Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/226 E. 2021/251 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/226 Esas
KARAR NO : 2021/251
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 03/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı sigortalı … Tic. Ltd.Şti tarafından İtalya’ dan ithal ettiği 12 Ton kimyasal madde emtiasının sigortalandığını, emtianın taşınması işini davalılardan …’un üstlendiğini, navlun faturasının …’ un asıl taşıyan olduğunu kanıtladığını, diğer davalı …’ın ise söz konusu emtiaya ait konteyner’ı … limanından alarak …’ de … Bölgesinde bulunan … kodlu … A.Ş. antreposuna götürdüğünü, … Nakliyat tarafından düzenlenmiş olan taşıma irsaliyesinin söz konusu taşımanın … tarafından yapılmış olduğunu kanıtladığını, emtianın antrepoda teslim alınırken 3 torbada ve 1 big-boy çuvalda hasar (delik} tespit edildiğini ve tutanak tutulduğunu, tutanağın yetkilendirilmiş gümrük müşavirliği görevlisi, antrepo sor. yr. ve ara; şoförü … tarafından imzalandığını, ayrıca … tarafından düzenlenmiş olan taşıma irsaliyesine “3 torbada, 1 big-boy çuvalda hasar mevcuttur ” şeklinde basar şerhi düşüldüğünü, sonrasında 8/8/2019 tarihinde … antrepo tarafından 2×25 Kg lık ürün için ve ayrıca 1×500 Kg. lık ürün için ayrı ayrı 2 adet hasar raporu düzenlendiğini, sigortalıya 15/8/2013 tarihinde 11.197.00 TL sigorta tazminatı Ödendiği ve böylece TTK.m.1472/1 gereği sigortalının haklarına halef olunduğunu, davalılara rücu yazıları gönderilmişçe de olumlu cevap alınamadığını, davalılar aleyhine … İcra Müdürlüğü 2018/… sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalıların itirazı ürerine takibin durduğu beyanla itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Taş. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde; Faturanın kendileri tarafından kesilmiş olmasının taşıyan sıfatına haiz olduklarını gösteren delil niteliği taşımadığını, taşımanın üçüncü kişi tarafından yapıldığını, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacı tarafından sunulan tutanağın bu dava kapsamında bir hukuki gerçekliğinin bulunmadığını, konteynerin mühürlü olarak teslim edildiğini, mührün kara taşımacılığı esnasında bozulduğunun tutanakla sabit olduğunu, emtianın yükleme aşamasında ayıplı ve hasarlı olarak yüklenmiş olma ihtimali bulunduğunu, hasar ihbarının zamanında yapılmadığını, konteynerin istif, yükleme, sabitleme ve boşaltılmasından sorumlu olmadıkları, hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelip gelmediğinin belli olmadığını, hatalı istifin teminat dışı olduğu bu nedenle hasar bedeli talep edilmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddi ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.
Davalı …San. Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesinde; Yükte oluşmuş hasar ile ilgili hiçbir kusuru veya ihmallerinin bulunmadığını, asıl taşıyanın … A.Ş. olduğunu, mühürlü olarak teslim alınan konteynerin mühürlü olarak teslim edildiğini ve bu hususun tutanakta belirtildiğini, hasarın yükün ithal ürün olması nedeniyle ithal edildiği ülkede yükleme sırasında veya yükün müvekkil tarafından teslim edilmesinden sonra depoda yük açıldıktan sonra meydana gelmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğu beyanla, davanın reddi ve %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Dava, davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalıların sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen hasar nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yöneyik itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkindir. Uyuşmazlığın; tarafların husumet ehliyetlerini haiz olup olmadıkları, geçerli bir sigorta sözleşmesi kapsamında ödemenin yapılıp yapılmadığı, usule uygun bir hasar ihbarının bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıma esnasında ve davalıların kusur ve sorumluluğu altında meydana gelip gelmediği ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlular … Taş. A.Ş. ve … Tic. Ltd. Şti. aleyhine 18/12/2018 tarihinde toplam 11.944,74.TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçlu …’a ödeme emrinin 15/02/2019 ve borçlu …’a 21/12/2018 tarihlerinde tebliğ edildiği, borçlu … vekilinin 26/12/2018 tarihli ve borçlu … vekilinin 19/02/2019 tarihli itirazları ile takibin durduğu, iş bu davanın 22/07/2019 tarihinde İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … , … tarafından tanzim edilen 03/09/2020 tarihli raporda, Ekspertiz yapılmadan sigortalı beyanına dayanılarak ödeme yapıldığı, hasarın ispat edilemediği, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda; 8.609,64 TL hasar bedeline ulaşıldığı, Davalıların pasil husumet ehliyetinin bulunduğu, geçerli bir sigorta sözleşmesinin olduğu, sigorta sözleşmesi uyarınca ödeme yapılmış olduğu, Emtiadaki hasarın, 1 nolu davalı deniz taşıyanının zilyetliğinde olduğu bir aşamada meydana gelmiş olduğu ancak hasara ilişkin süresinde yapılmış ve geçerli bir ihbarın bulunmadığı, TTK m.1185 f.4 uyarınca, taşıyanın lehine oian karinenin aksinin davacı tarafından ispat edililemediğı, 2 nolu davalının hasardan sorumlu olmadığına ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Tarafların beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 18/02/2021 tarihli raporda, Ekspertiz yapılmadan sigortalı beyanına dayanılarak ödeme yapıldığı, hasarın ispat edilemediği, Sayın Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda; sigortalı alıcının navlun sözleşmesini kurmuş olması nedeniyle 9.134,70 TL hasar bedeline ulaşıldığı, Davalıların pasif husumet ehliyetinin bulunduğu, geçerli bir sigorta sözleşmesinin olduğu, sigorta sözleşmesi uyarınca ödeme yapılmış olduğu, Yükteki hasara ilişkin süresinde yapılmış ve geçerli bir ihbarın bulunmadığı, TTK m. 1185 f.4 uyarınca, taşıyanın taşıma sözleşmesi uyarınca var olan edimini sorunsuzca ifa etmiş olduğu yönünde bir karinenin oluştuğu ve bu karinenin aksinin davacı tarafından ispat edilemediği, 2 nolu davalının hasardan sorumlu olmadığına ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Dava halefiyete müsteniden açılmış olmakla, davacı … şirketinin halef sıfatını ve buna bağlı olarak aktif husumet ehliyetini kazanabilmesi için, bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir. Davacı … ile dava dışı sigortalı … Tic. Ltd. Şti … numaralı arasında 01/06/2018 başlangıç, -1/06/2019 bitiş tarihli Emtea Blok Abonman Sigorta Poliçesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi yapıldığı, poliçenin, konşimento muhtevası makine emtiasının … ‘dan başlamak üzere nihai teslim yeri …’ye kadar olan taşınması sırasındaki riskler için düzenlendiği görülmektedir. Davacı sigortacının, sigortalısına 15/08/2018 tarihli dekont ile 11.197 TL tazminatın ödendiği görülmektedir. Bu kapsamda sigorta tazminatı da ödenmiş olmakla, davacının TTK 1472 maddesi uyarınca halef sıfatını ve bu hali ile aktif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
En genel ifadesiyle taşıyan deniz yolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunan kişi olarak tanımlanmaktadır. Diğer taraftan TTK 1238 maddesinde konişmentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişinin taşıyan sayılacağını hüküm altına alınmıştır. Keza konişmento dışında, taraflar arasındaki elektronik yazışmalar veya benzen bilgi ve belgeler yahut navlun faturası düzenleme gibi hususlar da taşıyan sıfatını tespite imkan vermektedir. TTK 921 maddesi uyarınca ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışa taşıma İşlen komisyoncusu taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Yargıtay çeşitli kararlarında navlun faturası düzenlenmiş olması hâlinde, faturayı düzenleyenin TTK 921 maddesi uyarınca, fiili olarak taşıma işlemini gerçekleştirmemiş olsa dahi, akdi olarak taşıyan sayılacağına hükmetmiştir. Bu çerçevede navlun sözleşmesinin dava-dışı sigortalı alıcı … ile davalılardan … arasında kurulduğu, dosyada bulunan 27/07/2018 tarihli 1.580,00 Euro bededlli navlun faturasının yine dvalı … tarafından düzenlendiği anlaşılmakla; … ile dava-dışı sigortalı alıcı arasında kurulan navlun sözleşmesi gereği davalı …’un akdi taşıyan sıfatını ve dolayısıyla pasif husumet ehliyetine sahip olduğu mahkemece kabul edilmiştir. Kara taşımasının ise dosyada mevcut 01/08/2018 tarih ve … sayılı irsaliyeler ile, davalı … tarafından yapıldığı görülmektedir. Bu kapsamda davalılardan …’ın da kara taşımasını üstlendiği ve bu hali ile pasif husumet ehliyetini haiz olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan 18/07/2018 tarihli …-… numaralı Ara Konşimentoya göre yükleme limanı … , boşaltma limanı … …’ tur. Konşimentoda yükleten olarak dava dışı satıcı … , gönderilen olarak dava dışı alıcı sigortalı …, taşıyan olarak … gösterilmiştir. … nolu mühürlü konteyner muhtevası 20 paket kimyasal madde emtiasının “… ” adlı gemi ile taşındığı anlaşılmaktadır. Konşimentoda 1 nolu davalı … teslimin yapılacağı acente olarak gösterilmektedir. 19/07/2013 Tarihli … numaralı Konşimentoya göre isi, Yükleme limanı … , boşaltma limanı …’ tur. Konşimentoda yükleten olarak ara konşimentonun taşıyanı …, gönderilen olarak 1 nolu davalı …, taşıyan olarak … gösterilmiştir. … … nolu mühürlü konteyner muhtevası 20 paket kimyasal madde emtiasının “…” adlı gemi ile taşındığı anlaşılmaktadır.
Genel olarak ifade etmek gerekirse; navlun yolu ile yapılan taşımalarda hasar ihbarı TTK 1184 ve 1185 hükümlerine tabi olacaktır. Buna göre TTK madde 1184’te tarafların talebi ile resmi makamlarca incelenmesi; madde 1185’te ise bu şekilde bir inceleme yapılmamış ve yükte de ziya veya hasar varsa; haricen belli olan (gözle görülen) hasarların en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında; ziya veya hasar haricen belli değilse bu yöndeki bildirimin yük gönderilene tesiim edildiği tarihten itibaren aralıksız olarak hesap edilecek üç gün içinde yazılı yapılması gerektiği hüküm altına alınmıştır. Bu bilgilerden hareketle eldeki davada, davaya konu yükteki hasar ihbarının yapıldığına ilişkin tek delil, 01/08/2018 tarihli yetkilendirilmiş gümrük müşaviri, antrepo sorumlusu ve araç şoförü tarafından düzenlenmiş “3 torbada ve 1 büyük çuvalda hasar (delik) olduğu” na dair tutanaktır. Mahkemece 13/04/2021 tairhli celse ara kararı ile, liman ile antrepo arasındaki kara taşımasının hngi daalı sorumluluğunda olduğuna dair açıklama ve delil istenmiş olmakla, davalı vekillerince dosyaya sunulan beyan ve davalı … tarafından düzenlenen nakliye bedeil açıklamalı faturaya göre davalılardan …’un sorumluluğu, 01/08/2018 tarihinde konteynerin … limanından çıkması ile, kara taşıyanı olduğu anlaşılan davalı …’ın sorumluluğunun ise konteynerin … limanından teslim alınıp antrepoya teslim edilmesiyle sona ereceği mahkemece kabul olunmuştur. Bu kapsamda araç şoförünün imzasının taşıyan tutanak davalılardan … bakımından bir hasar ihbarı olarak kabul edilemez. Diğer davalı bakımından ise, torbalarda delik tespit edilmiş olması, torba ve çuvalların içindeki kimyasal maddede hasar olduğu manasına gelmeyeceğinden ve delik, ancak torba ve/veya çuvallardan kimyevi maddenin dökülmesine sebebiyet vereceği değerlendirildiğinden mahkemece TTK 1184 ve 1185 maddesi anlamında hasar ihbarı olarak kabul olunmamıştır. Dava dilekçesinde daha sonra 08/08/2018 tarihinde antrepo tarafından 2×25 kg lık ürün için ve ayrıca 1×500 kg lık ürün için hasar raporu düzenlendiği belirtilmektedir. Bu raporlar dosya içerisinde dava dilekçesi ekinde mevcuttur. Raporlarda “araç içinde hasarlı tespit edildi” notu bulunmaktadır. Ancak hasarın nasıl bir hasar olduğundan bahsedilmediği görülmektedir. Bu hasarların da torbalardaki delik hasarı olduğu kanaati oluşmaktadır. Ne kara taşıması sonrasındaki hasarın ne de sonradan depo tarafından tespit edilen hasarlar için ekspertiz işlemi yapılmadığı, hasarın torbalardaki delik şeklindeki hasarlar olduğu, bu hasarların kimyevi maddeye zarar vermeyeceği ancak ürün dökülmelerine sebep olabileceği, bir miktar kayıp olabilse de dökülen ürünün sovtaj değerinin olabileceği, tüm ürünün kaybedilmesine imkan vermeyeceği bilirkişilerce belirtilmiştir. Bu kapsamda bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda da ekspertiz yapılmadan sigortalı beyanına dayanılarak ödeme yapıldığı, hasarın ispat edilemediği kanaati doğmaktadır. Konu TTK 1185/4 maddesinde açık bir şekilde hükme bağlandığı üzere; “Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir. ” Eldeki davada bahse konu hüküm uyarınca davacı taraf, hasarın davalıların sorumlulğunda ve taşıma sırasında meydana geldiğini ispatlamadıkça, bu zarar sebebiyle davalı taşıyanların sorumluluğundan bahsetmek mümkün olmayacaktır. Başka bir deyişle; emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği ve hasarın davalıların sorumluluğunda oluştuğunu ispat külfeti davacı üzerindedir.
Dosyada alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dosyada hasara ilişkin bir eksper incelemesi yapılmamıştır, hasara dair sadece sigortalı beyanı üzerine hasar tazminatı ödenmiş herhangi bir şekilde sovtaj çalışması yapılmamış ve gerçek zarar miktarı davacı … şirketince tespit edilmemiştir. Her ne kadar davacı vekilince sigortalının toptan satış yapan bir tacir olması, perakende satış yapmıyor olması nedeni ile delik çuvalların tam zayi sayılması gerektiği savunulmuşsa da, bu husus sigotalı bakımından zarar sayılabilse de, emtiaların bir sovtaj değerinin bulunduğu tartışmasızdır. Çuvalların delik olması içindeki ürünün kullanılamaz olduğu sonucunu doğuramaz, ancak bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere bu hususta bir inceleme değerlendirme dosya içerisinde bulunmarığı gibi, emtiaların akıbeti de belirsiz olup, herhangi bir imha tutanağı dosyada mevcut değildir. Bu hali ile gerçek zarar miktarının da tespiti mümkün olmamıştır. Öte yandan davaya konu yüklerin, taşımaya konu konişmentolardaki ” … ” kaydı gereği yükletenin sorumluluğunda, konteyner içerisine yüklendiği, istiflendiği . sayıldığı ve mühürlendiği, taşıyıcı/taşıyanın konteyner içerisindeki yükün akıbetinin nc olduğu hususunda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, varma yerinde yapılan kontrollerde konteynerin mühürlerinin sağlam olduğunun tespiti karşısında, emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından; hasarın, davalıların sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın her iki davalı bakımından REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 144,27 TL den karar harcı olan 59,30.TL nin mahsubu ile fazla alınan 84,97TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalılar vekilleri için takdir edilen 4.080,00.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL Arabuluculuk ücretinin davanın reddine karar verildiğinden davacıdan alınarak hazineye gelir KAYDINA,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, Davacı ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, Davalı … vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/06/2021

Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır