Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/361 E. 2021/201 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2019/361 Esas
KARAR NO:2021/201

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/07/2019
KARAR TARİHİ:13/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında taşıma sözleşmesi aktedildiğini ve yapılan taşıma sözleşmesi içeriğininin … nolu ana konşimentoda yer aldığı üzere, davalı şirkete ait emtianın, … S.A. firmasından yükleme limanı olan …/… … çıkıp, … … -7 nolu konteyner ile boşaltma limanı olan …’na ve davalı şirkete gönderilmesini kapsayan taşıma işi oluşturulduğunu, söz konusu deniz taşımasının 1.535,00 EUR karşılığında yapılacağına dair anlaşma sağlandığını ve müvekkili şirketin almış olduğu deniz taşıma işi nedeniyle dünya çapında deniz taşımacılığında yeri olan … … firması ile anlaşma yapıldığını ve sonuç olarak 22/07/2018 tarihinde söz konusu deniz taşıma işinin başarı ile sonuçlanıp, yükün eksiksiz ve hasarsız bir şekilde … … getirildiğini, deniz taşıması sonucunda geminin boşaltma işlemi için limana yanaşması sonrasında davalı şirketin 7 gün içerisinde yükü teslim alması üzerine anlaşıldığını, bu sürenin ardından 8-12 günleri arasında 20’DC lik konteyner için beher gün 35 USD, 13-17 günleri için beher gün 50 USD ve 18.günden itibaren beher gün 75 USD olmak üzere 209 günde oluşan toplam demuraj ücretinin 15.350 USD olarak demuraj tarifesinin oluşturulduğunu, 19/06/2013 tarihinde söz konusu taşımayı yapacak olan … … gemisinin limana yanaştığını ve bildirimler sonrasında yüklemenin yapıldığını ve geminin yola çıkıp, 22/07/2018 tarihinde … … … … ulaştığını, ancak anlaşmaya göre yükün teslim alınması için 7 günlük starya süresinin öngörülmüş olduğunun ancak davalı şirket işbu 7 günlük süreyi geçirmek suretiyle itiraza konu olan icra takibinde yer alan faturalarda bulunan 209 günlük bir sürastarya(demuraj) süresinin gerçekleştiğini, Davalı şirketin taşıma yapıldıktan sonra ödeme yapmamasının ardından iletişimin, davalı şirkette çalışan …’ın e-mail adresinden gerçekleştirildiğini, söz konusu davalı şirket çalışanı …’a gönderilen e-maillerin içeriğinde ödeme yapmak istediklerinin açıkça belirtildiğini, davaya konu olan faturaların ödenmemiş olması sebebiyle taraflarınca davalı şirket aleyhine 19/03/2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 1.535,00 Euro ve 15.350,00 USD tutarlı icra takibi baştıldığını, davalı şirketin ise 03/04/2019 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ederek takibin durmasına neden olduğunu, davalı şirket aleyhine başlatılan ilamsız icra takibi ile birlikte söz konusu takibe davalı şirket tarafından yapılan itiraz neticesinde, 10/04/2019 tarihinde … Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu ve akabinde şirketlerin … başvuru nolu ve …8 dosya nolu dosya ile arabuluculuk görüşmesine davet edildiklerini, 29/04/2019 günü için arabuluculuk ilk oturumunun planlandığını ve müvekkil şirkete yapılan davet ile arabuluculuk ilk oturumuna iştirak edildiğini ancak davalı şirkete telefondan ve mail ortamından ulaşılmış ise de toplantıya katılmadıklarını, böylelikle arabuluculuğa başvuru sonucunda kanun koyucu tarafından bir dava şartı olarak öngörülen arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilmiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket aleyhine dava şartı olarak öngörülen arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilmiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirket aleyhine dava ikame etmesi için herhangi bir engel kalmadığını, davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına ve işbu dava nedeniyle hükmedilecek olan vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı/alacaklının başlatmış olduğu icra takibi miktarının 15..35,00 USD ve 1.535.00 EUR olduğunu, ancak icra dairesine sunulan itirazlarında da belirttikleri üzere, alacaklı tarafça borcun dayanağı olarak tarih ve sıra kaydı adı altında bir kısım bilgiler gösterilmişse de, takip talebinden de anlaşılacağı üzere takip dayanağının belirsiz olduğunu, bu nedenle müvekkili şirket muhasebe kayıtlan ve ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirketin, davacı/alacaklı tarafa borcu bulunmadığını, davacı/alacaklı tarafça borcun dayanağı olarak tarih ve sıra kaydı adı altında bir kısım bilgiler sunulmuşsa da takip talebinden de anlaşılacağı üzere takip dayanağının belirsiz olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin alacaklı/davacıya takibe konu edilen borç miktarının netliği açısından Ticari defter ve cari hesap ekstrelerinin bilirkişiler aracılığıyla incelenmesi sonucu gerçeğin ortaya çıkacağını, bu nedenle geçersiz bir borç sebebine dayanılarak açılan takibe ve borca itiraz etmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/07/2019 tarihli … esas, … karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek davacı vekilinin talebi üzerine dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacının talebine göre 209 günde oluşan toplam demuraj ücretinin 15.350 USD olduğu; dava konusu konteynere uygulanan konteyner demuraj bedeli rayice uygun olduğu, dava konusu olayda Gönderilenin Eşyayı Tesellümden Kaçındığı ve dava konusu demuraj ın davalının yükü teslim almaması nedeni İle oluştuğu, davacının demuraj bedelini dava dışı fiili taşıyana ödediği, davalının taşıtan sıfatı ortaya konamadığı bu yüzden davacı taşıyan karşısında üçüncü kişi gönderilen sayılması gerektiği, asıl taşıma sözleşmesindeki house BL / ara konişmento gereği navlun ve masrafların gönderilene bırakıldığı (freight collect), davalının açıkça eşyanın teslimini talep ediğ TTK m. 1203 gereği sorumlu olduğu belirgin olmasa da dosyada mevcut e-posta görüşmelerinde ikrarın açıkça mevcut olduğu, bu yüzden davalının icra dosyasına konu alacaktan özellikle TTK m. 1203 nazarında sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu karara esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
Dosyaya … no’lu ana konşimento sunulduğu buna göre, Yükleyen …, Alıcı ….Ltd.Şti., İhbar edilecek kişi ….Ltd.Şti., Taşıyan … A/S ve Ana konşimentoda navlunun collect yani varışta ödeneceği kaydı vardır. …/1 no’lu ara konşimentoya göre,Yükleyen …, Alıcı … ….A.Ş., İhbar edilecek kişi … ….A.Ş., Teslim için Müracaat edilecek kişi ….Ltd.Şti., Taşıyan ….Ltd.Şti., …/1 no’lu ara konşimento’nun sağ altındaki kutucukta ….Ltd.Şti’nin acentesi sıfatı ile… tarafından10.07.2018 tarihinde … hazırlandığı kaydı vardır. Yine ara konşimentoda navlunun collect yani varışta ödeneceği kaydı vardır. Bu kayıtlardan ve dosyaya sunulan maillerden davacının akdi taşıyan dava dışı … A/S Firmasının ise fiili taşıyan olduğu ve davalının taşıtan olduğu kanaatine varılarak tarafların aktif ve pasif husumet ehliyetlerini haiz oldukları anlaşılmaktadır.
Gümrük Müdürlüğünün cevap ekinde gönderilen konteyner hareketlerini gösteren listede, konteynerin 22.07.2018 günü Gemiden tahliye edildiği ve aynı gün sahaya alındığı , 23.07.2019 tarihinde muayene sahasına bırakıldığı liman ardiye ödemesi beklendiği ve gümrük işlemlerinin tamamlanmasının beklendiği kaydı vardır. Dava dosyasına 23.07.2018 tarihli varış ihbarı sunulmuştur.Bu varış ihbarında navlun bedelinin de 1.535,00-Euro olarak bildirildiği görülmektedir. 06.09.2018 tarihli Demuraj ihbarnamesinde ise 2.675,00 USD ve 3.375 USD lik demuraj bedeli davalıya ihbar edilmiştir. … … A.S. firmasının 19.06.2019 tarihli (09.06.2019 ödeme tarihli) demuraj faturasında 326 gün için 21.186,00 USD demuraj hesap edilmiş ve bu miktar davacı tarafından 04.07.2019 tarihinde … A.Ş. … numaralı dekont ile dava dışı fiili taşıyan … Line A.S. firmasına ödenmiştir. Davacı ve davalı arasında mail yolu ile yapılan görüşmeler dosyaya sunulmuştur.
Davacının talebine göre 209 günde oluşan toplam demuraj ücreti 15.350 USD olarak hesaplanmıştır. Dava konusu konteynere uygulanan konteyner demuraj bedeli rayice uygundur. Dava konusu olayda gönderilenin eşyayı tesellümden kaçındığı ve dava konusu demurajın davalının yükü teslim almaması nedeni ile oluştuğu, davacının demuraj bedelini dava dışı fiili taşıyana ödediği kanaatine ulaşılmıştır.
Dava konusu, alt taşıma sözleşmesi kapsamında meydana gelen konteyner demurajının, asıl taşıma sözleşmesindeki sorumludan rücu davasıdır. Öncelikle dosyada mevcut davacının sunduğu konişmentodan, (…/1) taşımayı …. Adı altında davacının taahhüt ettiği ve fakat bu taşımayı bir fiili taşıyana bıraktığı (…) anlaşılmaktadır. Navlun sözleşmesinin akdi için taşıyanın gemi sahibi ya da kiracısı olması gerekmez. Benzer şekilde taşıyan gemisi olsun ya da olmasın taahhüt ettiği taşımayı, kural olarak bir başka taşıyana kısmen ya da tamamen bırakabilir. Bu nedenle davacı İstanbul Denizcilik firması asıl taşıma işinde taşıyan; alt taşıma işinde ise taşıtan/gönderilen konumundadır. … Line firmasının … numaralı konişmentosu bu yöndedir. Davalı … firması ise, asıl taşıma işinde gönderilen sıfatını haizdir. Zira konişmentoda davalı firma, gönderilen hanesinde kayıtlıdır. Alt taşıma ilişkisinden bağımsız olarak davalıya, asıl taşıma sözleşmesinde eşyanın kendisine teslimini talep hakkı verilmiştir. Bununla birlikte söz konusu konişmentodan davalının aynı zamanda taşıtan olduğu sonucu çıkarılamaz. Dosyadaki belgelerin tetkikinden davalının davacı karşısında navlun sözleşmesinin tarafı taşıtan olduğuna yönelik bir bilgiye rastlanmamıştır. O yüzden davada, Türk Ticaret Kanununun 1203. Maddesi manasında davalı üçüncü kişi gönderilenin, davaya konu navlun ve demuraj kalemlerinden sorumlu olup olmadığının tartışılması gerekmektedir.
Türk Ticaret Kanunun 1203. maddesinde “eşya, taşıtandan başka bir kişiye teslim edilecekse, bu kişi, navlun sözleşmesi veya konişmento ya da diğer bir denizde taşıma senedi uyarınca eşyanın teslimini istediğinde, bu istemin dayandığı sözleşmenin veya konişmentonun yahut diğer bir denizde taşıma senedinin hükümlerine göre ödemeye yetkili kılındığı bütün alacakları ödemekle, kendi hesabına gümrük resmi ödenmiş ve başka giderler yapılmış ise bunları da vermekle ve üstüne düşen diğer bütün borçları yerine getirmekle yükümlü olur” hükmü bulunmaktadır. Buna göre gönderilenin üzerine atılı bulunan masraflardan sorumlu tutulabilmesi için “eşyanın teslimini talep etmesi” gerekir. Bu da uygulamada konişmento ibrazı ve ordino alınması şeklinde karşımıza çıkar. Dosyada davalının eşyanın teslimini talep ettiğine dair bir bilgi ya da belge de yoktur. O yüzden bu aşamada gönderilenin taşıma sözleşmesinin tarafı olmadığı ve eşyanın teslimini talep etmediği için sözleşmeden doğan navlun ve demurajdan sorumlu tutulamaması gerekir. Fakat dava dilekçesi ekindeki e-posta görüşmelerinde davalı tarafından borcun kabulüne dair ifadeleri mevcuttur. O yüzden davalının eşyanın teslimini talep etmediği, TTK madde 1203 manasında sorumlu olmadığı yönünde bir savunmasının TMK 2. madde nazarında dikkate alınmaması gerekmektedir. Davacının talebine göre 209 günde oluşan toplam demuraj ücretinin 15.350 USD olduğu; dava konusu konteynere uygulanan konteyner demuraj bedeli rayice uygun olduğu, dava konusu olayda gönderilenin eşyayı tesellümden kaçındığı ve dava konusu demurajın davalının yükü teslim almaması nedeni ile oluştuğu, davacının demuraj bedelini dava dışı fiili taşıyana ödediği, davalının taşıtan sıfatı ortaya konamadığı bu yüzden davacı taşıyan karşısında üçüncü kişi gönderilen sayılması gerektiği, asıl taşıma sözleşmesindeki house BL / ara konişmento gereği navlun ve masrafların gönderilene bırakıldığı (freight collect), Davalının açıkça eşyanın teslimini talep ettiği TTK m. 1203 gereği sorumlu olduğu belirgin olmasa da dosyada mevcut e-posta görüşmelerinde ikrarın açıkça mevcut olduğu, bu yüzden davalının icra dosyasına konu alacaktan özellikle TTK madde 1203 nazarında sorumlu tutulması gerektiği anlaşıldığından haklı ve yerinde davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit bir alacak niteliğinde olması gerekir. Genel bir kavram olarak, likit alacak tutarı belli, muayyen, bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek, miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yok ise likit bir alacaktan söz edilemez. (YHGK 17/10/2012gün 2012/….-…-… sayılı İlam) Somut olayda, davalı tarafından tespit edilebilir bir alacak söz konusu olduğundan, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın kabulü ile davanın …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ve takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %20’sine tekabül eden 18.741,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 6.401,12 TL’den peşin alınan 1.665,38 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.735,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (1.716,18 TL ilk harç 158,95 TL posta ücreti ve 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 4.575,13 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 12.852,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır