Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/198 E. 2021/23 K. 21.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/198 Esas
KARAR NO : 2021/23
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından, … nolu Nakliyat Abonman Sözleşmesi ve söz konusu Sözleşmeye istinaden tanzim olunan … no`lu Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … A.O.na ait 5 set Karton Bardak Makinesi emtiası, davalı taşıyıcı şirketler tarafından, … ve … nolu konteynırlar içerisinde MV … isimli gemi ile Çinden İstanbul’a nakledilmesi sırasında hasara uğradığını, Yapılan taşıma sonrası söz konusu taşıyıcı gemi, 19.12.2017 tarihinde İstanbul/Kumport Limanına yanaştığını ve gümrük işlemlerinin tamamlanmasından sonra 22.12.2017 tarihi itibariyle, söz konusu sigortalı emtiaların alıcısı şirketin fabrikasına naklinin sağlandığını, … nolu konteynırın alıcı şirkete teslimi sonrasında açılması ile yapılan kontrollerde, taşıma konusu kağıt bardak makinelerinin dış kasalarının kırık olduğu tespit edildiğini, olay sonrası, uzman eksper tarafından, meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden tespit yapıldığını, Söz konusu eksper raporunda; … Sigortalı firma 2 konteynır içinde toplam 6 makine satın almıştır. … … numaralı konteynır içindeki 2 makinenin dış ambalajı kırık olduğu ve ambalajı açıldıktan sonra hasarlı olduğu belirlenmiştir. …… Söz konusu emtialar özel yapım ahşap sandık içine istiflenmiştir. 3 set … numaralı konteynıra 2 set … numaralı konteynıra istiflenmiştir. …Tahliye sonrası kasalardaki ve ünitelerdeki hasarlar incelendiğinde kasaların ve içindeki ünitelerin alttan içe doğru göçtüğü/kırıldığı görülmüştür. Konteynır içinde bulunan diğer sandık/sandıklar nakliye sırasında kayarak ana ünitelerin bulunduğu sandığa ve üniteye çarpmıştır. Aynı ünitelerin bulunduğu diğer konteynırda hasar olmadığı göz önünde bulundurulursa nakliye sırasında … numaralı konteynırın sert elleçlenmesi, konteynırın başka bir konteynıra /üniteye çarpması sonucu söz konusu hasaralar meydana gelmiştir. …” şeklinde yer verilen açıklamalar ile hasarın mahiyeti ve sebebi ortaya konulduğunu, yine söz konusu ekspertiz raporu ile, meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı yönünden tespit yapılarak, sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan mezkur emtiaların hasar bedeli olarak tespit edilen 11.491,00 USD hasar tazminatı, 25.04.2018 tarihinde sigortalıya ödenmiş olup; söz konusu tutar bakımından TTK.m.1472 hükümleri gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, TTK.nda öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıyıcı, emtianın kendisine teslim edildiği andan, gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasarlarından sorumlu olduğu, kendilerine bu hususta yapılan müracaatlardan sonuç alınamadığından, müvekkili şirket tarafından … İcra Müdürlüğünün 2018/… E. nolu icra takip dosyası aracılığı ile bir ilamsız takip başlatıldığını, Davalılar, borçlu şirketlerin takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile, takibin devamına ve davalı borçlu şirketlerin, İİK md. 67/f.2 hükmü gereğince, takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle iki taşıyıcıya husumet yöneltemeyeceğini, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, Müvekkili … şirketinin taşıyıcı olmadığını, acenta olduğunu, dava konusu edilen hasarın deniz taşınmasından olup olmadığının belli olmadığını, ekspertiz raporunda da hasarın Tahliye/Elleçleme sırasında olduğunun yazılı olduğunu, müvekkilinin böyle bir sorumluluğunun bulunmadığını, istiflemenin yükleyici tarafından yapıldığını, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, tahliye ve kamyona yükleme esnasında konteynerlerin yere düştüğüne veya çarptığına dair bir kaydın bulunmadığını, konteyner içindeki tahta ambalajların kırılmasının ambalaj yetersizliğine delil teşkil ettiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava ; davacı sigortalısına ait ve davacı tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtiaların deniz yolu ile taşınması esnasında hasarlandığı beyanı ile sigortalıya ödenen tazminatın rücuen davalılardan tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın, tarafların husumet ehliyetlerinin bulunup bulunmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, usule uygun hasar ihbarının yapılıp yapılmadığı, hasar bedelinin kadri maruf olup olmadığı ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’ nün 2018/5118 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlular … Limited’e izafeten … Lojistik A.Ş. Ve … A.Ş. aleyhine 14/11/2018 tarihinde işlemiş faiz dahil toplam 12.227,38.USD (67.190,68.TL)nin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin04/12/2018 ve 16/01/2019 tarihlerinde tebliği üzerine borçluların üresi içerisinde itirazları ile takibin durduğu, iş bu davanın İİK md 67 uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde 28/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … , … ve … tarafından tanzim edilen 23/10/2020 tarihli raporda, Davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, 1 nolu davalı … Limited’e izafeten … Lojistik A.Ş.’nin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu ve fakat, 2 nolu davalı Kornet … Lojistik A.Ş. (… Tic. ve San. A. Ş.)’nin pasif husumet ehliyetinin dosyada mevcut navlun faturasının delil niteliğinde kabul edilmesi halinde olacağı; aksi halde pasif husumet ehliyetinden bahsedilemeyeceği, dava konusu hasarın taşıyanın sorumluluk süresi içinde ve sorumlu olduğu bir sebeple meydana gelmediği, dava konusu hasarın taşıyanın sorumlu olduğu süreçte meydana geldiğinin ispat edilememesi gerekçesi ile davalının sorumlu tutulamayacağı; Davaya konu zararın 11.491,00 USD olarak hesaplanan hasar tutarının gerçekçi ve kadri marufunda olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Dava halefıyete müsteniden açılmıştır. Davacı … şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için, bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararlan ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zarann ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir.İlk koşul bakımından yapılan değerlendirmede, dosya içeriğinde yer alan poliçe örneği ile de sabit olduğu gibi, davacı … ile Dava dışı sigortalı … A.O. arasında … numaralı Nakliyat Sigorta Poliçesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi yapıldığı görülmektedir. Diğer taraftan dosyada mevcut belgeler arasında yer alan ibraname başlıklı belge içeriğinden, davacının dava dışı …’nin işbu tazminat talebinden doğan alacak hakkını temlik aldığı da anlaşılmaktadır. İkinci koşul olan sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle ödeme yapmış olunması bakımından, dosya içeriğinde yer alan ibraname incelendiğinde, dava dışı sigortalı … A.O. nın davacı … şirketinden 11.491,00 USD tutarında tazminat aldığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple, sigorta şirketi yaptığı ödeme ile TTK 1472 maddesi uyarınca dava-dışı alıcının haklarına kanundan dolayı halef olmuş kabul edilmekle birlikte davacını aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Davalıların pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadığını tespit, esasında dava konusu taşıma sebebiyle taşıyan sıfatını haiz olup olmadığına bağlıdır. Dolayısıyla davalının taşıyan sıfatına sahip olduğunun tespiti, aynı zamanda pasif husumet ehliyetinin de bulunduğunu da tespit anlamına gelecektir. Bu bağlamda genel olarak ifade etmek gerekirse; bir tarafın (taşıyan) deniz yolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunduğu; diğer tarafın (taşıtan) ise ücret (navlun) ödeme borcu altına girdiği sözleşme olan navlun sözleşmesinde, taşıma taahhüdünü üzerine alan kişi taşıyandır ve taşıyanın sıfatım tayinde dikkate alınan en önemli belge ise konşimentodur. Nitekim TTK 1238 maddesi uyarınca konişmentoyu taşıyan sıfatıyla imzalayan veya konişmento kendi ad ve hesabına imzalanan kişi, taşıyan sayılır. Buna göre dosyada mevcut konişmento incelendiğinde, konişmentonun davalılardan … Limited’e izafeten … Lojistik A.Ş. tarafindan düzenlenmiş olduğu görünmektedir. Dolayısıyla 1 numaralı davalı … ‘nin (Fiili) taşıyan olmakla pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir. Dosyada mevcut konişmentonun 2 numaralı davalı tarafından veya onun ad ve hesabına imzalandığını söylemek mümkün değildir. Diğer taraftan konişmento, navlun sözleşmesinin varlığım ispatlayan tek belge de değildir. Zira TTK navlun sözleşmesinin kurulmasını bir şekle bağlamamış olmakla, varlığı her şekilde ispat edilebilir. Nitekim uygulamada navlun sözleşmesinin önce mail yazışmaları yolu ile kurulduğu, bu yazışmalardaki şartların da yük gemiye yüklendikten sonra konşimentoya derç edildiği görülmektedir. Bununla birlikte dava konusu dosya kapsamında buna ilişkin herhangi bir mail yazışması da sunulmamıştır. Ancak dosyada mevcut ve fakat bazı kısımları okunamayan navlun faturasının davalı … A.Ş. tarafından düzenlendiği anlaşılmakla bu noktada TTK 921 maddesi gereğince ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışsa, taşıma işleri komisyoncusu taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olmaktadır. Nitekim Yargıtay da çeşitli kararlarında, navlun faturası düzenlenmiş olması hâlinde, faturayı düzenleyenin TTK 921 maddesi uyarınca taşıyan sayılacağına hükmetmiştir. Bu nedenle navlun faturasını düzenlemekle TTK 921 maddesi gereğince 2 numaralı davalının da taşıyan olarak değerlendirilmesi ile pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya davacı vekilince sunulan 13/11/2017 tarihli ticari fatura bilgileri incelendiğinde, satış sözleşmesinin dava dışı … Ltd. ile sigortalı dava dışı … A.O. arasında kurulmuş olduğu görülmekte olup; faturada “FOB …” kaydı vardır. Buna göre, 5 set karton bardak makinesi toplam 242.000,00 USD bedel ile dava dışı sigortalı tarafından satın alınmıştır Bu kayıt gereği bilirkişi raporunda açıklandığı üzere navlun sözleşmesi satış sözleşmesinin alıcısı tarafından kurulur.
… Limited tarafından düzenlenen 18/11/2017 tarihli … numaralı konişmentoya göre, yükletenin Çin’de yerleşik dava dışı … . Ltd. şirketi, alıcının … bankası A.Ş., ihbar edilenin ise dava dışı sigortalı… A.O. olduğu ve sigortalı emtianın … ve … numaralı 2 adet 40′ lık konteyner içerisinde Çin’in … limanından Kumport/İstanbul’a kadar olan denizyolu nakliyesinin “… ” isimli gemi ile gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Konişmento üzerine dercedilen kayıtlar bilirkişi raporunda açıklandığı hali ile şu şekildedir:
-SHIPPED ON BOARD 18 Nov. 2017 kaydı: taşıma konusu 2 adet konteynerin “… ” İsimli gemiye 18/11/2017 tarihinde yüklenmiş olduğunu ifade etmektedir.
-SHIPPER LOADED, COUNTED, SEALED kaydı: Bu kloza göre, emtea konteyner içerisine bizzat yükleten firma tarafından istif edilmiş, yüklenmiş, sayılmış vc sonrasında konteyner kapıları mühürlenmiştir.
-CY/CY (Containeryard to Containeryard) kaydı: Bu kloz ise, emteanın içerisinde bulunduğu konteynerin, taşımacı firma tarafından bir limandan alınıp, varış ülkesindeki limana kadar yapılan denizyolu taşımasını İfade etmekte olup; her halükarda liman dışı bir bölgeye yapılacak olan kara taşımasının riski ve sorumluluğu yükletene veya alıcıya ait olacaktır.
-STC (Said to Contain) kaydı; Konteyner içi emtia hakkındaki bilgilerin gönderen tarafından beyan edilen bilgiler olduğu , ağırlık, ölçüler, miktar, durumu, içeriği taşıyan tarafından kontrol edilmediğini ifade etmektedir.
Konişmentoda da bulunan ” Shipper Loaded, Counted, Sealed ” klozundan, söz konusu sigortalı 5 set 800 koli karton bardak makinesinin, … ve … numaralı 2×40′ HC kapalı konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı, lashingi (sabitlenmesi) ve bilahare konteyner kapılarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleyici … Co. şirketi tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin sunduğu deliller listesinin içinde bulunan tutanağa göre; 22/12/2017 tarihinde … Gümrüğünden gelen … numaralı konteynerden indirilen 2 adet … marka karton bardak makinesinin 1 adet yedek aksamı arka ve ön panellerinden hasarlı çıktığı görülerek işbu ilk hasar tespit tutanağının tanzim edildiği ve … plakalı araç şoförü ile firma yetkilisi Kadir Kaya tarafından imzalandığı görülmüştür.
Davacı vekilinin sunduğu deliller listesinin içinde bulunan … Ekspertiz Hizmetleri şirketinin 18.04.2018 tarihli Ekspertiz Raporunda hasar nedeninin;
-” Tahliye sonrası kasalardaki ve ünitelerdeki hasarlar incelendiğinde kasaların ve içindeki ünitelerin alttan içe doğru göçtüğü, kırıldığı görülmüştür. Konteyner içinde bulunan diğer sandıklar nakliye sırasında kayarak ana ünitelerin bulunduğu sandığa ve üniteye çarpmıştır. Aynı ünitelerin bulunduğu diğer konteynerde hasar olmadığı göz önünde bulundurulursa nakliye sırasında .. nolu konteynerin sert elleçlenmesi, konteynerin başka bir konteynere/üniteye çarpması sonucu söz konusu hasarlar meydana gelmiştir.” şeklinde ifade edilmiş olduğu ve nihai hasar tutannın 11.491,00 USD olarak hesaplanmış olduğu görülmüştür. Ancak, … numaralı konteynerin eksper tarafından görülemediği sadece alıcı tarafından çekilen fotoğrafların dosyaya sunulduğu ve alıcının deposunda düzenlenen Tutanak’ta konteynerin dış yapısında bir deformasyon/darbe izi bulunduğuna dair bir ifadenin yer almadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunda da belirtildiği hali ile taşıma konusu konteynerin dış görünüşünde herhangi bir fiziki hasar, anormallik olmadığı; dolayısıyla konteynerin sağlam ve denize/yüke elverişli oldukları sonucuna varılmıştır.
Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere uluslararası konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirildikten sonra gerek liman ve acente görevlileri gerekse gemi görevlileri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip “Konteyner El Değiştirme Ve Hasar Tutanağı”na kaydedilmektedir. Ancak dava konusu olayda dava konusu … numaralı konteynerin dış gövdesinde herhangi bir fiziki hasar olduğuna ve içerisinde bulunan emtia hasarının denizyolu taşıması sırasında meydana geldiğine dair, gerek yükleme ve/veya tahliye limanlarında liman, gümrük ve acente yetkilileri tarafından, gerekse gemi görevlileri tarafından düzenlenmiş herhangi bir hasar tutanağına rastlanmamıştır. Bu nedenle de yükteki hasarın konteynerin elverişsizliğinden kaynaklandığı hususu mahkemece benimsenmemiştir.
Dava konusu taşımaya ilişkin konişmentoda bulunan “shipper loaded, counted, sealed” kaydı gereği malların konteynerlere yüklenmesi, istiflenmesi, sabitlenmesi ve kapıların mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleyici dava dışı … Co. şirketi tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlaşılmıştır. Uygulamada, deniz yolculuğu sırasında maruz kalmabilecek deniz tehlikelerine karşı malzemelerin konteyner içerisinde kaymasını/savrulmasını önlemek için, yüklemeden hemen sonra yükün tahta takoz, spanzet ve bağlama halatı kullanılmak suretiyle konteyner içerisinde sabitlenmesi gerekmektedir ve bu işlem yükleten tarafından yapılmaktadır. Zira kapalı bir kutu görünümünde ve kapılan mühürlü olan konteynerler, taşıma sırasında açılması da mümkün olmadığından teslim alındığı gibi nakil ve teslim edilir ve bu sebeple, içerisinde bulunan yükün veya yüklerin ne şekilde yüklendiği ve kaymasını/devrilmesini/savrulmasını önlemek için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı hususlarının, gemi kaptanı/taşıyan tarafından kontrol edilebilmesi mümkün değildir. Her ne kadar davacı vekili dosyaya sunduğu yüklem anına ait olduğunu belirttiği fotoğraf gereği olarak yüklemenin davalı tarafından yapıldığı itirazında bulunulmuşsa da, fotoğraf incelendiğinde konşimento kaydının aksine yüklemenin davalı tarafından yapıldığı yönünde mahkemede bir kanaat oluşmamıştır.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda Ekspertiz raporunda da belirtildiği gibi, taşıma sırasında konteyner içinde bulunan diğer sandıkların nakliye sırasında kayarak ana ünitelerin bulunduğu sandığa ve üniteye çarptığı kabulü ile, bu şartlarda sandıkların konteyner içinde deniz aşırı taşımaya uygun olarak sabitlenmediği değerlendirilmiştir. Kasaların konteynerle tam bir bütünlük arzedecek şekilde her üç boyut istikametinde sabitlenmesi esastır. Konteyner içine yüklemeler genellikle üretici firmaların sevk rampalarında yada ambarlarında yapılır. Sonuç olarak hasarın oluş şekli nedeniyle hasarın sabitlemenin (lashing) yetersizliğinden kaynaklandığı görüşü bildirilmiştir.
Taşıyanın sorumluluğunu tayininde önemli diğer bir husus süresinde ve geçerli bir ihbarın bulunup bulunmadığıdır. TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalıların sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir. Bu bilgilerden hareketle davaya konu uyuşmazlığı değerlendirmek gerekirse; davaya konu yükün 19/12/2017 tarihinde … limanına vardığı; 22/12./017 tarihinde limandan … plakalı araca yüklenerek karayolu ile sigortalının Amavutköy’de bulunan fabrikasına sevk edildiği; aynı gün konteynerden yapılan tahliye işlemleri esnasında emteanın dış kasalarının kırık olduğu ve 2 adet karton bardak makinesinin hasarlı çıktığı görülerek araç şoförü ile alıcı firma yetkilisi tarafından 22/12/2017 tarihli bir tutanak tanzim edildiği ve nihayet 27/12/2017 tarihinde gönderilen dava dışı … tarafından davalı taşıyana noter kanalıyla İhtarname gönderildiği anlaşılmıştır. Dava konusu taşımaya ilişkin konişmentoda bulunan CY/CY (Container Yard to Container Yard) kaydı gereği taşıyanın sorumlu olduğu safhanın yükleme limanındaki konteyner sahasından boşaltma limanındaki konteyner sahasına kadar olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle düzenlenen tutanağın, hasarın davalılara ihbarı niteliğinde olmadığı kabul edilmiştir.
Alıcı tarafından yükün 22/12/2017 tarihinde teslim alındığı ve yükteki hasarın da aynı gün tespit edildiği ve ayrıca hasar ihbarının da yük gönderilene teslim edildikten 5 gün sonra 27/12/2017 tarihinde yapılmış olduğu görülmekle, hasar ihbarının TTK 1185 maddesi gereğince 3 gün içinde davalı taşıyana bildirilmediği anlaşılmaktadır. Bu tespite bağlı olarak, ihbarın 3 günlük süre içinde yapılmamış olunmasının sonuçlarına değinmek gerekirse TTK 1185/4 hükmü gereği” Eşyanın zıya veya hasarı ne bildirilmiş ne de tespit ettirilmiş olursa, taşıyanın eşyayı denizde taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasarın meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olunur. Şu kadar ki, bu karinelerin aksi ispat olunabilir.” Şu halde, bahse konu hüküm uyarınca davacı taraf, hasarın deniz yolu ile taşıma sırasında meydana geldiğini ispatlamadıkça, bu zarar sebebiyle davalı taşıyanı sorumlu tutmak mümkün değildir. Taşımaya konu konişmentolardaki “… ” kaydı gereği yüklerin yükletenin sorumluluğunda, konteyner içerisine yüklendiği, istiflendiği sayıldığı ve mühürlendiği, taşıyıcı/taşıyanın konteyner içerisindeki yükün akıbetinin ne olduğu hususunda sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, varma yerinde yapılan kontrollerde konteynerin mühürlerinin sağlam olduğunun tespiti karşısında, emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından ve hasarın nedeninin de konteyner içi sabitlemenin yetersizliğinden kaynaklandığının kabulü karşısında dava konusu hasarın taşıyanın sorumlu olduğu süreçte ve taşıyanların kusuru nedeniyle meydana geldiğinin ispat edilememesi gerekçesi ile davalıların sorumlu tutulamayacağı mahkemece kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 872,14.TL den karar harcı olan 59,30.TL nin mahsubu ile fazla alınan 812,84.TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı … vekili için takdir edilen 9.996,40.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/01/2021

Katip …

Hakim …