Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/237 E. 2021/177 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2019/237 Esas
KARAR NO :2021/177
DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :31/07/2019
KARAR TARİHİ :25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket … (…) Sigorta A.Ş.’nin müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayan bireysel otomobil, konut ve ferdi kaza sigortalarının yanı sıra nakliyat, mühendislik, tarım, iş yeri sigortaları gibi çok çeşitli ürün ve hizmetler sunan bir sigorta şirketi olduğunu, dava dışı sigortalı … Sanayi Tic. A.Ş. ile müvekkili şirket arasında “sigortalıya ait makarna, irmik vb. iştigal konusu muhtelif emtianın karayolu, havayolu, deniz yolu ile gerçekleştirilecek olan ithalat ve ihracat sevkiyatlarının” sigortalanması adına 16.02.2018 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli Abonman Nakliyat Sigorta Poliçesinin imzalandığını, müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı … Sanayi Tic. A.Ş.’nin kendisine ait emtiaların Mersin Limanından Malabo’ya kadar deniz yolu ile taşınması için her birinin içinde 2700 koli makama bulunan 3 adet konteyneri aralarında anlaştıkları davalı …’ne teslim ettiğini, konteynerlerin 20.03.2018 tarihinde … nolu konşimento kapsamında Mersin Limanından … isimli gemiye yüklendiğini, emtiaların 29.05.2018 tarihinde Malabo Limanı’na vardığında yapılan kontrollerde konteyneri erden birinin içindeki emtiaların ıslak olduğunun görüldüğünü, akabinde alınan Ekspertiz Raporu’nda ve survey raporunda söz konusu hasarın gemiden tahliye sırasında üzerine koyulan veya üzerinden alınan konteynerin alt kısmında bulunan konteyner taşıma kilidinin (twistlock) söz konusu konteynerin tavanına vurması neticesinde konteynerin üs panelinde delik meydana geldiğini ve bu delikten giren sular nedeniyle 2340 koli makarnanın ıslanarak kaşarlandığını şeklinde meydana geldiğinin tespit edildiğini, bununla birlikte söz konusu emtianın ıslak /küflü olması ve gıda malzemesi olması nedeniyle gıda malzemesi olarak hijyen özelliğini yitirdiğinden tüketimi ve satışı uygun olmadı 1 te bulunulduğunu, Dava dışı sigortalının talebi üzerine yapılan hasar ekspertiz raporu ve survey raporu doğrultusunda hesaplama yapıldığını ve yapılan hesaplama doğrultusunda sigorta kapsamında olduğu tespit edilen hasar bedelini dava dışı sigortalıya 06.07.2018 tarihinde 11.995,38 -USD olarak ödendiğini, hasar tazminatının dava dışı sigortalıya ödenmesi akabinde, taşınması için yüklenen emtiaların hasar görmesine sebebiyet veren davalı tarafa dava dışı sigortalıya ödenen toplamda 1 1.995,38- USD’nin Türk Ticaret Kanunu 1472. Maddesinde yer alan halefiyet maddesi gereğince müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalı şirket tarafından bu taleplerinin kabul edilmediğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü 2018/ … E. Sayılı dosya üzerinden davalı/borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibe davalı/borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, akabinde 2019/ … dosya numarası ile Arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak taraflarca anlaşma sağlanamadığını, taraflarca anlaşma sağlanamaması üzerine işbu huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … huzurdaki dava ile … nolu konşimento ile taşınan dava dışı … firmasına ait yükün hasarlanması sonucu sigortalısına ödediği bedeli taraflarına rücu etmek üzere ….1cra Müdürlüğümün 2018/… E sayılı dosyası aracılığıyla müvekkili şirket aleyhinde icra takibi başlattığını ve süresinde yapılan itiraz neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, davacı tarafça dosyaya sunulan survey raporunun üzerinde yazan … numarası ile yine dosyaya sunduğu konşimento numarasının birbirini tutmadığını. Davaya konu taşımanın konşimento numarasının … iken dosyaya sunulan survey raporundaki konşimento numarası … olduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere dosyadaki survey raporunun bu taşımaya ait olmadığını bu nedenle davacı tarafın işbu davaya konu sunacağı olası survey raporuna karşı beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, bu konşimentoya ait ellerindeki survey raporunu ekte sayın mahkemenize sunmakta olduklarını. Ayrıca yine davacı tarafın dava dilekçesi ekinde dosyaya sunmuş olduğu Abonman Nakliyat Sigortası Risk Bilgileri Değişiklik Zeyilnamesi de yine bu taşımaya ait olmayıp, belgelerde görüleceği üzere … isimli gemi ile taşınan yüklere ilişkin olduğunu. Bu nedenle bu belgelerin de davaya delil teşkil etmediğini, davacı taraf her ne kadar sigortalısı dava dışı … firmasına zararı ödediğinden mütevellit müvekkiline işbu dava ile alacağını rücu etmiş olsa da, müvekkilinin acentesi olan … firmasının … acentesi olan … firmasının yükteki hasardan kaynaklanan zararı yük alıcısına ödediğini, Ekte sunmuş oldukları belgelerden de anlaşılacağı üzere … firmasının yükün alıcıya teslim edilmesi için talimat verdiğini ve orijinal konşimentonun arkasını da kaşelediğini, bu talimatla birlikte yük ile ilgili tüm hakların yük alıcısına devredildiğini, bunun üzerine ekte yazışmaları da sundukları üzere …’rn acentesi olan … firması tarafından yük alıcısına 6.500 Euro ödendiğini ve … tarafından da …’a fatura edildiğini, bu ödeme ile birlikte de yük alıcısı tarafından …’ın İbra edildiğini, ibraya ilişkin belgenin ekte yer almakta olduğunu, dolayısıyla davacı … şirketinin taraflarına rücu etmeye çalıştığı bedelin hali hazırda taşıyan … tarafından ödendiğini, bu nedenle de davacı … şirketinin bu bedeli sigortalısından iade alması gerektiğini, alıcısına yapılan ödeme ve alınan ibraname davanın reddi için tek başına yeterli olsa da aşağıdaki açıklamalarının da davanın reddi için davacı tarafın iddialarını çürütecek gerekçeler olduğunu, Full konteyner yüklemelerde boş konteynerin göndericinin deposuna gönderildiğini ve orada gönderici tarafından yüklendiğini, müvekkili şirketin konteyner muhteviyatını bilmesi, koliler içerisindeki malların ne durumda olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını ,ayrıca teamülde boş konteyner göndericiye gönderildiğinde ışık ve sıvı testlerini yaptırma yükümlülüğünün de yine göndericiye ait olduğunu, ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere yükleme ve yük sabitleme İşleminin … ‘nın sigortalı personelleri tarafından yapıldığını, aynca konşimentoya düşülen Said to Contain ibaresi de konteyner içindeki emtianın göndericinin beyanına istinaden alındığını göstermekte olduğunu, bu nedenle de gönderici tarafından yüklenen emtianın yükleme esnasında halihazırda ıslak ve zayi mal olup olmadığının bilinmediğini, dava dışı … firmasının kendi deposunda zayii olduğunu düşündükleri emtiaları ihracat vesilesiyle konteyner yüklemesi yaparak sigorta şirketinden para alabilmek üzere bu işi organize ettiğini düşünmekte olduklarını, huzurdaki davaya konu icra takibi dışında davacı … tarafından müvekkil aleyhine başlatılmış iki adet daha icra takibi bulunduğunu. Bunların da yine ….İcra Müdürlüğünün 2018/… ve 2018/ … E sayılı dosyalar olduğunu. Bu dosyalarda da yine davacı … tarafından … firmasına ödenmiş olan sigorta bedelleri olduğunu, ancak bu diğer iki hasarın da farklı gemilerle ve farklı tarihlerde taşınan yükler olduğunu, sürekli …ya ait yüklerin farklı gemilerle ve farklı tarihlerde taşınırken zayii olduğunu, bu durumda … ‘nın talihsizliğinden mi söz edilmesi gerektiğini yoksa bu işin altında başka durumların mı söz konusu olduğunu, ayrıca son olarak açıklanmaya muhtaç olduğunu düşündükleri konunun ise konşimentoda shipper … San ve Tic.A.Ş iken davacı … şirketinin sunduğu ödeme dekontunda alıcı … İşletmeleri olduğunu, bu durumun da ayrıca davacı tarafça açıklanması gerektiğini ileri sürmüştür.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü 2018/… E. Sayılı dosya uyap üzerinden getirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 01/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; “dava konusu eşyanın satış esası CFR olduğundan eşyaya ilişkin hasara katlanma yükümlülüğünün gemiye yükleme ile dava dışı alıcıya geçtiği, davacı sigortalısı … ‘nın eşya üzerinde sigortalanabilir menfaate sahip olmadığı, sigorta sözleşmesinde sigortalı olarak … gösterilmiş olduğundan sözleşmenin menfaat yokluğu sebebiyle geçersiz olduğu, sigorta tazminatının dava dışı sigortalı … San. Tic. A.Ş.’ye değil … İşi.’ne ödendiği tespit edildiğinden geçerli bir ödemenin yapılmış olduğunun da kabul edilemeyeceği, bu durumda davacının TTK m. 1472 gereği halef sıfatını kazanamadığı ve aktif dava ehliyetine sahip olmadığı; dava konusu taşımaya ilişkin konişmento dava dışı taşıyan …’ı temsilen acente sıfatıyla davalı tarafından imzalanmış olup davalının taşıma taahhüdünde bulunduğuna dair herhangi bir delile rastlanmadığından davalının taşıyan sıfatına sahip olmadığı ve pasif dava ehliyetinin bulunmadığı; ekspertiz incelemesine taşıyan …’un varma limanı acentesi de katılmış olduğundan hasar bildiriminde bulunulduğunun kabul edilebileceği, her ne kadar eşyanın konteyner içindeki durumuna ilişkin konişmento kayıtları sonuç doğurmasa da eşyanın varma limanında ıslak ve konteynerin delik olduğunu tespit edildiği ve dava dışı taşıyan …’un ziyadan sorumlu olduğunu ikrar ettiği, dava dışı gönderilen tarafından eşyanın zıyaına ilişkin tazminatın taşıyan …’ten talep edildiği ve taşıyanın varma limanı acentesinin ödemenin yapıldığını ikrar ettiği kanaatine varılmıştır.”
Mahkememizce alınan 10/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna göre;” dava konusu eşyanın satış esası CFR olduğundan eşyaya ilişkin hasara katlanma yükümlülüğünün gemiye yükleme ile dava dışı alıcıya geçtiği, davacı sigortalısı … ‘nın eşya üzerinde sigortalanabilir menfaate sahip olmadığı, sigorta sözleşmesinde sigortalı olarak … gösterilmiş olduğundan sözleşmenin menfaat yokluğu sebebiyle geçersiz olduğu, davacının TTK m. 1472 gereği halef sıfatını kazanamadığı ve aktif dava ehliyetine sahip olmadığı; davalının taşıma taahhüdünde bulunduğuna dair herhangi bir delile rastlanmadığından davalının taşıyan sıfatına sahip olmadığı ve pasif dava ehliyetinin bulunmadığı; Bilirkişi Raporu’nda varılan sonuçların değiştirilmesini gerektiren bir hususun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.”
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
TTK’nun 105.maddesinde “acentenin aracılık ettiği sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklardan dolayı acente tarafından müvekkili adına dava açılabileceği gibi kendisine karşı da aynı sıfatla dava yöneltilebileceği” hükmü düzenlenmiş olduğundan, anılan yasa maddesine göre acenteye karşı doğrudan dava açılması mümkün değildir. Ancak, gemi acenteleri yönetmeliğinde “acentelerin yaptıkları iş ve işlemlerde kendi kusurları dışında sorumlu olmayacakları” kabul edildiğinden ilgili yönetmelik maddesi gereğince gemi acenteleri ancak kendi kusurları ile ortaya çıkacak zararlardan şahsen sorumludur.
Dava konusu zıya uğradığı iddia edilen yükün … gemisi ile Mersin’den … ‘ne taşınmasına ilişkin … nolu konişmentonun, dava dışı taşıyan …’ı temsilen davalı … Denizcilik tarafından imzalanmıştır. Davalı konişmentoyu imzalarken “as agent for and behalf of the carrier … B.V.” ifadesiyle açıkça konişmentoyu taşıyanı temsilen ve acente olarak imzaladığını belirtmiştir. Buna göre dava konusu taşımaya ilişkin konişmento TTK m. 1228/2’de imkan tanındığı üzere taşıyanın temsilcisi tarafından düzenlenen bir konşimentodur. Konişmentodan taşıma taahhüdünde bulunan taşıyanın kimliği anlaşıldığından ve dosyada davalının taşıma taahhüdünde bulunduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığından davalı acentenin gerek TTK m. 1238 gereğince gerekse başka bir hükme dayalı olarak taşıyan sayılması mümkün değildir. TTK m. 105 gereği, acenteye ancak taşıyana izafeten dava yöneltilebilecek olmasına rağmen dava konusu talep davalı acenteye asaleten yöneltilmiş olduğundan davalı acentenin pasif dava ehliyetinin bulunmadığı tespit edilmektedir. Bu durumda davanın davalı acenteye yöneltilmesi mümkün değildir.
Dosyaya sunulan … nolu konişmentoda, dava dışı taşıyan …’ı temsilen davalı … Denizcilik tarafından “as agent for and behalf of the carrier … ” ifadesiyle İmzalanmıştır. Buradan davalının konişmentoyu taşıyanı temsilen ve acente olarak imzaladığı anlaşılmaktadır. Konişmento navlun sözleşmesinin kurulduğuna ve taşıma taahhüdünde bulunulduğuna dair yegane delil olmamakla birlikte dosya kapsamından davalının taşımayı üstlendiği ispatlanmamıştır. Davacı Bilirkişi Raporu’na itiraz dilekçesinde … Denizcilik tarafından düzenlenmiş navlun faturasının bulunduğundan ve dilekçe ekinde dosyaya sunulduğundan bahsetmişsede dilekçe ekinde yalnızca … Sigorta ve … Bank arasındaki yazışmalar yer almaktadır. Dava dışı … ile dava dışı alıcı arasında eşyanın uğradığı hasar/ziyadan kaynaklanan zararın tazminine ilişkin yazışmalar yapıldığı dikkate alınarak, davalı … Denizcilik ‘in dava konusu taşımayı üstlenmiş olduğuna ilişkin bir delil dosyada bulunmadığından ve davalı tarafın konişmetoyu acente sıfatıyla imzalamış olduğundan taşıyan sıfatına sahip olmadığı anlaşıldığından, davalı acentenin TTK m. 1238 gereğince taşıyan sayılması mümkün değildir. TTK m. 105 gereği, acenteye ancak taşıyana izafeten dava yöneltilebilecek olmasına rağmen dava konusu talep davalı acenteye asaleten yöneltilmiş olduğundan, davalı acentenin pasif dava ehliyetinin bulunmadığı tespit edildiğinden, açılan haksız ve mesnetsiz davanın, dava şartı eksikliğinden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacının iş bu davaya konu icra takibini kötü niyetli olarak açtığına dair dosya kapsamında somut delil bulunmaması sebebiyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Açılan davanın pasif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.161,06 TL den karar harcı olan 59,30 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.101,76 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır