Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/105 E. 2019/305 K. 01.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2019/105 Esas
KARAR NO: 2019/305

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2018
KARAR TARİHİ: 01/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davadışı sigorta ettiren firma …Ltd tarafından alıcı …AŞ ‘ye polyester iplik türü emtianın satıldığını, 20/11/2016 tarihli fatura konusu malların 21/11/2016 tarihinde üç konteyner içerisinde … gemisine yüklendiğini, alt nakliyeci … tarafından gemiye yapılan yükleme ve sonrasında yapılan deniz taşıması ile ilgili olarak konişmento düzenlendiğini, yükün varma limanı olan … Gümrük Müdürlüğüne bağlı… Limanına 27/12/2016 tarihinde tahliye edildiğini, 14/01/2017 tarihinde konteynerlerin … firması tarafından Gemlik’ten İstanbul ‘a karayoluyla taşındığını, yükün İstanbul’da tahliyesi sırasında konteyner tabanının delik olduğu ve emtiaların da ıslandığının tespit edildiğini, bu nedenle müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ekspertiz çalışması sonucunda emtiada 3.679,93 TL hasar tespit edildiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, meydana gelen zarardan taşıyanın sorumlu olduğunu, ödenen hasar tazminatının davalıya rücu edilmesi için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, takibe itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK ‘nun 1185.maddesine göre süresinde hasar bildiriminin yapılmadığını, iddia edilen zararın deniz taşıması sırasında meydana geldiğinin davacı tarafça ispatlanması gerektiğini, gümrük işlemlerinin 28/12/2016 tarihinde tamamlandığını, 14/01/2017 tarihinde de kara nakliyesi ile taşındığını, ekspertiz raporunda belirtilen konteynerdeki deliğin taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin belli olmadığını, yükteki hasarın ambalaj yetersizliğinden meydana gelmesinin de mümkün olduğunu savunarak davanın reddi ile davacının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan emtianın taşınması sırasında meydana gelen hasar bedelinin davalı taşıyıcıya rücu edilmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, dava konusu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası örneğinin incelenmesinden, davacı … şirketinin 3.679,33 TL asıl alacak ile 139,71 TL işlemiş faizden oluşan toplam 3.819,04 TL ‘nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek suretiyle tahsili için 06/07/2017 tarihinde borçlu davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu, takibe itiraz ile davanın İİK ‘nun 67.maddesine göre süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan belge ve bilgilerden, davacı … tarafından … nolu 22/11/2016 tarihli nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan iplik türü emtianın Bangladeş ‘ten İstanbul Gemlik Limanına gemi ile taşındığı, 28/12/2016 tarihinde gümrük işlemlerinin tamamlanarak yükün gemiden tahliye edildiği, 14/01/2017 tarihinde … Limanından 16 MBY 26 plakalı tır ile İstanbul’a taşındığı, sözkonusu kara yolu taşımasından sonra yükün depoya indirilmesi sırasında … nolu konteynerin tabanında delik olduğu, bu delikten su sızması sonucu bir kısım kolilerin ıslandığı, 26/01/2017 tarihli ekspertiz raporunda ıslanmaya bağlı hasar miktarının 3.679,93 TL olarak tespit edildiği, hasar bedelinin sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödendiği, bu şekilde davacının TTK’nun 1472.maddesine göre kanuni halefiyet hakkını kazanmakla davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
TTK’nun 1185.maddesinde taşınan eşyadaki ziya veya hasarın yükün gönderilene tesliminden itibaren 3 gün içerisinde yapılması gerektiği belirtilmiş olup, mal teslimi sırasında taşıyıcının imzasını taşıyan hasar tutanağı da hasar ihbarı yerine geçmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, taşınan yükün 28/12/2016 tarihinde … Limanında tahliye edildiği, 14/01/2017 tarihinde de … Limanından kara yoluyla İstanbul’a taşındığı belirli olup, tahliye sırasında herhangi bir hasar tespit tutanağının düzenlenmediği anlaşılmaktadır. İstanbul’daki depolama sahasında tutulan tutanağın ise TTK’un 1185/1.maddesinde öngörülen 3 günlük süreden sonra tanzim edilip davalı taşıyıcının yada adamlarının imzası tutanakta yer almadığından hasar ihbarı yerine geçecek bir belge olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilmiştir.
Bu durumda TTK’nun 1185/4.maddesine göre taşıyıcı lehine karine oluştuğundan hasarın, yük taşıyıcının sorumluluk alanında iken ve taşıyıcının kusuru ile meydana geldiğinin davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Davalı sadece deniz taşımasından sorumlu olduğundan TTK’nun 1178.maddesine göre davalının sorumluluğuna gidilebilmesi için konteynerdeki delinmenin ve bundan kaynaklanan ıslanma hasarının deniz taşıması sırasında meydana geldiğinin ispatlanması gerekmektedir. Ekspertiz raporunda hasarla ilgili olarak gümüş nitrat testinin yapılmadığı belirli olup, yükün tahliye tarihinden hasar tutanağının düzenlendiği tarihe kadar yaklaşık 15 günlük bir süre geçmiş olduğundan konteynerdeki delinmenin tahliyeden sonra kara taşıması sırasında meydana gelmiş olması mümkün olduğu gibi ıslanmanın da tahliyeden sonra yağmur suyuyla meydana gelmiş olma ihtimali de bulunmaktadır.
Sonuç olarak dosyada, konteynerdeki deliğin ve bu delikten su sızması sonucu yükteki ıslanmanın deniz taşıması sırasında meydana geldiği davacı tarafça ispatlanamadığından davanın reddine, davacının kötü niyetle takip yaptığı anlaşılamadığından davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı yanın kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının 62,84 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 18,44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır