Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/284 E. 2019/435 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/284 Esas
KARAR NO : 2019/435

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 13/07/2010
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

İSTANBUL 2 DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİNİN 02/03/2012 TARİH 2012/86
ESAS 2012/31 KARAR SAYILI BİRLEŞME KARARINA KONU DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA:
: 2- … ŞİRKETİ (eski unvanı: … ŞİRKETİ)

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/02/2012
BİRLEŞME KARARI TARİHİ : 02/03/2012
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Esas davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin… adlı gemide baş mühendis olarak görev yaptığını, yapılan sözleşmeye göre …’ün aylık net 9.000,00 ABD doları net maaş ve dört aya bir maaş ikramiye karşılığında çalışmaya başladığını, müvekkilin 01/11/2007 ile 24/05/2010 tarihleri arasında mezkur gemide çalışmıştığını, davalının geminin laid-up a alınacağını iddia ederek müvekkili 20/04/2009-16/05/2009 tarihleri arasında 26 günlük süreyle gemiden indirdiğini, kısa süre sonra tekrar gemiye görev yapmak üzere gönderildiğini, laid-upun üzun süren bir ticari uygulama olduğunu, oysa mezkur geminin ticari faaliyetlerine devam ettiğini, mevcut banka dekontlarından müvekkile ödenmesi gereken ücretler ve ikramiyelerin ödenmediğinin anlaşılacağını, davacı alacağını tahsil etmek için davalıya defalarca müracaat ettiğini, fakat bir sonuç elde edemediğini, davalı şirkete ait … gemisinin yakın zamanda yurt dışında satılacağını, geminin satılması halinde müvekkilinin alacağını tahsil etmesinin mümkün olmayacağını, müvekkilinin bu alacağının gemi alacaklısı hakkı verdiğini belirterek … için seferden men kararı verilmesini, işletene ait … plakalı … model … marka ve … plakalı… model … marka araçların sicil kayıtlarına vaz edilmek üzere hüküm kesinleşinceye kadar üçüncü şahıslara devir ve temlikinin ve ayrıca cebri icra yolu ile de taşının önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 500,00 TL nin dava tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Esas davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan iş sözleşmelerinin davalı şirket tarafından imza edilmediğini ve geçersiz olduğunu, davacı gemi adamı ile davalı şirket arasında 10.2007 tarih ve 6.700,00 ABD doları bedelli gemi adamı iş sözleşmesi ile 01/02/2008 tarihli ve 7.000,00 ABD doları bedelli gemi adamı iş sözleşmesi olmak üzere iki adet gemi adamı iş sözleşmesi imzaladığını, her iki iş sözleşmesinde de davacı gemi adamının imzasının bulunduğunu, davalı şirketin sektöründe yıllardır hizmet veren bu vesileyle birçok gemi adamı ile sözleşme imzalamış bir şirket olduğunu, davacı tarafından sunulan sözleşmelerde gemi kaşesi üzerine atılan imzaların kime ait olduğunun belli olmadığını, bu sözleşmelerin geçerliliğinin kabul edilemeyeceğini, davacı ile yapılan sözleşmelerin ilkinde çalışma süresinin dört ay olduğunu, ikincisinde ise sözleşme süresinin bir yıl olarak belirtildiğini, her iki sözleşmede de sözleşmenin bitiminin kesintisiz olarak tamamlanması halinde gemi adamına bir maaş ikramiye verilebileceğinin düzenlendiğini, davacının sunduğu sözleşmelerin geçerli olmadığını, bu sözleşmelere göre yapılan alacak hesabınında hesaplanmadığını, hak ettiği ücretlerin tamamını eksiksiz olarak ödendiğini, davacı tarafın ücret hesaplamasını yanlış yaptığını, davacı gemi adamının bakiye ücret alacağı talebinin hiçbir yasal dayanağının bulunmadığını, davacıya yapılan ödemelerin banka kayıtları ile de mevcut olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … Ltd. ye ait ve diğer davalı tarafından işletilen … tankerinde 01/11/2007 ile 20/04/200 ve 16/05/2009 ile 24/05/2010 tarihleri arasında başmühendis olarak çalıştığını, müvekkilinin aylık net ücretinin 9.000,00 USD olduğunu, dört aya bir maaş ikramiye esası ve sair işçilik hakları ile çalıştığını, ancak yapılan ücret ödemelerinin gününde ve tam olarak yapılmadığını, ayrıca hak etmiş olduğu izin ücretleri ve ikramiyelerinde ödenmediğini,İstanbul …Denizcilik İhtisas Mahkemesinde ayın konu ile ilgili … esas sayılı davanın devam ettiğini ve bilirkişilerce müvekkilinin toplam 95.259,38 TL alacağının tespit edildiğini belirterek, alacaklarının tahsili ile birbiri ile bağlantılı olan İstanbul… Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile iş bu davanın birleştirilmesini talep ve dava etmiş, İstanbul … Deniz İhtisas mahkemesinin … esasına kaydedilen davada 02/03/2013 tarih… karar sayılı birleştirme kararı ile dava mahkememizin … esas davası ile birleştirilmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çalıştığını iddia ettiği gemi ile hiçbir bağlantı kurulmaksızın doğrudan…’ e husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, farklı dönemlerde imza edilen sözleşmelere bakıldığında o dönemde… A.Ş nin donatan yada işleten olmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, birleşen davanın anılan davalı yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, asaleten yada izafeten taraf olmadıkları bir sözleşmeden doğan hak ve alacaklardan kendilerinin sorumlu olmadığını ve davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafından sunulan sözleşmelerin geçersiz olduğunu, kendilerinin sunmuş olduğu sözleşmeler ile davacı yanın sunduğu sözleşmelerin bir birinden farklı olduğunu, davacının sunduğu sözleşmenin kaptanın yetkili olduğu düşünülerek kaptan tarafından imzalanmış olabileceğini, el yazısı ile sözleşmeye bazı hükümler eklendiğini, bu sözleşmeler üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını belirterek … Maliki … Ltd. ‘ye izafeten işleteni… Şti. yönünden usulden ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini,… Şti şönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir.
Esas davada ve birleşen davada davacı vekili, 20/04/2009 tarihli gemi adamı hizmet belgesi, 24/05/2010 tarihli gemi adamı hizmet belgesi, 01/10/2007 tarihli iş sözleşmesi, 01/11/2009 tarihli gemi adamı iş sözleşmesi, banka kayıtları ve personel ayrılış ordinosunu delil olarak bildirmiştir.
Esas davada ve birleşen davada davalılar vekili, 22/10/2007 tarihli gemi adamı iş sözleşmesi, 01/02/2008 tarihli gemi adamı iş sözleşmesi, davacıya yapılan maaş ödemesine ilişkin banka dekontlarını delil olarak bildirmiştir.
Dava, mahkememizin… esasına kaydedilmiş, 07/05/2013 tarih … esas … K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş, kararının taraf vekillerince temyiz edilmemesi üzerine dosya kesinlemiş ve dava İstanbul…Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kaydedilmiş, 26/09/2013 tarih …esas 2013/40 sayılı kararı ile “6762 sayılı yasanın 1235/3.maddesi ile 4/1-a maddesi gereğince, mahkememiz görevli olmadığından davanın görev yönünden reddine, görevli mahkemenin Deniz İhtisas Mahkemesi olduğuna, Mahkememiz ile … Asliye Ticaret Mahkemesi (Deniz İhtisas Mahkemesi) arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu anlaşılmakla karar kesinleştiğinde yargı yeri belirlenmesi için dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine” kararı verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 02/05/2014 tarih 2013/19262 esas 2014/6817 karar sayılı “davanın, davacının yabancı bandralı davalıya ait gemide baş mühendis olarak çalışmasından kaynaklanan ücret alacağına ve aynı zamanda ihtiyati tedbir ilişkin olduğundan, davalının işletmecisi olduğu geminin yabancı bayraklı (Malta) olması nedeniyle, 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 1/1.maddesi uyarınca uyuşmazlığı bu kanun hükümlerine tabi bulunmasının söz konusu olamayacağı gibi, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1235/3.maddesi uyarınca gemi adamlarının iş sözleşmesinden kaynaklanan parayla ölçülebilen hakları kendilerine gemi alacaklısı hakkı verdiği ve aynı Kanunun 4/1a maddesi uyarınca da bu nitelikteki istemlere konu dava ve işler ticari nitelik arzettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 1235/3.maddesi uyarınca ve 6762 sayılı Yasa’nın 4.kitabında düzenlenen deniz ticaretine ilişkin hükümlerine göre, uyuşmazlığın İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.” gerekçeli ilamı ile Mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş ve dava mahkememizin 2014/1003 esasına kaydedilmiştir.
– Mahkememizin … E. Sayılı dosyasından verilen 25/11/2014 tarih ve … K sayılı kararı ile;
“1- Esas davanın KISMEN KABULÜNE, 200,00 TL ücret alacağı, 100,00 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 300,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- -Birleşen davanın 1 nolu davalı yönünden KISMEN KABULÜNE, 81.020,28 TL ücret alacağı, 13.939,10 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 94.959,38 TL alacağın birleşen dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
– Birleşen davanın 2 nolu davalı yönünden pasif taraf sıfatı yokluğundan REDDİNE,” karar verilmiştir.
Verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiş, temyiz sonucunda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 29/03/2016 tarih, 2015/7069 E. Ve 2016/3450 karar sayılı ilamı ile;
“Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Birleşen dava, yabancı bayraklı gemide hizmet akdi ile çalışan davacı gemi adamının alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacının davalı … şirketinin maliki olduğu … Gemisi’nde başmühendis olarak çalıştığı hususu ihtilafsızdır. Birleşen davadaki ihtilaf, davalı… . Şti.’nin işveren olarak pasif taraf sıfatının bulunup bulunmadığıdır. Mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davalı …Şti.’ye husumet yöneltilemeyeceği belirlenmiş ve bu davalı hakkındaki davanın pasif taraf sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı tarafın kabulünde bulunan ve kendisi tarafından dosyaya sunulan iki sözleşmede işleten firma olarak …Şti.’nin belirtilmiş olması ve sözleşmeyi bu şirketin imzalamış bulunması karşısında, davalılar arasında bir yönetim sözleşmesinin bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa ibrazının sağlanması ve bu sözleşme hükümlerine göre bir değerlendirme yapılması, aksi durumda ise davalının işleten sıfatıyla sorumlu bulunduğu kabul edilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, birleşen davaya yönelik hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma neticesince mahkememize gönderilen dosya mahkememizin … Esasına kaydedilmiştir.
– Mahkememizin… E. Sayılı dosyasından verilen 07/11/2016 tarih ve … K sayılı ilamı ile;
“1-Asıl davanın kısmen kabulü ile 200,00 TL ücret alacağı, 100,00 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 300,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Birleşen davada davanın kısmen kabulü ile 81.020,28 TL ücret alacağı, 13.939,10 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 94.959,38 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine,” karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasından verilen 07/11/2016 tarih, … E., …K sayılı karar, 07/12/2016 tarihinde “Birleşen davada talebin 94.759,38 TL olduğu, bu talebin asıl davada talep konusu olan 500 TL bedelin mahsubu ile talep edildiği, birleşen davada talebin sehven 94.959,38 TL olarak değerlendirilmekle, toplam “94.759,38 TL” olarak HMK nun 304.maddesi gereğince tashihine” karar verilmiştir.
Mahkememiz dosyasından verilen karar birleşen dava yönünden davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiş, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 13/03/2019 tarih, 2017/5001 E. Ve 2019/3229 karar sayılı ilamı ile; “Mahkemece 07.11.2016 tarihinde karar verilmesinden sonra, aynı tarihli tashih kararı ile hüküm başlıklı bölümün birleşen dava ile ilgili birinci bendindeki “94.959,38 TL” yazılan kısmın yanlış yazıldığı gerekçesiyle değiştirilerek “94.759,38 TL” şeklinde değiştirilmek suretiyle karar tashih edilmiştir. Tavzih ve tashih kurumu HMUK ve HMK’da ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup bu düzenlemelere göre mahkemece, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların tashih yoluyla re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir, (HMK 304) tavzihe ilişkin olarak ise, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyorsa yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa tavzih kararı verilebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemez. (HMK 305/2) Mahkemece, verilen tashih kararının, dosya içeriği ve karar gerekçesi itibariyle HMK 304. maddesinde tanımlanan şekilde bir hata olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu itibarla hükmü değiştirecek nitelikte tashih kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
– Bozma neticesince mahkememize gönderilen dosya mahkememizin … Esasına kaydedilmiş olup; yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Esas ve birleşen dava, yabancı bayraklı gemide hizmet akdi ile çalışan davacı gemi adamının alacağını tahsil istemine ilişkindir.
Esas ve birleşen davada, davacının esas davada davalı … Ltd şirketinin maliki olduğu … gemisinde başmühendis olarak çalıştığı hususu ihtilafsızdır.
Esas davada ihtilaf, davanın taraflarınca farklı hizmet sözleşmeleri sunulmasına göre davacı gemi adamı hangi sözleşmelere göre hizmet ifa ettiği, bakiye ücret, ücret, izin, ikramiye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Birleşen davada ihtilaf, esas davada tarafına gemi malikine izafeten denerek müvekkili adına husumet yöneltilen… Sanayi ve Ticaret Ltd Şti’nin işveren olarak pasif taraf sıfatının bulunup bulunmadığı, birleşen dava dilekçesinde birinci sırada davalı gemi malikine izafeten… Şti hakkındaki dava yönünden ileri sürülen derdestlik itirazının geçerli ve haklı olup olmadığı, birleşen davada davacı gemi adamının davalılardan ücret ve diğer kalemleri talep edebilme koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Esas dava 13/07/2010 tarihinde açılmış, davalı …gemisi maliki … bu kez esas davada tarafına müvekkiline izafeten dava açılan…Şti’ne asaleten dava açılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde ek 3 ve ek 4 numaralı iş akitleri sunulmuş, davalı taraf ise 12/11/2010 havale tarihli delil listelerinde ek 1 ve ek 2 olarak belirttikleri iş akitlerini sunmuştur.
Davacı taraf, dava dilekçesinde davacı gemi adamının 01/11/2007 – 20/04/2009 dönemi için dava dilekçesi ekinde ek 3 olarak sundukları iş akti gereğince çalıştığını, 16/05/2009 – 24/05/2010 dönemi için ise dava dilekçesi ekinde ek 4 olarak sundukları iş akti gereğince çalıştığını iddia etmiş iken; davalı taraf davacı tarafın sunduğu iş akitlerinin taraflarından imzalanmadığını, davacı ile davalı arasında imzalanan iş akitlerinin sundukları 22/10/2007 ve 01/02/2008 tarihli iş akitleri olduğunu, bu iş akitleri gereğince davacının haketmiş olduğu bütün yasal ücretlerin tam olarak ve zamanında ödendiğini savunmuştur.
Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde delil no 3 olarak sunduğu iş akti 01/10/2007 tarihli dört ay süreli iş aktidir. Bu akit işçi … ile işveren … Ltd arasında akdedilmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesinde delil no 4 olarak sunduğu iş akti ise 01/11/2009 tarihli dört ay süreli iş aktidir. Bu akit işçi … ile işveren … Ltd arasında akdedilmiş, sözleşmenin son sayfasına 31.madde olarak “personel zabıt dört aya bir maaş ikramiye alır. Başmühendis ister ise sözleşmesi devam eder, işbu sözleşme taraflar tarafından dört ay süreyle uzatılmıştır.” şerhi verilmiştir.
Esas davada ve birleşen davada birinci sırada taraflarına gemi malikine izafeten, birleşen davada ikinci sırada taraflarına doğrudan husumet yöneltilen… Şti vekili tarafından sunulan 28/10/2007 ve 01/02/2008 tarihli iş akitleri dava konusu edilen dönemden önceki dönemlere ait iş akitleridir. Ayrıca bu akitlerde de işverenin … olduğu belirtilmiş,… Şti ise işleten firma olarak kaydedilmiştir. Davacı tarafça temel ilişkiyi ispata ilişkin sunulan 01/10/2007 tarihli iş aktinin işveren tarafı ve yine 01/10/2009 tarihli iş aktinin işveren tarafı … Ltd şirketidir. Bu iki akit dayanak TTK 1104.madde hükmü gereğince donatanı temsil yetkisi bulunan gemi kaptanı tarafından donatanı temsilen akdedilmiş, gemi mührü ile mühürlenip kaptan tarafından imzalanmıştır.
Davalı vekilinin delilleri kapsamında sunduğu 22/10/2007 ve 01/02/2008 tarihli iş akitlerinde iş akdinin işçi tarafı davacı, işveren tarafı ise yine … Ltd şirketidir. Davalı tarafça sunulan bu iş akitlerinde 1-a başlığı altında işleten firma olarak… Şti belirtilmiş, iş akitleri… Şti personel müdürü tarafından imzalanmıştır.
Esasen hem davacı tarafça sunulan iş akitlerinde hem de davalı tarafça sunulan iş akitlerinde; iş akdinin işçi tarafının davacı, işveren tarafının ise gemi donatanı olan … Ltd olduğu açıktır. Davalı tarafça sunulan iş akitlerinde…Şti 1-a maddesinde işleten firma (management comp), 1-b maddesinde işveren (owner) … Ltd olarak belirtilmiştir.
Davacı tarafça deliller arasında sunulan ve mahkememizce yapılan yargılamada yazılan müzekkere üzerine Garanti Bankası Operasyon Merkezinden gönderilen 21/12/2010 havale tarihli müzekkere cevabı ile ekindeki hesap ekstresi ve dekont fotokopilerinden davacı gemi adamının tüm maaş ödemelerinin her iki tarafın da sunduğu iş akitlerinde işveren olarak belirtilen … Ltd tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır.
Sonuç itibari ile hem davacı tarafça hem de davalı tarafça sunulan iş akitlerine, Banka hesap ekstreleri ve dekontlara göre iş akdinin işveren tarafı esas davada ve birleşen davada birinci sırada tarafına husumet yöneltilen … Ltd şirketidir.
Davacı tarafça sunulan ve gemi kaptanının imzaladığı 01/10/2007 tarihli iş sözleşmesi ile davalı tarafça sunulan ve davalı …şirketi personel müdürünün imzaladığı 22/10/2007 tarihli iş sözleşmeleri aynı hizmet dönemine, davacı tarafça sunulan ve gemi kaptanının imzaladığı 01/11/2009 tarihli sözleşme ile davalı tarafça sunulan ve davalı Selay şirketi personel müdürü tarafından imzalanan 01/02/2008 tarihli iş sözleşmesi ise birbirinden farklı dönemlere ilişkindir. Ancak, davacı vekilinin deliller kapsamında sunduğu 20/04/2009 tarihli hizmet belgesi ile 24/05/2010 tarihli hizmet belgesinin davacı vekilinin sunduğu 01/10/2007 ve 01/11/2009 tarihli iş sözleşmelerini desteklemesi karşısında davacı vekilinin sunduğu 01/10/2007 ve 01/10/2009 tarihli iş akitlerine üstünlük tanınması gerekmiş ve esas ve birleşen davanın davacı tarafça sunulan bu iş akitlerine göre değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Esas dava fazlaya dair hak saklı tutulmak kaydı ile toplam 500,00 TL ücret, izin, ikramiye, bakiye ücret alacağının tahsili istemi ile açılmış, davacının toplam 95.259,38 TL ücret ve ikramiye alacağı bulunduğuna ilişkin bilirkişi raporunun ibrazı üzerine davanın ıslahı yerine davacı vekili tarafından bu kez esas davada tarafına müvekkili adına izafeten husumet yöneltilen… şirketine de doğrudan husumet yöneltilmek sureti ile İstanbul… Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … esasına kaydedilen dava açılmış, dava tensiben esas dava ile birleştirilmiştir.
Birleşen dava yönünden davalı tarafça derdestlik itirazında bulunulmuş ise de, birleşen davanın ek dava niteliğinde olması, usulen ek dava açılmasının mümkün olması karşısında birleşen dava yönünde ileri sürülen derdestlik itirazına itibar olunmamıştır.
Birleşen davada tarafına doğrudan husumet yöneltilen… şirketi vekili tarafından ne işveren ne donatan ne de işleten olarak taraf sıfatlarının bulunmadığı beyan olunarak husumet itirazında bulunulmuştur.
Yukarıda da açıklandığı üzere hem davacı taraf hem de davalı tarafın sunduğu iş akitlerine, banka hesap ekstreleri ve dekontlara göre, işveren … Ltd şirketi olarak kabul edilmiştir.
Bu noktada davalı tarafın delilleri arasında sunduğu 22/10/2007 ve 01/02/2008 tarihli iş akitlerinde işverenin açıkça … Ltd olduğu belirtilmiş iken, aynı iş akitlerinin 1/a maddesinde… şirketinin işleten firma olarak (management comp) kaydının… şirketinin işveren sıfatı ile iş ilişkisinin tarafı olarak kabulünün mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Birleşen davada tarafına doğrudan husumet yöneltilen… şirketinin geminin equasis web sitesinden alınan kaydına göre 03/08/2006 tarihinden bu yana geminin ISM ve Ship Manageri olduğu anlaşılmaktadır. Davalı vekili tarafından sunulan iş akitlerinde de 1/b maddesinde işverenin … Ltd olduğu belirtilmiş,… şirketi management olarak açıklanmıştır.
Manager sıfatı hakkında mahkememize sunulan bilirkişi raporları ve raporlardaki görüşleri teyit eder nitelikteki bilimsel çalışmalarda şu açıklamalara yer verilmiştir. “… Kod’un orjinal İngilizce metninde ise “…” yani gemi yöneticisinden söz edilmektedir. Diğer bir anlatımla İngilizce orjinal metindeki manager ile ifade edilmek istenen uluslararası alanda gemi yönetici “Ship manager” olarak tanımlanan kişidir. Bazı Türkçe metinlerde yönetici yerine işletici tabiri kullanılmaktadir ki bu tabir hatalı olmanın yanı sıra en azından gemi işletme müteahhidi kavramı ile karıştırılmaya müsaittir.” (Prof. Zehra Şeker Öğüz, Gemi Yönetimi Sözleşmesi, İstanbul 2003,s 69-). İşleten olarak Türkçeye tercüme edilecek kelimelerin karşılığı manager değil operator kelimesidir. “işleten” ve “yönetici” kavramlarının birbirinden farklı kavramlar olduğu 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 1320/1.maddesinde vurgulanmıştır. TTK 1320 maddesi hükmünün dayanağı 1993 tarihli Milletlerarası Sözleşmedir. Bu sözleşmenin 4.maddesinde yönetici terimine karşılık olarak “manager”, işleten terimine karşılık ise ” operator” kelimesi kullanılmış olup gerek milletlerarası hukukta gerekse Türk hukukunda yönetici terimine karşılık olarak “manager”, işleten terimine karşılık olarak “operator” kavramları kullanılmaktadır. “… ” sözleşmesi temsile yönelik bir acentelik sözleşmesi olup,bu sözleşme ile gemi maliki yönetene ücret karşılığında geminin kendi adına yönetilmesi yetki ve yükümlülüğünü devreder. Bu sözleşme uyarınca yönetici bellli bir ücret karşılığında geminin işletilmesini malikin adına ve hesabına üstlenmektedir. Bu sebeple yönetici Borçlar Kanunu 32.maddesi anlamında temsilci ve 6762 sayılı TTK nun 116.maddesi çerçevesinde acente niteliğindedir.” (Prof Fehmi Ülgener, Gemi Yönetimi Sözleşmesi, Gündüz Arbay Armağanı, İstanbul, s 140). “Gemi yöneticisi yönettiği gemiyi kendi nam ve hesabına deniz ticaretinde kullanmadığından geminin işletilmesinden doğan kazanç ve kayıplar ile borç donatana aittir. “(Prof. Zehra Şeker Öğüz, Gemi Yönetimi Sözleşmesi, İstanbul 2003,s 145-)
Gemi yönetimi sözleşmesi hakkında Deniz Ticareti ve Sigorta konusunda uzman akademisyenler tarafından yapılan bilimsel çalışmalar ile yukarıda atıf yapılan kaynaklardan geminin yöneticisi olan ve esas dava ile birleşen davada birinci sırada müvekkili adına husumet yöneltilen… şirketinin geminin işletilmesinden doğan kazanç ve kayıplardan sorumlu olmaması, sorumluluğun donatana ait olması, yöneticinin ancak gemi malikini temsilen işlemde bulunan kimse olması, management sözleşmesinin temsile yönelik bir acentelik sözleşmesi olması, Ship managerin dava ile ilgisinin temsil düzeyinden ibaret olması, TTK 116 ve BK 32.maddeler gereğince gemi maliki / donatan/ işveren … Ltd ‘yi temsil yetkisi bulunan… şirketinin esas davada ve birleşen davada birinci sırada davalı işveren … Ltd ‘nin temsilcisi sıfatı ile davaya muhatap olabileceği, ancak açıkça her iki tarafça sunulan iş akitlerine göre işverenin … Ltd olması, davacı gemi adamına yapılan tüm maaş ödemelerinin de … Ltd tarafından yapılması, yapılan bu değerlendirmelerle birleşen davada ikinci sırada tarafına doğrudan husumet yöneltilen… şirketinin iş ilişkisinin işveren tarafı olmadığının açık olması karşısında birleşen davada… şirketi hakkındaki davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce 25/11/2014 tarihli esas davada davanın kısmen kabulüne, birleşen davada 1 nolu davalı yönünden kısmen kabulüne, 81.020,28 TL ücret alacağı, 13.939,10 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 94.959,38 TL alacağın birleşen dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ve birleşen davada 2 nolu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen karar, Yargıtay 11 Hukuk Dairesi’nin 29/03/2016 tarihli ilamı ile dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, birleşen davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının reddi ile birleşen davanın yabancı bayraklı gemide hizmet akdi ile çalışan davacı gemi adamının alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacının davalı … and …şirketinin maliki olduğu …Gemisi’nde başmühendis olarak çalıştığı hususunun ihtilafsız olduğu, birleşen davadaki ihtilafın davalı… Şti.’nin işveren olarak pasif taraf sıfatının bulunup bulunmadığı olduğu, mahkeme tarafından belirlenen gerekçe ile davalı …Şti.’ye husumet yöneltilemeyeceğinin belirlenip ve bu davalı hakkındaki davanın pasif taraf sıfatı bulunmadığından bahisle reddine karar verildiği, ancak, davalı tarafın kabulünde bulunan ve kendisi tarafından dosyaya sunulan iki sözleşmede işleten firma olarak …Şti.’nin belirtilmiş olması ve sözleşmeyi bu şirketin imzalamış bulunması karşısında, davalılar arasında bir yönetim sözleşmesinin bulunup bulunmadığının araştırılması, varsa ibrazının sağlanması ve bu sözleşme hükümlerine göre bir değerlendirme yapılması, aksi durumda ise davalının işleten sıfatıyla sorumlu bulunduğu kabul edilerek bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediği gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 29/03/2016 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve taraf vekillerine davalılar arasında bir yönetim sözleşmesi var ise buna dair beyanlar ve sözleşme örneğinin dosyaya sunulması için süre verilmiş ayrıca İstanbul Limanı Başkanlığına da müzekkere yazılmıştır.
Davalı vekilince dosyaya ara karar gereğince müvekkili şirket ile donatan arasında imzalanan sözleşme örnekleri sunulmuş ve taraflar arasında 28/07/2006 tarihli standart gemi yönetim sözleşmesi ile standart gemi işletmeciliği sözleşmesi sunulmuştur.
İstanbul Liman Başkanlığına yazılan cevabi yazıda gemi kaydına rastlanmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu beyanlarında, müvekkili ile imzalanan iş akti tarafının davalı şirket olduğu nedenle davalının işveren sıfatına haiz olduğu belirtilmiştir.
Davacı ve davalı vekili beyanları, dosyaya sunulan tüm delil ve belgeler, mahkememizce 25/11/2014 tarihli asıl ve birleşen dava yönünden kararlar ile Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin 29/03/2016 tarihli bozma ilamı gereğince asıl dava yönünden Yargıtay ilamında dosya içerisindeki bilgi ve belgelere ve mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, asıl dava yönünden herhangi bir bozma olmadığından dolayı aynı şekilde hüküm kurulması gerektiği, birleşen dava yönünden ise davalı tarafından bozma sonrası dosyaya sunulan davalılar arasındaki sözleşmelerin ve dosyadaki 01/02/2008 tarihli gemi adamı iş sözleşmesinin değerlendirilmesinde geminin işvereni (owner) olarak … Ltd olup, geminin maliki olarak gözüküp işleten firma olarak davalı … Şti olduğu, sözleşmenin şirketin personel müdürü … tarafından imza altına alındığı ve yine davalı tarafından sunulan 28/07/2006 tarihli gemi işletmeciliği sözleşmesi de değerlendirildiğinde davalının işleten sıfatı ile sorumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Ancak sehven davacı talebi 94.559,38 TL olarak değerlendirilerek verilen kararın “94.759,38 TL” olarak tashih edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle verilen mahkememiz kararı yapılan tashih nedeniyle bozulduğundan, yine yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:
ASIL DAVA:
1-Asıl davanın kısmen kabulü ile 200,00 TL ücret alacağı, 100,00 TL ikramiye alacağı olmak üzere toplam 300,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 44,40 TL karar harcından 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2.maddesi gereğince tayin olunan 300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (17,15 TL ilk harç, 539,00 TL posta gideri, 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) toplam 1.056,15 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 633,69 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 45,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 27,18 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
BİRLEŞEN DAVA:
1-Birleşen davada davanın KABULÜ ile 94.759,38 TL ‘nin birleşen dava tarihinden itibaren müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 6.473,01 TL karar harcından 1.407,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.065,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.407,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 10.330,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır