Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/359 E. 2021/329 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2019/359 Esas
KARAR NO:2021/329

DAVA:İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/11/2019
KARAR TARİHİ:08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin deniz yoluyla yük taşınması işiyle iştigal ettiğini, … A:Ş.’nin bu şirketin münhasır Türkiye acentesi olduğunu, … numaralı … …’den …’a taşınması için … numaralı konşimento tanzim edildiğini, davalının konşimento tahtında yük alıcısı olduğunu, davalının yükün teslimi için acente sıfatıyla …’ye başvurduğunu, bunun üzerine … numaralı yükün teslim talimat formu tanzim edildiğini, davalı adına …’a imza karşılığı teslim edildiğini, davalının TTK. Md. 1203 uyarınca konteyner demurajı dahil olmak üzere navlun ve tüm ferileri ve sair kalemleri ödemekle yükümlü hale geldiğini, davalının tarifesi uyarınca konteynerın boşaltılarak davacıya iadesi için 7 gün serbest süre verildiğini, davalının alıcısı olduğu yük 27.02.2019 tarihinde tahliye limanına geldiğini, 04.03.2018 tarihinde yük teslim talimat formu davalı tarafından talep edildiğini, serbest sürenin geçmesini müteakip demuraj tarifesi uyannca demuraj alacağının doğduğunu, davalıya demuraj alacağına ilişkin faturalar gönderildiğini, konteynerler davacıya teslim edilmediğini, demuraj ücreti doğmaya devam ettiğini, bu sebeple fazlaya ilişkin tüm haklannı saklı tuttuklarını, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde …. İcra Müdürlüğünün … / … E. Sayılı dosya nezdinde o güne kadar doğmuş demuraj ücretine ilişkin tanzim edilen toplam 17 adet faturaya dayalı icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, arabuluculuk toplantısında anlaşma sağlanamadığını belirterek …. İcra Müdürlüğünün … / … E. Sayılı dosyasına yapılan hukuki mesnetten yoksun itirazın iptalini, icra takibine konu faturaların vade tarihlerinden itibaren işleyecek fiili ödeme gününe kadar işleyecek bankalarca USD uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsilini, kötü niyetli yapılan itiraz nedeniyle borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının icra takibini … İcra Müdürlüklerinde yaptığını, davayı mahkeme nezdinde açtığını, davalının adresinin … / … olduğunu, yetki yönünden itiraz ettiklerini, dosyanın yetkili … Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacı aleyhine başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının ordinonun düzenlendiği tarihe kadar olan demuraj ücreti, ardiye ve lokal ücretini davacıya ödediğini, davalı şirket kayıtlan ile liman kayıtlarının incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağını, ordinonun ödemeler yapılmadan verilmediğini, davalının transit rejime tabi olarak ithal ettiği eşyayı millileşmeden önce Gümrük Yönetmeliği’nin 333. Maddesindeki prosedüre uygun olarak gümrük sahasında … Ltd.Şti.’ye 04.03.2019 tarihli faturalarla sattığını, bedelini de tahsil ettiğini, aynı maddenin 3. Fıkrasında ” eşyanın devri ile birlikte gümrük vergileri ile para cezalan da dahil eşya ile ilgili hukuki sorumluluklar devralana geçer ve antrepo stok kayıtlarında gerekli değişiklikler yapdır” hükmüne yer verildiğini, davalının sorumluluğunun devir nedeniyle sona erdiğini, transit rejime tabi eşyanın gümrük antrepolarında satış suretiyle devredilmesi mevzuat gereği mümkün olduğunu, davalı tarafından antrepo stok kayıtlarında gerekli değişiklik de yapılmış olmakla davalının sorumluluğunun ortadan kalktığını, bu süreçten sonra devralan yeni bir antrepo beyannamesi verdiğini, devir işlemine ilişkin belgeler yeni bir işleme ya da yeni bir antrepo beyannamesi verilmesi sırasında gümrük idaresine ibraz edildiğini, eşyanın 5 iş günü içinde gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem ya da kullanıma tabi tutulamaması ya da yeni antrepo beyannamesi verilmesi halinde devralana yönelik işlem yapılacağını, davalının hukuki sorumluluğunun sona ermesinden sonra demuraj bedellerinden de sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, eşyanın davalı tarafından sonra gerçekleşen işlemler davalının bilgi ve iradesi dışında olduğunu, gümrük sahasındaki transit rejime tabi eşya ile ilgili her tür sorumluluk alıcıya geçtiğini, davalının takibe dayanak olarak gösterilen fatura muhteviyatı hizmetten yararlanmasının söz konusu olmadığını belirterek davanın … Ltd. Şti.’ye HMK 61. Maddesi uyarınca ihbarını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın usul ve esastan reddini, haksız icra takibi nedeniyle davacı aleyhine takip tutarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Dava, davacı tarafça ifa edildiği belirtilen deniz taşımaları nedeniyle oluşan alacağın tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup ;uyuşmazlığın, demuraj bedellerinden davalının sorumlu olup olmadığı, ve varsa davacı alacak miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı …. Ltd. (…)’a izafeten acentesi …A.Ş. tarafından borçlu … … aleyhine 13/09/2019 tarihinde toplam 11.577,50.USD(66.539,36.TL)’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin 24/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu 30/09/2019 vekilinin tarihli itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 04/11/2019 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …, … ve … tarafından tanzim edilen 09/09/2020 tarihli raporda, Uyuşmazlığa konu olan talebin konteyner gecikme ücretinden (Konteyner demurajı ) kaynaklandığı, konteyner gecikme ücreti bakımından yapılan değerlendirmede,Konteyner gecikme ücreti alacaklısının konteynerler üzerinde tasarruf hakkına sahip olan kişi olduğu, bu kişinin eşyanın fiilen taşınmasını yerine getiren şirket olduğu, uyuşmazlıkta bu şirketin davacı şirket olduğu, davalının davacı taşıyandan Teslim aldığı eşyayı başka firmaya devir ettiği ancak konteynerin geç tesliminden doğan sorumluluğunun davacıya karşı devam ettiği, uyuşmazlıkta davacının dava dosyasına kendisinin sunduğu delillere göre davalıdan ancak 5 günlük bir konteyner gecikme ücreti (demuraj) talep edebileceği, davacının hangi esaslar dairesinde ve hangi tarifeyi dikkate alarak bir konteyner gecikme ücreti yaptığının anlaşılamadığı, uygulamadaki rayiç bedeller nazara alındığında Davacı yanın, demuraj bedeline karşı, davalıdan 5 gün için 200 USD talep edebileceği, diğer yandan inceleme günü heyetimize ibraz edilen davalıya ait muavin kayıtlarında; Davacı tarafından davalı adına 18.04.2019 tarihinden itibaren muhtelif tarihlerde tanzim edilen 20.725 USD toplam tutarındaki faturalar karşılığında 24.12.2019 tarihinde virman işlemi ile alacak kaydedilen 800 USD’nin mahsubu ile davacının davalıdan 26.12.2019 tarihi itibarıyla 19.925 USD alacaklı gözüktüğüne ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 18/12/2020 tarihli ek raporda, Davacının hangi esaslar dairesinde ve hangi tarifeyi dikkate alarak bir konteyner gecikme ücreti hesabı yaptığının anlaşılamadığı, mahkemece konteynerin boş olarak davacıya teslim edilmediğine kanaat getirilmesi durumunda davacı vekilinin demuraj tarifesini ve bu demuraj tarifesine uygun olarak yaptığı demuraj hesabının dava dosyasına sunması gerektiğine ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 08/01/2021 tarihli 2. ek raporda, davacının hangi esaslar dairesinde ve hangi tarifeyi dikkate alarak bir konteyner gccikme ücreti hesabı yaptığının anlaşılamadığı, davacı vekilinin demuraj tarifesini ve bu demuraj tarifesine uygun olarak yaptığı demuraj hesabını dava dosyasına sunması gerektiğine ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 01/03/2021 tarihli 3. ek raporda, davacının demuraj tarifesine göre konteynerin limana indirildiği 28.02.2019 tarihinden konteynerin içinin boşaltıldığı 28.07.2020 tarihine kadar yapılan demuraj hesabı ile 9.400,00 USD demuraj talep edebileceğine ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişi … tarafından tanzim edilen 21/05/2021 tarihli raporda; Taşıma sözleşmesi yerine geçen konşimentodaki maddeler gereğince davacı tarafından demuraj talep edilebileceği, davalı taraf her ne kadar konteyner içeriğindeki emtianın 04.03.2019 tarihinde satışını yaptığını ve bu tarihten itibaren sorumlu olmadığını iddia etse de konşimentoya göre konteynerin taşıyana teslim edilmesinde sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, dolayısıyla oluşan demurajdan sorumlu olacağı, konteyner demuraj hesabının raporun III.9 bölümünde detaylıca yapıldığı, davacı tarafından konteyner teslim edilmediğinden demuraj hesabının nerede sonlanacağı konusunda bir karar verilmesi ve masrafların asgari düzeyde tutulması gerekirken davacı taraf konteyneri konşimentoya dayanarak demuraj hesabını işletmeye ve bu konuda ilave faturalar tanzim ederek iki ayrı icra takibi daha başlattığı, konteynerin teslim edilmesinin davalının sorumluluğunda olduğu ancak bu görevini yerine getirmediğinin de açıkça anlaşıldığı, hal böyleyken taşıyan tarafın da konteynerin akıbetinin sorgulamadığı ve böylece demuraj tutarının sonsuza kadar hesaplanma yoluna gidilerek masrafların arttığı izleniminin oluştuğu, taşıyanın dava konusu konteyneri kullanmaktan mahrum olduğu kabul edilmekle birlikte, bu konteynerin yerine piyasadan benzer bir konteyneri temin ederek taşıma işlerinde kullanabileceği de değerlendirilirken uygulamada demuraj bedelinin konteyner bedelinin çok üzerinde hesaplandığı bu gibi durumlar için taşıyan tarifelerinde azami demuraj günü belirlendiği ya da alıcılara ilave masrafların yanı sıra konteynerin satışının teklif edilebildiği, ancak davacı tarafından böyle bir yola gidilmediğinin anlaşıldığı, taşıyanın yaşadığı mağduriyet de göz önüne alındığında demuraj tutarı toplamı olarak icra takibi olan USD 11.200,00 tutarın kabulünün konu dava için makul olduğu görüşüne varıldığı, Sayın Mahkemenin aksi halde karar vermesi durumunda aşağıdaki şekilde yapılan hesabın uygulanabileceği, konteynerin limanda boşaltıldığı 28.02.2019’dan icra takibine konu faturalandırmanın bittiği 21.08.2019 tarihine kadar yapılan hesaba göre toplam demuraj tutarının USD 11.200,00 (davacı taraf hesabıyla aynı) olduğu, konteynerin tasfiyesinin tamamlanarak tamamen boşaltıldığı 28.07.2020 tarihine kadar yapılan aşağıdaki hesaba göre ise ilaveten 342 gün daha demuraj oluştuğu ve ilave tutarın toplamının USD 25.650,00 olduğu, raporun düzenlendiği 20.05.2021 tarihi itibariyle yapılan hesaba göre ilaveten 296 gün daha demuraj oluştuğu ve ilave tutarın toplamının USD 22.220,00 olduğu, buna göre toplam tutarın 11.200,00 + 25.650,00 + 22.220,00 = USD 59.050,00 olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Dava dosyasına sunulan … numaralı konşimento kayıtları incelendiğinde; gönderenin dava dışı … … … … Ltd, alıcının davalı … olduğu, emtiaların … konşimentosu tahtında … numaralı konteyner ile …. arası taşındığı anlaşılmaktadır. Buna göre konşimento ana konşimento olmakla, davacının taşıyan davalını ise gönderilen olduğu anlaşılmaktadır.
Konteyner üzerinde tasarruf hakkı bulunan kişi, gönderilenin belli bir süre içinde konteyneri iade etmesini ister, çünkü konteyneri başka taşımalarda kullanacaktır. Bu sebeple konteynerin gönderilen tarafından iadesi için genellikle belli süreler kararlaştırılmakta, bu süreler için, arlan oranlara göre ödemelerin yapılması istenmektedir Söz konusu ücret, dolu olarak gelen konteynerlerin gemiden tahliye edildiği gün ile içerisindeki eşyanın konteynerden boşaltıldığı güne kadar geçen süre, belli bir gün adedinden fazla ise taşıyana ödenen bir ücrettir Bu ödemelere de, gemilerin gecikmesi hâlinde ödenen “demoraj” teriminden türetilmiş olarak “konteyner demorajı” denilmektedir Bu istem, konteyner gecikme ücrcti yahut konteyner işgaliye ücreti olarak ifade edilebilir. Konteynerlerin iadesindeki gecikme sebebiyle bir bedel isteyebilecek kişi navlun sözleşmesine göre “taşıyan”dır. Söz konusu taşıyan taşıma işini fiilen yerine getirmiş olan kişidir.
Navlun sözleşmesinin gönderileni eğer navlun sözleşmesinin aynı zamanda tarafı değilse, diğer bir ifadeyle, taşıtan değilse anılan ücret ve masrafların borçlusu değildir. Ancak TTK 1203 maddesi koşullarının gerçekleşmesi hâlinde gönderilen söz konusu masraflardan sorumlu hâle gelir. Gönderilenin TTK 1203 maddesi kapsamında yer alan kalemlerden sorumlu tutulabilmesi, iki koşulun bir arada gerçekleşmesine bağlı kılınmıştır. Buna göre, gönderilenin sorumlu olabilmesi için, konişmento veya konişmentonun atıf yaptığı navlun sözleşmesinde gönderilenin anılan borçlardan sorumlu olacağı ilkesine yer verilmesi ve yükün gönderilen tarafından tesliminin istenmesi gereklidir. Bu koşullar karşılandığında taşıtan borçtan kurtulur. Dava konusu olayda 04/03/2019 tarihli yük teslim talimat formu incelendiğinde; Ordinonun taşıyan tarafından tanzim edildiği ve yükün davalı gönderilen … … teslim edilmesinin uygun olduğu, gönderilen adına … … (Telefon …) tarafından aynı gün aslının imzalı teslim alındığı görülmektedir. Buna göre TTK 1203’ün koşullarının gerçekleştiği görüldüğünden davalının diğer şartların da gerçekleşmesi durumunda demuraj ücretlerinden sorumlu olması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosyaya celp edilen kayıtlara göre davaya konu olan … numaralı konteyner hareketleri;
01/01/2019 … / … limanında gemiye yüklenerek limandan ayrılma
20/02/2019 gemi varış ön bildirimi
07/02/2019 … / … anlaşılan boşaltma limanına varma
28/02/2019 Konteynerin gemiden tahliye edilmesi
04/03/2019 Yük teslimat talimat formu düzenlenmesi ve evrakın gönderilene teslimi
12/03/2019 … limanından gönderilene teslim edilmek üzere çıkış yapılması
13/03/2019 … limanına dolu olarak giriş yapma
13/03/2019 … Gümrük Muhafaza Kaçak İstihbarat Müdürlüğü personellerince araştırma, savcılık görüşme, talimat alma ve el koyma tutanağı düzenlenmesi
15/06/2020 tasfiye kararına göre eşyanın kısmi satışı ile yükün kısmi boşaltılması
28/07/2020 tasfiye kararına göre eşyanın kısmi satışı ile yükün kalan kısmının boşaltılması
28/07/2020 Konteynerin … limanında, tamamen boşaltılması şeklindedir.
Dava konusu taşımaya ait … numaralı konteyner ve … numaralı konşimento ile taşınacağı bildirilen yükler için dava dışı satıcı -yükleyici …, LIMITED tarafından davalı alıcı … adına tanzim edilen … numaralı toplam tutarı 35.108,2 para birimi belirtilmeyen tutarlı satış faturasına göre taşıma şeklinin FOB (freight on board) buna göre boşaltma limanında tüm sorumluluk ve masrafların alıcıya ait olacağı, ayrıca konteyner içeriği yüklerin toplam 560 kutu güneş gözlüğü, güneş gözlüğü kabı, aksesuar standı, gözlük camları cam kutusu içerikli olduğu görülmektedir. Davalı … tarafından dava dışı …LTD. ŞTİ. adına 04/03/2019 tarihinde tanzim edilen … numaralı satış faturasında Güneş gözlüğü, gözlük kutusu, aksesuar standı, gözlük camı içerikli olduğu toplam tutarının 197.690,36 TL olduğu, dava dosyasına sunulan … numaralı faturanın davalı … tarafından dava dışı …LTD. ŞTİ. adına 04/03/2019’de tanzim edildiği taşıması yapılan dava dışı konteyner içeriği emtiaya ait olduğu görülmektedir. Ancak davalı vekilinin savunması her ne kadar bu satış işleminden dolayı demuraj bedellerinden müvekkilinin sorumlu olmadığı yönündeyse de davalının savunmasına konu “Antrepolardaki eşyanın başkasına devri” başlıklı Gümrük Yönetmeliği 333. Maddesinin (3) (Değişik:RG-12/6/2013-28675) fıkrası “Eşyanın devri ile birlikte gümrük vergileri ile para cezalan da dâhil eşya ile ilgili hukuki sorumluluklar devralana geçer ve antrepo stok kayıtlarında gerekli değişiklikler yapılır. Eşyanın beş iş günü içerisinde gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması durumunda devre konu eşya için devralan tarafından yeni bir antrepo beyannamesi verilir. Devir işlemine ilişkin belgeler, eşyanın gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulması ya da yeni antrepo beyannamesi verilmesi sırasında gümrük idaresine ibraz edilir.(Ek eümle:RG-30/6/2015-29402) Eşyanın beş iş günü içerisinde gümrükçe onaylanmış yeni bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması ya da yeni antrepo beyannamesi verilmemesi halinde bu sürenin aşıldığı tarihten itibaren devralana, aşılan her gün için Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca işlem yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir. İlgili madde incelendiğinde görüleceği üzere devre konu emtia “EŞYADIR” kap statüsünde ve ülkemize Geçici Kabul yolu ile giren KAP STATÜSÜNDE olan konteynerlerin devri söz konusu olmadığı gibi, mülkiyet ve tasarruf hakkı bulunmayan kimsenin de konteyneri devretme gibi bir durumu da bulunmamaktadır. Dolayısıyla; dosyaya sunulan bilirkişi raporunu düzenleyen gümrük uzmanı bilirkişinin belirttiği üzere; davalı vekilinin bahsettiği devir işlemi sadece kap yani konteyner içerisindeki eşya için olabileceğinden, bu halde davalı …’in konişmentoda gönderilen olarak görünmekle ve malın teslimini ilişkin ordinoyu almakla navlun sözleşmesinin tarafı olduğu, eşyasının taşındığı konteyneri boş olarak taşıyana/acentesine iade etme sorumluluğunun davalı yan da olduğu, eşya devri ile konteyner üzerindeki sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı gibi, taşıyana karşı sorumluluğun başkasına devrinin mümkün görünmediği, kaldı ki emtiaların satımından bilgisi olmayan davacı taşıyanın, demuraj talebini, konşimento hamili görünen ve ordinoyu alan davalıya yöneltmesinin hukuki olduğu kanaatlerine ulaşılmıştır. Davalının, demuraj bedelini dava dışı İnsfela Şirketi’ne rücu edip edemeyeceği ise bu davanın konusu değildir.
Taşıyanın demuraj tarifesi, davacı vekilinin 04/01/2021 tarihli dilekçesi ile mahkemeye sunulmuş olup, bu tarifeye göre serbest zaman süresi 7 gün olarak bildirilmesine rağmen taşıyan tarafından yapılan faturalandırmalarda serbest zaman süresi davalı yararına olacak şekilde 21 gün olarak hesaplandığı görülmekle, buna göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplama neticesinde, konteynerin limanı geldiği 28/02/2019 tarihinden icra takibine konu fatura tarihi olan 21/08/2019 tarihine kadar oluşan demuraj bedeli 11.200 USD olarak hesap edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalının temerrüde düşürüldüğü dosya kapsamından anlaşılamadığından, davanın kısmen kabulü ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takebin 11.200,00USD asıl alacak bakımından DEVAMINA, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD de ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya dair talebin REDDİNE,
-Takdiren asıl alacağın %20 oranı üzerinden hesap edilen 12.870,00.TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar harcı olan 4.408,68 TL’den peşin alınan 801,73 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.606,95TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 801,73 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 5.094,4 TL’nin (44,40 TL başvurma harcı, 250,00 TL posta gideri ve 4.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 4.928,29 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı yargı gider toplamı olan 50,00 TL’nin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1,63 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı için takdir edilen 9.168,07 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
7-Davalı vekili için takdir edilen 2.169,60 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL nin Arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.276,83-TL sinin davalıdan, 43,17.TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
9-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır