Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/188 E. 2021/476 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/188 Esas
KARAR NO : 2021/476
DAVA : Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/06/2002 tarihinde saat 00.10 sularında … önlerinde Kamboçya bayraklı … isimli Kuru yük gemisi ile TC Bayraklı Yeni … isimli yolcu motorunun çatışması neticesinde meydana gelen deniz kazasında yeni … isimli yolcu motorunun battığını , tenke bünyesindeki yakıt ve yağın denize karışması sonucunda oluşabilecek çevre kirliliğini önlemek için batık yolcu motorunun çıkartılma ve uygun yere çekilme maliyetinin karşılanması hususundaki tazminat miktarının 79.000 USD davalılardan müşterek tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Yeni … motoru donatanı … vekili cevap dilekçesinde özetle, tazmini talep edilen tutarın, çevreye verildiği iddia edilen zarar ve kirliliğin temizlenmesi işlemi için mi yoksa batığın çıkarılması işlemi için mi harcanağağının belli olmadığını, müvekkili … ‘ın teknenin kaptanı değil sahibi donatanı olduğu kaptanın ise … olduğunu, tazminat davasının açılabilmesi için çevre zararı mevcudiyeti ve seyir durumuna engel teşkil edecek durum gerekliliği ancak böyle bir durumun mevcutu olmadığını, batan teknenenin küçük yolcu motoru olduğu ve günlük seferin sonunda olayın meydana gelmesi ashabiyle kücük kapasiteli motorin yakıt deposunun adeta boş olduğunu, batan teknenin ahşap ve parçalanmış bir şekilde 30 m. derinlikte olduğu bu durumun seyir emniyetini menfi yönde etkilemeyeceğini, tekneyi çıkarmak için istenen 79.000 USD nin fahiş fiyat olduğunu, belirterek, müvekkili aleyhine açılmış haksız ve mesnetsiz davanın reddine ücreti vekalet ile mahkeme masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … gemisi donatanı … ‘ye izafeten … … Ltd Şti ve … Gemisi Kaptanı … … … vekilleri cevap dilekçesinde özetle,… gemisi idaresinden sorumlu Kaptanın … olduğu ancak davanın Gemi 2. Kaptanı [ … yöneltildiği Boğaz geçiş ve kaza sırasında geminin sevk ve idaresinden sorumlu olmadığından,davanın kendisine yöneltilmesinin mümkün olamayacağını,Limanlar Kanununun 7. Maddesi “Limanlar dahilinde seyir ve seferin selametine engel olabilecek suret ve vaziyette batan bilcümle gemileri ve eşyasını liman reisleri tarafından tayin olunacak kısa bir müddet zarfında çıkarmağa bunların sahip,kaptan ve acenteleri mecburdurlar.11 batan gemilerin ve yakıtlarının çıkarılması işlem ve/veya masraflarını,bu gemilerin sahip,kaptan ve acentelerine yÜklemiştir. Bu sebeple batan … isimli yolcu motorunun batığı İle içerisindeki yakıtın çıkartılması işlem ve/veya masraflarının tazmini hususunda müvekkilleri … Gemisi Donatanı … ‘ye izafeten … Ltd.Şti., ve … Gemisi 2.Kaptanı … … …” ne dava açılmasının uygun olmadığı,dava Konusu zararın doğmadığı, yeni … isimli yolcu motorunun batığı ile içerisindeki yakıtın çıkartılması faaliyetleri işlem ve/veya masraftan yapılmadığından davanın red edilmesi gerektiği,Çatmada Müvekkil donatana ait “…” Gemisinin kusursuz olduğu,Kendisine sorumluluk atfedilecek her davalının müşterek ve müteselsilen değil kusuru oranında sorumlu olduğu(TTK 1218md.) balık olan … İsimli yolcu motorunun; Battığı mevkiin derinlik ve koordinat itibarı ile seyir emniyetine engel teşkil etmediği aynca yapı itibarı ite ahşap olması,Kaza tarihinden bu yana güçlü Boğaz akıntılarının etkisiyle parçalanmış ve sürüklenmiş olabileceği,Teknenin gezi teknesi olması dolayısıyle mevcut mazotun kaza anında yok olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu belirterek, davanın reddine , yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan işbu davanın; Mahkememiz tarafından verilen 07/05/2015 tarih ve 2014/… Esas, 2015/… sayılı kararın, davacı vekilince “Davalı … Gemisi Donatanı … SA ya izafeten … Ltd. Şti. İle Yeni … Motoru Donatanı … hakkındaki” karar yönünden temyiz edilmesi sonrası, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 03/07/2017 tarih ve 2015/ … Esas 2017/ … Karar sayılı ilamıyla bozularak ve yine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 22/05/2019 tarih ve 2017/ … Esas 2019/ … Karar sayılı ilamıyla karar düzeltme talebinin reddine karar verilerek geldiği anlaşılmıştır.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Mahkememiz kararını :” batığın ve içerisinde bulunan yakıtın çevre kirliliğine yol açtığı anlaşılmakla, böyle bir çevre kirliliği nedeniyle ödenmesi gereken tazminat hususunda bilirkişi kurulundan ek rapor veya yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı şekilde çevre kirliliğinin oluşmadığından bahisle yanılgılı değerlendirmeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış” gerekçesi ile bozmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda dosya, bozma kararı öncesi 16/03/2015 tarihli bilirkişi raporunu tanzim eden … ve …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 18/06/2020 havale tarihli raporda, Batığın mevkii ve bulunduğu derinlik deniz trafiğini engellemediği, tekne yakıt kapasitesi ve battığı anda teknede olabilecek yakıt miktarının az olabileceği (50-430lt), Batığın slratejik(Tarihi yada Bilimsel) önemi olmaması. Potansiyel çok ciddi çevre kirliliği (radyasyon gibi) olmaması, battığından bu güne 18 yıl geçmiş olması nedenleri ile batığın çıkarılması için yasal yükümlülük olmadığı, Çevre kirliliği açısından, batıkların ve içerisinde bulunan yakıtların potansiyel tehlike olduklarının, Batığın olaydan 18 yıl geçmiş olmasına rağmen çevre kirliliğine yol açıp açmadığı, halen tankta yakıt varsa bundan sonra çevre kirliliğine yol açabileceği düşünülerek, batığın özellikle yatı tankının kontrolü maksadıyla balık adam tarafından sörveyinin yapılarak vcrilecck rapora göre yakıt tankına yapılacak işlem şekline karar verilebileceği. Heyetimizde bu konuda bir uzmanın bulunmadığı ve Heyetimiz’in bunun incelenmesi vc değerlendirilmesinin de uzmanlık alanında olmadığı, Yeni … Motorunun batması sebebiyle Davacı’nın isteyebileceği tazminat toplamı yakıt tankına işlem yapılmadığı durumda 3700 $ tutarında olduğu, …nun batmasına sebep otan çalmada. … Kaptanı % 35, … Gemisi Kaptanı % 65 oranında kusurlu bulunduğu, Davacının isteminden ötürü … ve … Gemisi Donatanları müteselsilen sorumlu olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … tarafından tanzim edilen 05/03/2021 tarihli raporda, … adlı teknenin kaza esnasında mevcut yakıt durumu, tekne yapısı dikkate alındığında yakıt tanklannın yanm dolu olması hali kabul edilerek yapılan değerlendirme sonucunda, tazminata esas olacak tutann azami 4389 (dört bin üç yüz seksen dokuz) ABD Dolan olması gerektiği şeklinde görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Tarafların beyan ve itirazları üzerine dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 05/08/2021 tarihli ek raporda; … adlı teknenin parçalanmış olduğu ve dalış yapılarak da olsa teknenin kalıntılarının tespitinin yapılmasının zorluğu hatla imkansızlığı, bazı kalıntılar bulunmuş dahi olsa bunun … teknesine ait olmasının kanıtlanmasının zorluğu hatta imkansızlığı dikkate alınarak, mevcut bir çevre hasarının belirlenmemiş olması hesaba katılarak, böyle bir çalışmanın yapılmasında bir kamu yararının bulunmayacağı ayrıca çalışmalarda deniz trafiğinin askıya alınması/düzenlenmesi gerekliliği, kaynak kullanımı ve ekonomik maliyetler ile alınabilecek sonuç mukayesesi yapılarak kamu zararının dahi oluşabileceği görüşünde bulundurularak, yakıt kirliliğinden oluşması muhtemel bir tazminat hesabının yapılmasının en doğru yöntem olacağı yönündeki heyet görüşlerini yeniledikleri, Tazminat hesabına ilişkin olarak … metodolojisine dayalı ilk bilirkişi raporunda beyan edilen azami tazminat hesabına ilişkin heyet görüşlerinin değişmediğine ilişkin görüş ve tespitlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilince mahkememizin 07/05/2015 tarih ve 2014/ … Esas, 2015/ … sayılı kararı, yalnızca tazminat talep koşulları oluşmadığından esastan red kararı temyiz edilmekle; Davacı Maliye Bakanlığı tarafından açılan dava bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi kararı kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davacı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı tarafından açılan dava bakımından Davalı … Gemisi kaptanı … … … hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yoktuğu nedeni ile davanın reddi kararı kesinleşmiş olmakla, yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davacı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı tarafından gemi malikleri hakkında açılan dava bakımından ise, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda öncelikle ek rapor alınmış taraf vekillerinin itiraz ve beyanları doğrultusunda akabinde yeni bir heyetten rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Ülkemizin de taraf olduğu “1992 PETROL KİRLİLİĞİNDEN DOĞAN ZARARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU İLE İLGİLİ ULUSLARARASI SÖZLEŞME” esas itibariyle petrol ve türevi ürünleri yük olarak taşıyan (tanker vb) gemilere uygulanabileceği için huzurdaki davada uygulanabilir olmayacağı; 2001 Gemi Yakıtlanndan Kaynaklanan Petrol Kirliliği Zarannın Hukuki Sorumluluğu Hakkında Uluslararası Sözleşme” nin ise (International Convention on Civil liability for Bunker Oil Pollution Damage, 2001) olaya uygulanabilir nitelikte olmasına rağmen, Sözleşme’ye Türkiye’nin katılımının uygun bulunduğuna dair 26.02.2013 tarihli ve 6439 sayılı Kanun, 15/03/2013 – 25588 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış olması ve bilahare, Türkiye’nin Sözlcşme’ye katılmasına dair 08/07/2013 tarihli ve 2013/5110 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ve ekinde Sözleşme’nin Türkçe ve İngilizce metinleri, 27/07/2013 – 28720 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış olduğundan; 21/11/2008 tarihinde yürürlüğe giren Sözleşme’ye Türkiye, 12/12/2013 tarihi itibarıyla taraf olmuştur. Bu bakımdan, yürürlük tarihi bakımından bu sözlemenin de olaya uygulanabilir olmadığı bilirkişilerce açıklanmıştır.
Bu durum muvacehesinde, teknenin gros tonaj aralığı (Tahmini 100-200 GT), teknenin ahşap olması, teknede bulunan yakıtın ağır yakıt değil hafif yakıt kategorisindeki dizel yakıtı olması, teknede bulunan yakıt deposu kapasitesinin azami 500 litre ve olay anında teknede bulunan muhtemel yakıt miktarının tahmini 250 litre civarında olması gibi huzurdaki davaya ilişkin veriler dikkate alındığında bu olaya ilişkin özel bir kirlilik tazmin hesabımn yapılması gerekeceği görüşü oluşmuştur.
Davaya konu kazanın meydana geldiği 16/06/2002 tarihinden bu yana kazanın meydana geldiği yerde ve civarında bu kazaya atfedilebilecek bir çevre kirliliği ve zararının tespitine dair dosyada herhangi bir tespit belgesi bulunmamaktadır. Kaza tarihi üzerinden geçen zaman da dikkate alındığında ise bu aşamada keşif yolu ile bir tespitin fiziken yapılamayacağı da bilirkişilerce açıklanmıştır.
Kaza esnasında batan … teknesinde ne kadar kirletici unsur (Yağ, yakıt vb.) bulunduğu tam olarak bilinememekle birlikte ; alanında uzman bilirkişiler tarafından teknenin büyüklüğü ve teknik özellikleri dikkate alındığında bu konuda bir tahminde bulunmanın ve bunu tazminat hesabına esas almanın mümkün olduğu belirtilmiştir. Batık tekne bakımından ise, tekne batığının mevcut haliyle bir tehlike arz etmediğinden çıkarılmasının zaruret arz etmediği zaten ahşap bir tekne olduğundan yok olmuş/dağılmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğu bilirkişilerce belirtilmiş olmakla, teknenin de fiziken çıkarılmadığı, bu yönde bir masraf yapılmadığı da dosya kapsamında sabittir.
Batık tekne ahşap bir tekne olup yakıt tankında o gün yaptığı seyirdeki harcaması da dikkate alındığında çok fazla bir yakıtın bulunmadığının kabulü gerekeceği bilirkişilerce belirtilmekle, teknede azami 250 litre (66 Galon) yakıt bulunmasının muhtemel olabileceği takdir edilerek bilirkişilerce hesaplama yapılmıştır.
Her ne kadar çevreye ilişkin bir zarar tespit edilememiş olsa da, gerek Yargıtay bozma ilamı gerekse yakıt tankının henüz tamamen parçalanmamış/içindeki yakıtın çevreye karışmamış olma durumu gözetilerek teknenin battığı anda depolarında bulunması muhtemel yakıt miktarı üzerinden bir hesaplama yapılması ve mevcut bu yakıtın tamamı (henüz karışmamış olsa dahi) deniz çevresine karışmış kabul edilmek suretiyle hesaplamaya esas alınması gerekeceği belirtilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda, yakıttan kaynaklanan bir kirlenmeye müdahalenin söz konusu olmadığı, dolayısıyla temizleme maliyetinin olmadığı, buna göre de bilirkişi raporunda açıklanan 3 maliyet bileşeninden birinci maddenin hesaba katılmasına gerek olmadığı öngörüldüğünde toplam maliyetin 1584 + 2805 USD= 4389 USD olacağı; maliyet bileşenlerinin tümü dikkate alındığında ise, toplam maliyetin 5247USD olacağı şeklinde 2 farklı değerlendirmenin öngörülebileceği, ancak, yakıt miktarının azlığı, uçuculuk özelliği, kaza bölgesinde temizlik amacıyla müdahale yapılmasına gerek kalmadığı hususları dikkate alındığında, birinci maddede açıklanan miktarın öngörülmesinin daha kabul edilebilir bir yaklaşım olacağı bilirkişilerce açıklanmıştır.
Açıklanan tüm nedenlerle, Yargıtay bozma ilamı ile dosyada alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hali ile karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı Maliye Bakanlığı bakımından aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile davanın reddi kararı kesinleşmiş olmakla yeniden karar verilmesini YER OLMADIĞINA,
2-Davacı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Başbakanlık Denizcilik Müsteşarlığı tarafından açılan dava bakımından;
Davalı … Gemisi kaptanı … … … hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yoktuğu nedeni ile davanın reddi kararı kesinleşmiş olmakla, yeniden karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Davalı … Gemisi Donatanı … SA ya izafeten … Ltd. Şti. İle … Donatanı … hakkındaki davanın KISMEN KABULÜ ile 4.389,00SUSD nin olay tarihi olan 16/06/2002 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının USD de ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya dair davanın REDDİNE,
3-Karar harcı olan 486,66.TL ve davacı harçtan muaf olduğundan dava açılırken alınmayan başvuru harcı 59,30.TL olmak üzere toplam 545,96.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı yargı gider toplamı olan 11.235,00.TL’nin ( 435,00TL posta gideri ve 10.800,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 624,18.TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı yargı gider toplamı olan 156,00TL’nin ( 156TL posta gideri) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 147,33TL’sinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine, bakiye giderin davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı için takdir edilen 5.100,00.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
7-Davalılar … Gemisi Donatanı … ya izafeten … Ltd. Şti. İle … Donatanı … mirasçıları vekili için takdir edilen 15.455,42.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır