Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/68 E. 2019/478 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/68 Esas
KARAR NO : 2019/478
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/01/2017
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle “Sigortalı Hava Lojistik Komutanlığı’na ait emtia müvekkil şirket nezdinde … numaralı Emtia Nakli -Abonman Sigorta Poliçesi ile nakliyat muhataralarına karşı sigortalıdır. Ekli temiz konşimento ve Zabıt Varakası ile sabit olduğu üzere sigortalı Hava Lojistik Komutanlığı’na ait … döküman nolu Tire pneumatic,aircraft emtiası … adlı gemi ile , davalı tarafından 01.02.2016 Tarih ve … no’lu ekli konişmento ile gerçekleştirilen N.y-A.B.D./Haydarpaşa -İstanbul taşımasını müteakip hasarlı teslim alınmıştır. Davalının söz konusu hasar ve zarardan sorumluluğu açıkça belirlenmiştir. Meydana gelen zararın tazmini için sigortalı tarafından müvekkil şirkete yapılan müracaata istinaden müvekkil şirket tarafından … sayılı Hasar dosyası açılmış ve yapılan incelemeler neticesinde tespit edilen 1.349,57 USD-TL tutarındaki hasar tazminatı, müvekkil şirket tarafından sigortalısına 27.12.2016 tarihinde ödenmiştir.Türk Ticaret Kanunu madde 781’e göre; taşıyıcı, malı teslim aldığı andan teslim ettiği ana kadar gerçekleşen hasar ve ziyadan sorumludur. Şu halde davalıdan talebimiz, Emtia Nakli Sigorta Poliçesi çerçevesinde ödenen 1.349,57 -USD hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle beraber tahsilinden ibarettir. Davaya konu emtia hasarı, davalının taşıyıcı olarak nakliye işini üstlenmiş olduğu iş görülürken işçilerinin yaptığı muameleden dolayı ağır kusuru ile meydana geldiğinden, davalının sorumluluğu söz konusudur. Davalının, TTK m.879 hükmünde;”Taşıyıcı; a) Kendi adamlarının,b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.”denilmek suretiyle açıkça belirtildiği üzere, nakliyede görevli çalışanların kusurlu hareketlerinden sorumlu olduğu aşikar olmakla, her halükarda ihtilaf konusu zararı tazminle yükümlü olduğu tereddütsüzdür.Hasarın sigortalı şirkete ödenmesi ile müvekkil şirket, sigortalısının yerine geçerek sigortalının zararına sebebiyet verenler aleyhine ödenen tazminat üzerinden mevcut her türlü haklarını temlik almıştır. Ayrıca ödeme neticesinde müvekkil şirket sigortalısının haklarına 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca halef olmuştur. Davalı, sigortalı şirkete ve dolayısı ile onun yerine kaim olan müvekkil şirkete karşı sorumlu bulunduğundan ve emtianın kendi sorumlulukları altındayken hasara uğramasına rağmen davalıya yapılan müracaatlardan sonuç alınamadığı için işbu davayı açma zorunluluğu doğmuştur” şeklinde dilekçesini sunmuş olup 1.349,57-USD’nın 27/12/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek USD para birimi cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Yükteki hasarın ne zaman meydana geldiği, taşıyanın hasarın meydana gelmesinde TTK hükümlerine göre kusur ve sorumluluğunun olup olmadığının tespiti amacıyla alınan Bilirkişi heyetinden alınan 11/10/2018 havale tarihli raporda özetle; davalı TTK m. 808 anlamında taşıma işleri komisyoncusu olduğunu, bu nedenle davalının taşıma işini üstlendiği izlenimi doğmakta olup meydana gelen hasarlardan sorumlu olacağını, davacı tarafından talep edilebilecek rücuen tazminat miktarının l.349,57 USD’nin kadri maruf olduğunu, davacının halefiyet hakkının oluştuğunu ve davalıya rücuen tazmin talebi yöneltebileceğini belirtilen hasarın poliçe teminat kapsamında bulunduğunu bildirmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerine yükteki hasarın ne zaman meydana geldiği, taşıyanın hasarın meydana gelmesinde TTK hükümlerine göre kusur ve sorumluluğunun olup olmadığının tespiti amacıyla alınan Bilirkişi heyetinden alınan 09/10/2019 havale tarihli raporda özetle; davacının aktif, davalının pasif husumet ehliyetlerinin bulunduğunu, yükteki hasarın poliçe teminatı kapsamında bulunduğunu, yükteki hasarın, yükleyicinin özensiz ve kütü istifi sebebiyle meydana gelmiş olduğu olgusu göz ününe alındığında konşimentoya dercedilen “Shippers Stow,Load,Weight and Count” kaydı uyarınca emtianın konteyner içine yüklenmesi, istiflenmesi ve sabitlenmesi işlemleri bizzat yükleyici tarafından yapılmış olduğundan, davalı taşıyanın zarardan sorumlu tutulamayacağını, davalının sorumlu tutulması halinde 1.349,57 USD tutarındaki hasar tazminatının kadri maruf olacağını bildirmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2017 tarih, … esas, … K numaralı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olmakla davacı vekilinin talebi üzerine dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizin 2018/68 esasına kaydı yapılmış ve yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava; nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın deniz taşıması sonrası hasarlı teslimi nedeniyle sigortalıya ödenen bedelin rücuen tahsili alacak davası olup; uyuşmazlık, tarafların husumet ehliyetleri, hasarın sigorta poliçesi teminatı kapsamında olup olmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, usule uygun hasar ihbarının yapılıp yapılmadığı ve tazminat bedelinin kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dava halefiyete müsteniden açılmış olup davacı … şirketinin halef sıfatını kazanabilmesi için bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle meydana gelen zararları ödemiş olması ve dava dışı sigortalının talepte bulunabileceği zararın ortaya çıkmasından sorumlu üçüncü bir kişinin varlığı gereklidir. İlk koşul bakımından yapılan değerlendirmede, dosya içeriğinde yer alan poliçe örneği ile de sabit olduğu gibi … numaralı emtia nakliyat sigorta poliçesinden görüleceği üzere, davacı … şirketi ile dava dışı sigortalı … Komutanlığı arasında nakliyat rizikolarına karşı 02/03/2015 tarihli 1 yıl geçerli Emtia Nakliyat Abonman sigorta sözleşmesi yapıldığı görülmektedir. Abonman sigorta sözleşmesinin Institute …(A) 1.1.82 esasına dayandığı ve istisna olarak belirtilen rizikolar sebebiyle meydana gelen zararlar hariç, taşıma sırasında meydana gelen zararların himaye kapsamında yer aldığı anlaşılmaktadır ve zararın himaye kapsamında olmadığına dair bir savunmada bulunulmamıştır. Sigortacının himaye kapsamında yer alan riziko sebebiyle ödeme yapmış olma koşulu bakımından ise davacı … şirketi tarafından 27/12/2016 tarihinde 1.349,57 USD ödeme yapıldığı dosyada mübrez … dekontlarından görülmekle davacının aktif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan 01/02/2016 tarihli … numaralı konişmentoya göre ; yükleten dava dışı … Şirketi, alıcı dava dışı sigortalı Hava Lojistik Komutanlığı olup, davaya konu emtiaların ABD … taşımasının … isimli gemi ile davalı tarafça taşındığı anlaşılmaktadır. Buna göre de davalının pasif husumet ehliyetini haiz olduğu kabul edilmiştir.
Konişmentoda dosyaya sunulan 09/10/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda açıklandığı üzere;
– FCL/FCL(full container toad) kaydından; Konteynerin tamamının tek bir yükleyici tarafından tek bir alıcıya sevk edilmiş olduğu,
– CY/CY (contalneryard to contaİneryard) kaydından; taşıyanın sadece yükleme limandaki konteynır sahasından tahliye limanındaki konteynır sahasına kadar olan taşımadan sorumlu olduğu,
– STC (Said to Contain) kaydından; konteyner içi emtia hakkındaki bilgilerin gönderen tarafından beyan edilen bilgiler olduğu, ağırlık, ölçüler, miktar, durumu, içeriği taşıyan tarafından bilinmediği,
-…, LOAD, WEIGHT AND COUNT kaydından ise; emtianın konteyner içerisine istifi, yüklenmesi, tartımı ve sayımı işlemlerinin bizzat yükleten tarafından gerçekleştirilmiş olduğu, anlamında kayıtlar bulunduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca dosyaya sunulan 04/03/2016 tarihli…’e göre ise, … isimli gemi ile Mısır-Haydarpaşa taşıması yapılmıştır. Bu belgeye göre ise taşımanın davalı tarafından üstlenildiği ancak fiili taşımanın … isimli gemi ile anılan geminin donatanı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmakla buna göre davalının dava dışı anılı gemi donatanının kusurlu hareketlerinden de sorumlu olacağı kabul edilmiştir.
Bu noktada incelenmesi gereken husus hasarın deniz taşıması esnasında ve taşıyanın kusurlu eylemleri neticesinde meydana gelip gelmediğidir. TTK 1185 maddesi gereği zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerekmektedir. Dosyaya sunulan TCDD antetli formda düzenlenen 02/03/2016 tarihli Zabıt Varakasında davaya konu emtiaların hasarlı oldukları tutanak altına alınmış olup, bu tutanak Gümrük Ambar Memuru, Hava Kuvvet Komutanlığı temsilcisi, Acente veya Kaptan temsilcisi ile puantör tarafından imzalanmıştır. Acente ve kaptan temsilcisi imzasının bulunması nedeniyle bu belge mahkemece hasar ihbarı olarak değerlendirilmiş ve dosyada usule uygun ve süresinde hasar ihbarının var olduğu kabul edilmiştir. Bu kabule göre artık TTK hükümleri ve yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği ispat külfeti davalı taşıyanda olmakla, davalının hasarın kendi kusurlu eylemleri neticesinde oluşmadığı hususunu ispat etmesi gerekmektedir.
Dosyaya sunulan her iki bilirkişi raporunda da hasarın; yüklerin istif ve lashinglerinin (bağlamalarının) gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığı belirtilmiş ve ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Her ne kadar dosyaya sunulan raporlar arasında sonuç itibarı ile çelişki var gibi görünse de esasen her iki raporda hasar nedenini aynı açıklamakla hukuki yorum noktasında farklı yorumlar getirmişlerdir. Ancak teknik açıklamalar sonrası delillerin hukuki yorumu mahkemeye ait olmakla raporlar çelişkili olarak değerlendirilmemiş ve üçüncü bir rapor alınması yoluna gidilmemiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında taşımaya konu konişmentoda bulunan SHIPPER’S STOW, LOAD, WEIGHT AND COUNT kaydı gereği, emtiaların konteyner içeresine istifi, yüklenmesi, tartımı ve sayımı işlemlerinin bizzat dava dışı yükleten tarafından gerçekleştirilmesi ile konişmentoda bulunan Clean on Board kaydı gereği emtiaların gemiye temiz ve ambalajlarında bir hasar olmadan yüklenmesi nedeniyle ve dava konusu emteanın konteyner içine yüklenmesinin, istifinin ve sabitlenmesinin yeterince düzgün ve özenli yapılmamış olması nedeniyle oluşmuş bir hasarın mevcut olduğunun dosyada sabit olması karşısında ayrıca konteynerin yükletenin fabrikasında ve yine yükleten tarafından istiflenip mühürlendikten sonra gemiye yüklendiği, bu nedenle konteyner içeriğinden taşıyanın bilgisinin olmadığı hususları da göz önüne alındığında hasarın davalı sorumluluğunda ve davalının kusuru ile meydana gelmediği hususunun davalı tarafça ispatlandığı kabul edilmiştir. Buna göre de oluşan hasar nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmişitir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 88,67 TL den karar harcı olan 44,40 TL nin mahsubu ile fazla alınan 44,27 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekili için takdir edilen 2.725,00 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır