’nun 21/c madde ve fıkrası gereğince ve 5235 sayılı kanunun 36/2 madde ve fıkrası gereğince … Mahkemesi … Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunun görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır