Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/117 E. 2020/229 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/117
KARAR NO : 2020/229
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta A.Ş.’ye borcundan dolayı ….İcra Müdürlüğü 2017/… Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, fakat davalı (borçlu) nın müvekkiline borcu bulunmadığı iddiası ile 06/12/2017 tarihinde itirazda bulunduğunu, belge münderecatına ilişkin bir itiraz söz konusu olmayıp, ilgili evraklar ile hasarın varlığının sabit olduğunu ve tarafların sorumluluğunun açık olduğunu, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinin, davalı ve takip borçlusu tarafından yapılan haksız itiraz nedeniyle durduğunu, itirazın iptali için işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ve ayrıca dosya kapsamında mübrez ekspertiz raporu ile de açıkça beyan edildiği üzere, işbu dava tahtında, davacı tarafından müvekkilinin İstanbul Limanı’ndan, Bahreyn/Jebel Alı Limanı’na … gemisi ile deniz yoluyla taşınması sürecinde, taşımaya konu emtiada hasar oluştuğunun iddia edildiğini, davaya konu uyuşmazlığın, uluslararası deniz yolu taşımasından kaynaklı hasar oluştuğu iddiasına dayandığını, uyuşmazlığa konu sauna tahtası cinsi emtianın konteyner ile İstanbul’dan Bahreyn Jebel Ali Limanı’na deniz yoluyla taşınması sebebiyle; konteyner taşımacılığında malların konteynere yüklenmesi ve istifi/konteyner içi emniyetinin sağlanması, konteynerın yüke ve yola elverişliliği ile taşımaya ilişkin konşimentonun ve Deniz Ticaretine müteallik hükümlerin irdelenmesi gerektiği ve esasa önemli surette tesir edecek mahiyette olmakla, uyuşmazlığın konşimento hükümleri çerçevesinde irdelenmesi gerektiği ve bu edimlerin deniz taşımacılığına özgü edimler olduğunu belirterek; işbu dava bakımından görevli mahkemenin, Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla dava gören mahkemeler olması sebebi ile görev yönünden reddine; işbu uyuşmazlığa uygulanacak hukukun Amerika Birleşik Devletleri Hukuku olması ve yetkili Mahkemelerin de New York Güney Bölge Mahkemesi adına Amerika Birleşik Devletleri Bölge Mahkemeleri olması nedeniyle, davanın yetki yönünden reddine, davaya konu edilen hasar iddiası ile ilgili olarak süresinde hasar ihbarı yapılmadığından davanın TTK. m.1185/4 hükmü çerçevesinde reddine, davaya konu ve iddia edilen alacakla ilgili dava 1 yıl dolduktan sonra açılmış olmakla davanın hak düşürücü süre yönünden reddine, işbu davanın müvekkili şirketin taşıma işleri komisyoncusu olmasından bahisle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, müvekkili şirket aleyhine ikame edilen davanın, ambalajlama ve konteyner içi yükleme, istifleme, mühürleme edimlerinin bilfiil yükleyici tarafından yapılmasından ve müvekkilinin hiçbir dahli olmamasından bahisle esastan reddine, yargılama ücretleri ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
04/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin sigortalıya sigorta tazminatı ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçtiği, bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğu, davalının taşıma işini organize ettiği ve navlun faturası keşide ettiğinin anlaşılması karşısında pasif husumet ehliyetine sahip olduğu, hasar ihbarının süresinde yapılmadığı, huzurdaki davada karine olarak hasarın yükün davalı taşıyan tarafından teslim edildikten sonra meydana geldiği kabul edildiğinden, işbu karinenin aksinin dava dışı sigortalı taşıtanın halefi olan davacı … şirketince ispatlanması gerekirken dosya münderecatında bu yönde bir ispata rastlanmadığı, bu sebeple dava konusu zarardan taşıyanın sorumlu olmadığının kabulünün gerektiği, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde 3.177,00 TL olarak davacı … tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatının gerçekçi ve kadri marufunda olduğu beyan edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E. Sayılı dosyasının görevsizlikle dosyası mahkememize görevsizlikle gelmiş olup, mahkememizde yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Davanın, nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan malın gemi ile taşınması sırasında meydana geldiği ileri sürülen hasar nedeniyle sigortalıya ödenen hasar tazminatının rücuen tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali davası olduğu, uyuşmazlığın ise malın gemi ile taşındığı sırada hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarın ne şekilde meydana geldiği, hasardan dolayı davalı taşıyıcının sorumlu olup olmadığı ve hasar miktarına ilişkin olduğu ayrıca davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup bulumadığı, hasara ilişkin süresinde ve geçerli bir ihbarın olup olmadığı ile mahkememizin yetkili olup olmadığı ve davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E.sayılı dosyasının dosyamız arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde, İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmış, taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
Davalı vekilince milletlerarası yetki itirazı ve hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de, davaya konu taşımada yer alan konşimentoda yetki şartını düzenleyen 23.md de ABD ye ya da ABD den yapılan taşımalara ilişkin uygulanacak hukuk ve yetkili mahkemenin düzenlendiği, dava konusu taşımanın Bahreyn ve Türkiye arasında yapıldığı görülmekle, milletlerarası yetki itirazının, dava konusu taşımada yer alan emtianın alıcısına teslim tarihinin 15/03/2017 tarihi olduğu, icra takip tarihinin ise 30/11/2017 tarihi olduğu görülmekle davalı vekilinin hak düşürücü süre itirazının da reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde, dosyaya mevcut 02/02/2017 tarih ve 11758 nolu ihracat faturasına göre, dava konusu … cinsi emtianın, “…” tipi teslim şekliyle 4.090,00 EUR bedel üzerinden dava dışı sigortalı … San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından Bahreyn’de yerleşik … adlı firmaya satıldığı, dosya içeriğinde yer alan poliçe örneği ile de sabit olduğu gibi davacı … ile dava dışı Tasarım … San. Tic. ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında … no.lu Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile nakliyat rizikolarına karşı sigorta sözleşmesi yapıldığı, davacı şirket tarafından sigortalısına 25/05/2017 tarihinde 3.177,00 TL tutarında tazminat ödemesi yapılmış olduğu anlaşılmakla, TTK m. 1472 uyarınca davacı … şirketinin aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
TTK. 1138/1. Maddesi gereğince taşıyan, deniz yoluyla eşya taşıma taahhüdünde bulunan kişi olup, taşıyan sıfatına haiz olmak için taşımanın üstlenilmesi gerekli ve yeterlidir. Taşıma sözleşmesi herhangi bir şekle tâbi olmadığından, taşıma taahhüdünün mevcudiyeti ve taşıma sözleşmesinin kurulmuş olduğu çeşitli delillerle ortaya konulabilir. Taşıma işleri komisyoncusu ise, TTK. 917/1. maddede eşya taşıtmayı üstlenen kişi olarak tanımlanmıştır. TTK. 921 madde gereğince ücret olarak taşıma giderlerini de içeren tek bedel kararlaştırılmışsa taşıma işleri komisyoncusu taşımaya ilişkin olarak taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Ayrıca Yargıtay çeşitli kararlarında navlun faturası düzenlenmiş olması halinde, faturayı düzenleyenin taşıyan sayılacağına hükmedilmiştir. Dosyada mevcut 12/02/2017 tarih ve … no.lu konişmentoda yükletenin İstanbul’da yerleşik … San. Tic. Ltd. şirketi; alıcının ve ihbar olunanın ise Bahreyn’de mukim … … şirketi olduğu, konişmentonun davalı tarafından veya onun ad ve hesabına imzalandığını söylemenin mümkün olamayacağı, bununla birlikte davalı “… San.veTic. Ltd. Şti. “tarafından dava dışı alıcı sigortalı Tasarım … adına düzenlenmiş bulunan 20/02/2017 tarih ve … numaralı fatura incelendiğinde, dava konusu taşımaya ilişkin, 750 kg. ağırlığında ve 3,74 m3 hacmindeki eşyanın … nolu konteyner içerisinde İstanbul-… seferi için deniz navlun ücreti olarak 243,10 USD, konişmento bedeli 50.-USD ve nihayet … idare ücreti 25.-USD olmak üzere toplam 318,10 USD tutarında ücret yansıtılmış olduğu ve fatura üzerindeki bilgilerin konşimentodaki bilgiler ile örtüştüğü, bu durumda TTK 921. Madde gereğince davalının dava konusu taşımayı üstlendiği ve bu sebeple taşıyan sıfatını haiz olduğu, dolayısıyla pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kanaatine varılmıştır.
TTK m. 1185/1’e göre, zıya veya hasarın en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında taşıyana yazılı olarak bildirilmesi şarttır. Zıya veya hasar haricen belli değilse, bildirimin eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde gönderilmesi yeterlidir. Hükmün ikinci fıkrası uyarınca eşyanın incelenmesi tarafların katılımıyla mahkeme veya yetkili makam ya da bu husus için resmen atanmış uzmanlar tarafından yapılmışsa bildirime gerek yoktur. Dava konusu emtia 12/03/2017 tarihinde teslim edilmiş olmasına rağmen, hasara yönelik ihbarın ise davalı taşıyana ilk kez 01/06/2017 tarihli rücu talep yazısı ile ihbar edildiği, bu durumda, alıcı tarafından davalı taşıyana hasar ihbarının ilk kez yükler teslim edildikten yaklaşık 3 ay sonra 01/06/2017 tarihinde yapıldığı, TTK m. 1185 uyarınca dava konusu hasarın haricen belli olmayan bir hasar olması sebebiyle, teslimden itibaren en geç üç gün içinde bildirimin yapılması gerektiği, emtia 12/03/2017 tarihinde teslim alınmış olmasına rağmen, TTK m. 1185’te öngörülen 3 gün içinde davalı taşıyana bildirilmediği bu durumda TTK m. 1185/4 hükmü gereğince, taşıyanın eşyayı deniz taşıma senedinde yazılı olduğu gibi teslim ettiği ve eğer eşyada bir zıya veya hasar meydana geldiği belirlenirse, bu zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği kabul olacağından, karinelerin aksinin ispat edilebileceği kabul edilmekle, davacı tarafından dava konusu hasarın taşıyanın sorumlu olduğu süreçte deniz yolu ile taşıma sırasında meydana geldiğini ispatlamadığı görülmekle hasar nedeniyle davalının sorumlu tutulamayacağı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar harcı olan 54,40 TL’den peşin alınan 54,26 TL’nin mahsubu ile bakiye 0,14 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı vekili için takdir edilen 3.177,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır