Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/83 E. 2020/134 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/83
KARAR NO : 2020/134
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … Sigorta A.Ş. nin sigortacılık işi ile iştigal eden Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden biri olduğunu; … San. Tic. A.Ş.’ye ait nohut emtiasının, … numaralı ve 04/02/2016 tanzim tarihli Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını; sigortalısına ait nohut cinsi emtianın, 1600 paket, 24.000 kg net, 24.024 kg brüt ağırlıkta olacak şekilde Mersin/Türkiye’den Doha/Katar’a 20/01/2016 tarihli ve … numaralı konşimento uyarınca … numaralı konteyner ile ve “…” gemisi ile taşındığını; Dubai/Jebel Ali aktarma limanında emtianın taşındığı konteynerin içten dışına doğru ezildiğini; bunun üzerine Jebel Ali Limanında ekspertiz incelemesi yapıldığını; yapılan incelemeye nakliyeci firmadan … ve alıcı firma eksperinin de katıldığını; yapılan incelemeler neticesinde, taşımanın yapıldığı … numaralı konteynerin altından sarı renkli ve ağır kokulu su damladığı, içine deniz suyu girdiği, içindeki nohutların su alarak şiştiği, çürümüş ve mayalanmış olduğu ve konteynerin içten dışa doğru bombe yaptığı ve emtianın tam zıyaa uğradığı hususlarının tespit edildiğini; eksperlerce konteyner içerisinden temin edilen suya gümüş nitrat testi yapıldığını; testin pozitif çıktığını; sonrasında ise … numaralı konteyner içerisindeki nohutların, … numaralı konteynere aktarılarak imha edilmek üzere tekrar Mersin Limam’na gönderildiğini; emtianın Mersin Limanı’na gelmesi üzerine … Aslive Ticaret Mahkemesi’nin 2016/465 D. İş sayılı dosyası çerçevesinde emtianın aktarıldığı … numaralı konteyner üzerinde tespit yaptırıldığını; yapılan inceleme ve tespitler neticesinde konteynerin üst kısmında delik olduğu, emtianın bulunduğu çuvalların ıslanmış, emtianın çürümüş olduğu, çürümeye bağlı olarak konteyner içerisinden çevreye doğru oldukça ağır bir kokunun yayıldığı hususlarının tespit edildiğini; ayrıca emtianın deniz suyu alıp almadığının bilirkişilerce de değerlendirildiğini; 04/08/2016 tarihli raporda analiz sonuçlarına göre, duyusal muayeneyi (görünüş ve koku) destekler nitelikte, nohut cinsi emtianın rutubet oranının en fazla %14 olması gerekirken, %44,57 gibi oldukça yüksek değerde tespit edilmiş olması, emtianın suya maruz kaldığını açık bir şekilde ortaya koymaktadır denilmekle, emtianın tuzlu su sebebiyle ıslandığı ve hasarlandığının bir kere daha ispat edildiğini; raporun sonuç kısmında 2016/465 D. İş sayılı davasına konu olan sigortalı nohut cinsi emtiada yapılan duyusal tespitler ile numune analiz sonuçlarının İlgili mevzuata göre değerlendirilmesi neticesinde, nohut cinsi emtianın deniz suyuna maruz kalması sonucu çürümüş ve kokuşmuş olduğu, kendine özgü rengini kaybederek tamamen hasar gördüğünü, insan gıdası veya hayvan yemi olarak tüketim şartlarını yitirdiğini, ticari değerini de kaybettiği için, herhangi bir sovtaj değerinin de bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığını, 1. davalı tarafından 20/01/2016 tarihli navlun faturasının düzenlendiğini; hem yargıtay içtihatları hem de TTK m. 1138 gereğince akdi taşıyan olarak hareket ettiğini açıkça gösterdiğini; oluşan hasarın sigortalısı tarafından her iki davalıya da ihtar edildiğini; ekspertiz incelemesine 1. davalının yetkilisinin de katıldığını; hasar nedeniyle sigortalının uğradığı zarar ve ziyanı tazmin ettiğini; hukuken sigortalının haklarına halef olduğunu” iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
… Ltd. Şti. vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin taşıyan ile taşıtan arasındaki aracılığı sağlayarak, sevkiyatın organize edilmesini sağlamakta olup, bahsedilen taşımanın fiili taşımacısı konumunda olmadığını; taşıma esnasında meydana geldiği iddia edilen hasardan sorumluluğu ve kusurunun bulunmadığını; TTK 928/2’de taşıma işleri komisyoncusunun sorumluluğunun düzenlendiğini; tedbirli bir tacir gibi taşıyıcıyı seçmede gerekli özeni gösterdiğini; konişmento incelendiğinde de görüleceği üzere taşıyıcı sıfatının diğer davalıya ait olduğunu; fatura düzenlenmiş olmasının akdi taşıyıcı olduğu anlamına gelmediğini; TTK 1472. maddesi uyarınca rücu şartlarının oluşmadığını; sigorta şirketinin rücu hakkının doğabilmesi için, öncelikle, tazminat ödediği kişi ile sigortacı arasında zarar konusunu kapsayan bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması ve bu sözleşme kapsamında üçüncü kişiler tarafından zararın gerçekleştirilmiş olması gerektiğini; söz konusu yüklerin taşımasının 20.01.2016 tarihinde başlamış olup, davacının dava dilekçesinde zikrettiği Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesinin ise 04.02.2016 tarihinde düzenlendiğini; hasarın ne zaman, nerede ve nasıl meydana geldiğine ilişkin net bir kanıtı olmayan davacı tarafın, poliçeye istinaden ödediği bedeli rûcuen talep etmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu; davacının hasar bildirimini süresinde yaptığını kanıtlaması gerektiğini; davacı tarafın sunduğu ekspertiz raporunda, hasarın 08.02.2016 tarihinde meydana geldiğini, ilgili ekspertiz incelemesinin 03.03.2016 tarihinde yapıldığının belirtildiğini; raporun 3. sayfasında “konteyner üzerinde herhangi bir yırtık bulunmamaktadır” tespiti yapıldığını; … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016 /465 D. İş dosyasında alınan bilirkişi raporunda ise konteynerin üst kısmında delik olduğunun belirlendiğini; söz konusu rapora ilişkin incelemenin 29.07.2016 tarihinde, yani hasann meydana geldiği iddiasından 5 ay sonra gerçekleştiğini; bu raporlara itibar edilmemesi gerektiğini; hasar sebebinin net olarak tespit edilemediğini; belirtilen hasar bedelinin de fahiş olduğu” savunmasında bulunarak “davanın reddine karar verilmesini” talep etmiştir.
… İcra Müdürlüğü’nün 2016/22281 E.sayılı dosya örneği ile …Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/465 D.iş sayılı dosya örneği dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 2017/174 E.sayılı dosyasında 12/03/2018 tarihli duruşmada, davalı … Ltd.Şti açısından tefrik kararı verilerek, tefrik edilen dosya yukarıda belirtilen esas numarasını almıştır.
Davanın, taşıma hasarından dolayı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, uyuşmazlığın, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, hasarın yük taşıyanın sorumluluk alanında iken meydana gelip gelmediği ile hasar miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
25/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı satıcı sigortalının mal bedelini tahsil edemediğinin ispatlanması koşulu ile, davacı sigortacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu, 1. davalı …’nin navlun faturası düzenlemiş olması karşısında, akdi taşıyan sıfatını haiz olduğunu; bu sıfatla ve TTK m. 1191/1 uyarınca fiili taşıyan ve onun adamlarının fiil ve ihmallerinden sorumlu bulunduğunu; …’ın fiili taşıyan sıfatını haiz olduğunu, taşıyanın bilgisi ve katılımı olmadan ara limanda yükün gemiden indirilip, konteynerden tahliye edilerek başka bir konteynere aktarılmasının mümkün olamayacağını, esasen Mersin Limanına geri taşımanın fiili taşıyanın acentesi tarafından organize edildiğini; bu durumda ve takdir Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, somut olayın bu özel şartları çerçevesinde hasar bildiriminin aranmayacağını, yükün taşındığı konteynerin denize elverişli olmadığını; hasarın denize elverişsiz konteynerden sızan deniz suyuyla ıslanma neticesinde meydana geldiğini ve 1. davalı akdi taşıyan … Lojistik’in TTK m. 1141/2 ve TTK m. 1191/1 uyarınca zarardan sorumlu olduğunu; Muafiyet tenzilli 78.707,94 TL olarak hesaplanan hasar tutarının gerçekçi ve kadri marufunda olduğunu beyan etmişlerdir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/30 talimat sayılı 15/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İncelenme konusu firmanın elektronik defter tabi olduğu elektronik beyannamelerinin verilmiş olduğunu, dava konusu bozulan mallara ilişkin fatura bedelinin borç yazılan … firmasının carisinden tahsil edilmiş olduğunu, yine fatura bedeline karşılık iade ve iptal şeklinde kaydın da bulunmadığını, alıcı firmadan banka ödemesi şeklinde tutarların geldiği 2016 yılı sonu itibariyle alıcı firmanın 26.956 USD alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsam itibariyle, dava dışı … tarafından düzenlenen … nolu konşimentoda yükletenin “… San. Tic. A.Ş.”; gönderilenin “… LLC”; taşıma konusu emtianın, “her biri 15 kg ağırlığında, toplam 1600 çuvalda 24.024,00 kg brüt ve 24.000 kg net ağırlığında nohut emtiası”; konteyner numarasının “… ” olarak gösterildiği, dava konusu yükün … … no.lu 20’lik kapalı tipte konteyner içerisinde 20.01.2016 tarihinde Mersin Limanında … isimli gemiye yüklenerek varış yeri olan Katar’ın Doha Limanına deniz yoluyla sevk edildiği, konişmentonun … adına … A.Ş. tarafından acente sıfatıyla imzalandığı, buna göre taşımanın fiilen … tarafından gerçekleştirildiği, dolayısıyla …’ın fiili taşıyan sıfatını haiz olduğu, davalı … Lojistik tarafından davadışı yükleten … adına dava konusu taşımaya ilişkin olarak düzenlenmiş olan 20/01/2016 tarih ve … numaralı faturada navlun bedeli, yükleme ücreti ve konişmento ücreti için toplam 850 Amerikan Doları olarak gösterildiği, TTK m. 1138 uyarınca taşıyanın navlun karşılığında deniz yoluyla eşya taşımayı üstlenen kişi olduğu dikkate alındığında, davalının navlun faturası düzenlemiş olması karşısında, akdi taşıyan sıfatına haiz olduğu, dosyada mevcut 25/07/2016 tarihli “İbraname Tazminat İbraname” başlıklı belge ile davacı sigortacının dava dışı sigortalısının alacağını TBK 183. Md hükmü gereğince temellük ettiği, dava dışı satıcı / sigortalı … tarafından dava dışı alıcı … adına düzenlenmiş olan, 05/01/2016 tarih ve … numaralı faturadan, dava konusu her biri 15 kg ağırlığındaki toplam 1600 torba ve 24.000 kg net ağırlığındaki nohut emtiasının 1.120 Amerikan Doları birim fiyat üzerinden toplam 26.880 Amerikan Doları bedel karşılığı CFR Doha teslim şekli ile satıldığı, CFR (Cost and Freight – mal bedeli ve taşıma ücreti ödenmiş olarak teslim) tipi satımda malların yükleme limanında gemi küpeştesini aştığı andan itibaren yarar ve hasarın alıcıya intikal edeceği, yani taşıma sırasında meydana gelen hasardan satıcının hukuken etkilenmeyeceği ve eğer satış bedelini tahsil etmişse, iade etmekle yükümlü olmayacağı, tahsil etmemişse, bu alacağını kaybetmeyeceğini ifade etmekte ise de, satıcının hukuki durumunda herhangi bir kötüleşme olmadığı hâlde, fiili duruma bakarak, satış bedeli henüz ödenmemiş ise satıcının da zarar görebileceği ve sigortalanabilir menfaate sahip olduğu, bu çerçevede ancak dava dışı sigortalı satıcının satış bedelini tahsil edemediğinin ispatlanması koşulu ile dava dışı satıcının yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğunun kabul edilebileceği, aksi takdirde dava konusu yüke ilişkin yarar ve hasarın dava dışı alıcıya geçmiş olması dolayısıyla dava dışı satıcının dava konusu yük üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunmadığı sonucuna varılması gerekeceği kanaatiyle, dava dışı … tarafından mal bedelinin tamamen ödenip ödenmediği hususunda dava dışı … San. Tic. A.Ş.nin ticari defter ve kayıtları üzerinde talimat mahkemesi aracılığı ile bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve inceleme sonucunda sigortalı … tarafından dava dışı alıcı … adına düzenlenmiş olan, 05/01/2016 tarih ve … numaralı faturanın ticari deftere 07/01/2016 tarihinde … yevmiye numarasıyla kaydedildiği, fatura bedelinin borç yazılan … firmasının carisinden tahsil edilmiş olduğu, yine fatura bedeline karşılık iade ve iptal şeklinde kaydın da bulunmadığının tespiti karşısında, dava dışı satıcı sigortalının mal bedelini tahsil ettiği, davacı sigortacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı görülmekle davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 1.345,00 TL den karar harcı olan 54,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 1.290,60 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı yargı gideri toplamı olan 50,00 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
4-Davalı vekili için takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır