Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/36 E. 2019/259 K. 27.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/10 Esas
KARAR NO : 2019/234
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/10/2002
KARAR TARİHİ : 15/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Malta Bayraklı “…” isimli geminin 06.10.2002 tarihinde üre yüklü halde seyir etmekte iken … İskelesine çattığını, çatma nedeniyle iskelede ve geminin bordrosunda hasar meydana geldiğini, çatmanın etkisi ile geminin yakıt tanklarındaki yakıtın denize boşaldığını, geminin kazadan sonra hiçbir tedbir alınmadan tanklarındaki yakıtı Zeyinburnu’na kadar gelerek yakıtın … ve Marmara’ya kadar yayıldığını, çevre kirliliği nedeniyle kazanın olduğu yere yakın yerlerde bulunan tekne, kayık, deniz araçları ile ortamda bulunan tüm canlıların zarar gördüğünü, kaza nedeniyle denizsel ortamın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yaşamında ekolojik hasar meydana geldiğini ve çevre kirliliğinin oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 2.500.000,00 USD’nin olay tarihinden itibaren hesaplanacak dövize uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte ödeme günündeki efektif satış değeri karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının HUMK 180 maddesi f.bendi 1 fıkrası uyarınca delillerini tebliğe çıkartmadığını, davacının delillerini ibraz etmediği için ileri sürülen maddi vakıaların taleplerin ve eklendilerinin tümünün ret ve inkar etmek zorunda olduğunu, kaza neticesinde müvekkili tarafından kirliliğin önlenmesi ve sınırlandırılması için gereken önlemlerin derhal alındığını ve kazadan etkilenen bölgelerde kapsamlı olarak temizleme çalışmalarını yaptırdığını ve mvekkili tarafnıdan kirliliğin giderilmesine yönelk tüm masrafların müvekkili tarafından karşılandığını, davacı tarafnıdan temizleme veya kirliliği önleme masrafı adı altında bir harcama yapılmadığını, kaza nedeniyle denize dökülen petrol miktarının son derece az olduğunu, denize dökülen petrolün bir kısmının Boğaz’daki ana akıntı ve yüzeysel akıntı sebebiyle sürüklenerek birkaç saat içerisinde Boğaz’ı terk ettiğini, bir kısmının ise buharlaşma, suya karışma, oksidasyon, damlalaşma, biodegrasyon ve çözülme gibi süreçlerden geçerek ortamdan uzaklaştığını, kaza nedeniyle deniz ürünleri bakımında bir kaybın söz konusu olmasının mümkün olmadığını, davacının alacağını ABD doları cinsinden talep etmesinin mümkün olmadığını, haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinin yabancı para cinsinden talep edilmesinin mümkün olduğunu, davacının uğradığını iddia ettiği zararların giderilmesi için ABD Doları cinsinden ödeme yapmak zorunda kaldığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, “…” adlı geminin iskeleye çarpması sonucu denize dökülen yakıt nedeniyle ortaya çıkan çevre zararının tahsili istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 06.10.2002 tarihinde, davalı donatana ait, diğer davalı gemi kaptanının sevk ve idaresinde ilerleyen Malta Bayraklı “…” isimli kuru yük gemisinin İstanbul Boğazı’ndan geçişi sırasında … İskelesi’ne çarpması sonucu, gemide oluşan yarıktan gemideki yakıtın denize akması nedeniyle çevre zararı oluştuğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce verilen 19/11/2014 tarihli ilk karar ile davacıların davalı Malta Bayraklı “…” gemisi donatanı … Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın kısmen kabulü ile 462.279.00 TL’nin olay tarihi 06.10.2002 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte işbu davalıdan tahsiline, davalı gemi kaptanı … aleyhine açtığı davanın, davalının Çevre Kanunu gereğince kirleten olmadığı, bu nedenle dava konusu zarardan işbu davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle bu davalı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş olup, işbu karar davacı vekili ile katılma yolu ile de davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda “Gerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda gerekse 01.10.2013 tarihli bilirkişi ek raporunda isabetli olarak, Çevre Kanunu’nun 2. maddesi gereğince davalı gemi kaptanının da kirleten sıfatına sahip olduğu ve aynı Kanun’un 28. maddesi hükmü gereğince çevre zararından sorumlu olduğu, hatta sorumluluk için kusur şartının gerçekleşmesinin gerekmediği, davalı kaptanın pasif dava ehliyetinin bulunduğu” belirtilerek, diğer temyiz itirazlarının reddi ile gemi kaptanı hakkında verilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 2872 sayılı Çevre Kanununun 2 ve 28.maddeleri gereğince davalı gemi kaptanının da kirleten olarak kabulü gerektiği, bu nedenle işbu davada pasif dava ehliyetinin bulunduğu ve çevre kirliliğinden dolayı donatanla birlikte sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Yargıtay ilamına uyulmakla daha önceki kararda kabul edilen 462.279,00 TL çevre zararı ile davalı donatanın sorumluluğu kesinleşmiş olduğundan, kesinleşen bu hususlarda gözönüne alınarak davanın 462.279,00 TL üzerinden kısmen kabulü ile bu tutarın olay tarihi olan 06/10/2002 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı donatan ile davalı kaptandan müştereken ve müsetelsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalılar hakkındaki davanın KISMEN KABULÜ ile 462.279,00 TL ‘nin olay tarihi olan 06/10/2002 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı … Müdürlüğü davanın açılması aşamasında harç yatırmadığından, karar harcı olan 31.578,27.-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 32.441,16 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 105.062,06 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 11,20 TL başvurma harcı, 285,00 TL posta gideri, 7.500 bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.796,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 874,83 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 89,60 TL ücretin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 79,54 TL’sinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, bakiye giderin davalılar üzerinde bırakılmasına,
7-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/05/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır