Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/109 E. 2020/228 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/552 Esas
KARAR NO : 2020/235
DAVA : İtirazın İptali (Kaptanın Yetki Ve Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kaptanın Yetki Ve Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davadışı sigortalı … …’a ait … isimli teknenin yat sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, teknenin 04/09/2017 tarihinde davalı yönetiminde … … mevkiinde seyir halinde iken yanaşma manevrası sırasında su altındaki kayaya çarparak hasara uğradığını, ilk hasar tespitinin su altında yapıldığını ve hasarlı bölgenin geçici olarak kapatıldığını, daha sonra karaya alınarak onarımının gerçekleştirildiğini, hasara ilişkin ekspertiz raporu düzenlenerek hasar tutarının tespit edildiğini, tutanağın davalı kaptan tarafından imza altına alındığını, müvekkilinin hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zararı tazmin ettiğini ve sigortalının haklarına halef olduğunu, davalının teknede gelen hasardan sorumlu olduğunu, davalı hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasına borçlu/davalı tarafından yapılan haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalıştığı özel teknenin Deniz İş Kanunu kapsamına giren bir gemi statüsüne haiz olmadığından Ticaret Mahkemeleri nezdinde ve Denizcilik İhtisas Sıfatıyla bu davaya bakılamayacağını, davacının davayı İş Mahkemeleri nezdinde açması zaruretinin bulunduğunu, kazanın teknedeki teknik arızalardan meydana geldiğini, bu hususta işverenin defaatle uyarılmasına rağmen teknin bakım ve onarımını yaptırmadığını, bu nedenle tekne harici sahibi haricinde sorumlu tutulabilecek kimse olmadığını, davacının müvekkiline rücu ve dava hakkı bulunmadığını belirterek davacının görevsiz mahkeme nezdinde ikame ettiği davanın reddine, husumet itirazları gözetilerek davanın saniyen reddine, davacının yasal koşulları oluşmadan açtığı davasının esasen de haklı sebepler ardında ikame edilmemiş olması ve müvekkile atıfı kabil herhangi bir kusura bulunmaması nedeniyle reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.,
Dava, davacı sigortalısına ait teknenin davalı idaresinde iken uğradığı hasar nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen sigorta bedelinin rücuen davalıdan tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın konusunun, mahkememizin görevi, davalının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, dava konusu teknenin hasarlanmasında davalıya akdedilecek bir kusurun bulunup bulunmadığı, hasarın neden meydana geldiği, sorumluluğun kime ait olduğu, dava konusu sigorta bedelinin kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas numaralı icra takip dosyası incelendiğinde, davalı borçlu aleyhine 25/07/2018 tarihinde icra takibine başlandığı, davalı borçluya ödeme emrinin davalı borçluya 02/08/2018 tarihinde tebliği akabinde davalı borçlu tarafından 02/08/2018 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu eldeki davanın ise, 28/12/2018 tarihinde İİK 67 maddesi gereği 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin bildirmiş olduğu tanıkların dinlenmesi adına … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış ve talimat yolu ile davalı tanıklarının beyanların alınmış olup;
Tanık … tanık beyanında, “Davalı benim çalıştığım- teknede Kaptanlık yapar, bende gemiciyim, davalı … isimli teknede kaptanlık yaptığı esnada 04/09/2017 tarihinde gerçekleşen kaza sırasında bende oradaydım, davalı teknenin üst katında bulunan fly isimli yerde tekneyi kullanırken tekne birden bire tam yol tornistana geçerek geri geldi, biz çapa atmıştık, biz geri,geri yanaşmaya çalışıyorduk, tekne aniden hızlanınca kayalıklara çarptı, sonrasında emergency konumuna geçerek tekne stop a alındı, teknenin aniden geri gelmesi teknik bir arıza, kartlarının ve gaz kollarının arızalanması sonucu olan bir teknik arızadır, biz bunu defalarca … …’a ilettik, ancak sezon bitiminde gerekli işin yapılacağı söylendi, kaza olduğu sırada deniz sakin, hava güneşli ve rüzgarsızdı, kaza … … da meydana geldi, kaza sonrası hasarlı bölgeyi ben geçici olarak kapattım ve tekne karaya alındı, onarımı yapıldı, benim düşüncem bu kazanın kaptanın hatası değil teknedeki kartlarının arızasnın sebep olmasıdır, bildiğim kadarıyla davalı 27 – 28 yıldır kaptandır işinin ehlidir ve profesyoneldir, benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir,” demiştir.
Tanık … tanık beyanında “Ben davalı …’ı çocukluktan beridir tanırım. Ben de davalı gibi kaptan olarak çalışıyorum. Ara sıra … ‘un çalıştığı tekneye onu ziyarete giderdim. Bir ziyaretimde … teknenin motor enjektöründe arıza olduğunu söylemişti. Bende teknedeki arızayı kontrol etmek içirı baktığımda teknenin elektronik akşamında bir arıza olduğunu fark ettim. O sırada teknede çalışan personel ve motor servisi de vardı. Kontrol için tekneyi çalıştırdık. Biraz yol aldık ancak teknenin yol almakta zorlandığını fark ettik. … tekne sahiplerine durumu söylemiş ancak tekne sahibi “sonra yaptırırız misafirlerimiz gelecek” demiş. Daha sonrasında davaya konu olay olmuş. Ancak teknenin elektronik akşamında sıkıntı olduğunu bizzat ben ve teknede çalışan personel gördük. “ demiştir.
Tanık … tanık beyanında:” Ben … servis firmasıyım. Davalı …’u tanıyorum. Davalı … beni 2016-2017 yılları arasında gaz kollarında arıza var takılma yapıyor, bunu onaralım diye aradı. Ben de arızayla ilgili kendisine ne yapılması gerekiyor diye teklif verdim. Teklifi verdikten sonra bana kimse dönüş yapmadı. Benim bilgim ve görgüm bu kadardır. Başkaca eklemek istediğim bir şey yoktur.” demiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; davaya konu teknenin gaz kolunda davaya konu kaza tarihinden önce bir arızanın bulunuduğu dava konusu teknenin hasarlanmasında davalıya akdedilecek bir kusurun bulunmadığı, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekilince davaya konu teknenin TTK anlamında bir gemi olmadığı, davalının kaptan olarak Deniz İş Kanunun kapsamında bir çalışan olduğu bu nedenle eldeki davanın iş sözleşmesine bağlı bir rücu davası olduğundan bahisle İş Mahkemelerinin görevli bulunduğu belirtilerek mahkememiz yetkisine itiraz edilmiş olmakla, mahkemenin görevi HMK’nun 114. maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgili bir dava şartı olup, HMK’nun 115. maddesine göre yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir. 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesinin 10/07/2012 tarih ve 1888 sayılı kararıyla mahkememiz Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiş olduğundan, eldeki uyuşmazlığın da deniz sigortasından kaynaklandığı mahkemece kabul olunmakla davalı vekilinini görev itirazı yerinde görülmemiş ve yargılamanın esasına geçilmiştir.
Sigortalı … teknesinin 04/09/2017 tarihinde davalı kaptan … yönetiminde saat 18.20 civarında …/… mevkiinde kıçtan kara vaziyetinde bağlanmak üzere tornistan(geri) manevrası yaparken su altındaki kayaya çarparak, davaya konu kazanın meydana geldiği oluşan hasar nedeniyle davacı tarafından tekne sahibi sigortalıya ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalının tekne sahibi sigortalı (… … ve …a San.ve Tic.A.Ş.) nezdinde sigortalı olarak özel teknede kaptan sıfatı ile çalıştığı, davaya konu kaza tarihi sonrası kaptan raporunda ve davalı kaptanın ilk sözlü beyanında ise tekne kıç sahanlıkta bulunan elektrik gaz kolunun yanaşma manevrası esnasında tornistan konumunda takılı kalması nedeniyle kazanın meydana geldiği belirtilmişitir.
Dosyaya sunulan sigorta ekspertiz ve hasar raporu incelendiğinde davaya konu kaza nedeniyle hasarlı bölgenin onarımının yapıldığı, (arızalı olduğu belirtilen gaz koluna herhangi bir müdahalede bulunulmadığı) akabinde teknenin denize indirilmesi sonrasında yapılan deneme seyrinde gaz kollarında herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı bildirilmiştir.
Dosyaya davalı vekilince 10/07/2017 tarihli dava dışı … Elektrik ve Elektronik danışma hizmetleri tarafından giderilmesi gereken arızalarla ilgili atılan mail sunulmuş olup; 10/07/2017 tarihli mailin “… ” Elektrik Elektronik yetkilisi … tarafından ……@…lar.com mailine gönderildiği ve mailde “İyi Günler … Hanım … teknesindeki arızalı gaz kolu ünitesinin değişimi ve devreye alımı servisinin maliyeti aşağıdaki gibidir…” şeklinde olduğu görülmüştür. Bilirkişilerce dosyada alınan bilirkişi raporu ile … …’in …a San ve Tic. A.Ş.’de yönetici asistanı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
… Teknesi dosyaya sunulan belgeler ve bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere, özel maksatlı bir gezi teknesi olup, kaptan ifadesi, diğer şahit ifadeleri ve dosyaya sunulan belgeler ve yazışmalardan (mailler) teknenin gaz kollarında bir problem olduğu hususunun davalı tarafından teknenin sahibi … …’un asistanına 10/07/2017 tarihinde bildirildiği, arızanın sebebinin bildirilmesine rağmen teknenin kullanıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada alınan teknik bilirkişi raporundaki tespitlere göre, dava konusu tekne gaz kolu arızasının her kullanımda ortaya çıkması kesin olan türden bir arıza olmadığı, bu tip bir arızanın fazlaca bir gecikmeye meydan verilmeden onarılması gerektiği anlaşılmıştır. Bu tip bir arızanın olabileceği belli iken teknenin dosyadaki mevcut ifade ve belgelere göre tekne sahibi tarafından kullanılmaya zorlanması sonucu (sigortalı işverenin özel misafirleri varken) 04/09/2017 tarihinde gaz kollarında oluşan arıza nedeni ile kazanın meydana gelmesine sebebiyet verilmiş olduğu mahkemece kabul edilmiştir.
Sonuç olarak, dava konusu teknenin hasarlanmasına dava konusu kazaya teknedeki kıç tarafta bulunan elektronik gaz kolunun takılı kalmasının neden olduğu, olabilecek olumsuzluklarla ilgili davalının tekne sahibini bilgilendirmesine rağmen arızanın giderilmediği anlaşılmakla her ne kadar dosyadaki eksper raporunda teknenin 19/10/2017 tarihinde deneme seyrinde gaz kolunda bir olumsuzluk tespit edilmemişse de bilirkişi raporunda açıklandığı üzere bu tip bir arızanın her kullanımda ortaya çıkması kesin olan türden bir arıza olmadığı tespiti karşısında kaza nedeniyle davalıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı mahkemece kabul olunmuştur.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 362,59 TL’den karar harcı olan 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 308,19 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde istinaf kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır