Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/312 E. 2021/35 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/312 Esas
KARAR NO : 2021/35
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirkete ait … gemisi için buhar kazanı üreterek söz konusu buhar kazanını müvekkili şirkete 6/8 haftada teslim etmek üzere fiyat teklifi sunduğunu ve teklife istinaden proforma fatura düzenleyerek müvekkili şirket ile anlaştıklarını, davalı tarafın müvekkili şirketten 4 adet çek aldığını ancak buhar kazanının aradan 2 yıldan fazla süre geçmesine rağmen müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu nedenle aralarındaki anlaşmayı haklı nedenle fes etme durumunun oluştuğunu ve davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün 2014/… esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere borçlunun icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çeklerin ne amaçla verildiği konusunda gerekli açıklamalarda bulunulmadığı ve çeklerin ödendiğine dair belge ve bilginin de sunulmadığını, müvekkili tarafından proforma faturaların kesilip sipariş verilen ürünlerin eksiksiz olarak teslime hazırlandığını, davalı tarafça sözleşmenin fesine dair belge sunulmadığını, davacı tarafından hazır olan ürünleri teslim almak ve gerekli gümrük muamelelerine başlamadığı gibi geç teslime ilişkin kusurun kendisinden kaynaklandığının da dosya kapsamından sabit olduğunu, davacı şirketin gümrük işlemlerini başlatması veya teslim edilecek geminin Türkiye’de olması halinde mümkün olacağının açık olduğunu belirterek davanın reddine, kötü niyetle açılmış olan takip sebebi ile % 20 den az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davanın, … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/06/2019 tarih ve 2017/… Esas,2018/ … sayılı kararı görevsizlik kararı, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 10/09/2019 tarih ve 2019/… Esas 2019/… Karar sayılı ilamıyla bozularak , mahkememize geldiği anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasındaki gemi buhar kazanı yapım sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacakların tahsili talebi ile başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, alaacğa konu olan buhar kazanının sözleşmeye uygun olarak süresi içerisinde imal edilip edilmediği, imal edilemedi ise bunun davalının kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, haklı feshin şartlarının oluşup oluşmadığı, buhar kazanının imalatı için verildiği belirtilen çek bedellerinin davacı tarafa iadesinin gerekip gerekmediği ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2014/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … tarafından borçlu …( … San. İç ve Dış Tic.) aleyhine 10/02/2014 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 28.711,09.USD (87.396,57)’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun 16/09/2014 tarihli itirazı ile takibin durduğu, itiraz dilekçesi ile durma kararının davacı alacaklıya tebliğ edilmediği buna göre de iş bu davanın 10/02/2017 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasında Mahkemece resen seçilen bilirkişiler … , … tarafından tanzim edilen 22/04/2016 tarihli raporda, taraflar arasında İstanbul teslimi Kazan-bürülör-kontrol paneli-aksesuar ve işçilik dahil eser sözleşmesi hususunda sözleşme akdedildiği, ihracat ve Endonezya da gemiye taşınma taşıma işinin davacı tarafından ifa edileceği ve orada montajın yine davalı tarafça yapılacağının kararlaştırıldığı, 6-8 haftada işin taahhüt edilmesine rağmen aradan 2 yılı aşkın zaman geçince davacı tarafından icra takibine girişilerek yapıları ödemenin iade edilmesinin istendiği, Davalının ise İstanbul aşamasındaki edimini ifa ettiğini ileri sürerek, malın ihracatının davacı tarafça yapılamadığını ileri sürerek sözleşmenin fesih için haklı sebep olunmadığını ileri sürdüğü, Dosyada ihracat-gümrük idaresi işlemi veya işlemi sebebi ile ihracatın engelleyen bir durumun sabit olmadığı, Davalının imalatını tanı yaptığını da teknik rapor, tespit veya teslim tutanağı ile ortaya koyamadığı, Öte yandan bir takım ürünlerin davacı deposuna teslim edildiğinin anlaşıldığı, Teknik gemi makineleri mühendisi bilirkişi marifetiyle ne kadar imalat yapıldığı, maliyetinin ne olabileceği, malın Endonezya’ya gönderilmesinin kimin sorumlu olduğunun tespit edilmesi gerektiği, Gecikmenin başlı başma hakh sebep olabilmesi için bunun davalı taraftan kaynaklı imalat süreci, emtia standardına uygunsuzluk veya sair bir şekilde ortaya konulması gerektiği, eğer gümrük veya idari işlem veya eylemlerin engel olduğu bir durum varsa da yine haklı fesihten söz edilebileceği, yapılacak teknik inceleme, keşif, makinelerin yerinde tetkiki sonucu eğer bu denli gecikmenin davalı ve imalat noksanı kaynaklı olduğu kanaatine varılırsa, sözleşmenin haklı sebeple feshedilerek davacının toplam ödeme miktarı olan 27.830,00EURO bedeli iade talep edebileceği, ayrıca davada, feshin haklılığı veya haksızlığı hususlarında yargılamayı gerektirdiği gözetilerek, dava konusu alacağın doğrudan icra takibi konusu edilmesi halinde dahi inkar tazminatı veya kötü niyet tazminatı bakımından likit ve muaccel alaca şartının gerçekleşmediği hususunun sayın mahkemece değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Tarafların beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna … eklenerek, dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 02/11/2016 tarihli ek raporda, Davalının sözleşme konusu edimi sözleşme ve deniz ticareti uygul şekilde yerine getiremediği, bir takım imalatlar yapmış olsa bile bunun sözleşme gereği olan ve gemiye montajı ve gemide kullanımı sağlayacak nitelikte standartlara ve sertifika şartlarına uygun olduğunun davalı yanca ortaya konulamadığı, Gecikmenin KÖK raporda belirtildiği gibi, davalının tasarruf alanında yer alan edim noksanlarından ve imalat noksanı kaynaklı olduğu kanaatine varıldığı, zira uygunsuz imalatın edimin ifasına hazır olma şeklinde değerlendirilemeyeceği sözleşmenin haklı sebeple feshedilerek davacının toplam ödeme miktarı olan 27.830 Euro bedeli iade talep edebileceği, KÖK rapora vaki sair itirazların KÖK rapor inceleme ve değerlendirme için ayrıca değerlendirmeye yer olmadığına ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Tarafların beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 23/12/2020 tarihli ikinci ek raporda, Davaya konu buhar kazanı yapım sözleşmesi ve ilgili mevzuatlar gereği, kazanın teslimi ve montajı için gerekli sertifika ve belgelerin alınabilmesi koşullarının oluşmadığı, Bu sertifikaların alınması için sözleşme konusu buhar kazanının deneme amaçlı çalıştırılmasının gerekli olduğu, Nihai karar mahkemeye ait olmak üzere davalının, sözleşme konusu edimi olan kazan sistemini, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde imal edip, gemide kullanılması için zorunlu olan sertifikasını da temin ederek davacıya teslim edememiş olduğu; Sözleşme feshinin dosya kapsamında haklı olduğunun değerlendirildiği, Davacı şirket tarafından davalıya toplam 25.579,95 EURO ödeme yapılmış olduğu; bu miktarın davacnın müspet zararı olarak tazmini gerektiği hususunun da sayın mahkemenin takdiri olacağına ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Alacağa konu buhar kazanı imalatı hususunda taraf vekillerince tanıklar bildirilmiş olup, tanık beyanları mahkemece ve talimat yoluyla alınmıştır.
Davacı tanığı … 25/05/2015 tarihli ifadesinde; davacının gemide keşif-ölçüm yaptığı, geminin buhar kazanlarının yenilenmesi için davacıya sipariş verildiği, ancak kendisi işten ayrıldığı 2014 yılı sonuna kadar halen kazanların yapılmadığını bildirmektedir.
Tanık … ifadesinde, davacının önce kazam başkasına yaptıracağını, sonra kendisi yapacağını ileri sürerek davalıdan çekleri aldığını, kendi imalatçısına verdiği çekleri de daha sonra davacının aldığını ve yine de kazanı halen vermediğimi ifade etmiştir.
Tanık … ifadesinde: 2014 yılı Ocak ayında işe başladığını, kolilerin içinde depoda makine gibi şeyler var olduğunu, depoda büyük bir kazan da bulunduğuna beyan etmiştir.
Davalı tanığı … ifadesinde, gemiden kazanı kendisinin söktüğünü, yeni kazanın imal edildiğini, gemiye montajının ise yapılmadığını, ihracat işlemleri yapılamadığı için gemiye götürülemediğini2011-2013 yılları arasında gemide çalıştığını ve halen geminin çalışmadığını, gemi ipoteği bulunduğunu, ifade etmiştir.
Davacı vekili yargılama devam ederken 04/06/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile;
-7.115,00 Euro bedelli … numaralı çekin davalı tarafından tahsil edildiğini,
– 7.115,00 Euro bedelli … numaralı çekin davalı tarafından iade edildiğini ve 4.913,62 Euro nun davacı şirket tarafından 2.201,38 Euro nun ise … tarafından davacıya haricen ödendiğini,
-6.800,00 Euro bedelli … ve … numaralı çeklerin davalının üreticisi … firması tarafından tahsil edildiğini, daha sonra bu bedellerin makina imal edilmediğinden davacı tarafa … numaralı 13.600 Euro bedelli bir çek ile iade edildiği, söz konusu çekin davalıya ciro ile verildiği dolayısıyla bu bedelin de davalı tarafça tahsil edildiğini ileri sürerek, taraflar arasında 6-8 hafta olarak karalaştırılan sürenin 2 yılı aşması ve işin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, fesih sebebi ile davacının şimdilik 27.830,00 Euro ödemenini iadesi istediğinden bahisle davayı ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tanımlı 04/01/2011 tarih ve … numaralı davalı teklifi kapsamında, davacı şirkete ait … gemisi için “kazan, brülör, kontrol paneli, aksesuar ve yedekler”den oluşan bir buhar kazanı sistemini davalının üretmesi/ürettirmesi için taraflarca akdedildiği anlaşılan bir eser sözleşmesinin mevcudiyeti uyuşmazlık konusu değildir. Teslim süresinin 6 hafta (proje onayı nedeniyle max. 8 hafta), teslim yerinin İstanbul olacağı davalının taahhüdüdür. Sipariş edilen kazanın gemide kullanılabilmesi için, geminin Bayrak Devleti ve Klas Kuruluşunun zorunlu kıldığı sertifikaya sahip olması gerekmektedir. Dosya bilgilerinden, klas kuruluşunun BV (Bureau Veritas/Fransız Loydu) olduğu anlaşılmaktadır. Kazan’ın ürün sertifikasyonu üreticinin imalat atölyesinde; çalışma ve safety valve testleri ise gemiye montajından sonra gemi üzerinde yapılmalıdır. Davalı Teklifi’nde yazılmış olmamakla birlikte, uygulamada mutad olduğu ve keza taraflar arasındaki e-posta yazışmalarından anlaşıldığı üzere, sertifikasyon hizmeti (sertifikanın alınması) davalı üreticiye aittir. Sertifikasyon süreci, öncelikle, kazanın imalatında kullanılan çelik malzeme ve valflerin sertifikalı ürünler olması, kaynak işleminde çalışacak kaynakçıların sertifikalı kaynakçı olması ile başlayarak, imalat sonrasında sızdırmazlık ve basınç testlerinin yapılması ile devam etmektedir. Bu aşamalar, klas kuruluşu sörveyörünün nezaretinde üreticinin imalat atölyesinde yapılmalıdır. Kazanın gemiye montajı sonrasında da çalışma ve safety valfe basınç ayar testleri gemi üzerinde yapılacaktır. Ancak bu işlemlerin yapılmadığı ve kazanın sertifikalandırılmadığı dosya kapsamında anlaşılmaktadır.
Dosyaya, taraflar arasında yapılan elektronik posta yazışmaları sunulmuştur. Bu mesajlardan, davalının … firmasından alacağı “kazan”ın sertifikası bulunmadığı için bu kazanın alımından vazgeçtiğini davacıya 26 Temmuz 2013 tarihinde bildirmiş olduğu görülmektedir. Davacı, davalının bu mesajına 29 Temmuz tarihinde verdiği cevapta, …’ın kazanı imal edip teslim etmesinin uygun olacağını bildirdiği, davalının ise 23 Ağustos’ta verdiği yanıtta, … ile ilişkiyi sonlandırdığı ve kazanın imalatına derhal başlayacağını bildirdiği görülmektedir. Davacının 26 Ağustos’ta davalıya mesaj yazarak, kazanın teslimatının ne kadar zaman olacağı ve … tarafından klaslanıp klaslanamayacağını sorduğu görülmektedir. Ancak dosyada bu mesaja karşı davalının cevabı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, davalının yükümlülüğünde bulunan, buhar kazanının üretici sertifikasının temin edildiği hususu, davalı tarafından kanıtlanabilmiş değildir. Dosyada alınan bilirkişi raporlarında ayrıntılı olarak izah edildiği üzere; kazan gemiye konduktan sonra da çalıştırılıp, basınç tutma ve safety valve’in atması vb. testlerinin de yapılamamış olduğu hususu, ürünlerin süresi içinde davacıya teslim edilmemiş olmasından anlaşılmaktadır. Davalı, geminin Türkiye’ye (İstanbul’a) getirilmediğini beyanla, teslimatı bu nedenle yapamadığını ve hatta geminin Endonezya’da tutuklu bulunması nedeniyle davacının kazana ihtiyacı kalmadığı için kazanı almaktan vazgeçtiğini öne sürmektedir. Ancak, her ne kadar feshin haklı olduğunu, davalı tarafça imalat yapılmama gerekçesinin imalat hatası veya standarda uygun imalat olmadığını ya ada imalatın hiç yapılmadığını ispat yükü davacı taraf üzerinde bulunsa da; davacı vekilince de imalatın yapıldığı, sertifikaların alındığı, davaya konu eşyanın teslime hazır hale getirildiğine dair dosyaya ürün sertifikası delil tespiti, iş bitim tutanağı eksper raporu veya somut herhangi bir delil sunulmamıştır. Davalı tarafça eşyanın teslime hazır bulunduğuna ilişkin davacı yana gönderilen bir ihtar da dosyaya sunulmamıştır.
Taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinin tarihi 04/01/2011 dir. Teslim süresi ise max. 8 hafta öngörülmüştür. Davacının sözleşmeye göre edimi olan bedeli ödeme yükümlülüğünü davalıya verdiği çeklerle yerine getirdiği; vadesi en uzun olan çekin tarihinin 15/06/2012 olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarından, 26/08/2013 tarihinde dahi henüz kazan sisteminin imal edilip sertifikalandırılarak, davacıya teslim edilmemiş olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda, işe başlama tarihinin 15/06/2012 olduğunun kabulü halinde dahi, davalının max. 8 hafta içinde malı hazır edip davacıya teslim edememiş olduğu sonucuna varılacaktır. Tüm bu hususların yerine getirilmemiş olması karşısında, davacının fesihte haklı bulunduğu yaptığı ödemeler kadar iade talep hakkının bulunduğu mahkemece kabul olunmuştur.
Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu fotoğraflarda, “kazan, brülör ve muhtelif vanalar”ın bulunduğu görülmektedir. Davalı vekili, bu malzemelerin, davacı için imal edilen kazan sistemi olduğunu ve müvekkilinin depolarında bulunduğunu beyan etmiştir. Nitekim tanık … de, davalının deposunda büyük bir kazan bulunduğunu söylemiştir. Davalının elinde bir kazan sisteminin varlığı, tek başına, bu ürünlerin, 04/01/2011 tarih ve … numaralı teklif kapsamında davacıya teslim edilmesi gereken ve sertifikaya haiz bir kazanın zamanında üretilip, teslime hazır edildiği hususunun ispatı bakımından yeterli görülmemiştir.
04/01/2011 tarihli ve … numaralı teklife göre davalı tarafından yapılacak işin bedeli 27.170,00 EUR olup ödeme şeklinin %50 peşin ve %50 3 aylık çek olacağı belirlenmiştir. 06/02/2012 tarihli tahsilat makbuzu ile davaya ve takibe konu edilen; 7.115,00 Euro bedelli … numaralı, 7.115,00 Euro bedelli … numaralı, 6.800,00 Euro bedelli … ve … numaralı çeklerin davalıya teslim edildiği teslim makbuzları ile anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yukarıda bahsedilen ıslah dilekçesi ile; … numaralı çekin davalı tarafından iade edildiğini ve 4.913,62 Euro nun davacı şirket tarafından 2.201,38 Euro nun ise … tarafından davacıya haricen ödendiğini, 6.800,00’er Euro bedelli … ve … numaralı çeklerin davalının üreticisi … firması tarafından tahsil edildiğini, daha sonra bu bedellerin makina imal edilmediğinden davacı tarafa … numaralı 13.600 Euro bedelli bir çek ile iade edildiği, söz konusu çekin davalıya ciro ile verildiği dolayısıyla bu bedelin de davalı tarafça tahsil edildiğini ileri sürmüştür. Bu doğrultuda mahkemece ilgili çeklerin düzenlendiği bankalara müzekkere yazılması yoluna gidilmiştir.
-… A.Ş. tarafından dosyaya sunulan 06/03/2015 tarihli yazı ile … numaralı ve 7.115,00 Euro bedelli çekin, 09/03/2012 tarihinde … Bankası A.Ş. tarafından takas sistemi aracılığıyla ibraz edildiği, karşılıksız muamelesi gördüğü, söz konusu çekin 13/03/2012 tarihinde … Şubesine ibraz edilerek davalı … tarafından tahsilinin gerçekleştiği;
-… nolu çekin, davacı tarafa iade edildiği; ancak söz konusu tutarın 4.913,62 EUR (10.807,00 TL) kısmının davalı tarafa nakit olarak ödendiği; 5.000,00 TL karşılığı 2.201,38 EUR’nun ise … tarafından davalı tarafa nakit olarak ödendiği, davacı vekilinin 04/06/2015 ve 21/07/2015 tarihli dilekçelerinde ileri sürülmüştür. 15/08/2012 tarihinde davacı şirket hesabından davalı şirket hesabına 10.807,00 TL havale edildiği, dosyaya sunulu banka dekontundan anlaşılmaktadır. … Bankası A.Ş.’nin 14/11/2020 tarihli yazısı ve … Bankası A.Ş. tarafından dosyaya sunulan davalı hesap hareketleri de 15/08/2012 tarihinde davacı tarafından davalıya 10.807,00 TL ödendiğini anlaşılmaktadır. İlgili tarih itibarıyla TCMB efektif döviz satış kuru 2,2214 olup ödenen tutarın karşılığı 4.864,95 EURO bedele karşılık gelmektedir. Ancak … tarafından yapılan 5.000,00 TL tutarındaki ödeme, davalıya ait … hesap hareketlerinde görülmediği gibi başkaca da bir delil de dosyaya sunulmadığından bu ödeminin davalı tarafça tahsil edildiği mahkemece kabul edilmemiştir.
-… numaralı ve … numaralı çeklerin, davalı tarafından ciro edildiği; ancak sonrasında iptal edildiği anlaşılmaktadır. 26/08/2013 tarihli ve 13.600,00 EUR tutarlı çekin ise … tarafından davacı şirket lehine düzenlendiği ve davacı şirket tarafından davalıya ciro edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ve davalı taraflar arasındaki yazışmaların, davacı tarafından yapılan açıklamalarla örtüştüğü görülmektedir. … tarafından dosyaya sunulan CD içindeki belgelere göre ilgili çek, davacı şirket tarafından cirolanmış ve çek hamili … tarafından 26/08/2013 tarihinde tahsil edilmiştir. Ancak davacı vekilince çeki tahsil eden … ile davalının ilişkisi ortaya konulamadığından, çekin davalı tarafça tahsil edildiği husus mahkemece kabul edilmemiştir.
Buna göre; davalı tarafça davaya konu buhar kazanı ekipmanlarının imalatının anlaşmaya uygun olarak ve süresinde imal edildiği hususu dosya kapsamında ispat olunamadığından, davalının feshinin yerinde olduğu ve yaptığı ödemeler kapsamında talep hakkının bulunduğu mahkemece kabul olunmakla; davaya ve takibe konu çeklerin akıbetinin araştırılması neticesinde davalı tarafça … numaralı ve 7.115,00 Euro bedelli çekin tahsil edildiği ve 05/08/2012 tarihinde davacı şirket hesabından davalı şirket hesabına 10.807,00 TL havale edildiği, … Bankası A.Ş.’nin 14/11/2020 tarihli yazısı ve … A.Ş. tarafından dosyaya sunulan davalı hesap hareketlerine göre de 15/08/2012 tarihinde davacı tarafından davalıya 10.807,00 TL ödendiği, ilgili tarih itibarıyla TCMB efektif döviz satış kuru 2,2214 olup ödenen tutarın karşılığı 4.864,95 EURO bedelin de davalı tarafça tahsil edildiği değerlendirilerek bu bedeller bakımından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Talep konusu miktar yargılama neticesi ortaya konulduğundan alacak limit ve belirlenebilir kabul edilmemiş bu nedenle de İİK 67 maddesi kapsamında şartları oluşmayan davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, … İcra Müdürlüğünün 2014/… Esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın kısmen iptaline, takibin 11.979,95EURO asıl alacak bakımından DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD de ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE,
2-Karar harcı olan 2.491,05.TL ‘den peşin alınan 1.055,55.TL’nin mahsubu ile bakiye 1.435,50.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.055,55.TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 3.735,25.TL’nin ( 25,20TL başvurma harcı, 710,05 TL posta gideri ve 3.000,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.558,56.TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı için takdir edilen 5.470,04.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
7-Davalı vekili için takdir edilen 7.420,85.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …

Hakim …