Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/148 E. 2021/296 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2019/148 Esas
KARAR NO:2021/296

DAVA :İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/05/2019
KARAR TARİHİ:24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının yurtdışına ihraç etmek istediği emtianın taşınması için müvekkilinden navlun teklifi istediğini, taraflar arasındaki müzakerelerin neticesinde ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya ait emtianın deniz yolu ile taşınması işleminin gerçekleştirildiğini, 28.09.2018 tarihinde… adlı gemi ile … limanında … limanına, 08.10.2018 tarihinde … adlı gemi ile … limanından …limanına 15.10.2018 tarihinde … adlı gemi ile … Limanından …limanına, … numaralı konşimento uyarınca … … adlı gemi ile … … … … limanından … limanına, 08.10.2018 tarihinde … adlı gemi ile … … limanından … limanına, 11.11.2018 tarihinde …adlı gemi İle … limanından Mombasa limanına taşındığını, davacı tarafından deniz yolu tabıma hizmetleri karşılığında, 29.08.2018 tarihli fatura karşılığı 1.170,00 Euro 09.10.2018 tarihli fatura karşılığı 4.555,00 Gbp 15.10.2015 tarihli fatura karşılığı 1.495,00 Gbp 28.09.2018 tarihli fatura karşılığı 4.300,00 Usd 08.10.2018 tarihli fatura karşılığı 3.950,00 Usd 13.11.2018 tarihli fatura karşılığı 1.785,00 Usd 28.11.2018 tarihli fatura karşılığı 2.419,00 TL 13.11.2018 tarihli fatura karşılığı 3.068,00 TL 14.11.2018 tarihli fatura karşılığı 1.770,00 TL olmak üzere deniz navlun bedeli ve lojistik hizmet bedeli açıklamasıyla 9 adet faturanın düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı şirkete fiyat edilmekle navlun sözleşmelerinin kurulduğunu, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirket yetkilisi … tarafından gönderilen 21.0.12019 tarihli mail yazışmasında 2 firmada mutabıkız şeklinde ikrar ettiğini, verilen hizmetlerin varlığı ve davacının bu kapsamda ücrete hak kazandığının sübuta erdiğini, davalı şirket yetkilisi … tarafından gönderilen 15.02.2019 tarihli mail yazışmasında 2.000,00 USD ödeme yapıldığı ve bakiye tutarının kapatılacağının bilgisinin verildiğini, davalı tarafından başka bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili amaçlı olarak davacı tarafından davalı aleyhinde 19.03.2019 tarihinde…. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu belirterek davanın kabulünü, haksız ve yasal dayanaktan yoksun olarak takibe itiraz edilmesi nedeniyle davalının aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, ücret-i vekalet ve yargılama giderlerinin davalı tahmiline karar verilmesini arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; davacı …’in davalı …’a karşı dava konusu taşımaları üstlendiği, davacının taşıyan, davalının ise taşıtan sıfatma sahip olduğu; davacının taşıyan sıfatıyla navlun talep hakkına sahip olduğu; davalı taşıtanın dava konusu navlun alacağının borçlusu olduğu; navlun alacağının dava tarihinden sonra banka havalesi yoluyla ödenmiş olduğu; davacının icra takibi itibariyle her bir asıl alacak bakımından temerrüt faizi talep hakkının bulunduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi 2. Raporunda özetle;İncelenen davacı şirkete ait 2018 ve 2019 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı,davalı … Tic. Ltd. ŞtL’nin inceleme gfintt olan 11.12.2020 günü, saat ll:15’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmaması ve yerinde inceleme talebinde bulunmamasından dolayı davalı yanm ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği, davacı yanın düzenlediği (9) adet navlun ve lojistik hizmet bedeli faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 19.03.2019 tarihi itibariyle davalı … Tic. Ltd. Şii’den 1.170,00 EURO, 5.950,00 GBP, 8.035,00 USD, 7.257,00 TL tutarında alacağının bulunduğu, davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği faturaları dava karşılığı olarak Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına virman kaydı yaptığı, ancak nazım hesaplara virman kaydı yapılan miktarın tanımlama bölümünde gelen havale açıklamasının yazılı olduğu görülmüştür. Kayıtlar incelendiğinde; İşbu kayıt İçeriklerinin muhasebe programının tanımlama hatasından kaynaklı olarak gelen havale açıklamasının yazdı olduğu, işbu kaydın aslında Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına virman kaydı olduğu, davacı şirket her ne kadar icra takibinde 209,53 TL ihtar protesto masrafını talep etmiş olsada ihtar masrafı ile İlgili olarak dava dosyasında herhangi bir ödeme dekontunun bulunmadığı, davalı şirket tarafından dava tarihinden sonra ödeme yapıldığına dair dava dosyasına herhangi bir belge (Banka dekontu) ibraz etmediği, davalı … Tic. Ltd. ŞtL’nin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi 3.raporunda özetle; 05.06.2020 tarihli 1 raporda yer alan tespit ve değerlendirmelerin, eksik inceleme sonucunda hatalı olarak yapıldığı, dosyaya sunulan 2. Raporda yer alan tespit ve değerlendirmelerin doğru yapıldığı, taraflar arasında sözleşme ile bir faiz oran ve tutarının belirlenmediği, davalının temerrüde düşürülmediği görüldüğünden takipte talep edilen işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, davacının davalıdan 19.03.2019 takip tarihi itibariyle 1.170,00 EURO, 5.950,00 GBP, 8.035,00 USD ve 7.257 TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a bendi hükümlerine göre takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda faiz hesaplanabileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dava konusunun davacının yapmış olduğu taşımalar nedeniyle davalı taraftan navlun ve lojistik hizmet bedeli alacağının olup olmadığı, varsa alacağın miktarının ne kadar olacağı konuları olduğu anlaşılmıştır,
Davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiştir. Davacı alacaklı … … Tic. A.Ş. tarafından davalı borçlu … Dış Tic. Ltd. Şti aleyhinde…. İcra Müdürlüğümün … E. sayılı dosyasıyla 19.03.2019 tarihinde başlatılan İcra takibinde borçluya gönderilen ödeme emri ile;
1.170,00 Euro Faatura 5.950,00 Gbp Fatura 7.257,00 TL Fatura 8.035,00 Usd Fatura 2,28 Euro İşlemiş Faiz 27,51 TL Değişen Oranlarda Reeskon Avans Faizi 15,62 Usd Değişen Oranlarda TCMB En Yüksek Mevduat Faizi 1,56 Gbp Sabit Oranlı İşlemi Faiz + 209.53 TL İhtar Protesto 1.172,28 Euro 5.951,56 Gbp 7.494,04 TL, 8.050,62 Usd tutarındaki toplam alacağı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, tahsilde tekerrür olmamak şartıyla, TBK 99. Maddesi uyarınca asıl alacağın Euro ve Usd cinsine 11.03.2019 tarihinden itibaren yıllık % 10 oranında ve değişen oranlarda işleyecek TCMB’na uygulanacağı bildirilen en yüksek mevduat faizi ile fiili ödeme günündeki TCMB Efektif Satış kuru üzerinden, asıl alacağın Gbp cinsine 11.03.2019 tarihinden itibaren yıllık % 1,35 oranında faiz fiili ödeme günündeki TCMB Efektif Satış kuru üzerinden, asıl alacağın TL cinsine 11.03.2019 tarihinden itibaren yıllık % 19,50 oranında ve değişen oranlarda işleyecek reeskont avans faizi oranlan ile tahsilini, icra masraflan ve vekalet ücreti ile birlikte olmak üzere BK. 100’e göre ödenmesini talep etmiştir. Ödeme emri borçluya 21.03.2019 tarihinde şirket daimi çalışanı imzasına tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlu vekili tarafından…. İcra Dairesine vermiş olduğu 22.03.2019 tarihli itiraz dilekçesinde; takip borçlusunun ödeme emrinde alacaklı görünen şirkete ödeme emrinde belirtildiği gibi bir borcunun olmadığım, borcun olmaması nedeniyle haksız yapılan takibe, borcun tamamına, faize ve diğer tüm ferilerine itiraz etmiş ve icra takibi durmuştur.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş olup, dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan alınan bilirkişi raporları karara esas alınarak hüküm tesis edilmiştir. Ancak15/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda taşıyanın dava konusu navlun alacağını dava tarihinden sonra tamamını taşıtandan tahsil ettiğini, 18/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise davalının dava tarihinden sonra ödeme yaptığına dair bir belge ibraz etmediği tespitlerin bulunulduğu, her iki rapor arasında açık çelişki bulunduğu üst yargı kararlarına göre bu çelişkinin giderilmesi gerektiği anlaşıldığından mahkememizce çelişkileri gidermek üzere 17/05/2021 tarihli 3. Bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu talep navlun alacağına ilişkin olup bu alacağın davacı tarafça talep edilebilir olması ve davalının ödeme yükümlülüğü tarafların sıfatlarının belirlenmesini gerektirir. Dosyaya sunulan elektronik posta yazışmalarında davacı ve davalı taraflar arasında muhtelif taşımaların yapılması için görüşmeler yürütüldüğü, davalı tarafın davacı taraftan taşıma şartlarına ilişkin navlun teklifleri talep ettiği, davacının verdiği teklifler karşısında taşımaların gerçekleştiği ve taşımalardan kaynaklanan navlun alacaklarının ödemesinin gecikmesi üzerine müzakerelerin yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Navlun alacakları talep edilen dava konusu taşımalara ilişkin dosyaya sunulan deniz yük senetlerinde yükletenin davalı …’un taşıyanın ise davacı …. ve … olduğu, konişmentolarda ise taşıyanın …, … … olduğu kayıtlıdır. Navlun bedellerine ilişkin faturalar sunulmuştur. İbraz edilen taşıma belgelerinden ve taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarından davacı …’in davalı …’a karşı taşıma taahhüdünde bulunduğu, söz konusu taahhütlerinin bir kısmının ifasını başka taşıyanlara bıraktığı, davacının akdi taşıyan sıfatına sahip olduğu tespit edilmektedir. Dava konusu taşımalar davalı …’a karşı üstlenilmiş olduğundan davalı … taşıtan sıfatına sahiptir. TTK m. 1200 gereği navlun alacağının borçlusu taşıtan olduğundan, davalı … navlun bedellerini ödemekle yükümlüdür ve davacı taşıyan sıfatıyla navlunun alacaklısıdır.
Dosyaya … Gümrük Müdürlüğü ve … Gümrük Müdürlüğü tarafından sunulan belgelerden de dava konusu taşıma borcunun ifa edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
TTKm.18/3 gereğince davacı tarafın davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin hükümde belirtilen şekli şartların yerine getirildiğine dair bir delil dosyaya sunulmamış olduğundan, mali incelemede de belirtildiği üzere temerrüdün icra takibi itibariyle gerçekleşmiş olduğu kabul edilmelidir.
İncelenen davacı şirkete ait 2018 ve 2019 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davalı … Tic. Ltd. Şti’nin inceleme günü olan 11.12.2020 günü, saat ll:15’da mahkemenin duruşma salonunda incelemeye katılmaması ve yerinde inceleme talebinde bulunmamasından dolayı davalı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği, bu sebeple 6100 sayılı HMK’ nın 222/5 Maddesine göre davacının defterlerine itibar edilmiştir.
Davacı yanın düzenlediği (9) adet navlun ve lojistik hizmet bedeli faturalarından kaynaklı olarak icra takip tarihi olan 19.03.2019 tarihi itibariyle davalı … Tic. Ltd. Şii’den 1.170,00 EURO, 5.950,00 GBP, 8.035,00 USD, 7.257,00 TL tutarında alacağının bulunduğu, Davacı şirketin dava ve icra takibine konu ettiği faturaları dava karşılığı olarak Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına virman kaydı yaptığı, ancak nazım hesaplara virman kaydı yapılan miktarın tanımlama bölümünde gelen havale açıklamasının yazılı olduğu görülmüştür. Kayıtlar incelendiğinde; İşbu kayıt İçeriklerinin muhasebe programının tanımlama hatasından kaynaklı olarak gelen havale açıklamasının yazılı olduğu, işbu kaydın aslında Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına virman kaydı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirket her ne kadar icra takibinde 209,53 TL ihtar protesto masrafını talep etmiş olsada ihtar masrafı ile ilgili olarak dava dosyasında öncesinde herhangi bir ödeme dekontunun bulunmadığı anlaşılmış isede, ancak daha sonra 24/12/2020 tarihli dilekçe ile 209,53 TL’lik ihtar protesto masrafına dair makbuzu davacı taraf dosyaya ibraz etmiştir.
Dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirme, alınan usul ve yasaya uygun bilirkişi raporlarındaki çelişkilerin giderilerek yapılan tespitler neticesinde ve açıklanan gerekçelerle, davacı …’in davalı …’a karşı dava konusu taşımaları üstlendiği; davacının taşıyan, davalının ise taşıtan sıfatına sahip olduğu; davacının taşıyan sıfatıyla navlun talep hakkına sahip olduğu; davalı taşıtanın dava konusu navlun alacağının borçlusu olduğu; davacının icra takibi itibariyle her bir asıl alacak bakımından temerrüt faizi talep hakkının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davalı şirket tarafından dava tarihinden sonra ödeme yapıldığına dair dava dosyasına herhangi bir belge (Banka dekontu) ibraz etmediği, Davalı … Tic. Ltd. Şti’nin icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü,Taraflar arasında sözleşme ile bir faiz oran ve tutarının belirlenmediği, davalının temerrüde düşürülmediği görüldüğünden takipte talep edilen işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, Davacının davalıdan 19.03.2019 takip tarihi itibariyle 1.170,00 EURO, 5.950,00 GBP, 8.035,00 USD ve 7.257 TL asıl alacağının bulunduğu, bu alacağa 3095 sayılı kanunun 4/a bendi hükümlerine göre takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişen oranlarda faiz hesaplanabileceği anlaşıldığından ispatlanan, kısmen haklı ve yerinde davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde ise; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit bir alacak niteliğinde olması gerekir. Genel bir kavram olarak, likit alacak tutarı belli, muayyen, bilinebilir, hesaplanabilir alacaktır. Likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek, miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlarının bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek durumda olması gerekir. Bu koşullar yok ise likit bir alacaktan söz edilemez. (YHGK 17/10/2012gün 2012/9-838-715 sayılı İlam) Somut olayda, davalı tarafından tespit edilebilir bir alacak söz konusu olduğundan, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalının…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ ile takibin 1.170 EURO, 5.950,00 GBP, 8.035,00 USD ve 7.466,65 TL üzerinden devamına, 1.170 EURO, 5.950,00 GBP, 8.035,00 USD alacağa 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi hükümlerine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda faiz işletilmek suretiyle, 7.466,65 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 20.346,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 6.927,86 TL’den peşin alınan 1.886,33 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.041,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 1.886,33 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 3951,1 TL’nin ( 44,40 TL başvurma harcı, 106,70 TL posta gideri ve 3.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 3.915,93 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı için takdir edilen 13.584,71 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Tarafların dava şartı olan Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, Arabuluculuk son tutanağından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320,00.-TL nin Arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.308,25 TL sinin davalıdan, 11,74 TL sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır