Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/113 E. 2020/381 K. 25.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2019/113 Esas
KARAR NO : 2020/381
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Ltd. Şti. den olan fatura alacağının tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, takibe konu ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, ödeme emri tebliğ alan borçlunun sunmuş olduğu dilekçesinde borca kötü niyetle itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borca, işlemiş faize, faiz oranına ilişkin itirazların tümünün mesnetsiz olduğunu, davalı şirketin borca yönelik itirazının iptali ile borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davalı-borçlu şirketin icra dosyasma sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete herhangi bir borçlarının olmadığı ifade ettiklerini, söz konusu itirazın herhangi bir dayanağı olmadığını, davalı-borçlu … taşımacılığı yapan müvekkil şirketten farklı tarihlerde hizmeti aldığını ancak aldığı hizmetin karşılığında doğan borcu müvekkili şirkete ödemediğini, müvekkili şirket kayıtlarına göre davalı borçlu şirketin 26.12.2018 tarihi itibariyle 46.017,08 TL tutarında borcu bulunduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin alacağının borçlu şirket aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı şirketin …, Plakalı araçların Müvekkil şirket gemileri ile taşınmasından kaynaklanan navlun ücreti ve liman hizmetlerinin bedellerine ilişkin 25.09.2018 tarihli … n.olu Fatura, 26.09.2018 tarihli … N.olu Fatura, 08.10.2018 tarihli- … N.olu Fatura, 08.10.2018 tarihli ….olu Fatura, 10.09.2018 tarihli … N.olu Faturaların ödenmediğini beyanla davalının yaptığı itirazının reddine, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yükü hiçbir şekilde teslim almadığını, davanın reddi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında taşıma işi için anlaşıldığı hususunun ihtilafsız olduğunu, müvekkili şirkete ait araçların taşınması ve liman ücretlerine ilişkin cari hesap üzerinden yapılan alacak-borç ilişkisinde müvekkilinin anlaşma gereği belirlenen tüm ödemeleri yaptığını, taraflar arasında cari hesap miktarının müvekkili şirket tarafından ödendiğini ve müvekkilinin bu taşıma işi için tüm edimini tamamen ifa ettiğini, ne var ki; davacı şirketin anlaşma dışında müvekkili şirkete ek ödemeler çıkardığını ve bu ödemelerin hangi işlemlere yönelik olarak hesaplandığı hususunda herhangi bir bilgi verilmeksizin tek taraflı olarak davacı şirket tarafından cari hesap dökümü şeklinde müvekkiline bildirildiğini, müvekkili şirketin ise, anlaşma dışı ve hiçbir gerekçe ihtiva etmeyen bu ödemeyi haklı olarak kabul etmediklerini, bunun üzerine davacı şirketin müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlattığını ve bu ödemelerin yapılmasını talep ettiğini, takibin haksız olduğunu, navlun ücreti ve liman masraflarının ek ödemelerle tek taraflı olarak talebinin mümkün olmadığını, anlaşma dışındaki bu talebin müvekkili tarafından kabulünün olanaksız olduğunu beyanla haksız ve yasal dayanaktan uzak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın, davalıya ait emtiaların taşınması sonrası davacının navlun ve liman hizmeti ücretinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan takibe itirazın iptali olduğu, uyuşmazlığın ise davacı tarafın dava konusu taşımalar nedeniyle navlun ücreti ve liman hizmeti alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasının UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmış, icra dosyasının incelenmesinde davalı borçlu aleyhine 26/12/2018 tarihinde icra takibine başlandığı, ödeme emrinin davalıya 28/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 28/12/2018 tarihinde itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın 18/04/2019 tarihinde İİK 67 maddesi gereği yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı taraf belgelerinin incelemeye ibraz edilmediği, davacı ile davalı arasında taşıma hizmeti ticari ilişkinin söz konusu olduğu, davacının navlun satış faturaları düzenlediği, davalının ise ödeme yaptığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31/12/2018 tarihi itibariyle 46.829,86 TL (Kırkaltıbinsekizyüzyirmidokuz-TL-86 KR ) defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, bu alacağın 2019 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, davacı icra takip tarihinden itibaren alacağını işlemiş faiziyle birlikte talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren, işlemiş faizi ile birlikte ödenebileceği, davalının taşıtan sıfatı ile TTK m. 1200 uyarınca navlun borcundan sorumlu olacağı ve fakat, aksini kararlaştırdıkları yönünde bir tespit yapılamadığından TTK m. 1196/2 uyarınca, liman hizmetlerinden kaynaklı masraflara davacı taşıyanın katlanması gerektiği ve fakat talebe konu alacak miktarından liman hizmetlerine karşılık gelen kısmın tespitinin yapılamadığı beyan edilmiştir.
Navlun sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup, taraflardan biri ücret (navlun) karşılığında denizyolu ile eşya taşımayı üstlenirken diğer taraf ise navlun (ücret) ödemeyi üstlenmektedir. Navlun sözleşmesi ile ücret karşılığı deniz yolu ile yük taşıma taahhüdünde bulunan kişi taşıyan iken, taşıyan ile navlun sözleşmesini akdeden veya adına ve hesabına navlun sözleşmesi akdedilen ve deniz yolu ile yük taşıma karşılığında navlun (ve teferruatı) ödeme borcu altında olan taraf ise taşıtandır.
Dosya kapsamı itibariyle taraflar arasında navlun sözleşmesi kurulduğu hususu her iki tarafın da kabulünde olup, bu sözleşmede davacı taşıyan, davalı ise taşıtan sıfatına haizdir. Bu doğrultuda, davacının ticari defter ve kayıtları ile de tespit edildiği üzere taşıyan sıfatına sahip davacının, TTK.1193 md. vd. hükümleri uyarınca navlun alacak hakkının bulunduğu, bu hakkın borçlusunun da TTK.1200 md. uyarınca taşıtan davalı olduğu, davalı tarafından dosya kapsamına navlun ücretinin ödendiğini ispatlayacak delil sunulmadığı görülmekle davalının navlun ücretinden sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından davalının liman hizmetlerinden kaynaklı masraflardan da sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de davalı taşıtanın liman hizmetlerinden kaynaklı masraflardan sorumlu tutulabilmesi için bu hususun ayrıca sözleşmede kararlaştırılmış olması gerektiği, TTK m. 1196/2 .maddesinde, “Aksine sözleşme yoksa, gemiciliğin olağan ve olağanüstü giderleri, özellikle kılavuz, liman, fener, römorkaj, karantina, buz kırdırma ve bunlara benzer hizmetlere ilişkin resim ile ücretleri ödemek ve bu giderleri doğuran sebeplere ilişkin önlemleri almak, navlun sözleşmesi hükümlerine göre yükümlü olmasa bile, yalnız taşıyana düşer.” hususunun hüküm altına alındığı, taraflar arasında navlun sözleşmesi kurulduğu tarafların kabulünde ise de, dosya kapsamına navlun sözleşmesinin şartlarını gösterir herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı görülmekle, TTK m. 1196/2 md gereğince davacının liman hizmetinden kaynaklanan masraflardan sorumlu olduğu, bu masrafları davalıdan talep edemeyeceği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen alacak miktarı faturaya dayandığından alacak likit kabul edilerek davacının icra inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2018/… E.sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 38.053,00.TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz UYGULANMASINA,
2-Kabul edilen asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si olan 7.610,6 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar harcı olan 2.599,40.TL’den peşin alınan 514,67.TL’nin mahsubu ile bakiye 2.084,73.TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacının peşin olarak yatırdığı 514,67TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yargı gider toplamı olan 1.766,70.TL’nin ( 44,40.TL başvurma harcı, 122,30.TL posta gideri ve 1.600,00.TL bilirkişi ücreti olmak üzere) davanın kabul ve reddi oranına göre hesaplanan 1.460,94.TL’sinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı için takdir edilen 5.707,95.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE,
7-Davalı vekili için takdir edilen 4.080,00.TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara İADESİNE
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır