Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/165 E. 2020/35 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/165 Esas
KARAR NO : 2020/35
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının mülkiyetinde bulunan …’ta kayıtlı … isimli gemi üzerine … Ltd Şti’nin borcundan dolayı davalı … AŞ lehine 450.000,00 Amerikan Doları bedelle ipotek tesis edildiğini, davalının ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçtiğini, takip sonucu ipotek konusu geminin 192.144,28 TL’ye satıldığını, satış sonrası davalının rehin açığı belgesi alarak … Denizcilik ve müvekkili … Deniz Ltd Şti aleyhine … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesine müteakip müvekkilinin mal varlığı üzerine hacizler uygulandığını, oysa ki … Ltd Şti’nin davalıya karşı sorumluluğunun ipotek konusu gemi ile sınırlı olduğunu, buna rağmen rehin açığı belgesine dayanılarak hacizler uygulandığını ileri sürerek davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında … isimli gemi üzerinde 450.000,00 USD bedelli birinci derece birinci sırada ipotek tesisine ilişkin gemi ipoteği sözleşmesi imzalandığını, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ipotekli takibe geçilerek geminin satıldığını, 192.144,28 TL satış bedelinin tahsil edildiğini, bu dosyada alınan rehin açığı belgesi ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacının rehin açığı belgesine süresinde itiraz etmediğini, davacı taraf gemi ipoteği ile sınırlı olduğunu iddia etse de süresinde rehin açığı belgesine itiraz etmediğinden limiti aşan kısımdan da sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava; ipotekli takip dosyasında düzenlenen rehin açığı belgesine dayanılarak başlatılan icra takibinden dolayı ipotek veren davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların beyanları ile celbedilen icra dosyalarının incelenmesinden, davadışı … Ltd Şti’nin davalı şirkete olan doğmuş ve doğacak her türlü borcundan dolayı … AŞ lehine davacıya ait … isimli gemi üzerine 450.000,00 USD bedel üzerinden ipotek tesis edildiği, … Hizmetleri AŞ’nin ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiği, takip dosyasında ipotekli geminin 192.144,28 TL’ye satılarak geriye kalan alacak tutarı için rehin açığı belgesi düzenlendiği, davalının rehin açığı belgesine dayanarak asıl borçlu … Denizcilik ile davacı … Denizcilik aleyhine ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı anlaşılmıştır.
… ATM’nin … esas … karar sayılı dosyasının incelenmesinden, davacının … AŞ, davalıların ise … San ve Tic Ltd Şti ile … San Tic AŞ olduğu, dava dilekçesinde … San ve Tic Ltd Şti ile … San Tic AŞ arasındaki organik bağ nedeniyle tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak … Ltd Şti’nin borcundan dolayı … AŞ’nin sorumlu olduğunun tespitine karar verilmesini talep edildiği, mahkeme tarafından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verildikten sonra İstinaf mahkemesince davanın esastan reddi yönünde verilen kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Eldeki dosya ile incelenen … ATM’nin … esas … karar sayılı dosyası aynı rehin açığı belgesine dayanmakta ise de, davanın konusu ve hukuki sebebi farklı olduğundan dosyalar arasında derdestlik durumunun sözkonusu olmadığı kabul edilmiştir.
İİK’nun 152.maddesinde ipotekli taşınmaz satılıp, satış tutarı takip olunan alacağa yetmediği takdirde alacaklıya geri kalan alacağı için bir belgenin verileceği, bu rehin açığı belgesi ile borçlu aleyhine takip yapılabileceği, ancak borçtan şahsen yani kefil veya müşterek borçlu olarak sorumlu olmayan ipotek veren aleyhine rehin açığı belgesinin düzenlenemeyeceği ve bu belge ile üçüncü şahıs ipotek veren aleyhine takip yapılamayacağı hükmü düzenlenmiş olup eldeki dosyada davalının, gemi ipoteği sözleşmesini sadece ipotek veren sıfatıyla imzaladığı, ipotek verilen borçtan dolayı ayrıca kefil olma yada müşterek müteselsil borçlu olarak bir taahhüdünün bulunmadığı incelenen ipotek sözleşmesinden anlaşılmıştır.
İİK’nun 152.maddesine göre ipotek konusu mal, ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin takip yoluyla taşınmazın satılması halinde ipotek verenin sorumluluğu kalkmış olduğundan onun hakkında İİK’nun 152.maddesi gereğince rehin açığı belgesi düzenlenmesi sözkonusu olamayacaktır. Yargıtay’ın konuya ilişkin içtihatları da bu yöndedir (Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 12/06/2019 tarihli 2019/5207 esas ve 2019/10004 karar sayılı ilamı). Eldeki dosyada, davacının sadece ipotek veren olduğu, gemi ipoteği sözleşmesini bu sıfatla imzaladığı, kefil yada müşterek borçlu olarak ayrıca bir sorumluluğunun bulunmadığı, bu nedenle ipotek veren davacı hakkında İİK’nun 152.maddesi gereğince rehin açığı belgesinin düzenlenmesinin sözkonusu olamayacağı kanaatine varıldığından, bu kanaat ışığında davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Karar harcı olan 49.171,21 TL’den peşin alınan 12.292,81 TL’nin mahsubu ile bakiye 36.878,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin olunan 53.041,22 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 12.328,81 TL ilk harç, 172,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 12.500,81 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır