Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/95 E. 2018/490 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/51 Esas
KARAR NO : 2018/491
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/02/2018
MAHKEMEMİZİN 2017/169 ESAS 2018/42 KARAR
SAYILI DOSYASI İLE TEVHİTLİDİR
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA : Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … SA ile davalılar arasındaki ticari ilişki sebebiyle davalı … Co’nun donatanı olduğu … IMO nolu … gemisine yağ, yakıt, kumanya, acente masrafları ve gemi adamı ücretleri ile ilgili masraflar yapıldığını, söz konusu masrafların ödenmemesinin ardından taraflararasında 14/04/2016 tarihinde borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesi akdedildiğini, işbu davaya konu gemi ve dava dışı başka gemilere sağlanan hizmetler çerçevesinde imzalanan sözleşmenin toplam bedeli olan 1.007.117,08 USD’nin 01/05/201 6 tarihinde ödenmesi konusunda mutabık kalındığını, ancak borcun belirlenen vadelerde ödenmediğini, sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkili … Denizcilik şirketinin dava dışı … SA ile imzaladığı temlikname uyarınca müvekkilinin borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinden doğan tüm haklara halef olduğunu, bu kapsamda gemi adamlarına ödenen ücretlerle ilgili 136.799 USD asıl alacak ile sözleşmenin 6.2 maddesinde yer alan faiz şartına göre tespit edilen 42.153,09 USD işlemiş faiz alacağının tahsili için ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davalıların takibe itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı gemi donatanı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın TTK 1320 ve 1352 maddelerine göre gemi alacağı yada deniz alacağı hakkı varit olmadığından mahkemenin görevsiz olduğunu, zira hak sahibinin … gemisinde hizmet etmiş olan gemi adamlarının bizzat kendileri olduğunu, üçüncü şahıslara bu hakkın geçmesi için BK 127.maddesinde düzenlenen koşulların gerçekleşmesi gerektiğini, somut olayda bu koşulların oluşmadığını, gemi adamı alacağı ve deniz alacağı haklarının üçüncü kişilere geçmesi için ifada bulunan üçüncü kişinin gemi üzerinde mülkiyet hakkının yahut başka bir ayni hakkının bulunması yada müvekkili şirketin borcun ifasından önce alacaklıya bu hususu bildirmesi gerektiği, dosya kapsamında ise bu yönde bir delilin bulunmadığı, kabul anlamına gelmemekle beraber bir an için gemi adamı maaşlarının dava dışı … tarafından ödendiği varsayılsa bile gemi adamlarının maaşının üçüncü kişi tarafından ödenmesi halinde ödemede bulunan üçüncü kişiye TBK’nun 127.maddesine göre kendiliğinden bir halefiyet sıfatı kazandırmayacağı, gemi adamlarına tanınan rehin hakkının da ödemede bulunan üçüncü kişiye temlik edildiği sonucunun doğmayacağı, öte yandan 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinin müvekkili açısından bağlayıcılığının bulunmadığını, zira sözleşmede müvekkili şirketin temsilcisi, kiracısı veya işletenine ait imza yada kaşenin protokolde yer almadığını, ayrıca protokolün temlik edeni temsilen şirket ortağı tarafından imzalandığı, müvekkilinin gemisini çıplak olarak yani gemi adamları ile donatmaksızın kiraya vermiş olması nedeniyle TTK’nun 1127.maddesine göre müvekkiline yüklenebilecek bir sorumluluğunun bulunmadığını, 14/04/2016 tarihli sözleşmenin ekleri incelendiğinde … gemisinin navlun gelirlerinin alacağı temlik eden şirket tarafından alındığı ve yine davalı tarafından kabul edildiğinin anlaşıldığını, üçüncü bir şahsın bir başkasının borcunun sebepsiz yere ifa etmesinin beklenemeyeceğini, bu nedenle davalı tarafın temlik aldığını iddia ettiği ve temlik edenin gemi adamlarına ödemiş olduğunu iddia ettikleri bedellerin de kendilerinin bir borcuna karşılık yahut taraflararasındaki ticari ilişkiye istinaden ifa edildiğinin kabulü gerektiğini, dosyaya sunulan belgelerden … gemisinin navlun alacakları toplamının karşı tarafın ödediğini iddia ettiği gemi adamı ücretleri toplamından çok daha fazla olduğunu, ayrıca gemi adamı ücretlerinden geminin çıplak kirada olması nedeniyle gemi işletme müteahhidinin sorumlu olduğunu, bu nedenle sicilde kayıtlı malik sıfatından başka bir sıfatı bulunmayan müvekkilinin gemi adamı ücretlerinden sorumlu tutulamayacağını savunarak tüm bu nedenlerle davanın görevsizlik ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl dosya davalısı … davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Co’nun … gemisinin donatanı olduğunu, müvekkilinin donatma iştirakinde bulunan ve aralarında … gemisinin de bulunduğu bir kısım gemilerini davadışı … Ltd’ye çıplak kira sözleşmesi ile kiraya verdiğini, bu kapsamda Rusya Federasyonu şirketi olan … Ltd ‘nin gemi işletme müteahhidi sıfatına haiz olduğunu, … gemisinin 24/11/2015, 10/12/2015, 01/02/2016, 16/02/2016 tarihli çarter parti sözleşmeleri uyarınca davalı … şirketinin aracılık brokerlik yaptığı davadışı … SA ‘nın taşıyan sıfatına haiz olduğu yüklerin toplam beş seferde deniz yolu ile taşınması işinin tamamlanarak müvekkilinin navlun alacağına hak kazandığını, navlun ücretinden bakiye kısmın ödenmesinin beklenirken davadışı … ‘nin … gemisinde görevli gemi adamlarının maaşlarını ödediğini, bu nedenle donatandan alacağının bulunduğunu ve söz konusu alacağın davalı … ile aralarında yaptıkları muvazaalı bir temlik sözleşmesi ile … ‘e devir ve temlik edildiğini, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası tahtında müvekkiline karşı icra takibi başlatıldığını tesadüfen öğrendiklerini, ödeme emrine usulüne uygun olarak itiraz edilip takip durmuş olmasına rağmen davalı takip alacaklısının Ukrayna ve Rusya Federasyonu Limanları ile Türk Limanları arasında taşımacılık yapan … gemisinin ihtiyaten haczedilmesi için yasal girişimler başlattığını, geminin ihtiyaten haczedilmesini bertaraf etmek amacıyla işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını, taraflararasındaki çarter parti sözleşmelerine göre müvekkili donatana 612.913,41 USD navlun ücreti ödenmesi gerektiğini, ancak davadışı taşıtan … SA tarafından navlun ücretine mahsup edilmek üzere gemi adamlarına toplam 132.128,00 USD ödeme yaptığını, kalan kısmın ise bugüne kadar ödenmediğini, ancak … ‘nin gemi adamlarına yaptığı ücret ödemesinin gerekçesini açıklaması gerektiğini, bugüne kadar bu konuda herhangi bir gerekçe gösterilmediğini, müvekkili şirketin geminin kayıtlı maliki olup, gemiyi çıplak kira sözleşmesi ile kiraya verdiğinden takip borcundan sorumlu olamayacağını, alacağın ihtilaflı ve dava konusu olması, davalının gemi alacaklısı yada deniz alacaklısı olmaması nedeniyle … Denizcilik şirketinin … isimli gemi üzerinde ihtiyati haciz talep etme hakkının bulunmadığı yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek müvekkilinin icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve İİK ‘nin 72/5.maddesi uyarınca takibin haksız ve kötüniyetli olarak yapılması nedeniyle davalının % 20 ‘den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının icra takibine itiraz etmiş olması ve takibin bu nedenle durdurulması nedeniyle menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının yabancı bir şirket olduğundan yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davadışı … SA ‘nın davacının donatanı olduğu … gemisine yağ, yakıt, kumanya, acente masrafları ve gemi adamları ücretlerinden dolayı masraflar yaptığını, bu masrafların ödenmemesinin ardından taraflararasında 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmede toplam bedeli 1.007.117,08 USD olan masrafların 01/05/2016 tarihinde ödenmesi konusunda mutabık kalındığını, ancak davacı tarafından ödeme yapılmadığını, müvekkili … ile … SA arasında düzenlenen 27/01/2017 tarihli temlikname ile … ‘nin sözleşmeden doğan tüm haklarını müvekkiline temlik ettiğini, temlik alınan alacaklar nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, alacağın devrinin sebepten soyut bir işlem olduğunu, devrin geçerli olması için herhangi bir sebebin varlığı şartı aranmayacağını, bu nedenle sözleşme konusu tüm hak ve borçların temlikname ile müvekkiline geçtiğinin kabulü gerektiğini, davacının söz konusu borçtan sorumlu olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl dava; davadışı … SA ‘dan temlik alındığı ileri sürülen alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, birleşen dava ise; işbu takip nedeniyle takip borçlusu … gemisi donatanı … Co Ltd ‘nin takip alacaklısına karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asıl dosya davalısı vekili tarafından iddia edilen alacağın gemi adamı alacağı olması nedeniyle öncelikle zorunlu arabulucuk yoluna başvurulması gerektiği, öte yandan davacı yanın beyanlarına göre gemi adamlarının ücret alacağı yönünden üçüncü kişinin ifası söz konusu olduğundan davanın genel ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği nedeniyle görev itirazında bulunulmuş ise de, uyuşmazlığa konu olan geminin yabancı bayraklı bir gemi olması nedeniyle gemi adamlarının ücret alacaklarından kaynaklı uyuşmazlığın Deniz İş Kanunu kapsamında olmadığı, bu nedenle zorunlu arabuluculuk yoluna gidilmesi gerekmediği değerlendirilmiştir. Görev yönünden ise dava konusu alacak gemi adamlarına yapılan ücret ödemesinden kaynaklanmakla birlikte gemi adamlarının davada taraf olmaması, gemi adamlarından başlayan bir temlik ilişkisinin bulunmaması, uyuşmazlığın çözümünde … gemisi ile ilgili kira ilişkisinin de değerlendirilmesi gerektiği nedeniyle TTK ‘nun 5.maddesi gereğince Deniz İhtisas Mahkemesi sıfatıyla mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
Asıl ve birleşen dava konusu olan …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya örneğinin incelenmesinden, … Denizcilik Taşımacılık Ltd Şirketi tarafından … gemisi donatanı … Co. Ltd, gemi işleteni Kent …, gemi kaptanı … aleyhine 27/01/2017 tarihli temlikname, 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesi ve TTK ‘nun 1320.maddesi tahtında gemi adamı ücret alacaklarına ilişkin ödeme belgelerine dayanılarak 136.799,00 USD asıl alacak, 42.932,09 USD işlemiş faizden oluşan toplam 179.731,09 USD alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmek suretiyle tahsili için 30/01/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl dosya davalıları gemi donatanı ile gemi kaptanının süresinde borca ve faize itiraz etmeleri nedeniyle takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının ise İİK ‘nun 67.maddesinde düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Takip borçlusu … Co tarafından icra takibine süresi içerisinde itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durdurulduğu incelenen icra dosyasından anlaşılmış olup, alacaklının itirazın giderilmesini sağlamadan duran takip nedeniyle … ‘den hak talep etmesi mümkün olmadığı, bu nedenle … ‘in söz konusu takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle menfi tespit davası açmakta herhangi bir hukuki yararının bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Asıl ve birleşen davada takip alacaklısı … vekili tarafından, davadışı … SA’nın … Co Ltd ‘nin kayıtlı maliki olduğu … IMO nolu … gemisine yağ, yakıt, kumanya, acente masrafları ile gemi adamı ücreti olarak masraflar yapıldığı, bu masrafların ödenmesi ile ilgili olarak … Co. Ltd ile … SA arasında 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede … ‘in … ‘ye 1.007.117,08 USD ‘yi 01/05/2016 tarihinde ödemeyi taahhüt ettiği, ancak borcun ödenmediği, bu aşamadan sonra … ‘nin gemi adamı ücretlerinden dolayı yani gemi adamlarına yapmış olduğu ödemeler nedeniyle … ‘den olan borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesi kapsamında doğan alacağını …’e temlik ettiği, alacağın tahsili için … tarafından … aleyhine icra takibi başlatıldığı ileri sürülerek takibe itirazın iptali istenmektedir.
Takip borçlusu ve asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı … vekili tarafından ise, müvekkilinin … gemisinin kayıtlı maliki olduğu, geminin çıplak kira sözleşmesi ile donatılmadan kiraya verildiği, bu nedenle geminin kirada olduğu dönem içerisinde gemi adamlarının ücret alacaklarından müvekkilinin sorumlu olamayacağı, borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığı, zira sözleşmede kaşe ve imzasının yer almadığı, temlikin geçersiz olduğu ileri sürülerek icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti talep edilmektedir.
Tarafların beyanlarından icra takibine konu alacağın geminin kayıtlı maliki … tarafından çıplak olarak kiraya verildikten sonra geminin işletilmesi sırasında davadışı … tarafından gemi adamlarına ödenen ücret alacağından kaynaklandığı, takip alacaklısının gemi adamı ücret alacakları ile ilgili alacak hakkını … ‘den temlik aldıktan sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmakta olup, asıl dosya davacısı …, takip ve dava hakkını borcun yeniden yapılandırılması ve temlik sözleşmesine dayandırmaktadır.
TTK’nun 1127.maddesi ile gemi adamlarının çalıştırılmasından doğan bütün borç ve yükümlülüklerin kiracıya ait olduğu, geminin gemi adamları ile birlikte kiracının emrine verildiği kira sözleşmelerinde ise gemi adamlarının ücret alacaklarından kiraya verenin kiracı ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Eldeki dosyada, … gemisinin asıl dosya davalısı … Co tarafından çıplak gemi kira sözleşmesi ile kiraya verildiği, takibe konu alacağın da geminin kiraya verildiği dönem içerisinde doğan gemi adamı ücret alacaklarına ilişkin olduğu konusunda taraflararasında bir ihtilaf bulunmadığından gemisini çıplak kira sözleşmesi ile kiraya veren gemi maliki … Co’nun (takip borçlusu ve asıl dosya davalısı) TTK ‘nun 1127.maddesine göre takibe konu alacaktan sorumlu tutulamayacağı kabul edilmiştir.
Öte yandan, asıl dosya davacısı …’in delil olarak dayandığı ve dosyaya sunduğu 14/04/2016 tarihli borcun yeniden yapılandırılması sözleşmesinde, borcu üstlenenler arasında gösterilen … Co’nun kaşesi bulunmakla birlikte kaşe üzerinde imzanın yer almadığı anlaşıldığından söz konusu sözleşmenin …’i bağlayamayacağı ve … yönünden aleyhe delil oluşturamayacağı kabul edilmiştir.
Bu değerlendirmeler sonucunda, asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı … ‘in takip alacaklısı … tarafından temlik alındığı ileri sürülen gemi adamı ücret alacaklarından kaynaklı borçtan dolayı sorumlu tutulamayacağından takibe itirazın haklı olduğu, itirazın iptali talebinin reddi gerektiği kanaatine varılmakla, bu kanaat ışığında asıl davanın reddine, birleşen davanın ise hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek İİK ‘nun 67/1 ve İİK ‘nun 72.maddelerine göre yasal koşulları oluşmadığından her iki taraf yönünden aleyhe tazminatına hükmedilmesi cihetine gidilmemiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının peşin alınan 8.199,24 TL’den düşümü ile fazla alınan 8.163,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 41.332,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c)Davalı tarafından yapılan 14,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
d)Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
2-Birleşen davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 35,90 TL karar harcının peşin alınan 8.421,26 TL’den düşümü ile fazla alınan 8.385,36 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b)Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c)Taraf vekillerince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın, avansı yatıran tarafa karar kesinleştiğinde resen iadesine,
Dair, davacı vekili ile 1 nolu davalı vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2018

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır