Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/80 E. 2018/219 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/80 Esas
KARAR NO : 2018/219

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/04/2011
KARAR TARİHİ : 23/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … A.Ş’ye ait ait petrolün taşındığı diğer davalıya ait … isimli tankerin İstanbul Boğazı … önlerinde makine arızası yaparak sürüklenmek suretiyle deniz tehlikesine maruz kaldığını, tankerin donanımı davacıya ait … Römorkörünce gemiye halat verilerek sürüklenmekten kurtarıldığını, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait Kurtarma 3 römorkörünün refakat ederek kurtarma yardımına iştiraki ile deniz tehlikesi altındaki geminin … koyuna demirletildiğini ileri sürerek, … gemisine verilen kurtarma yardım hizmetinde müvekkili kuruluşun payına düşen kurtarma yardım ücreti alacağı olan 562.000,00 USD’nin hizmet tarihi olan 18/05/2009 tarihinden itibaren ABD dolarına işleyecek en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağın Türk Ticaret Kanunu’nun 1232. maddesinde sayılan alacaklardan olması nedeniyle … gemisi üzerine müvekkili kuruluş lehine kanuni rehin hakkı kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından gemiye verilmiş kurtarma/ yardım hizmetinin bulunmadığını, geminin bulunduğu yerde kısa süreli demirleyip basit arızasını hemen giderme imkanının olduğunu, olay anında trafik sahasında başka bir gemiye pilotaj hizmeti veren …’ye bağlı römorkör ile haberleşerek herhangi bir deniz tehlikesi altında olmayan gemisinin çekilmesinin talep edildiğini, …’nin müvekkilinden kurtarma yardıma ilişkin Lof ve Tof imzalamasını talep etmediğini, talep edilen ücretin ölçüsüz ve fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yapmış olduğu hizmetin cer ve refakat hizmeti olduğunu, alınan hizmet bedelinin eksiksiz ödendiğini, varılan bu mutabakata rağmen kurtarma yardım hizmeti verilmiş gibi ücret istenmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu olayda geminin gemi adamlarının idaresinden çıkmadığını, makine arızasının kendi imkanları ile giderildiğini, gemi ve yükün deniz tehlikesi altında olmadığını, davacı tarafından düzenlenen plotaj makbuzunda verilen hizmetin çekme ve refakat netiliğinde olduğunun açıkça belirtildiğini savunmuştur.
Dava, … isimli geminin İstanbul Boğazından geçişi sırasında makine arızası yapması sebebiyle 18/05/2009 tarihinde … A.Ş. tarafından … römorkörü ile verilen kurtarma ve yardım hizmetinden kaynaklanan alacağın geminin donatanı ve işleteni … A.Ş. ile tankerde bulunan petrolün sahibi … A.Ş’den yükle orantılı olmak üzere tahsili ve gemi üzerinde kanuni rehin hakkı kurulması istemine ilişkin olup, mahkememizce iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulüne; 80.952 USD’nin davalı donatan … A.Ş’den, 59.564 USD nin … A.Ş’den 18/05/2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/ a maddesi gereğince işleyecek yıllık USD faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, dava konusu alacağı karşılar miktarda teminatın dosyada teminat mektubu olarak mevcut olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin gemi üzerinde kanuni rehin hakkı tanınmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
İşbu karar taraflar vekilleri tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda sair temyiz itirazlarının reddi ile, “… herbir davalıdan tahsiline karar verilen bedeller üzerinden davacı yararına hesaplanacak vekalet ücretlerinin herbir davalıdan ayrı ayrı ve sorumlu oldukları tespit edilen miktarda tahsiline karar verilmesi gerekirken kabul edilen toplam tazminat miktarı üzerinden hesaplanan tek vekalet ücretinin davalılardan tahsiline hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden davadaki kabul ve reddedilen oranlar nazara alınarak hesaplanan kısmın davalılar aleyhine hükmedilen tazminat miktarları gözetilerek her iki davalı yönünden sorumlu oldukları bedellerin ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmediği” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının kurtarma ve yardım alacağı talebi ile kanuni rehin hakkı tanınmasına ilişkin talebi yönünden mahkememizce 04/02/2015 tarihinde verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususlara uygun şekilde tespit edilen vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin taraflardan tahsili yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının kurtarma ve yardım alacağı talebi ile kanuni rehin hakkı tanınmasına ilişkin talebi yönünden mahkememizce 04/02/2015 tarihinde verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunun uyarınca hesaplanan 14.562,10 TL karar harcından peşin alınan 12.661,30 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 1.900,80 TL harcın kabul ve red oranlarına göre hesap edilen 1.095,06 TL ‘sinin 1 nolu davalıdan, 805,73 TL ‘sinin 2 nolu davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.740,61 TL vekalet ücretinin kabul ve red oranlarına göre 10.796,56 TL’sinin 1 nolu davalıdan, 7.944,05 TL ‘sinin 2 nolu davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 39.527,34 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan temyiz öncesi 3.148,40 TL, temyiz sonrası 291,00 TL olmak üzere toplam 3.439,40 TL yargılama giderinden kabul ve reddedilen miktarlara göre hesap edilen 859,95 TL ‘nin 495,42 TL ‘sinin 1 nolu davalıdan, 364,53 TL ‘sinin de 2 nolu davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalıların yapmış oldukları yargılama masrafları yönünden kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1 nolu davalının 71,00 TL yargılama giderinin 53,25 TL ‘sinin, 2 nolu davalının 112,00 TL yargılama giderinin 84,00 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine, bakiye kısmın davalılar üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, verilen kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/05/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …