Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/326 E. 2021/276 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2019/326 Esas
KARAR NO :2021/276
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :31/12/2018
KARAR TARİHİ :17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ve davalı şirketin değişik tarihte … Tersanesi … Köyü … Bölgesi …’da davalının gemi bakım, onarım , imalat , boya v.s gibi işlerini yaptığını, işlerin gereği gibi teslim edildiğini , sözleşmenin 7.1 maddesi gereği davalının müvekkilden %5 teminat kesintisi yapma hakkının ve yine sözleşmenin 7.1.b maddesi gereği de 50.000 TL teminat senedini alır hükmünün olduğunu, bu hükümler gereği davalı müvekkilin nakit parasına el koyup iade etmediğini, teminat senedini elde tutup, son sözleşmeyi de müvekkilin ekip oluşturmasına, işe başlamasına, bu işe göre işçi ve malzeme temin ederek 2 ay çalışmasına rağmen haksız olarak sözleşmeyi tek yanlı fesh ettiğini, bu fesihten kaynaklı olarak müvekkilin zarara uğradığını, bu zarardan kaynaklı olarak 10.000 TL şimdilik zarar tazmini taleplerinin olduğunu, yine davalının çeşitli dönemlerde müvekkilinin nakti teminatına el koyup iade etmediğini, bu nedenlerle davalı tarafından müvekkilinin değişik sözleşmelere dayanarak değişik dönemlerde elinde tuttuğu nakti teminatların bilirkişi incelemesi ve cari hesap kayıtlarının da incelenerek çıkacak bilirkişi raporundan ıslah edilmek üzere şimdilik tüm haklar saklı tutularak şimdilik 10.000 TL nakit parasının kesin kabulün yapıldığı 29.12.2015 tarihinden sonraki sözleşmenin 7.1.maddesi gereği 29.03.2016 tarihinden itibaren işleyen en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, müvekkili ile sözleşme akdedilmesinin arkasından o sözleşmenin ifası için işçi alımı yapan ve malzeme ve makine alarak işe başlanmasından 2 ay sonra aktin tek yanlı ve haksız feshi nedeni ile müvekkilin uğradığı zararın tazmini için tüm hakları saklı tutularak şimdilik 10.000 TL zarar tazmininin , davalının elinde bulundurduğu teminat senetlerinin iadesi ile müvekkilinin davalıya verdiği senetlerin tamamının hükümsüzlüğü kararının verilmesine , masraf ve ücreti vekaletin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının adresinin Bakırköy olması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinde sözleşme ya da ödemeye dair herhangi bir tarihin belirtilmemiş olması nedeniyle davacı ile müvekkilinin çalışma döneminin 2016-2017 yıllarına ait olduğunu, TBK uyarınca geri isteme hakkının 2 yıl olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının , müvekkilinin … Tersanesi …(Yalovadaki ) gemi bakım, onarım , imalat , boya vs gibi işlerini yaptığını, gereği gibi teslim ettiğini, 2 ay çalışmasının olduğunu, müvekkilinin davacıdan %5 teminat kesintisi yapma hakkının olduğunu, yine sözleşme gereği 50.000 TL teminatın senedi alınır hükmünün olduğunu, müvekkilin haksız olarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshederek davacıya zarar verdiğini iddia ettiğini, davacı ile fiili bir çalışmanın yapıldığını ve gereken bedellerinin de kendisine ödendiğini, davacı ile davalı şirketin bir yıldan fazla süre ile birlikte çalıştıklarını, sözleşme gereği kesin kabul tutanağının imzalandığı tarihten iki ay sonra teminatlardan kalan bakiye teminat kesintisinin iş sahibinin müteahhide karşı ileri süreceği herhangi bir talebinin olmaması halinde müteahhide iade edileceğinin düzenlendiğini ,teminat konusunda taraflar arasında kesin kabul tutanağının imzalanmadığını, davacı şirketin işçisi olan Ahmet Hardar isimli işçinin iş kazası geçirdiğini, söz konusu iş kazasında davalı müvekkilinin bir kusurunun ve sorumluluğunun olmamasına rağmen işçinin davacıya ve davalıya dava açtığını, kazadan kaynaklı kusur ve sorumluluğun davacı şirkete ait olduğunu, müvekkilinin teminat mukabili olarak 10.000 TL iade etmemesinin sözleşmeye uygun olduğunu, davacıdan müvekkilce alınan bir teminat senedinin olmadığını, sözleşmede belirtilmiş olmasına rağmen teminat senedinin alınmadığını, bu nedenlerle davanın yetkisiz mahkemede açıldığının gözetilerek yetki itirazlarının kabulüne, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın, taraflar arasındaki 29/09/2015 tarihli Müteahhid İdari Sözleşme uyarınca davalı tarafın davacı tarafından sunulan nakit teminatlara el koymasının sözleşmeye ve hukuka uygun olup olmadığı, sözleşmenin haksız feshi iddiasına göre davacının tazminat hakkı doğup doğmadığı, davalının elinde teminat senedi bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise iade şartlarının doğup doğmadığı ve zamanaşımı itirazı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/06/2019 tarih, 2018/… esas ve 2019/… sayılı görevsizlik kararı ile, dosya mahkememize gönderilmiş, dosyanın yukarıdaki esasa kaydı yapılarak yargılamaya bu esas numarası üzerinden devam olunmuştur.
Mahkemenin görevi HMK ‘nun 114.maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115.maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı TTK nun 4 ve 5.maddeleri gereğince mahkememizin görevinin tayini için öncelikle davanın 6102 sayılı TTK dan veya diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine veya deniz sigortasına ilişkin bir dava olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
TTK’nun 5.maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Dava konusu olan uyuşmazlık deniz ticaretinden kaynaklanmayıp, taraflar arasındaki 29/09/2015 tarihli Müteahhid İdari Sözleşme uyarınca davalı tarafın davacı tarafından sunulan nakit teminatlara el koymasının sözleşmeye ve hukuka uygun olup olmadığı, sözleşmenin haksız feshi iddiasına göre davacının tazminat hakkı doğup doğmadığından kaynaklandığından uyuşmazlığın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerindeki eser sözleşmesi hükümlerine göre incelenip çözümlenmesi gerekmektedir. Nitekim İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/587 esas ve 2018/479 karar sayılı 27/04/2018 tarihli kararı, 2020/202 esas ve 2020/190 karar sayılı 05/02/2020 tarihli kararı, 2020/1705 esas ve 2020/1442 karar sayılı 04/12/2020 tarihli kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37.Hukuk Dairesinin 2020/855 esas ve 2020/1675 karar sayılı 25/09/2020 tarihli kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 2020/1152 esas ve 2020/965 karar sayılı 25/09/2020 tarihli kararlarında da benzer nitelikteki uyuşmazlıklar için genel ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, işbu dava yönünden mahkememizin görevsizliğine, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde, süresinde talep halinde, dosyanın görevli ve yetkili bulunan … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, iş bu dava yönünden mahkememizin karşı görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin karşı görevsizliğine, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, … Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunun tespiti ile görevsizlik kararının yasa yoluna başvurmaksızın kesinleşmesi halinde merci tayini bakımından dosyanın HMK 21/c maddesi gereğince 5235 sayılı yasanın 36/2 maddesi uyarınca … BAM … Hukuk Dairesine gönderilmesine,
2-Yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik taleplerin 6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır