Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/110 E. 2019/322 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2019/110 Esas
KARAR NO: 2019/322

DAVA : Tazminat (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/02/2018
KARAR TARİHİ: 04/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … Şirketinden Mal Bedeli ve Navlunu Ödenmiş olarak sıcak çekilmiş plaka saç satın aldığını, satın alınan emtianın nakliyesi, donatını … Ltd., acentası …Şti olan …gemisi ile gerçekleştirildiğini, geminin varma limanı … liman işletmelerinde yapılan yük boşaltma işlemlerinin … gemisinin vincinin kullanılarak davalılar… ve … A.Ş tarafından yapıldığını, sözkonusu boşaltma işlemi yapılırken … gemisine ait vinç halatının koptuğunu ve halatın kopması ile birlikte 9 adet çekilmiş plaka saç ile boşaltma sırasında kullanılan mülkiyeti müvekkiline ait 29.500.-TL değerindeki tahliye aparatının hasarlanarak kullanamaz hale geldiğini, gemi vinci halatının kopması neticesinde oluşan 9 adet plaka saç zararlarının nakliye sigorta şirketleri tarafından karşılandığını, boşaltma sırasında kullanılan taşıma apartına ilişkin zararın tahsil edilemediğini, açıklanan nedenlerle; 29.500.-TL hasar bedeli ile 321,93 TL hasar tespitine ilişkin gözetim şirketine ödenen ücret olmak üzere toplam: 32.621,90 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklendiğini, anılan düzenleme sonucunda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline geldiğini, anılan hükümler kapsamında huzurda açılan davanın arabuluculuk şartı yerine getirilmeksizin başvurusunun yapılmış olması nedeni ile usul eksikliğinden reddi gerektiğini, davacının dilekçesinde, satın almış olduğu emtianın Müvekkil şirkete ait liman işletmelerinde 01.08.2017 tarihinde…gemisinin kendi vinci ile gerçekleştirilen boşaltma işlemi sırasında vinç halatının kopması sonucunda 9 adet plaka sac hasarı oluştuğunu söz konusu hasarın sigorta tarafından karşılandığını ancak gemi halatının kopması nedeni ile ortaya çıkan vinç aparat bedeli ve gözetim firması hasarının karşılanmasını talep ettiğini, müvekkilinin meydana gelen hasar ile doğrudan ya da dolaylı olarak bir bağlantısı bulunmadığı gibi herhangi bir sorumluluğu da bulunmadığını, söz konusu hasarın geminin kendi vinci kullanılırken yine kendi vinç halatının kopması sonucu meydana geldiğini, ne müvekkilinin ne de diğer davalı olarak gösterilen ve olayın olduğu dönemde limanın işletmesini yapmakta olan …A.Ş.’nin boşaltmada kullanılan geminin kendi vinç halatının kopmasında kusuru olmadığı gibi söz konusu olayın meydana gelmesinde kusurları olduğuna ilişkin bir tespitte yapılmadığını, Davacı beyanlarından gerekse dava dilekçesi eklerinden, olayın olduğu dönemde yalnızca hasar tespiti yapıldığı ancak hasarın nasıl meydana geldiği ya da kopan halatın durumuna ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmadığını, bu kapsamda olayın üzerinden iki yıl geçmişken ve Davacı kendi dilekçesinde gemi halatının kopması sonucunda hasarın meydana geldiğini beyan etmişken hukuki gerekçe ve teknik inceleme bulunmaksızın müvekkili şirketin olası kusuru olduğu gerekçesi ile açılmış olan davanın Müvekkil şirket açısından kabulünün mümkün olmadığını, bu sebeplerle mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili …A.Ş.nin Türkiye’nin sair limanlarında limancılık, tahmil-tahliye, paketleme, konteyner tamir-bakım, konteyner yükleme boşaltma ve farklı ekipmanlarla proje bazlı tahmil-tahliye hizmetleri yaptığını, bu özelliklerine dayanarak Türkiye’nin en önemli maden limanlarından biri olan …Limanı’nın tahmil-tahliye işlerini opere ettiğini, Davacı şirketin Çin ülkesinden satın aldığı sıcak çekilmiş saç plakaların, … gemisinden 01.08.2017 tarihinde…Limanı’ndaki tahliyesi liman vinci ile değil bizzat saç plakaları limana getiren geminin vinci kullanılarak gerçekleştirilirken gemi vincine ait halatın kopması ile birlikte tahliyede kullanılmakta olan davacı şirkete ait tahliye aparatının (kantarma) yüksekten düşerek hasara uğramasından kaynaklı olarak müvekkil şirket sorumluluğunun da bulunduğu iddiası ile iş bu davanın ikame edildiğini, 3-5 metre aralığında bir yükseklikten düşen kantarmanın üzerinde 21-22 ton yük bulunduğunu, tahliye edilen yükün altında bir posta ( ekip ) çalışma grubu bulunduğunu, 7 kişiye tekabül eden posta içerisinde herhangi bir iş kazasının yaşanmamış olması esasen müvekkili firma adına kayda değer olduğunu, bu kaza nedeni ile başkaca bir hususun müvekkili firma ile ilgili olmadığını, müvekkili firmanın operasyona kendi vinci ile katılmadığını, müvekkili firma operatörünün veya diğer liman çalışanlarının hatalı bir eyleminin hasara sebep olmadığını, hasara konu olayın gemi vincinde kullanılan halatın ömrünün dolması vb sebepler ile gemi halatının kendi özelliklerinden kaynaklı olarak meydana geldiğini bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekaletnamesinin incelemesinde, davadan feragate yetkili oldukları anlaşılmıştır.
Davacı vekili 10/06/2019 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, davalı … vekili 10/06/2019 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçelerinde feragate bir diyeceklerinin olmadığını, davacıdan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği, 04/07/2019 tarihli celsede davacı vekilinin feragat dilekçelerini tekrar ettiğini, davalı …vekili herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, diğer davalılar vekilleri de ayrı ayrı herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davadan feragatin davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olması sebebi ile HMK‘nun 307. maddesi gereğince feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davacının açtığı davanın vaki feragat nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 307-309-311 maddeleri gereğince feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak taraflar lehine masraf ve ücreti vekalet takdirine yer olmadığına,
3-Yargılama giderinin, gideri yapan üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harç tarifesi ve Harçlar Kanunu gereğince tayin olunan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 557,11 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,71 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır