Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/286 E. 2020/282 K. 09.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/286
KARAR NO : 2020/282
DAVA : Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2015
KARAR TARİHİ : 09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sigortalısı … … San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait klima emtiasının davalıya eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalının sorumluğunda taşınan emtialar hasarlı olarak teslim edildiğini, emtilar davalı tarafından Taylan’dan Türkiye’nin İstanbul limanına taşındığını ve limandan karayolu ile konteyner içerisinde … Lojistik … Deposuna sevk edildiğini, burada yapılan kontroller ile konteynerin üzerinde yırtıktan dolayı ıslanmış olarak depoya teslim alındığı tutanak ile belirtildiğini, hasar nedeniyle müvekkili şirket tarafından sigortalısına 28/09/2011 tarihinde 4.431,90-TL ödeme yapıldığını ve haklarına halef olduğunu belirterek, sigortalısına yapılan 4.431,90-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından ibraz edilen 12/07/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalının acentesi olmadığını, taşıyan ile gönderilen arasındaki münasebetlerde konişmentonun esas tutulacağını, mahkemenin davanın … açısından yetkili olmadığını, Danimarka hukuku uygulanması gerektiğini, yükün fiziki taşıması ihbar olunan … şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, taşıyıcıya atfedilecek bütün hasarlar ihbar olunan şirketin sorumluluğunda olduğunu, hasar ile ilgili tutulan tutanakta imzası bulunan şahısların konteynerin durumu ile yükteki hasarı incelemek, arasında illiyet bağı kurmak gibi uzmanlığı olup olmadığının belli olmadığını, tutanak hazırlanırken müvekkilinin hazır bulunmadığını, müvekkili açısından herhangi bir bağlayıcılık bulunmadığını, hasarında taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin de belli olmadığını, konteynerde olduğu iddia edilen yırdığın zarara sebebiyet verip vermeyeceği, hasarın oluşmasına sebep olacak şekilde yoğun su girişinin olup olmayacağı, yolculuk esnasındaki hava durumu dahil bilgilerin alınarak bir değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı görüldü.
01/10/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davalının, düzenlenen kombine taşıma konşimentosu ve düzenlediği navlun faturası ile celp edilen delillerin birlikte incelenmesi sonucunda; Haydarpaşa Limanından … Gümrüğüne-… deposuna kadar transit sürecinde taşımayı üstlendiğinin sabit olmadığını, hasarın kısa süreli karayolu taşıma sürecinde meydana gelmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ıslanmanın hemen gün içinde paslanmaya yol açamayacağını, hasar sebebi konteynerın yırtık-deliğinden ıslanmanın deııiz taşıması veya limanda geçici depolama aşamasında meydana geldiğinin değerlendirildiğini, taşıyanın geçici depolama, liman boşaltma ve deniz taşıma süreçlerinde süreç sorumlusu olduğu gözetilerek meydana gelen 4.029,00 TL zarar için davacı yanca ödenen tazminatı davalıya rücu edebileceğini, Sair hususlar bakımından, KÖK ve 1.EK rapor değerlendirmelerinin devam ettiğini, beyan etmişlerdir.
Kapatılan … Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/01/2014 tarih, 2013/… esas, 2014/… karar sayılı ilamı ile “…davaya konu emtiaların 24.05.2011 tarihinde davacının sigortalısı tarafından teslim alındığı, davacı tarafından yükün tesliminden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre sonrasında 08.03.2013 tarihinde davanın açıldığı, somut olayda 6102 sayılı TTK’nın 1188. maddesinin uygulanılması halinde dahi davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine” karar verilmiş, kararın davacı tarafça temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2014/… E.- 2014/ … K. Sayılı ilamı ile, “…Uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK’nın 1067. maddesine göre malların tesliminden veya teslim edilmiş olmaları icabeden tarihten itibaren bir yıl içinde mahkemeye müracat edilmediği takdirde taşıyan aleyhine malların ziya veya hasarından dolayı her türlü mesuliyet davası hakkı düşer. Teslim tarihinden itibaren bir yıl içerisinde icra dairesine müracaatta bulunulması halinde TTK’nın 1067. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde mahkemeye müracaat şartı gerçekleşmiş olur. Somut olayda; mahkemece, 6762 sayılı TTK’nın 1067. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak; davacı vekili tarafından temyiz aşamasında sunulan belgelerden dava konusu edilen alacak nedeniyle davacı tarafından 25.03.2012 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün 2012/… Esas sayılı takip dosyasında icra takibine başlanıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bahsi geçen icra dosyası da değerlendirilerek davanın hak düşürücü sürede açılıp açılmadığının tespiti ile sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizin 2015/… Esas sayılı dosyasına kaydedilerek bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, Mahkememiz 2015/… E.-2018/… K. Sayılı ilamı ile, “…sigortalı Klima emtiasının gemiden tahliye edildikten sonra karayolu ile … Lojistiğe ait antrepoya nakledildiği, kara taşımasının davadışı Metro firması tarafından yerine getirilip, davalının karayolu nakliyesi ile ilgili bir taahhüdünün bulunmadığı, malın antrepoya teslimi sırasında konteyner tavanındaki yırtık-delik ile emtiadaki ıslanma ve buna bağlı hasarın tespit edildiği, hasar tespit tutanağında taşıyıcıyı yada onun temsilcisinin imzası yer almadığından tutanağın hasar ihbarı niteliği taşımadığı, bu durumda taşıyıcıya ayrıca bir hasar ihbarının yapılması gerektiği, ancak yük ilgilisi – sigortalı tarafından TTK 1185. maddesine göre süresinde hasar ihbarı yapılmadığı, bu durumda emtiadaki ıslanma ve hasarın yük taşıyıcının sorumluluk alanında iken ve taşıyıcı kusuru ile meydana geldiğinin davacı tarafça ispatlanması gerektiği, yükün gemiden tahliyesinden sonra hasar ile ilgili olarak herhangi bir inceleme ve tespit yapılmadığı, bu aşamada yükün gemiden tahliyesi sırasında konteyner tavanında delik – yırtık olduğuna dair herhangi bir delilin dosyaya sunulamadığı, yükün gemiden tahliyesinden sonra karayolu taşıması da söz konusu olduğundan konteynerdeki yükün ıslanmasına sebebiyet veren yırtığın deniz taşıması sırasında meydana geldiğinin söylenemeyeceği, zira yükün antrepoya teslimi sırasında ve sonrasında konteynerdeki delikten sızan ve yükün ıslanmasına sebebiyet veren suyun deniz suyu olup olmadığı konusunda gümüş nitrat testinin de yapılmadığı, dolayısıyla ıslanmanın deniz suyundan yani deniz taşıması sırasında meydana geldiğinin de mevcut delillerden anlaşılamadığı, sonuç olarak yükteki ıslanma ve hasarın taşıyıcının sorumluluk sahasında iken ve taşıyıcının kusuru ile meydana geldiği dosya kapsamına göre ispatlanamadığından taşıyıcının TTK 1178. maddesine göre yük hasarından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verilmiş, kararın davacı tarafça temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2018/2754 E.-2019/4235K. Sayılı ilamı ile “…Dava, nakliyat sigorta poliçesiyle sigortalanan emtianın hasarlanması nedeniyle sigortalıya yapılan ödemelerden kaynaklı rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu emtianın Haydarpaşa Limanında boşaltılmasından sonra … Gümrüğüne kara yoluyla nakliyesinin kim tarafından üstlenildiği, davalının taşımanın bu ayağını üstlenip üstlenmediği ve bu konuda herhangi bir taahhüdünün bulunup bulunmadığı hususlarının yeterince araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacının da iddia ettiği üzere, emtiada hasara sebep olan ıslanma ve buna bağlı küflenmenin bir gün süren karayolu taşıması sırasında oluşmasının hayatın olağan akışına göre mümkün olup olmadığı hususu da mahkemece değerlendirilmemiştir. Tüm bu yönler bakımından gerekirse ek bir bilirkişi raporu almak ve sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamış ve kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuş, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, davaya konu taşımaya ilişkin kayıt ve belgeler talep edilmiş, gelen müzekkere cevabı ve alınan ek bilirkişi raporu kapsamında, davalının taşıma işleri organizatörü olduğu, Gümrük Müdürlüğüne özet beyanın deniz taşıyanı … Tic. Ltd. Şti. tarafından verildiği, gümrük beyannamesine göre taşımaya konu emtianın … … firması tarafından … … firmasına gönderildiği, alıcının ise …’de bulunduğu, emtianın Haydarpaşa’dan … Gümrük Müdürlüğüne dava dışı … Tic Ltd. Şti. tarafından … Gümrüğüne transit olarak sevkedildiği, dosyada mevcut 13.05.2011-23.05.2011 dönemini kapsayan ardiye faturasına göre 45 gün geçici depolama bildirimi yapıldığı ve sonrası için davalının taşıma taahhüdünün bulunmadığı, taşımaya dayanak konşimentonun ‘kombine taşıma konişmentosu” olduğu, yükün teslim yerinin ise Haydarpaşa Limanı olarak belirtildiği, bu bağlamda davalının, Haydarpaşa Limanı sonrası karayolu taşıma sürecinin üstlendiğinin sabit olmadığı, taşımaya konu emtianın geçici depolama aşamasında 10 gün kadar limanda beklediği, bu durumda ıslanmanın açık alanda liman sahasında da meydana gelmiş olabileceği ve 10 gün sürenin paslanma için yeterli olacağı, hasar tespitinin 04.05.2011 tarihinde …’de … Lojistiğe ait antrepoya teslim sırasında yapıldığı, konteyner tavanındaki yırtık-delik nedeni ile emtiada ıslanma ve buna bağlı hasarın tespit edildiği, konteynerde oluşan yırtık ve deliğin yükleme, boşaltma, aktarma aşamalarında olabileceği, konteynerın, kapalı olması ve üstten yükleme yapılmak sureti ile karayolu taşımasına başlanıldığı düşünüldüğünde, karayolu taşıyıcısının emtiayı teslim alması sırasında hasarı tespit edememesinin somut olaya uygun olduğu, bu doğrultuda, hasarın geçici depolama yeri veya daha öncesinde ıslanmak suretiyle meydana geldiği, ıslanmanın deniz suyu veya yağmur suyu olmasının küflenme açısından farklılığa sebebiyet vermeyeceği, meydana gelen hasardan taşıyanın davalının sorumlu olduğu kanaatiyle, davanın kısmen kabulü ile emtia hasar zararı olan 4.029 TL. nin ödeme tarihi olan 28/09/2011 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, iş yoğunluğu nedeniyle sehven, davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2012/… E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline şeklinde hüküm fıkrasının oluşturulduğu gerekçeli kararın yazılması sırasında farkedilmiş, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişkiye neden olmamak için hüküm fıkrasında değişiklik yapılmayarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2012/… E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 4.029 TL asıl alacak ve 324,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.353,75 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 4.029 TL ye takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
2-Karar harcı olan 297,40 TL’den peşin alınan 75,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 221,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 75,70 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 24,30 TL başvurma harcının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı vekili için takdir edilen 78,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

TAVZİH KARARI
Davacı vekilinin 11/11/2020 tarihli talebi üzerine:
Her ne kadar kısa kararın Gereği Düşünüldü kısmında ” Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalının …..İcra Müdürlüğünün 2012/… E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 4.029 TL asıl alacak ve 324,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.353,75 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak olan 4.029 TL ye takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına” yazılmış ise de;
Hüküm fıkrasının ” Davanın KISMEN KABULÜ ile 4.029 TL. nin 28/09/2011 tarihinden işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, “yazılması suretiyle TAVZİHİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kesin olarak karar verildi. 08/12/2020

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır