Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/233 E. 2021/335 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2019/233 Esas
KARAR NO :2021/335
DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :26/07/2019
KARAR TARİHİ :13/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın müşterilerine ait ürünlerin nakliye ve sair lojistik hizmetlerinin organizasyonu işi ile iştigal ettiğini, müşterilerin lojistik hizmet talepleri doğrultusunda nakliye işi İle iştigal eden hatlar, alt nakliyeci ve tedarikçi firmalar ile anlaşma yapılarak nakliye konusunda yükümlülüklerin yerine getirildiğini, müvekkil firmanın, davalı borçlu firmaya, yurtdışından ithal ettiği ürünlerin deniz yolu ile nakliyesi ve depolanması talepleri doğrultusunda çeşitli hizmetler verdiğini ve davalı firma adına düzenlediği takip konulu faturalar kapsamında, üstlenmiş olduğu nakliye ve depolama hizmetlerini tam, zamanında ve taahhüt ettiği şekilde yerine getirdiğini, davalı borçlu firmaya verilen hizmetler karşılığında ve şirketler arasında bulunan ticari ilişki kapsamında, davalı firma adına deniz navlun ve hava navlun ücretleri açıklaması ile 2 adet fatura düzenlendiği, faturaların davalı firmaya tebliğ edildiğini, müvekkil şirketin cari hesaplarında kayıt altına alındığını, davalının söz konusu borcu yapılan tüm uyarılara rağmen ödemediğini, belirtilen sebeple davafı-borçlu firma aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … E. Sayılı dosyası üzerinden takip işlemlerine başlanmak zorunda kalındığını ancak söz konusu takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu, bunun üzerine 04.04.2019 tarihinde … Arabuluculuk Bürosu’na başvurularak 2019/… Büro No ve 2019/… Arabuluculuk numarasıyla arabuluculuk görüşmelerine başlanıldığını fakat davalının toplantı davetiyesini tebliğ almasına rağmen arabulucuya dönüş yapmadığını ve toplantıya katılmaması nedeniyle 07.05.2019 tarihinde ‘görüşme yapılamadan anlaşamama’ tutanağı tutularak arabuluculuk sürecinin sonlandırıldığını belirterek ortaya çıkacak sair nedenlerle, fazlaya ilişkin alacak ve taleplerinin saklı kalmak kaydıyla, davalı-borçlu tarafın … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu tüm haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline ve takibin devamına, asıl alacağın %20’den az olmamak üzere davalı-borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. 
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan talep ve iddia söz konusu olduğundan dolayı müvekkil ikametgahının bulunduğu yer olan Ankara Mahkemelerinin yetkilendirilmesi gerektiğini, davacı icra takibine dayanak herhangi bir fatura belirtmeden cari hesap alacağını dayanak tuttuğunu, müvekkilin davacıya böyle bir borcu bulunmadığını, davacının müvekkile vermiş olduğu bir hizmet nedeniyle ödenmemiş bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında yapılan ticaretin gereğinin müvekkilce yapıldığını, ödemelerin gerçekleştiğini, müvekkil defter ve kayıtları incelendiğinde böyle bir borcun olmadığının ortaya çıkacağını belirterek Öncelikle yetki yönünden davanın reddine, esasa girilmesi durumunda davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Mahkememizce aldırılan talimat bilirkişi raporunda özetle; Davalı ticari defterlerine ait açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süreleri İçerisinde yaptırıldığı ve ticari defterlerin usule uygun tutulduğu, da ve takip tarihi itibariyle davacı bakiye alacak tutarının 3.550,00 USD olduğu, icra inkar Tazminatına yönelik istemin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; İncelenen davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü, davacı yanın düzenlediği 21.11.2017 tarih … seri numaralı 6.500,00 USD tutarlı ve 27.11.2017 tarih … seri numaralı 550,00 USD tutarlı deniz ve hava navlunu faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 29.08.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 3.550,00 USD cari hesap alacağının bulunduğu, taşıyan sıfatı ile davacının davaya konu taşıma sözleşmesinden kaynaklı ve taşıtan sıfatı ile de davalının da sorumlu olduğu taşıma (navlun) ücreti sebebiyle davacının davalıdan alacak hakkının bulunduğu, davacı şirketin icra takibi öncesinde işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, davalı şirketin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan asıl ve talimat bilirkişi raporlarındaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup, dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan alınan bilirkişi raporları karara esas alınarak hüküm tesis edilmiştir.
Davaya konu … İcra Müdürlüğü 2018/… esas sayılı dosya celp edilmiş olup incelenmesinden, davacı-alacaklının 29.08.2018 tarihinde davalı-borçlu aleyhine 3.550,00 USD asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlattığı, cari hesap alacağının dayanak yapıldığı, davalı-borçlu vekili tarafından verilen dilekçe ile müvekkil şirketin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle takibe konu borcun tamamına, ferilerine, işlemiş faiz talebi ile faiz oranına ve takibin bütün ferilerine ve dayanaklarına itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf, davacı yanın 29.08.2018 tarihinde borçlu aleyhine T.C. … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile 3.550,00 USD alacağının tahsili amacıyla başlatmış olduğu icra takibine, davalı yanın borca itirazı ile icra takibinin durdurulması sonucunda davacı şirketin deniz ve hava navlunu faturalarından kaynaklı alacağını davalı yandan tahsil edemedikleri iddiası üzerine çıkmış bulunmaktadır.
Davacı şirketin 2017 ve 2018 yılına ait ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, davacı şirketin 2017 ve 2018 yılına ait cari hesap ekstreleri bilirkişi raporunun içerisinde gösterilmiştir.
Alınan usul ve yasaya uygun bilirkişi raporu ve talimat bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı yanın davalı yana düzenlediği 21.11.2017 tarih … seri numaralı 6.500,00 USD tutarlı ve 27.11.2017 tarih … seri numaralı 550,00 USD tutarlı deniz ve hava navlunu faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 29.08.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 3.550,00 USD bakiye alacağının bulunduğu tespit olunmuştur. Davalı şirketin ticari defterleri talimat doğrultusunda incelenmiş ve davalı yanın da icra takip tarihi olan 29.08.2018 tarihi itibariyle davacı şirkete 3.550,00 USD Navlun borcunun bulunduğuna dair tespitlerin yapıldığı görülmüştür. Dosya kapsamına göre; tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü tespit edilmiştir. Böylece, davacı şirketin TTK. Hükümleri uyarınca tuttuğu ve kayıt altına almış olduğu ticari defterlerinde, davacı yanın düzenlediği deniz ve hava navlunu faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 29.08.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten 3.550,00 USD bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi, belge ve özellikle seawaybill ve konişmentodan anlaşıldığı üzere; aynı yükün taşınması hususunda US 1741525 numaralı seavvaybill ile taşıyanının dava dışı … , taşıtanın ve/veya gönderileninin ise davalı … A.Ş. olduğu bir navlun sözleşmesi akdedildiği ve yine konusu aynı yükün taşınması olan … numaralı konişmentoda ise davalı … San. ve Tic. A.Ş’nin gönderilen olarak göründüğü başka bir navlun sözleşmesi akdettiği anlaşılmaktadır. Deniz ticareti uygulamasında yaygın olduğu gibi bu şekilde yapılan navlun sözleşmelerinde yük üzerindeki tasarruf yetkisi, yük maliki yahut temsilcisi gibi bir sıfatla alt navlun sözleşmesinin taşıtana ait olmakta ve navlun ve teferruatından da kendi akidine karşı adı geçen taşıtan sorumlu bulunmaktadır. Bu kapsamda gerek taraf beyanlarından gerekse dosyada mevcut diğer bilgi ve belgelerden, taraflar arasında taşıma sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu hususu açık olup tartışmasızdır. Netice itibari ile taşıyan sıfatı ile davacının davaya konu taşıma sözleşmesinden kaynaklı ve taşıtan sıfatı ile de davalının da sorumlu olduğu taşıma (navlun) ücreti sebebiyle davacının davalıdan alacak hakkının bulunduğu, davacı yanın düzenlediği deniz ve hava navlunu faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 29.08.2018 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten 3.550,00 USD bakiye alacağının bulunduğu anlaşılmakla, ispatlanan, haklı ve yerinde davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı şirketin icra takibi öncesinde işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, davalı şirketin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit bir alacak niteliğinde olması gerekir. Genel bir kavram olarak, likit alacak tutarı belli, muayyen, bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yok ise likit bir alacaktan söz edilemez. (YHGK 17/10/2012gün 2012/9-838-715 sayılı İlam) Somut olayda, davalı tarafından tespit edilebilir bir alacak söz konusu olduğundan, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KABULÜ ile davalının … İcra Dairesinin 2018/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.429,761 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 1.512,98 TL’den peşin alınan 347,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.165,58 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan (397,94 TL ilk harç 135,40 TL posta ücreti ve 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)2.933,34TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır