Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/79 E. 2019/402 K. 09.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARETMAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/79 Esas
KARAR NO : 2019/402

DAVA : Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/03/2018
KARAR TARİHİ: 09/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’da mukim bir sigorta şirketi, davalılardan …’ın ise … IMO nolu … isimli geminin işleteni, diğer davalı … ise geminin mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, … A.Ş’nin davalı …’nin Türkiye temsilcisi olduğundan TTK 105.maddesine göre …’e izafeten … Sigorta’ya davanın yöneltildiğini, dava konusu edilen olayda … gemisinin 16/09/2016 tarihli konişmento tahtında …’tan …’a taşıyacağı 8.800,000 metrikton mono alüminyum fosfat yükünün dava dışı … ve müvekkili arasında düzenlenen sigorta poliçesi ile sigortalandığını, geminin seyir sırasında Sicilya’da bilinmeyen sebeplerle yan yattığını, daha sonra seferine devam ettiğini, bu tarihten üç ay sonra Yunanistan açıklarında kötü hava koşulları nedeniyle yükle birlikte batarak tüm yükün zayi olduğunu, müvekkilinin 27/03/2017 tarihinde sigortalısı …’ya 3.325.520,00 USD tutarında sigorta tazminatı ödeyerek sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalılardan … ile … sigortacısı …’nin yükün zayi olması nedeniyle ortaya çıkan zarardan sorumlu olduklarını, davalı sigorta şirketinin acentesinin Türkiye’de bulunması nedeniyle davalı sigorta şirketi yönünden Türk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca haksız fiil hükümleri gereğince de Türk Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu, TTK 1478.maddesi gereğince müvekkilinin davalı sigorta şirketine karşı dava açma hakkının mevcut olduğunu, ayrıca davalıların haksız fiil hükümleri gereğince de müvekkiline karşı müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunduğunu, davalı … ‘in … gemisinin işleteni olarak müvekkilinin sigortalısına ait olan emtiayı sevkiyatı sırasında gemiyi yüke, denize ve yola elverişli halde bulundurma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini, konişmentoda yer alan … kaydı uyarınca emtianın sağlam ve hasarsız bir şekilde gemiye yüklendiğini, geminin seyir sırasında yaklaşık 3 ay boyunca yönetiminin ve kontrolünün de gerektiği gibi yapılmadığı, geminin batmasından sonra … tarafından tanzim edilmiş olan 19/01/2017 tarihli kaza raporunda davalıların sorumlu olduğu, hatta kasıt ile hareket ettikleri hususunda şüphe uyandıracak hususlara yer verildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 USD alacağın 27/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, 13/12/2018 tarihinde yapılan ıslah ile bu talebini 3.325.520 USD’ye yükseltmiştir.
Davalı … Şti’nin ticaret sicil adresine TK 35.maddesine göre tebligat yapılmış olup, davaya cevap verilmemiştir.
Diğer davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; … Sigorta Şirketinin müvekkilinin Türkiye temsilcisi yada acentesi sıfatına haiz olmadığını, bu durumda MÖHUK 46.maddesi gereğince Röterdam Mahkemelerinin yetkili olduğundan dava dilekçesinin yetki yönünden reddi gerektiğini, 1 nolu davalının yöneticisi dolayısıyla temsilci olması nedeniyle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacı husumeti yanlış kişiye yönelttiğinden müvekkilinin de herhangi bir sorumluluğunun doğmayacağını, dava konusu talep bakımından TTK 1188.maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacının sigortalısına yaptığı ödeme hatır ödemesi niteliğinde olduğundan aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, geminin kötü hava koşulları nedeniyle seferini tamamlayamadığını, bu nedenle meydana gelen yük zararından dolayı TTK 1182.maddesi (a) bendi gereğince müvekkilinin sigortalısı olan donatanın sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın yetkisizlik, husumet yokluğu, zamanaşımı ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; yük sigortacısının açmış olduğu rücuen tazminat davası olup, davacı vekili tarafından davalıların işleteni ve … sigortacısı olduğu … IMO nolu … gemisi ile taşınacak olan mono alüminyum fosfat türü emtianın, geminin seferine başladıktan sonra Yunanistan açıklarında batması sonucu yükün zayi olmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar tazminatının davalılara rücu edilmesi talep edilmektedir.
HMK 114/d maddesi gereğince taraf sıfatı dava şartlarından olduğundan öncelikle tarafların husumet ehliyetine haiz olup olmadıklarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinde geminin işleteninin davalı … Şti olduğundan bahisle yük hasarından dolayı bu davalıya husumet yöneltilmiş ise de, gemiye ait equasis kaydında … ‘in I… olarak gösterilmiştir, yine davacı tarafça sunulan sigorta poliçesinde (sertifikasında) …’ın … sıfatıyla yer aldığı belirli olup, davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde gemi işleteninin … olduğunu kabul etmiştir. Manager yani gemi yöneticisi, gemi yönetim sözleşmesi uyarınca belli bir ücret karşılığında geminin işletilmesini malik adına ve hesabına üstlenen kişidir. Yönetici TBK’nun 40.madde (f.1) fıkrasına anlamında bir temsilci, 6102 sayılı TTK 102.maddesi çerçevesinde de bir acente niteliğindedir. (Ülgener, Gemi Yönetim Sözleşmesi, Sayfa 140) Bu nedenle manager yöneticinin temsilcisi (vekil) sıfatıyla hareket ettiğinden yetkisi kapsamında yaptığı hukuksal işlemlerden dolayı yönetici yani manager değil temsil ettiği kişi sorumlu olacaktır. (Atamer, Deniz Ticaret Hukuku, Sayfa 823-824) Uygulamada gemi maliklerinin bağımsız şirketler kurmak suretiyle gemilerini bu şirketler üzerinden yönettikleri bilinmektedir. Bu durumda geminin equasis kaydı, sigorta poliçesindeki bilgilere göre … gemisinin manageri yani gemi yöneticisi olan davalı …’a karşı gemide taşınan yük hasarından dolayı doğrudan doğruya dava açılamayacağı değerlendirildiğinden, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
2 nolu davalı … BV’nin vekili tarafından yetki itirazında bulunmuş olup, her iki tarafında yabancı şirket olması nedeniyle yetki itirazının MÖHUK hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça … Sigorta Şirketinin bu davalının Türkiye acentesi olduğundan bahisle …’ye izafeten … Sigorta şirketine karşı dava yöneltilmiş ise de, … Sigorta’nın acente olmadığından bahisle tebligata iade etmesi nedeniyle davalıya yurt dışında istinabe yoluyla tebligat yapıldığı belirlidir. 5718 sayılı MÖHUK’un 46.maddesinde “bir davada ileri sürülen alacak talebi sigorta sözleşmesinden kaynaklanıyor ise, davaya bakmaya yetkili olan mahkemenin sigortacının esas işyeri veya sigorta sözleşmesini yapan şubenin yada acentesinin Türkiye’de bulunduğu yer mahkemesi” olarak düzenlenmiştir. Davacı taraf 2 nolu davalıya karşı ileri sürdüğü rücu talebini bu davalı ile donatan arasındaki sorumluluk sigortasına dayandırmış olduğundan, yetkili mahkeme MÖHUK 46.maddesine göre belirlenmelidir. Mahkememizin davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlığa yetkili mahkeme olarak bakabilmesi için … sigorta sözleşmesinin, sigortacının Türkiye’de bulunan bir şubesi yada acentesi tarafından düzenlenmiş olması gerekmektedir. Davalı … ‘nin Hollanda’da mukim bir şirket olduğu, taşımayı yapan gemiye ilişkin sigorta poliçesinin de yurt dışında düzenlendiği anlaşılmakta olup, … Sigortanın da sigorta poliçesinin düzenlenmesine aracılık ettiği ve …’nin Türkiye acentesi olduğu ispatlanamadığından MÖHUK 46.maddesine göre işbu dava yönünden mahkememizin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin davalı …’nin faaliyet merkezinin bulunduğu Röterdam Mahkemeleri yetkili olduğu kanaatine varıldığından, bu davalı hakkındaki davanın da yetkisizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-1 nolu davalı … Şti hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-2 nolu davalı … .’nin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile mahkememizin yetkisizliği nedeniyle bu davalı hakkındaki davanın usulden REDDİNE,
3-Peşin alınan 305.210,18 TL harçtan, karar harcı olan 44,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 305.165,78 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4- 2 nolu davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak işbu davalıya verilmesine,
5- Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır