Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/147 E. 2021/34 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/147 Esas
KARAR NO : 2021/34
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/05/2000
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 16/12/2002 TARİH,
2002/ … ESAS, 2002/… KARAR SAYILI DOSYASI İLE TEVHİTLİDİR.
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 24/04/2002
KARAR TARİHİ :27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar … Gıda Sanayi Ve Ticaret AŞ, … vekili, davacı … Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’nin İstanbul’da mukim gıda sektöründe faaliyet gösteren bir kuruluş, diğer davacının da davalı … gemisinin 2 ve 5 numaralı ambarlarında bulunan davacı … AŞ’ne ait yükün sefer risklerine karşı sigortalayan şirket olduğunu, geminin 17.04.2000 tarihinde boşaltma limanı Ambarlı-Armaport’a vardığını, 18.04.2000 akşamı 1, 3 ve 4 numaralı ambarlarda bulunan yükün tahliyesine başlanıldığını, tahliye devam ederken 24.04.2000 tarihinde saat 16.00 sıralarında 3 numaralı ambarın alt kısımlarından duman geldiğini, ambara karbondioksit uygulaması sonucu yangının söndürüldüğü izlenimi hasıl olmuşsa da, aynı gün gece yarısından sonra 3 numaralı ambardan tekrar duman çıktığını, gemi kaptanının ambar kapaklarını açtırması nedeniyle oksijenle temas neticesi yükün alev aldığını ve yangının kontrolden çıktığını, davalı liman işletmesinin römorkörleri ile su sıkmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, diğer davalı … Gn Md’ne ait römorkörlerin gecikmeli müdahalesi sonucu yangının tamamen söndürüldüğünü, davalı gemi donatanının müşterek avarya ilan ederek, dispeççi olarak da Londra’da mukim … Ltd’i tayin ettiğini, müvekkilinin 28.04.2000 tarihli garanti teminat mektubunu vererek yükünü teslim aldığını, henüz dispeççi raporunun ibraz edilmemesi nedeniyle müşterek avaryadan müvekkilinin hissesine isabet edecek payın belli olmadığını, davalı donatana ait geminin denize ve yüke elverişli olmaması nedeniyle çıkan yangından ve davacıya ait yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, kurtarma ve yardım işlerini tekel halinde yürüten davalı … ’nin yangından 24.04.2000 günü saat 16.00’da haberdar olduğu halde bir müdahalede bulunmadığını, 25.04.2000 tarihinde saat 03.20’de talep üzerine gecikmeyle müdahale ettiğini, adı geçen davalının kurtarma-yardım hizmetini layıkıyla yerine getirmediğini, diğer davalı …’un da yangın söndürme çalışmaları sırasında olayın ciddiyetini yeterince değerlendiremediğini ve yangın söndürme organizasyonunda gereken koordinasyonu sağlayamadığını ileri sürerek, davacıya ait yükte meydana gelen hasar ve müşterek avarya paylaştırılmasında davacı payına düşecek kısım için uğranılabilecek en yüksek zarar miktarı olan 1.905.000 USD’nın ve 1.482.000 DM’nın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı donatana ait … gemisi üzerinde davacının gemi alacaklısı hakkı olduğunun tespitine, yükün tahliyesini temin için verilen garanti mektubunun davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini istemişlerdir.
Birleşen Dosya davacısı … ve Gemi Kurtarma İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili dava dilekçesinde özetle; 24.04.2000 tarihinde saat 16.40 sıralarında … isimli geminin yangın tehlikesi geçirdiği, ancak gemi ve liman ilgilileri tarafından yangın tehlikesinin bertaraf edildiği ve bir tehlikenin olmadığı hususunun müvekkiline bildirildiğini, 25.04.2000 tarihinde saat 02.30 sıralarında tekrar başlayan yangının ihbarı üzerine gerekli yardımın yapılarak yangının söndürüldüğünü, müvekkiline izafe edilecek kusur bulunmadığını savunarak asıl davanın reddini istemiş; birleşen dava ile de, 390.222 USD kurtarma-yardım, yangın söndürme alacağının olay tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline veya teminat olarak verilen 500.000 USD bedelli teminat mektubu üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Dosyaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; Davalılardan hiç birinin İstabul Adli Yargı alanı içerisinde ikametgahının bulunmadığını ve olay yeri itibariyle İstanbul Mahkemelerinin yetkisi bulunmadığını, Kuruluşlarının ana statüsünden kaynaklanan Kurtarma Yardım Tekel hakkına göre deniz yangınlarına müdahaleninin bir kamu görevi olduğunu ve bunun enğel Müdmürlüklerinin görevi olduğunu, Kuruluşlarının yangından 24/04/2000 tarihinde saat 16.00’da haberdar olduklarını, müdahale için 25/04/2000 tarihinde saat 04.00’de hareket ettiklerini, kamusal görevlerini yerine getirdiklerini, müvekkili kuruluş tarafından yükün kurtarıldığını ve ücret hakkına sahip olduklarını, yükteki zararın belirlenmesi amacıyla … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/… D.İş sayılı dosyasından tespit yapıldığını, davacının yükleri dışındaki yüklerin miktar ve zararıkonusunda Yeditepe Uluslar arası Araştımacı Bilimsel Gözetim ve Sörevy Hizmetleri Müşavirlik Ltd Ştiye yaptıralan sörveyde1.3 ve 4 nolu ambarda bulunan kakao yükünün tahmini değerinin 150.000-200.000-USD olduğunun belirlendiğini, kuruluşları ile yük ilgilileri arasında yapılan protokolde hurda satış fiyatı 184.000-USD baz alınarak Kurtarma Yardım ücretine esas teşkil edecek teminat miktarı toplamının 46.000-USD olarak belirlendiğini ve yük ilgililerinden alındığını, müşterek avaryanın paylaştırılmadan müvekkillerinin payına düşecek zarar miktarının 1.905.000-USD ve 1.482.000-DM olduğunun bildirildiğini, belirterek müvekkili kuruluşa atfı kabil olmayan nedenlerle meydana gelmiş veya gelebilecek zararlar nedeniyle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava; davacı … Tic. A.Ş. ‘ye ait olan yükte meydana gelen hasar ve müşterek avarya paylaştırılmasından kaynaklanan tazminat alacağına ilişkin olup, birleşen dava ise kurtarma ve yardım ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 20/05/2010 tarihli 1. Bozma ilamından sonra tesis edilen 15/04/2015 tarihli nihai karar ile asıl dava yönünden davalı armatör hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı … Müdürlüğü adına açılan davanın reddine, … Müdürlüğünün açmış olduğu birleşen davanın ise kısmen kabulü ile 58.967 USD ‘nin olay tarihi olan 25/04/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müseteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Söz konusu karar … Müdürlüğü tarafından asıl dava yönünden temyiz edilmiş olup asıl dosya da davacıları vekili tarafından da katılma yoluyla asıl dava yönünden verilen hüküm temyiz etmişdir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından tarafların temyiz taleplerinin incelenmesi sonucunda birleşen dava yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiş olup 08/12/2016 tarihli bozma ilamında: “Mahkemece, bozma ilamında da işaret edildiği üzere özel ve teknik bilgiyi gerektiren kurtarma yardım ücretinin tespiti hususunda HUMK 275.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bozma öncesi alınan rapor ile bozma sonrası alınan iki raporda davacının talep edebileceği ücretin farklı olarak tespit edilmiş olması karşısında davacının talep edebileceği ücretin etki faktörüne göre belirlenen 1.848,546,38-USD’nin yaklaşık %11,84’ü oranına isabet eden 218.967-USD ücretin toplam kurtarma yardım ücreti olarak talep edilmesinin hak ve nefaset kuralları ve dosyadaki bilgi ve belgelere uygun olduğu, belirlenen bu miktarın, bilirkişi kurulunun bozmadan önce tanzim ettiği 31/01/2006 günlü raporda da belirlenmiş olduğu göz önünde bulundurularak takdiren taraflar arasındaki sulh olma eylemi ve davalı yanın beyan ve kabulleri de dikkate alınarak hak ve nefaset kuralları da göz önünde bulundurularak davacının 58.967-USD kurtarma ve yardım ücreti talep edebileceği gerekçesiyle anılan meblağa hükmedilmiş ise de kurtarma yardım ücretinin tespiti için uyulan bozma ilamının gereği olarak bilirkişiye gidildikten sonra rapordaki eksiklik ve hataların düzeltilmesi için ek rapor alınması yoluna gidilmek yerine resen yapılan hesap ve resen kabul edilen %11,84’lük oran sonucu hak ve nesafete de uygun olduğu gerekçesiyle yukarıda belirtilen rakama hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, mahkemece hesap hatası düzeltilmeye çalışılan son bilirkişi raporunda toplam kurtarılan değer üzerinden etki faktörüne göre 13/32 oranı nazara alınarak dünyada benzer davalarda alınan bedellere göre %12’lik bir paya göre hesap yapıldığında da bilirkişi raporunda ulaşılan rakamdan fazla bir rakama ulaşılıyor olması karşısında mahkemece, 6762 sayılı TTK’nın 1226. maddesinde sayılan unsurları somutlaştıran etki faktörü tablosu tahtında görüş bildiren bilirkişi raporundaki eksiklik ve hesap hatalarının denetime elverişli bir şekilde düzeltilmesi ve … Müdürlüğü’nün talep edebileceği meblağın belirlenmesi için ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken resen hesap ve taktir edilen sonuç rakama hükmedilmesinin doğru görülmediği” belirtilmiştir.
Mahkememiz tarafından usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra devam eden yargılama sürecinde … Genel Müdürlüğünün bozmadan önce alınan bilirkişi raporuna karşı ileri sürmüş olduğu itirazların tek tek değerlendirilip rapordaki eksiklik ve hesap hatalarının denetime elverişli şekilde düzeltilmesinden sonra … Genel Müdürlüğünün birleşen dava açısından isteyebileceği kurtarma ve yardım alacağının saptanması konusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Söz konusu ara karar doğrultusunda düzenlenen 13/03/2020 tarihli ek raporda; yeniden yapılan inceleme ile önceki raporda maddi hata yapıldığının tespit edildiği, kurtarılan gemi ve yükün toplam değeri 4.450.268 USD taraflar arasında yangın söndürme faaliyeti karşılığı ödenecek ücreti belirleyen bir sözleşme bulunmadığından ücretin e- TTK madde 1226 da yer alan kıreyterlere göre tespit edilmesi gerektiği sözkonusu kriterlerin kök raporda tek tek incelenerek yapılan değerlendirme sonucunda etki faktörü esasına göre TTK 1226 maddesinde sayılan unsurlar çerçevesinde … Genel Müdürlüğünün yangına yapmış olduğu müdahalenin etkisinin 32 toplam birim üzerinden 13 birim olarak tesbit edildiği kurtarılan gemi ve yükün 4.450.268 USD olduğundan 13/32 oranına karşılık gelen tutarın 1.807.921,38 USD olduğu … ne ödenecek miktarın hak ve nefasete uygun olarak %12 ‘lik civarına tekabül eden miktarın 216.950,56 USD’ye tekabül ettiği … nin daha önceden tahsil ettiği 160.000 USD mahsup edildikten sonra istenebilecek bakiye kurtarma ve yardım ücreti alacağının 56.950,565 USD olarak hesaplandığı belirtilmiştir.
2.Bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonucunda; 24/04/2020 tarihinde Bahama Bayraklı … Gemisinde İstanbul … Limanda yapılan tahliye sırasında çıkan yangının … Müdürlüğüne ait remörkörler yardımı ile söndürüldüğü, olaydan sonra … ile geminin 1,3 ve 4 nolu ambarlarında bulunan yükü temsilen sigorta şirketleri arasında yapılan protokol sonucunda 30. 000 USD kurtarma ücretinin … ne ödendiği, geminin donatanı ile yapılan protokol uyarıncada gemiye şamil olmak üzere 130.000 USD kurtarma yardım ücretinin … ne ödenmiş olduğu, geminin 2 ve 5 nolu ambarlarındaki yük ile ilgili bir uzlaştırma sağlanamadığından birleşen davanın konusunun bu ambarlardaki yükle ilgili kurtarma ve yardım ücreti alacağına ilişkin olduğu, bozma ilamından önce düzenlenen ve mahkemenin 15/04/2015 tarihli kararına esas aldığı 18/02/2015 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, kurtarma işlemi yapılırken gemiyi, gemi üzerinde bulunan yükü ve personeli bir bütün olarak düşünmek gerektiği kurtarılacak şeyleri ayrı ayrı değerlendirmenin kurtarma mantığına aykırı olduğu, kurtarma yapılırken geminin bütünün selametinin esas alınacağı bu nedenle 2 ve 5 nolu ambarların gemiden ve kurtarılan diğer yükten ayrı düşünülemeyeceği TTK 1226. maddesindeki ölçütlerin ayrı ayrı ele alınarak yapılan kurtarma yardım ameliyesi değerlendirilmeleri sonucunda … nin gemiye ve yük sağladığı kurtarma faaliyetinin etki faktörüne göre toplamda 32 birimde 13 birim etki faktörü olarak yansıdığının tespit edildiği, …nin tahsil etmiş olduğu kurtarma alacağı kurtarılan değerlerin %16 ‘sına tekabül etse de dünyada benzeri durumlar için alınan bedellerin %10-12 civarında olduğu %12 oranına göre saptanan kurtarma alacağının ise 95.000 USD olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, bozma ilamından sonra davacının itirazlarının değerlendirildiği ve hesap hatalarının düzeltildiği 13/03/2020 tarihli ek raporda da tüm değerlerin yani geminin ve gemi içerisinde bulunan yükün tamamının yangına maruz kaldığı değerlendirilerek TTK 1226. Maddesindeki unsurlar çerçevesinde … nin yapmış olduğu müdahalenin etkisinin 32 toplam birimde 13 birim olarak tespit edildiğinden kurtarılan geminin ve yükün toplam değeri olan 4.450.268 USD ‘nin 13/32 oranına karşılık gelen kısmının 1.807.921,38 USD olduğu … ne ödenecek kurtarma ve yardım alacağının hak ve nefasete uygun olarak %12’ lik civarına tekabül eden 216.950,565 USD olarak hesaplandığı bu tutardan daha önce tahsil edilen 160.000 USD kurtarma alacağı mahsup edildikten sonra bakiye istenecek tutar 56.950,56 USD olarak saptanmış olduğundan hüküm kurmaya yeterli görülen söz konusu bilirkişi raporundaki tespitlere göre birleşen dosya açısından … Genel Müdürlüğünün isteyebileceği kurtarma ve yangın söndürme alacağının 56.950,56 USD olduğu anlaşılmakta ise de birleşen dava açısından daha önce verilen hüküm davalı tarafça temyiz edilmediğinden (birleşen dosya davalıları tarafından sadece katılma yoluyla asıl davada verilen karar temyiz edildiğinden) aleyhe bozma yasağı kapsamında temyiz eden taraf aleyhine hüküm tesis edilmeyeceğinden birleşen davanın daha önce verilen karardaki 58.967 USD tutar üzerinden kısmen kabulüne bu tutarın olay tarihi olan 25/04/2020 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müşereken ve müteselsilen tahsiline fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl dosya açısından verilen karar kesinleşmiş olduğundan asıl dava yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Asıl dava kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-… Genel Müdürlüğünün açmış olduğu birleşen davanın kısmen kabulü ile 58.967,00 USD nin olay tarihi olan 25/04/2000 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 6.913,55.-TL den karar harcı olan 5.319,73.-TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.593,82.-TL nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
5.319,73.- TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı taraf vekil ile temsil oluğundan davanın kabul ve reddi oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 10.923,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan davanın kabul ve reddine oranına göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 38.924,04 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 4,96 TL başvuru harcı, 562,20 TL posta gideri ile 6.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.067,16 TL yargılama giderinin davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.067,92 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/01/2021

Başkan …
E- imzalı

Üye …
E- imzalı

Üye …
E- imzalı

Katip …
E- imzalı