Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/242 E. 2021/97 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/242 Esas
KARAR NO : 2021/97

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2019
KARAR TARİHİ : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketi ile dava dışı …Tic. A.Ş. arasında Nakliyat Emtia Abonman Alt Sigorta Poliçesi imzaladığını, sigortalı şirket tarafından toplam 24 palet oto aksam ve parçaları cinsi emtianın, …’da yerleşik … adlı firmadan, …tarih ve … nolu ekli fatura ile 24.576,68 Euro karşılığında satın alındığını, … nolu 20 lik kapalı konteynır içerisine istif edilen emtianın, …tarihinde, davalı … A.Ş. nakliyeci firma sorumluluğunda, …’ın …’ndan “…” adlı gemiye yüklenip, Türkiye’ye sevk edildiğini, taşıma sonrası geminin, … Limanı’na yanaştığını, konteynırın liman sahasına tahliye edildiğini, gümrük işlerinin tamamlanması akabinde konteynırın, 08/06/2018 tarihinde, … plakalı dahili nakliye aracına limandan yüklenip, sigortalı firmanın tesisine getirildiğini, aynı gün sigortalı firma tesisine tahliyesi sırasında yapılan kontrollerde, 370 adet oto koltuk kablosu modüllerinin ıslak olduğunun, araç sürücüsünün de imzasını taşıyan ekli tutanakla tespit edildiğini, bunun sonucunda müvekkili şirket tarafından sigortalısına 3.139,00 TL ödeme yapıldığını müvekkili şirketin sigortalısının haklarına halef olduğundan, hasardan sorumlu davalı taşıma şirketine karşı … 21. İcra Müdürlüğü’nde …esas numarasıyla icra takibi başlattığını, davalı şirket takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğinden …başvuru numarasıyla arabulucuya gidildiğini, anlaşma sağlanamadığından TTK 1301 madde uyarınca işbu davayı açmak zorunlu olduğunu, … nolu konteynır içerisindeki emtianın, sigortalı firma tesisine tahliyesi sırasında yapılan kontrollerde, 370 adet oto koltuk kablosu modüllerinin ıslak olduğu, araç sürücüsünün de imzasını taşıyan tutanakla tespit edilerek tutanakta “… ile tarafımıza gelen … fatura nolu malzemelerden; 2240416=80 adet, 2240425=50 adet, 2240418=80 adet, 2240421=160 adet 6 kutu malzeme resimlerde görüldüğü gibi hasarlı ve ıslak şekilde teslim alınmıştır.” Şeklinde belirtildiğini meydana gelen hasar sonrası, sigortalının Müvekkili Şirkete hasar ihbarında bulunduğunu, müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açılıp, hasar tespit ve tazmini için ekspertiz çalışmalarına başlandığını, ekspertiz raporunda, hasara konu emtiaların … nolu konteynırın tavan sacındaki yamalı kısmından yağmur sulan girmesi sonucu meydana geldiği ve rücu muhatabının nakliyeci … A.Ş. olduğunun tespit edildiğini, toplam hasar bedeli olarak 3.139,09 TL hasar tazminatı hesaplandığını, ekspertiz raporu ile tespit edilen 3.139,09 TL tazminatın 08.08.2018 tarihinde müvekkili Şirket sigortalısı … Tic. A.Ş.’ne ödendiğini, davalının meydana gelen zarardan müvekkili sigortacısına karşı sorumlu olduğunu ileri sürdüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Usul yönünden itirazda bulunmuş zamanaşımı süresi dolduğundan davanın ikamesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından 3 ay içinde bildirim şartına uyulmadığından, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini ileri sürmüştür. Esas yönünden ise ;davacı şirketin, dava dilekçesinde sigortalısına ödediği tazminat bedelini taraflarından talep etmekte ise de zarara konu hasarın taşımaları sırasında meydana geldiği iddiasının yerinde olmadığını, hasarın müvekkilinin taşıması sırasında meydana gelmediğini, iddia edilen hasarın, müvekkili şirket çalışanının imzasının bulunmadığı bir tutanakla tespit edilmiş olup dosyaya işbu hasarın müvekkili şirketin sorumluluğunda meydana geldiğini gösterir hiç bir delil sunulamadığını, hal böyle iken iddia edilen hasarın müvekkilinin taşıması sırasında meydana geldiğini kabul etmelerinin mümkün olmadığını, kaldı ki somut olayda alt taşıyıcılar mevcut olduğundan hasarın hangi aşamada meydana geldiğinin de somutlaştırılamadığını, emtianın ambalajlanması ve yüklenmesindeki sorumluluğun göndericiye ait olduğunu, sigorta ekspertiz raporunda, hasarın alıcıya teslimi sırasında fark edildiği yazılmışsa da ambalajlama ve diğer konulara açıklama getirilmediğini, ancak hasarın ıslanmadan dolayı meydana gelmesinin, yani suyun ürünlere sirayet etmesinin tek sebebinin ambalaj yetersizliği olduğunu, TTK gereği ambalajlanmasının ve işaretlenmesinin gönderenin yükümlülüğü olduğunu, gönderenin taşımaya uygun ambalaj ve karışıklığı önleyecek, gümrüklerde gerekli kontrollere imkan sağlayacak şekilde ve doğru bilgilerle eşyayı işaretleyeceğini, taşıma senedine bu konuda bir çekince konulmamışsa, emtianın dış görünüş itibariyle iyi durumda ve taşıma senedinde gösterildiği şekilde olduğunun karine teşkil edeceğini, yükleyicinin ilgili taşıma koşullarını öngörerek emtiayı gerektiği şekilde ambalajlaması ve güvene alması gerektiğini, ilgili emtianın karton kutular ile ambalajlanmış olup, hiçbir kabul anlamına gelmemek kaydıyla, uzun sürecek bir deniz taşımasına uygun ambalajlanmadığının aşikar olduğunu, işbu husustan dolayı müvekkili şirkete atfı kabil kusur bulunmamakla, ambalajlama hatasından dolayı tüm sorumluluğun gönderici/yükletene ait olduğunu ileri sürmüştür. Bunun yanında konşimento özel şartlarında “…” risk kaydı yer aldığını, işbu kayda göre yükleme, istifleme, sabitleme ve mühürleme sorumluluğunun yükletende olduğunu, yükleten tarafından yapılmakta olduğunu, bu sebeple iddia edilen hasara ilişkin müvekkili şirkete izafe edilecek bir kusur ve hasar sorumluluğu bulunmadığını Müvekkili şirkete verilen talimat gereği malların güvertede taşınmış olduğunu, oluşacak risklerin, zararların yükleyici tarafından kabul edildiğini, güvertede taşınmasına rıza gösterilmiş tüm risklerin yükleten tarafından alındığını, yine konşimento kaydı gereği güvertede taşınacak malların işbu koşullara uygun olarak ambalajlanmadığının çok açık olduğunu, malların gerektiği gibi ambalajlanmaması, istiflenmemesi, sabitlenmemesi ve gerekli önlemler alınmadan yüklenmesi sonucu meydana gelmiş olan bu hasardan müvekkili şirketi sorumlu tutulamayacağını ileri sürdüğünü talep ve beyan etmiştir.
Davanın, davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeni ile davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK 1472 maddesi gereği davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olduğu, uyuşmazlığın ise, tarafların husumet ehliyetinin olup olmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, geçerli bir sözleşme uyarınca ödeme yapılıp yapılmadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın olup olmadığı, hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelip gelmediği, hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, hasar miktarının tespiti ile davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmış, taşıma konusu emtianın hasarının 08/06/2018 tarihinde dava dışı sigortalı alıcının …’daki tesislerinde belirlendiği, icra takibinin 22/03/2019 tarihinde başlatıldığı dikkate alındığında TTK. 1188. Maddesi gereğince davanın hakdüşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
… 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın incelenmesinde, alacaklı … Sigorta A.Ş.nin borçlu … A.Ş. Aleyhine 22/03/2019 tarihinde icra takibine başladığı, davalı borçluya ödeme emrinin 26/03/2019 tarihinde tebliği akabinde davalı borçlu tarafından 28/03/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu eldeki davanın ise 02/08/2019 tarihinde İİK 67. Maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …, …ve … tarafından tanzim edilen 28/12/2020 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; … nolu konşimentoya göre Davalı … “Taşıyan Dava dışı sigortalı firma … Tic. A.Ş ise “Alıcı ve İhbar edilen “olduğunu, Davacı … Sigorta A.Ş. İle Dava dışı … Tic. A.Ş.’nin aralarındaki sigorta sözleşmesi uyarınca, Davacı … Sigorta A.Ş. ‘nin sigortalısına ödeme yaparak halef olduğu geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunduğunu, bu nedenle dava konusu tarafların husumet ehliyetinin olduğunu, dava konusu hasara ilişkin olarak ne davacı … Sigorta A.Ş. tarafından ne de dava dışı … Tic. A.Ş tarafından Davalı … firmasına süresi içinde ve geçerli bir ihbarın yapılmadığını, ekspertiz Raporunda söz konusu hasarın, …’dan-…’ya yapılan taşıma esnasında, yağan yağmur sularının, …nolu 20’ lik kapalı konteynırın tavan sacındaki yamalı kısmından içeri girerek, emtia kolilerine sirayet etmesi sonucu oluştuğunun söylendiğini, rapora konulan fotoğraflarda tavan sacındaki yamaların kaynak izleri net olarak görülmekte olduğunu, bu durum taşıyan sıfatına sahip davalı … firmasının, tahsis ettiği konteyner itibariyle yükün ıslanmaması için gerekli önlemleri almayarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini ve dosyadaki mevcut belgelerin incelenmesi sonucunda bulunan 3.139,09 TL tutarındaki hasardan sorumlu olduğunu, dava dışı sigortalı alıcı firma tarafından Bursa’daki tesislerinde taşınan emtianın hasarlı olduğunun 08/06/2018 tarihinde belirlendiği ve araç şoförü ile tutanak tutulduğunu, 20.07.2018 tarihinde ise dava dışı sigortalı alıcının davalıya ihtarname gönderdiğini, davanın ise 02.08.2019 tarihinde açıldığı tespit edilmiş olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunun değerlendirme yetkisinin mahkemede olduğunun görüş ve kanaatini bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı itibariyle, dava dışı …’da yerleşik … şirketi tarafından dava dışı …Tic. A.Ş. adına düzenlenmiş olan … numaralı ve 10/05/2018 tarihli faturaya göre, oto aksam ve parçaları şeklinde 25.110 adet, 2.590,00 kg brüt ve 1990,00 kg net ağırlığa sahip emtianın …(…) teslim şekli ile 63.484,56 Euro bedelle dava dışı sigortalı şirket tarafından satın alındığı tespit edilmiştir. …(…) satış, … kapsamında milletlerarası ticarette kullanılan teslim şekillerinden biridir ve uluslararası ticari ilişkilerde alıcı ve satıcı arasındaki borç, sorumluluk ve masrafların paylaştırılmasına ilişkin kuralları belirler. Satışın … teslim şeklinde yapılmış olması halinde satıcının sorumluluğu alıcının belirlediği taşıyıcıya malları teslim etmekle sona erer. Yükleme, taşıma limanında oluşacak masraflar, kayıp veya hasarlı malların riski alıcıya geçer. … satış şeklinde, alıcı, yani ithalatçı, malları satıcı, yani ihracatçının fabrika veya deposundan teslim alarak, nihai varış noktasına kadar, gümrükleme, sevkiyat, sigorta, dahil tüm masraf ve riski üstlenmektedir. Yani malların işletmede teslim edilmesinden itibaren malla ilgili bütün masraf ve risk alıcı tarafından karşılanır.
Deniz Ticaretinde yaygın bir uygulama olarak aynı yükün taşınması için birden fazla navlun sözleşmesi akdedilmektedir. Genel olarak bir tarafın (taşıyan) deniz yolu ile yükü taşıma taahhüdünde bulunduğu; diğer tarafın (taşıtan) ise ücret (navlun) ödeme borcu altına girdiği sözleşme olan navlun sözleşmesinde, taşıyan işbu sözleşme ile üzerine aldığı taşıma taahhüdünü bizzat sahibi olduğu yahut işlettiği gemi ile icra etmek zorunda değildir. Bu sebeple navlun sözleşmesi ile üzerine aldığı taşıma borcunu bir başka kişi ve/veya gemi işleten ile yapacağı yeni bir sözleşme akdetmek suretiyle de ifa edebilir . Bu gibi durumlarda her ne kadar aynı yükün taşınması da söz konusu olsa, birbirinden farklı navlun sözleşmeleri ortaya çıkmaktadır . Bahse konu sözleşmeleri birbirinden ayırt etmek için doktrin donatan veya gemi işletme müteahhidi ile yapılan navlun sözleşmesine asıl navlun; bunun ifasına hizmet ettiği diğer navlun sözleşmesine ise tali/alt navlun sözleşmesi olarak adlandırmaktadır. Uygulamada donatan veya gemi işletme müteahhidi ile yapılan navlun sözleşmesine dayanılarak düzenlenen konşimentoya ana konşimento, bunun ifasına hizmet ettiği diğer navlun sözleşmesine dayanılarak düzenlenen konşimentoya ise ara konşimento denilmektedir. Bu sınıflandırmalara paralel olarak navlun sözleşmelerinin tarafları da asıl taşıyan – asıl taşıtan ve alt taşıyan – alt taşıtan olarak ifade edilmektedir . Bununla birlikte aynı zamanda asıl navlun sözleşmesinin taşıyanına fiili taşıyan; alt navlun sözleşmesinin taşıyanına ise akdi taşıyan da denilmektedir. Bu bağlamda, dosyada mevcut … nolu ana konşimentoya göre; alıcı ve ihbar olunanın davalı … şirketi, taşıyanın ise dava dışı … şirketi olduğu, taşıma konusu emtianın 24 palet üzerinde … numaralı konteyner içinde … isimli gemi ile 24 palet üzerinde ve çevresi plastik ambalajla kaplanmış karton kolilerde 20ft konteyner içinde …’dan (…) …’ya taşındığı, bu konşimentonun asıl navlun sözleşmesinin varlığını ispatladığı, bu navlun sözleşmesinin taşıyanı olarak görülen Medkon Lines şirketinin asıl ve/veya fiili taşıyan sıfatına sahip olduğu, yine dosyada mevcut … nolu ara konşimentoya göre, alıcı ve ihbar olunanın dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş., taşıyanın ise davalı … şirketi olduğu, her ne kadar dava konusu taşımaya ilişkin düzenlenmesi gereken navlun faturası dosyaya sunulmamış ise de dosya kapsamı itibariyle dava dışı sigortalı ile davalı arasında bir alt taşıma sözleşmesi kurulduğu, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, dosya kapsamı itibariyle, taşımaya konu emtianın dava dışı sigortalı şirket tarafından davacı sigorta şirketine … numaralı abonman sözleşmesi ve … numaralı ve …tarihli nakliyat emtia sigorta poliçesi ile 322.730,11 TL bedel ve 542,20 TL primle sigortalandığı, dava dışı sigortalı … Tic. A.Ş.nin dava konusu yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğu ve davacının, sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken sigorta tazminatını 08.08.2018 tarihinde ödediği, dolayısıyla dava dışı sigortalısının haklarına TTK m. 1472 uyarınca halef olduğu görülmekle, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
TTK m. 1185/1’e göre, zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. Hükmün ikinci fıkrası uyarınca eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek yoktur. Dosya kapsamı itibariyle dava dışı sigortalı alıcı şirket tarafından …’daki tesislerinde taşınan emtianın hasarlı olduğunun 08/06/2018 tarihinde belirlendiği ve araç şoförü ile tutanak tutulduğu, 20.07.2018 tarihinde ise dava dışı sigortalı alıcının davalıya ihtarname ile hasar bildirimi yapıldığı, TTK m. 1185’te öngörülen 3 gün içinde davalı taşıyana hasarın bildirilmediği, bu durumda TTK m. 1185/4 hükmü gereğince, taşıyanın eşyayı deniz taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği, eşyada bir zıya veya hasar meydana gelmiş ise, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten kaynaklanmış olacağının kabul edileceği, ancak bu karinelerin aksinin ispat edilebileceği, dosya kapsamı itibariyle, davalının düzenlediği … nolu konişmentoda bulunan …, … kaydına göre, emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, sayımı ve istifi işlemlerinin bizzat yükleten tarafından gerçekleştirildiği, dosyaya sunulan 02.08.2018 tarihli Ekspertiz raporunda, “İncelememize sunulan ekli belgeler ve tarafımızdan yapılan incelemeler doğrultusunda, söz konusu hasar, …’ dan-…’ ya yapılan taşıma esnasında, yağan yağmur sularının, … nolu 20′ lik kapalı konteynerın tavan sacındaki yamalı kısmından içeri girerek, emtia kolilerine sirayet etmesi sonucu oluşmuştur.” ifadelerine yer verildiği, 02.12.1972 Tarihli Emniyetli Konteynerler için Uluslararası sözleşmeye göre Uluslararası sularda taşıması yapılan tüm konteynerlerin güvenli Konteyner için Güvenlik Uygunluk Plakasının bulunması gerektiği, dosya kapsamı itibariyle, dava konusu taşımaya konu …nolu konteynerin 2 Aralık 1972 Tarihli Emniyetli Konteynerler için Uluslararası sözleşmeye uygun olduğunu ve test edildiğini gösterebilecek Güvenlik Uygunluk Plakasının bulunmadığı, dolayısıyla taşımaya uygun bir konteynerin taşımaya sunulmadığı kanaatine varıldığı kaldı ki, dosyada mevcut fotoğraflar ve diğer bilgi ve belgelerden konteynerin üzerindeki delikten içeri giren suların karton ambalajları ıslattığı konteynır içinde rutubet ortamı oluşturduğu ve içinde bulunan yüklerin hasarlanmasına sebep olduğu, gümüş nitrat testi yapılmadığı için konteyner içine giren suyun deniz suyu mu yoksa yağmur suyu mu olduğu belli değil ise de, dava konusu konteynerdeki deliklerin yamanmasının ve tamirinin yetersiz olduğu ve konteyner içine sızan suların emtiayı ıslattığı, hasarın deniz taşıması sırasında meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlandığı, davalı taşıyanın meydana gelen hasırdan sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın varlığı ve miktarının bilirkişi raporu sonucunda tespit edilmesi nedeniyle alacak likit kabul edilmemiş ve davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile, davalının … 21. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yaptığı itirazının iptaline, takibin aynen devamına,
Koşullar oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Karar harcı olan 214,42 TL’den peşin alınan 53,61 TL’nin mahsubu ile bakiye 160,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (44,40 TL ilk harç, 80,70 TL posta ücreti ve 2.250,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam) 2.375,10TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
6-Tarafların zorunlu Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2021

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı