Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/235 E. 2021/241 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/235 Esas
KARAR NO : 2021/241
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yurtiçinde ve yurtdışında yük taşımacılığı hizmetlerinin sağlanması alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı şirket ile Mersin Limanından İsrail/Haifa Limanına yük taşımasının organizesi konusunda anlaşma sağlandığını, davalı şirketin göndericisi/taşıtanı olduğu yüklerin konişmentolar tahtında müvekkili şirket organizasyonu ile ifa edildiğini, taşımanın müvekkili şirketçe gereğince yerine getirildiğini ve taşıma konusu yükün alıcısına teslim edildiğini, müvekkili şirketçe ifa edilen taşıma ve bağlantılı takip/elleçleme hizmetleri için 07/01/2019 tarihli … numaralı ve 3.637,36 ABD Doları bedelli, 07/01/2019 tarihli … numaralı ve 1.848,68 ABD Doları bedelli, 14/01/2019 tarihli … numaralı ve 12.580,76 ABD Doları bedelli, 14/01/2019 tarihli … numaralı ve 36.050,00 TL bedelli, 14/01/2019 tarihli … numaralı ve 1.848,68 ABD Doları bedelli, 21/01/2019 tarihli … numaralı ve 9.003,40 ABD Doları bedelli, 21/01/2019 tarihli … numaralı ve 30.000,00 TL bedelli, 21/01/2019 tarihli … numaralı ve 9.003,40 ABD Doları bedelli, 21/01/2019 tarihli … numaralı ve 30.000,00 TL bedelli, 21/01/2019 tarihli … numaralı ve 5.426,04 ABD Doları bedelli, 21/01/2019 tarihli … numaralı ve 6.000,00 TL bedelli kesilen faturaların e-arşiv sistemi üzerinden davalı şirkete gönderildiğini, faturaların davalı şirketçe e-arşiv sistemi üzerinden tebellüğ edildiğini, itiraz edilmeyerek kabul edildiğini, fatura bedellerinin ödenmesi konusunda davalı tarafla iletişime geçildiğini ve bir süre beklendiğini, ödeme yapılmayacağının anlaşılması üzerine … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası ile alacağın tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafın borca itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalının borca itiraz dilekçesinde ikametgahının Mersin olmasından bahisle yetki itirazında bulunduğunu ancak alacaklının yerleşim yerinde de icra takibinin başlatılabileceğini, davalının faize ilişkin itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, açılan takipte talep edilen faizin yerinde olduğunun aşikar olduğunu belirterek icra takibine haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetki itirazında bulunduklarını, sözleşmenin yapıldığı yerin ifa yeri ve davalının ikametgahının Mersin olduğunu, bu nedenle Mersin Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili ve görevli olduğunu, davacı ile Fethiye’den Mersin Limanına, Mersin Limanından İsrail’e domates taşıtılması konusunda anlaşıldığını, davacı tarafından taşıma işininin gerek Fethiye-Mersin arası gerekse Mersin Liman-İsrail arası kötü bir şekilde yapıldığını, bu nedenle davacının taraflarından isteyebileceği herhangi bir bedelin sözkonusu olmadığını, alıcı firma tarafından domateslerin İsrail’e geldiğinde malların çökmüş ve çürük vaziyette olduğunun bildirildiğini, durumun davacıya haber verildiğini, sigorta eksperinin atanmasının istendiğini, geminin set derecelerine ilişkin raporların istendiğini, ancak davacının sigorta eksperini göndermediği gibi geminin set derecelerine ilişkin raporu da göndermediğini, alıcı firmanın ve taraflarınca sigorta eksperinin atandığı, malların kötü taşındığı ve hasar gördüğünün denetleme raporunda tespit edildiğini, malların gönderildiği gemiyle taşınan başka firmalara ait malların da hasarlı getirildiğini ve kötü taşındığını, davacının kötü taşımasından kaynaklı mallara gelen zararlardan dolayı alıcı firma alacağından 102.168-ABD doları kesildiğini, davacının alacağı olmadığını ve 102.000-ABD doları zarara uğrattığını belirterek davacının alacağı olduğu kanaatinde olunursa alıcı firma tarafından alacağa kesilen 102.168-ABD dolarının davacının hükmedilecek alacağından takas-mahsubuna, takas-mahsup sonucu bakiye kalacak alacağının saklı tutulmasına, kötü niyetli davacının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, navlun faturasından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup dava konusu olan … İcra Müdürlüğünün 2019/ … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacının 43.348,25 USD asıl alacak, 500,01 USD işlemiş faiz, 102.050,00 TL asıl alacak, 2.206,57 TL işlemiş faizden oluşan toplam 104.256,57 TL ile 43.848,26 USD’nin bu tutar içerisindeki asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa gereğince faiz yürütülmek suretiyle davalıdan tahsili için 21/03/2019 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalının icra dairesinin yetkisi ile borca ve fer’ilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu, takibe itiraz ile davanın İİK’nun 67.maddesine göre süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili, davalı şirket merkezinin Mersin’de bulunduğundan bahisle HMK’nun 6.maddesine dayanarak icra dairesi ile mahkememizin yetkisiz olduğunu ileri sürülmüş ise de, alacağın taşıma sözleşmesinden kaynaklanıp faturaya dayanması nedeniyle TBK’nun 89.maddesi hükmü gereğince davacının ikametgahının bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri ile TTK’nun 5.maddesine göre mahkememiz yetkili bulunduğundan davalı yanın yetki itirazı yerinde görülmeyerek davanın esastan incelenmesine geçilmiştir.
Taraflararasında, dava dilekçesinde bildirilen konişmentolar tahtında davacının göndereni ve taşıtanı olduğu yüklerin Mersin Limanından İsrail Haifa Limanına taşınarak alıcısına teslim edildiği konusunda bir ihtilaf bulunmayıp, dosyada çözümlenmesi gereken hukuki uyuşmazlık yükün davacı taşıyanın hakimiyeti alanında bulunduğu sırada ve davacının kusurundan kaynaklanan nedenle hasarlanıp hasarlanmadığı, buna göre yük hasarından dolayı davalı taşıtan/gönderenin alıcıya ödediğini ileri sürdüğü tazminatın navlun alacağından mahsup edilip edilemeyeceği hususlarında toplanmaktadır.
Davalı vekili, iddia ettiği yük hasarını … tarafından düzenlenen 10/02/2019 tarihli denetleme raporuna dayandırmakta olup, sözkonusu raporda tespit edilen hasarın … nolu konişimentolar tahtında … nolu konteynerler ile taşınan mallara ilişkin olduğu belirlidir. Mahkememizin 2019/ … E. Sayılı derdest dosyasında davacının söz konusu denetleme raporunda belirtilen malların taşınmasından kaynaklanan navlun alacağının tahsili için davalı aleyhine ayrı bir alacak davası açtığı, sözkonusu takas mahsup talebinin sözkonusu dosyada da ileri sürülmüş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticari defterlerinin … ATM kanalıyla incelenmesi sonucu düzenlenen 14.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda, 2018 yılı defterlerinde davacı ile ilgili herhangi bir alacak ve borç kaydının bulunmadığı 2019 yılı defterlerinde kayıtlı olan … nolu konişimentolar tahtında yapılan taşımalara ilişkin olarak davacının davalı adına kestiği 07.01.2019 tarihli 3.637,36 USD bedelli 07.01.2019 tarihli 1.848,68 USD bedelli 14.01.2019 tarihli 12.580,76 USD bedelli, 14.01.2019 tarihli 36.050 TL bedelli 14.01.2019 tarihli 1.848,68 USD bedelli, 21.01.2019 tarihli 9.003,40 USD bedelli 21.01.2019 tarihli 30.000,00 TL bedelli, 21.01.2019 tarihli 9.003,40 USD bedelli , 21.01.2019 tarihli 30.000,00 TL bedelli, 21.01.2019 tarihli 5.426,04 USD bedelli, 21.01.2019 tarihli 6.000,00 TL bedelli 11 adet navlun faturasından dolayı 102.050,00 TL ile 43.348,26 USD alacağın tespit edildiği, cari hesapta 21.01.2019 tarihli havale yolu ile 19.586 TL ödeme kaydının bulunduğu, bu tutarın 102.050 TL den mahsubu ile davacının Türk lirası cinsinden alacağının 82.464 TL olarak saptandığı belirtilmiştir.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen bilirkişiler marifetiyle davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen 25.02.2021 tarihli raporda da; Davacının davalı ile olan hesaplarında icra takibine konu edilen 11 adet navlun faturasından dolayı 102.050 TL ile 43.348,26 USD alacağın tespit edildiği, davalı defterlerinde kayıtlı olan 3.660,56 USD karşılığı 19.586 TL ödemenin davacının 2018 yılı defterlerinde kayıtlı olan 31.12.2018 tarihli … nolu 3.660,96 USD bedelli fatura borcundan mahsup ediliği , bu durumda davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan 102.050 TL ve 43.348,32 TL alacaklı gözüktüğü, taraflar arasında navlun sözleşmesinin ifası konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, eşyanın hasara uğradığı iddia edilmekle birlikte hasara uğrama sebebinin ne oranda hasara uğradığının ve zararı miktarının tespit edilemediği iddia edilen ziya ve hasarın sebebinin taşıyanın kusurundan kaynaklanmayan bir kaza olmadıkça navlun hakkının devam edeceği, davacının hasara dayanak olarak gösterdiği survey raporunun 8 adet konteynera ilişkin olup bu konteynerlerın 7 adedinin davacı tarafça taşındığının rapordaki tablodan anlaşıldığı, söz konusu raporda belirtilen konteynerlerin … nolu konişimentolar kapsamında taşındığı ancak bu iki konişimentonun da dava dilekçesinde belirtilen konişimentolar olmadığı bu durumda dava konusu navlun talepleriyle ilgili eşyanın taşıyanın sorumlu olduğu bir sebeple hasara veya ziya uğradığının davalı tarafından ortaya konulamadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ile bilirkişi raporuna göre; davacının … nolu konişimentolar tahtında yapmış olduğu taşımalardan dolayı davalı gönderen/ taşıtan adına düzenlediği 11 adet navlun faturasından dolayı 102.050 TL ve 43.348,32 USD navlun alacağının bulunduğu, davacı faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı vekili tarafından malların taşıma sırasında hasarlandığı ileri sürülerek sözkonusu hasardan dolayı ortaya çıkan zararın navlun alacağından takas mahsubunun talep edildiği, TBK’nın 139 ve devamı maddelerine göre takas mahsup def’inin ancak karşılıklı iki alacağın bulunması halinde kabul edilebileceği, davalının hasar iddiasını … Grup tarafından düzenlenmiş olan denetleme raporuna dayandırdığı, ancak söz konusu raporda tespit edilen hasarın … nolu konişimentolar tahtında yapılmış olan başka bir taşımaya ilişkin olup söz konusu taşımadan dolayı mahkememizin 2019/… esas sayılı dosyasında devam eden başka bir alacak davasının bulunduğu, davalının söz konusu dosyada aynı survey raporuna dayanarak takas mahsup iddiasında bulunduğu, bu durumda … Grup tarafından düzenlenmiş olan survey raporunun eldeki davada dikkate alınamayacağı, davalı hasar iddiasını başka bir delil ilede ispatlayamadığından eldeki davada takas mahsup talebinin uygulama yerinin bulunmadığı, davalı defterlerinde yer alan banka havalesinin davacının 2018 yılı defterlerinde kayıtlı olan 31.12.2018 tarihli 3.660,98 USD bedelli fatura borcu için yapıldığı anlaşıldığından dava konusu olan 2019 yılı faturalarından mahsup edilemeyeceği, bu durumda davacının takibe konu navlun faturalardan dolayı 102.050 TL ve 43.348,26 USD alacağının bulunduğu kanaatine varılmış olup takip talepnamesinde söz konusu alacak için işlemiş faiz talebinde bulunulmuş ise de takip tarihinden önce alacağın ödenmesi konusunda davalıya çekilen bir ihtarname bulunmadığından davalının icra takibi ile temerrüte düştüğü takip öncesi dönem için işlemiş faiz istenemeyeceği değerlendirildiğinden açıklanan tüm bu nedenlerle davanın 102.050,00 TL ve 43.348,26 USD üzerinden kısmen kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takibinde davalının 102.050,00 TL ve 43.348,26 USD alacağa ilişkin itirazının iptaline, bu kapsamda 102.050,00 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 43.348,26 USD’nin de takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak faturaya dayandığından belirli ve likit kabul edildiğinden takdiren % 20 oranı üzerinden hesap edilen 67.722,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, koşulları oluşmadığından davalı vekilinin reddedilen kısma yönelik kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile dava konusu olan …İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra takibinde davalının 102.050,00 TL ve 43.348,26 USD alacağa ilişkin itirazının iptaline, bu kapsamda 102.050,00 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, 43.348,26 USD’nin de takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işleyecek Dolar faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Takdiren % 20 oranı üzerinden hesap edilen 67.722,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, koşulları oluşmadığından davalı vekilinin reddedilen kısma yönelik kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 23.197,37 TL harçtan 4.285,45 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 18.911,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4.285,45 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Tarafların zorunlu Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL nin kabul ve red oranı dikkate alınarak 1.309,43 TL sinin davalıdan, 10,57 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
5-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 32.221,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.739,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 44,40 TL başvurma harcı, 1.259,40 TL posta-talimat gideri ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.303,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 5.261,35 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/05/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır