Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/66 E. 2020/334 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO:2018/66 Esas
KARAR NO:2020/334

DAVA:Tazminat
DAVA DEĞERİ: 5.000,00USD + 153.902,00USD ıslah = 158.902,00USD ( 158.902 x 1.3692.TL = 217.568,61TL)
DAVA TARİHİ:14/07/2015
KARAR TARİHİ:04/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketinin müvekkilinin tekne inşaat sigortacısı olduğunu, davalılardan … A.Ş.’nin donatanı olduğu … Gemisinin tamir ve bakımının diğer davalı … tersanesinde yapıldığını, 06/02/2005 tarihinde … gemisinde çıkan yangın nedeniyle geminin iskele tarafına yattığını ve sancak tarafında bulunan müvekkiline ait olup da diğer davalı … A.Ş. tersanesi tarafından yapım aşamasında olan ve halen müvekkiline teslim edilmeyen … isimli römorkörün zarar gördüğünü, yangın sebebiyle müvekkili şirkete ait römorkörün … römorkörleri tarafından kurtarma girişimiyle … rıhtımına çekildiğini, … römorkörlerinin kurtarma esnasında müvekkiline ait römorkörün şaftını geriye kaçırdığını, salmastra aralarından içeriye su girmesi nedeniyle batma tehlikesi geçirdiğini, dava dışı …’nin olaya müdahalesi sonucu bu durumun önlendiğini, … Gemisinin sebep olduğu kaza nedeniyle müvekkili şirkete ait römorkörde önemli hasarlar meydana geldiğini, müvekkilinin fazladan kira ödemek zorunda kaldığını ve gelir kaybının da söz konusu olduğu gibi dava dışı … Genel Müdürlüğüne kurtarma yardım ücreti ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek, şimdilik 5.000 USD’nin faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve etmiş olup, 16/11/2009 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 158.902 USD.’ye yükseltmiştir.
Davalı … Gemisi Donatanı … … Co. vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbire itirazlarının değerlendirilmesi üzerine 03/06/2005 tarihinde yapılan duruşmada, duruşmaya davacı tarafın katılmaması sebebiyle duruşma tarihinin tedbire itirazların incelenmeden 13/06/2005 tarihine bırakıldığını ve 120.000 USD olan tedbir miktarının 80.000 USD’a indirildiğini, müvekkiline ait geminin seferine daha fazla gecikmemesi için 80.000 USD banka teminat mektubunun mahkememize sunduğunu, esas davanın 5.000 USD taleple açıldığını ancak dosyaya 80.000 USD teminat sunulduğunu, mahkeme önünde açılan bu davaya tedbir kararını veren hakim değil diğer hakim bakacak olduğundan 13/06/2005 tarihindeki duruşmada bu durumun değerlendirilmediğini ve esas davaya bakan hakim tarafından değerlendirilmek üzere meselenin ertelendiğini, talep miktarını aşacak tutarda teminat tutulamayacağı sebebiyle dava sonucu hüküm altına alınabilecek tutarı aşan 75.000 USD kısmın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak gösterilen vakılar ve davalıların bu olaylara ne surette katıldığının açıklanmadığını, davalıların tek tek hangi sebeplerden dolayı kusurlu olduğunun açıklanmadığını, bu durumun HUMK madde 179/5 de belirtilen açıklık ilkesine aykırı olduğunu, davacı tarafından dilekçe ekinde delillerin gönderilmediğini, dava hakkında savunma yapmalarını engellediğini, dava konusu uyuşmazlıkta dava görevli mahkemenin … Denizcilik İhtisas Mahkemsi olduğunu ve davanın görev yönünden reddi gerektiğini, davacının yangın nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararların … ve … gibi davacıya yönettikleri taleplerden ibaret olduğunu, davacının bu alacaklıların hiçbirine ödeme yapmadığını, davacıya zararın hangi kalemlerden olduğunun açıklatılması ve dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkiline … gemisinin donatanı olduğu iddiasıyla husumet yöneltildiğini ancak tahkikat aşamasında donatanı olmadığının anlaşılacağını, davacı tarafından zarara ilişkin yapılan ödemelere dair bir açıklama yapılmadığı bu nedenle davacının iddialarının ispattan uzak olduğunu, zararın kendinden kaynaklanmadığını, diğer davalılar tarafından önlem alınmadığı nedeniyle ve dava konusu hasarın römorkaj sırasında meydana geldiğini belirterek HUMK. Madde 19, gereği davanın iptalini, görevsizlik nedeniyle reddini istemiştir.
Davalı … … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen bu olay yüzünden müvekkilinin… gemisinde ilave masraf ve işçiliklere katlanmak zorunda kaldığını, davacının iddia ettiği gibi şaftın takılması ile birlikte aynı anda bağlantı elemanlarıyla emniyet altına alınması şeklinde bir emniyet tedbirinin de bulunmadığını, böyle bir usul bulunmadığı gibi müvekkilinin … gemisini de usul ve şartlar çerçevesinde teslim ettiğini, meydana gelen hasarın sebebinin … gemisinde meydana gelen yangın olduğundan müvekkili olduğu şirkete izafe edilecek bir kusurun bulunmadığını belirterek davanın haksız talepler içerdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Tersanesi Sınırlı Sorumlu … … vekili cevap dilekçesinde özetle; dosyada mübrez rıhtım hismet sözleşmesine istinaden 31/12/2004 tarihinde … isimli geminin rıhtım hizmeti almak maksadıyla müvekkilinin iskelesine bağlandığını, müvekkil kooperatifin gemiey sadece rıhtım hizmeti verdiğini, davacının iddialarının aksine geminin tamir ve bakımının kendileri tarafından üstlenilmediğini, bu edimlerin donatana ait olduğunu, sözleşme gereği geminin içine müdahale edemeyeceklerini, sözleşmenin 4. Maddesine istinaden sorumlu tutulamayacaklarını, sözleşmenin 2-b maddesine göre ise gemide yangın çıktığı takdirde komuş rıhtımlara ve tersanelerdeki gemilere zarar verilmesi söz konusu olduğundan kendilerinin gene sorumlu olmayacaklarının önceden kararlaştırıldığını, geminin maliki ve donatanının … A.Ş olduğunu, müvekkilinin bakım ve tamir taahhüdünde bulunmadığını, anılan tensanenin römorkörün yapımı tamamlanmadan suya indirdiğini, denize indirilmiş bir aracın çekimi esnasında meydana gelen zararın yangınla bağlantısının olmadığını , davacının da kabulüne binaen … nin hazır olmadan denize indirildiğini iddia ederek haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … Tersanesinde inşa edilmekte olan… römorkörünün tekne inşaat sigortasının … ve … numaralı poliçeler kapsamında müvekkil şirket tarafından yapıldığını, inşa süresi içerisinde maruz kalacağı zararların Tekne Poliçesi Genel Şartları ve poliçede belirtilen klozlar çerçevesinde teminat kapsamında alındığını, poliçenin 25.000,00 USD muafiyet şartı ile akdedildiğini, römorkörün hasara uğraması nedeniyle çalışamaması sonucu meydana gelen kayıpların poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacı sigortalının römorkörde meydana gelen zararlara ilişkin talebinin poliçe muafiyetinin altında kaldığını bu nedenle teminat kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, tekneye yapılan hizmetin ücrete hak kazandıran bir kurtarma yardım hizmeti olup olmadığı ve hak kazandırdığı kabul edildiği takdirde miktarının ne olacağının yargılamaya muhtaç olduğunu, zira … ve … Genel Müdürlüğü tarafından …A.Ş ye karşı Denizcilik İhtisas Mahkemesinin … esası ile 250.000 USD kurtarma yardım alacağının tahsili talebiyle dava açıldığını, mahkemenin derdest davada bu davanın sonucunu beklemesi gerektiğini belirterek davanın görevsizlik yönünden reddini talep etmiştir.
Davalı … tarafından davanın ihbar edildiği …A.Ş vekili; … ya ait tersanenin … sayılı gemi onarımcısı yasal sorumluluk teminatını havi tekne poliçesi el 01/05/2004/2005 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, ihbar dilekçesinde bulunan poliçe incelendiğinde , dava konusu tersanede, onarım için bulunduğu sırada, mevcut teknelerin uğrayacağı zarar bakımından , sigortalıya düşecek sorumluğunu, teminat altına alındığını, tersaneden … … Başkanlığı talimatı üzerine uzaklaştırılması sebebi ile , oluşan zarara ilişkin herhangi bir teminat bulunmadığını, davacı yanın iddia ettiği… römorkörü bakımından … gemisinin yangın tehlikesi altında bulunması ve … Başkanlığ müdahalesi nedeniyle oluşan tersane dışı zarar nedeniyle yapılan talebin poliçe teminatı dışında kaldığını, müvekkil şirketin ihbara konu poliçe sebebi ile herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyan etmiştir.
Dava, davacıya ait römorkörde meydana gelen zarar ile kurtarma yardım ve diğer masrafların davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup, davanın açıldığı …. ATM tarafından yapılan yargılama sonunda, “İddia, savunma ve bilirkişi raporlarına göre, davacı ile davalı … A.Ş. arasındaki ilişkinin BK’nun 355 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesi niteliğinde olması sebebiyle zamanaşımının BK’nun 126.maddesi hükmüne göre 5 yıl olduğu, 06/02/2005 olay tarihi, 06/06/2005 dava ve 16/11/2009 ıslah tarihine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı yüklenici … A.Ş.’nin sorumluluklarını yerine getirmediği ve zarardan sorumlu olduğu, … Gemisinde çıkan yangın ile davacının… römorkörünün makine dairesine su girmesi ve pervanelerin sürtünmesi sonucu doğan zarar arasında uygun illiyet bağının olmaması sebebiyle davalı …’nın bir sorumluluğunun olmadığı, davalı … A.Ş.’nin donatanın acentesi olduğu belirtilerek aleyhine husumet yöneltildiğinden, doğrudan donatana husumetin yöneltildiği davada anılan davalının bir sorumluluğunun olamayacağı, davalı …’in ise davalı donatan … ile rıhtım sözleşmesine istinaden … Gemisine rıhtım hizmeti sunduğu, zarara sebebiyet veren olgunun çekme işlemi değil davacıya ait… römorkörünün bağlı olmayan pervane şaftlarının çekme sırasında geriye kaçması sonucu makine dairesine su girmesi ve pervanelerin sürtünmesinden kaynaklanması karşısında, dava dışı … tarafından … … Başkanlığı’nın talimatıyla gerçekleştirilen çekme işleminde bu davalının zarara sebebiyet verecek bir eylem ya da ihmalinin bulunmadığı, davalı … A.Ş. yönünden ise davacının ıslahla artırılan 80.000 USD. kurtarma yardım ücretini isteme hakkının doğduğu belirlenmiş ise de, hükmün tefhimi aşamasında davacının davalı … şirketini kurtarma yardım dahil ibra ettiği zannıyla davanın yanlış şekilde reddine karar verildiği gerekçesiyle davalılar …. ile … A.Ş. yönünden davanın kısmen kabulü ile 2.947,83 USD.’nin davalı ….’dan, 118.636,91 USD.’nin davalı … A.Ş.’den ayrı ayrı dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarınca USD.’ye verilen en yüksek yıllık faiz oranı uygulanmak suretiyle tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine” karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ile davalılardan … A.Ş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda verilen 28/04/2015 tarihli bozma ilamı ile “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 294 ve devamı (Mülga HUMK’nun 382 ve devamı) maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün, açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın, kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Öte yandan, yazılacak kararın gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Başka bir anlatımla, gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. Nitekim, HMK’nın 298/2. maddesinde de gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.
Somut olayda mahkemece tefhim edilen kısa kararda davanın davalılar …. ile … A.Ş. yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda davalı … yönünden yapılan değerlendirmede “davacının davalı … şirketinden ıslahla artırılan 80.000,00 USD kurtarma yardım ücretini rücuen isteme hakkının doğduğu ancak hükmün tefhimi aşamasında davacının davalı … şirketini kurtarma yardım dahil ibra ettiği zannıyla davalı … hakkındaki davanın yanlış şekilde reddine karar verilmiştir.” denilmek suretiyle gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu mahkeme gerekçesinde de belirtilmiş olmakla bu durum karşısında anılan yönden kararın bozulması gerektiği” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, Mahkememizin 21/12/2015 tarih ve… Esas … sayılı kararı ile, ” Davalılar … Gemisi Donatanı … ve … … İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile … hakkındaki davanın ıslah edilmiş hali ile kısmen kabulüne, 2.947,83 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline, 118.636,91 USD’nin … Sigorta bu tutarın 80.000 USD’si ile 80.000 USD’ye dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olmak üzere, 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi gereğince dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte, davalı … ile birlikte davalı … Sigorta’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu davalılar yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine” karar verilmiştir.
Kararın, davacı vekili ile davalı … dışındaki diğer davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2017 tarih ve 2016/6256 Esas 2017/6764 Karar sayılı ilamıyla, “Davacıya ait … Römorkörünün davalı … … İnş. San. ve Tic. A.Ş’ye ait tersanede inşası ve donanımı sırasında … rıhtımında bağlı olan … Gemisinde çıkan yangından dolayı, tehlikeli bölgeden … Başkanlığının talimatlarıyla çekilmesi sırasında pervanenin ve şaftın sızdırmazlığının kaybolmasıyla hasar gördüğü anlaşılmaktadır. Dava konusunun çözümünde esas olan kusur ve sorumlulukların belirlenmesi olup, dosyada yer alan bilirkişi raporları ve ek raporlar kusur ve sorumlulukların belirlenmesi, talep edilebilecek hasar ve bedellerin tespiti açısından farklı değerlendirmeler içermekte olup birbiriyle çelişkili bulunmaktadır. Bu itibarla; mahkemece, alınan bilirkişi raporları ve ek raporlardaki aynı konuda yapılan farklı değerlendirmeleri tartışan ve çelişkiyi gideren, aykırılıkları açıklayan, tarafların itirazlarını karşılayan içinde gemi inşaat mühendisi bulunan yeni bir bilirkişi heyetince bilirkişi incelemesi yapılması ve kusur, sorumluluk ve illiyet bağının tespiti, hasar ve her bir davalıdan talep edilebilecek bedellerin belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde noksan incelemeyle ve yetersiz bilirkişi raporlarına göre hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın davacı ile davalılar … Gemisi Donatanı … ve … … İnş. San. ve Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
3- Ayrıca, mahkemece davalı … … İnş. San. ve Tic. A.Ş’nin … Römorkörünün davacıya geç teslimi nedeniyle cezai şarttan sorumlu tutulmasına karar verilmişse de davacının teslim sırasında geç teslimden dolayı herhangi bir talepte veya ihtarda bulunmadığının, römorkörün ihtirazi kayıt ileri sürülmeden teslim alındığının savunulduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanununun 158. maddesinde “Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise, hilafına mukavele olmadıkça, alacaklı ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir. Akdin muayyen zamanda veya meşrut mahalde icra edilmemesi halinde tediye olunmak üzere cezai şart kabul edilmiş ise, alacaklı hem akdin icrasını hem meşrut cezanın tediyesini talep edebilir. Meğer ki alacaklı bu hakkından sarahaten feragat etmiş veya kayıt dermeyan etmeksizin edayı kabul eylemiş olsun.” hükmü düzenlenmiş olup, gecikme nedeniyle cezai şart bedelinin tahsili talebinin ilgili yasa hükmüne göre değerlendirilmesi gerekirken davalının bu konudaki savunmalarının araştırılmaması ve bu konuda bir değerlendirme yapılmaması doğru görülmemiş, kararın davalı … … İnş. San. ve Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
4- Davadaki ret sebepleri farklı olmakla, davalı … San. ve Tic. A.Ş’ye … Gemisi Donatanının acentesi olması sebebiyle husumet yönetilemeyeceği gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olup, davalı … San. ve Tic. A.Ş. yararına ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalıların tümü için tek vekalet ücreti takdiri yerinde görülmemiş, kararın davalı … San. ve Tic. A.Ş. yararına bozulması gerekmiştir.
5- Davadaki ret sebepleri farklı olmakla, davalı … Sınırlı Sorumlu … … hakkındaki dava reddedildiğinden dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalıların tümü için tek vekalet ücreti takdiri yerinde görülmemiş, kararın davalı … Sınırlı Sorumlu … … yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olana bozma ilamına uyularak, dosya Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …, … ve … tarafından tanzim edilen 15/01/2019 tarihli raporda, … römorkörünün, yangından etkilenmemesi için çekilme giderlerinin … gemisinde çıkan yangınla uygun illiyet bağı içinde olduğu, yangının çıktığı esnada … gemisinde geminin donatanı olan davalı …’nın çalışanları olduğuna göre davalı …’nın sorumluluğunun 818 sayılı BK. m. 55 (6098 sayılı TBK. m. 66) hükmünde düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında ele alınması gerektiği, anılan sorumluluğun kusursuz sorumluluk olduğu, bu nedenle davalı …’nın veya çalışanlarının kusurlarına yönelik bir araştırmaya gerek olmadığı, ancak davalının sorumluluğundan bahsedebilmek için hukuka aykırılık unsurunun da gerçekleşmesi gerektiği. … römorkörünün çekilme giderlerinin malvarlığı zararı niteliğinde olduğu, bu tür zararların haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde tazmininin talep edilebilmesi için mağdurun ihlal edilen menfaatini koruyan bir kanun hükmünün bulunmasının gerekli olduğu, bu tür bir emredici hukuk normu olmadığı sürece sorumluluktan bahsedilemeyeceği, bu hususun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu, eğer Sayın Mahkeme hukuka aykırılığın gerçekleştiği kanaatindeyse, … römorkörünün, yangından etkilenmemesi için çekilme gideri olan 3.996.07 TL yi … donatanı …’dan talep edilebileceği, davacının talep ettiği römorkörde meydana gelen zararların giderilmesi için yapılan giderler, dava dışı …’ne ödenen kurtarma bedeli, gelir kaybının denize indirilmiş römorkörün pervanesinin ve şaftının bağlı olmamasıyla uygun illiyet bağı içinde olduğu, bu giderlerden dolayı davalı …’nın borca aykırılık hükümlerine göre sorumluluğunun tartışılması gerektiği, ilk olarak davacının gelir kaybını ispata yarayacak bilgilerin dosyada mevcut olmadığı, yapılan teknik inceleme sonucunda, davalı …’nın … römorköründe, çekilme sırasında meydana gelen zarar toplamı olan 32.843.91 USD den … Sigortadan tahsil edilen 4.207 USD düşürüldüğünde 28.636,91USD yi, … römorkörünün çekilmesi sebebiyle davacı … … A.Ş. tarafından, … ve Gemi Kurtarma Genel Müdürlüğüne ödediği 80.000 USD’yi talep edebileceği, davacının cezai şart talep edebilmesi için römorkörün tesliminde gecikme olup olmadığının tespiti gerektiği, 23.05.2005 tarihli tutanaktan römorkörün 07.04.2005 tarihinde teslim edildiğinin anlaşıldığı, davalı …’nnın römorkörü ne zaman teslim etmesi gerektiğinin belirlenebilmesi için gerekli olan belgelerin dosyada mevcut olmadığı, davacının davalıya gönderdiği …. Noterliğinin, … yevmiye numaralı, 11.02.2005 tarihli ihtarnamesiyle cezai şarta ilişkin ihtirazi kaydını teslim tarihinden önce bildirdiği, ancak bu ihtarnamenin tebliğ şerhinin de dosyada bulunmadığı, söz konusu ihtarnamenin davalıya teslim tarihi olan 07.04.2005 tarihinden önce tebliğ edildiğinin ispatı halinde, davacının cezai şart talebine ilişkin ihtirazi kayıtta bulunduğunun kabul edilebileceği, 5.nolu davalı … firmasının, … sayılı poliçeden kaynaklanan sorumluluğu sebebi ile davacı firmanın … ve Gemi Kurtarma Genel Müdürlüğü’ııe ödediği 80.000 USD ödemeden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Mahkememizce bilirkişi kurulundan … çıkarılarak yerine… eklenerek dosya bilirkişi kuruluna yeniden tevdi edilmiştir. Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 16/09/2019 tarihli raporda, Sayın Mahkemenin heyetimize atadığı teknik bilirkişinin görüşleri doğrultusunda … gemisinin hareket ettirilmesi neticesinde ortaya çıkan zarar ile … Gemisinde çıkan yangın arasında uygun illiyet bağı olduğu sonucuna varılabileceği, bu durumda davalılardan …. Ltd.’nin sorumluluğundan bahsedebilmek için yangının ne sebeple çıktığının da tespiti gerektiği, teknik inceleme kısmındaki konuya ilişkin değerlendirmeler ışığında, yangının, kesin olmamakla birlikte, büyük ihtimalle anılan geminin işletilmesi, bakımı, korunması veya gemi personelinin davranışları neticesinde çıktığı sonucuna varmanın mümkün olduğu, bu kanaat kabul edilecek olursa, … gemisinin hareket ettirilmesi ve su alması neticesinde ortaya çıkan zarar ile kurtarılması nedeniyle … ödenen bedellerden davalı …’nın sorumlu olduğu sonucuna ulaşılabileceği, Yargıtayın bozma kararı çerçevesinde …’un sorumluluğuna ilişkin nihai bir değerlendirme yapılmadığı, Sayın Mahkemenin heyetimize atadığı teknik bilirkişinin görüşleri doğrultusunda, davalı …’nın oluşan zararlardan sorumlu olmadığı kanaatine ulaşılabileceği, Davalı … vekilinin 08.05.2019 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya ibraz ettiği belgelerin delil olarak takdiri Sayın Mahkemeye ait olmakla birlikte, bu belgelerin incelenmesi sonucunda davalı …’nın cezai şart ödeme yükümlülüğünün doğmadığı, kök raporda yer alan diğer kanaatlerde değişikliğe gidilmesine gerek olmadığına ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler …, …, … ve… tarafından tanzim edilen 19/08/2020 tarihli raporda özetle; … AŞ tarafından inşa edilen… isimli römorköre ait sevk sistemi montajının denizde gerçekleştirildiği, bunun gemi inşa uygulamaları açısından doğru ve uyulması zorunlu tek seçenek olduğu, sevk sistemine ait pervanelerin tekne denizdeyken karaya alındıktan sonra kontrollerinin yapılarak; daha önceden sabitlenmiş olan ana makinenin bağlantı ayaklarına uygulanan … malzemesinin donmasının kuru yatak sertleşmesinin beklenmesi gerektiği; sertleşme süresi içinde pervane şaftlarının makinaya olan nihai bağlantısının yapılamayacağı, dolayısı ile günlük ve/veya kısa süreli geçici “sabitleme” işleminin teknik olarak mümkün olmadığı, bu bakımdan, teknenin denize indirilmesine müteakip, “sevk sisteminin nihai şekilde montaj işlemi süresince, geminin (… ) rıhtıma ve/veya iskeleye bağlı ve hareketsiz şekilde durması gerektiği, … römorkörünün donanımlarının devam etmesi ve tamamlanması üzere bağlı bulunduğundan, beklenmedik şekilde çıkan ve sorumlu olmadığı bir yangın sonucunda, acil çekilme koşullarına göre hazır tutulmasının mümkün olmadığı, … inşası süreci boyunca, … AŞ’nin gerek gemi inşa tekniklerini uygulama, gerekse davacı ile akdettiği sözleşmeye aykırı herhangi bir kusur ve ihmalinin olmadığı, Bilimsel Nedensellik ilkesi göz önüne alındığında, takdir Sayın Mahkeme’nin olmak üzere, kaza sonucu oluşan hasar ve sair zararların davalılar … …. tarafından tazmin edilmesinin uygun olacağı, dava konusu… römorkörünün tesliminde temerrüde düşülüp düşülmediğine ilişkin inşa sözleşmesi ve dosyaya sunulan malzeme teslim tarihleri dikkate alındığında geç teslim ispat edilememiş olduğundan cezai şart talebinin yerinde olmadığı, Davalı …’nın ibra olunmadığı kurtarma ücreti bakımından sorumlu tutulmasının mümkün olduğu, Davalı … A.Ş.’ye teknik değerlendirme sonucunda kusur isnat edilmediğinden dava konusu zararlardan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, Davalı …’nın sorumluluğuna ilişkin değerlendirmenin yangının çıkış sebebi ile yakından ilgili olduğu, yangının çıkma sebebi dosyaya sunulan delillerde kesin olarak belirtilmiş olmasa da Sayın Mahkeme söz konusu delillerin yangının çıkmasına geminin işletilmesi, bakımı, korunması veya çalışanlarının sebep olduğu hususunu ispata yeter olduğu kanaatinde ise hukuka aykırılık ve illiyet bağı unsurları gerçekleşmiş olduğundan davalı …’nın zarardan sorumlu tutulabileceği, … römorkörünün çekilme sırasındaki durumunun tazminattan indirim sebebi olarak dikkate alınabileceğine ilişkin görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Yargıtay bozma ilamı ve hükme esas alınan 19/08/2020 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı … rıhtımında kıçtan kara bağlı halde onarımı yapılmakta olan … gemisinde 06/02/2005 tarihinde çıkan yangın nedeni ile … römorkörlerinin denizden, itfaiye ekiplerince karadan yapılan yangını söndürme faaliyeti sırasında, sıkılan suların … gemisi içinde biriktiği, daha sonra da geminin iskele tarafına doğru yaklaşık 25-30 derece yan yatması nedeniyle hemen yanında bağlı ve inşası denizde devam etmekte olan… gemisi için de tehlike yaratmaya başlaması üzerine, o sırada olay yerinde bulunan … … Başkanlığının talimatı ile … şirketine ait bir römorkör tarafından yedeklenerek, … Rıhtımına yanaştırıldığı, inşası denizde devam etmekte olan…’ye ait sevk sistemi kalıcı olarak yerlerine bağlı olmadığından, çekilme sırasında serbest kalarak, içeri kaçması sonucunda buradan içeriye su kaçtığı, daha sonra… römorkörünün, 12/05/2005 tarihi itibarı ile …’daki Yardımcı Tersanesi’ne ait havuza alındığı ve meydana gelen hasarların tespit edildiği, dosya kapsamı itibariyle, teknenin hasar gördüğü, davacının kendisine ait römorkörde meydana gelen zarar ile kurtarma yardım ve diğer masrafların davalılardan müteselsilen tahsilini talep ettiği, davacı … … AŞ ile davalı … Genel Tasarını AŞ arasında akdedilen 04/12/2003 tarihli sözleşme uyarınca, … tarafından inşa edilmekte olan…’nin karadaki inşaatının tamamlanarak, 18/01/2005 tarihinde denize indirildiği ve denize indirilmiş olan… römorkörünün 07/02/2005 tarihinde makine temeli ayaklarının hassas ayarlarının yapılarak, … malzemesiyle sabitlendiği, ayarları bozulmadan … malzemesinin katılaşması amacıyla, ertesi gün yapılacak olan kapün bağlantıları için sabaha kadar kurumaya bırakıldığı, dolayısı ile şaft(lar) dahil tüm sevk sistemini oluşturan elemanların sabaha kadar “serbest” bırakıldığı, ancak aynı gece meydana gelen yangın neticesinde, römorkörün yangından etkilenmemesi için acilen yedeğe alınarak yangın tehlikesinden uzaklaştırıldığı, çekme işlemi sırasında da o aşamada serbest durumda olan, yerlerine nihai şekilde bağlı olmayan pervane şaftlarının geriye kaçması sonucunda salmastra aralığından içeriye su girdiği, davalı … tarafından… römorkörünün inşasına denize indirildikten sonra devam edilmesinde, geminin tersanede bulunduğu konumda, denizde bulunduğu sırada şaft ve pervane sistemlerinin tamamlanmamış olmasında inşa tekniği bakımından davalı … A.Ş.’nin herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle geminin çekilme sırasında ve çekilmesi sebebiyle ortaya çıkan zararlardan kusuru bulunmayan davalı … A.Ş.’nin sorumlu tutulamayacağı, davacı tarafından davalı … AŞ. den gecikme tazminatı talep edilmiş ise de, davalı … A.Ş. ile davacı … … A.Ş. arasında dava konusu… römorkörünün inşası için düzenlenen 04/12/2003 tarihli inşa sözleşmesinin İdari Şartnamesinin “Armatörün Yükümlülükleri” başlıklı 2. maddesinde “malzemenin … tarafından sağlanacağı, malzeme temininin aksaması halinde gecikilen sürenin toplam süreye ekleneceği”, “ödemeler” başlıklı 5. Maddesinde “römorkörün teslimini müteakip inşa bedeli ödemelerinin gerçekleşeceği”, “Teslim Süresi ve Süre Uzatımı” başlıklı 8. Maddesinde “İnşa sözleşmesine konu edilen her iki römorkör hakkında 8 ve 10 aylık seyir tecrübelerine çıkma süresi belirlendiği ve bu sürelerin malzemenin tersaneye teslim tarihinden itibaren başlatılacağı, malzemenin geç teslim edilmesi halinde bu sürenin teslim süresine ekleneceği ve mücbir sebep halinde sürenin uzayacağı”, teslimde gecikmeye ilişkin 10. Maddesinde ise Deniz …’un üzerine düşenleri yapmasına rağmen …’nın teslimi geciktirmesi halinde tekne başına her gün için 500 USD cezai şart ödeyeceği, erken teslim halindeyse bu tutarın inşa bedeline ekleneceği ” hüküm altına alındığı, dosyaya sunulan 23/05/2005 tarihli Tutanakta römorkörün teslim tarihinin 07/04/2005, 12/05/2005 tarihinin ise geminin yeniden havuza alındığı tarih olarak belirtildiği, gerek bu belgede gerekse dosya kapsamı itibariyle, geminin teslimi sırasında teslim süresinin aşılmış olduğuna ilişkin bir kaydın yer almadığı, inşa sözleşmesinin kurulduğu ve geminin teslim edildiği tarihte yürürlükte olan eTBK m. 158/2 (TBK m. 179/2) uyarınca borcun ifası için belli bir tarih kararlaştırılmış olması halinde dahi alacaklının ifayı çekince ileri sürmeksizin kabul etmesi halinde cezai koşul talep etme hakkını kaybedeceği, dosyaya sunulan ve römorkörün teslim tarihi olan 07/04/2005 tarihinden önce gönderilen …. Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesinde inşa sözleşmesine konu edilen römorkörlerin teslim tarihlerinin Aralık 2004 ve Mart 2004 olduğu ve teslimde gecikildiği, gecikmeden kaynaklanan zarar ve gecikme tazminatlarını talep hakkının saklı tutulduğunun belirtildiği, ihtarnamenin 16/02/2005 tarihinde davalı … A.Ş. ye tebliğ edildiği, bu ihtarnamede gecikme zararları ve gecikme tazminatları ifadelerine yer verilmiş olmakla beraber, ihtarnamedeki ifadelerle davacının ceza koşulu talep hakkını saklı tutup tutmadığının tespit edilemediği, kaldı ki davacı ceza koşulu talep hakkını saklı tutmuş sayılsa dahi, ceza koşulunun ödenmesini talep edebilmesi için teslimde gecikmenin gerçekleştiğini ortaya koyması gerektiği, inşa sözleşmesinde kararlaştırılan seyir tecrübesine çıkma süresi yani teslim süresi davacı tarafından malzemelerin teslim edilmesinden başlatılacağından dosya kapsamı itibariyle davacı tarafından malzeme teslim tarihleri dikkate alındığında, inşa sözleşmesi hükümlerine göre teslimde gecikmenin söz konusu olmadığı, davacının römorkörün tesliminde gecikme olduğunu ispatlayamadığı kanaatiyle, davacının davalı … AŞ. den cezai şart talep etme koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı … tarafından Mahkememiz… Esas … sayılı kararın temyiz edilmediği ve kararın bu davalı yönünden kesinleştiği, davalı … şirketinin poliçe teminatı kapsamında kalan 80.000 USD kurtarma ücretini dava tarihinden sonra ferileri ile birlikte 06/12/2016 tarihinde davacıya ödediği tespit edilmiştir.
Davacı, Deniz İhtisas Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında ödediği harç yargılama gideri, vekalet ücreti ve temyiz masraflarından oluşan 12.202,17 USD tutarındaki yargılama masrafının da davalılardan tahsilini talep etmiş ise de, sözkonusu davanın açılmasına kendisinin sebebiyet verdiği ve davada da kısmen haksız çıkmış olmasına göre aleyhine hükmedilen yargılama giderlerinin davalılardan rucuen tahsilini talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yangın olayının gerçekleştiği … Gemisi donatanı davalı …’in kusur ve sorumluluğu açısından yapılan değerlendirmede, dosya kapsamı itibariyle yangın olayına ilişkin düzenlenen resmi belgelerde yangının nedeninin, “yaşam mahalli elektrik kontağı, gemici kamaralarının olduğu bölümde elektrik kontağından çıktığı zannedilen” şeklinde ifade edildiği, olay yeri inceleme zaptında da gemi bakımda olduğu için elektrik sobasıyla ısınıldığı ve elektrik kontağından veya elektrik kablosunun ısınarak yangının çıkmış olabileceği görüşüne yer verildiği, davacı ile davalı … arasında sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığı, dolayısıyla davalı …’nın sorumluluğunun belirlenmesinde haksız fiil hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, davalı …’nın eTBK m. 55 gereğince adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu tutulabilmesi için zararın meydana gelmesinde kendisinin ve adamlarının kusurunun bulunmaması gerektiği, çalıştıranın ancak hükümde öngörülen kurtuluş beyyinesini ortaya koyarak sorumluluktan kurtulabileceği (eTBK 55/1 cümle 2), ispat yükünün davalı … üzerinde olduğu, dosya kapsamı itibariyle, yangının çıkma sebebinin elektrik kontağı, elektrik kontağının bakımı, yani geminin işletilmesi, bakımı, korunması ve gemi adamlarının davranışları olduğu, dolayısıyla davalının elektrik kontağının yangına sebebiyet vermemesi için gerekli özenin gösterildiğini kanıtlaması gerektiği, bu hususun dosya kapsamı itibariyle ispatlanamadığı, dava konusu olayda geminin çekilmesi ve çekilmesi sonucunda ortaya çıkan zararların nedeninin … Gemisinde çıkan yangın olayı olduğu, her ne kadar… römorkörünün şaft ve pervane sisteminin durumu su almasına ve peşinden kurtarma faaliyetine ihtiyaç duymasına sebep olmuşsa da tüm bu zararlar ile yangın olayı arasındaki illiyet bağının kesilmediği, meydana gelen zararların geminin yanması sonucu ortaya çıkacak başka zararların önlenmesi amacıyla çekilmesinin sonucu olduğu kanaatiyle davalı … 2.947,83USD çekilme masrafı, 28.636,91USD romörkörün zarar miktarı ve 80.000 USD Sigorta şirketine ödenen miktar olmak üzere toplam 115.584,74 USD tazminat bedelinden… römorkörünün halihazırdaki durumu dikkate alınarak takdiren %20 indirim yapılarak toplam 89.267,79 USD tazminat miktarının 80.000 USD lik kısmından davalı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere, 80.000 USD kurtarma ücretini dava tarihinden sonra ferileri ile birlikte sigorta şirketi tarafından 06/12/2016 tarihinde davacıya ödediği dikkate alınarak davanın bu miktar itibariyle konusuz kaldığı kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Yargıtay bozma ilamı ile davalılar … San. ve Tic. A.Ş. ile … Sınırlı Sorumlu … … aleyhine açılan davanın reddine dair karara yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verildiğinden bozma ilamı doğrultusunda Mahkememiz 21/12/2015 tarih ve… Esas … sayılı kararı ile davalı … San. ve Tic. A.Ş’ye … Gemisi Donatanının acentesi olması sebebiyle husumet yönetilemeyeceği gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine karar verildiği dikkate alınarak, davalı … San. ve Tic. A.Ş. yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmiş, bozma ilamı doğrultusunda, davalı … Sınırlı Sorumlu … … hakkındaki dava reddedildiğinden dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 24/11/2020 tarihli Resmi Gazetede Yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler’in 13/3 maddesi de gözetilerek hesaplanan vekalet ücretine hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:
1-A) Davalılar , … GEMİSİ DONATANI … ve … hakkındaki davanın ıslah edilmiş hali ile KISMEN KABULÜNE,
B)111.584,74 USD tazminattan takdiren %20 indirim yapılarak 89.267,79 USD tazminatın 80.000 USD lik kısmından davalı … GEMİSİ DONATANI … ve davalı … dava tarihinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu ise de 80.000 USD tazminatın dava tarihinden sonra ferileri ile birlikte 06/12/2016 tarihinde davalı … tarafından davacıya ödendiği görülmekle, bu miktar yönünden dava konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
C) Bakiye 9.267,79 USD nin dava tarihinden 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince işleyecek dolar faizi ile birlikte, davalı … GEMİSİ DONATANI … dan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davanın davalı … San. Ve Tic. A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davanın diğer davalılar … A.Ş ve davalı … Sınırlı sorumlu … … yönünden ESASTAN REDDİNE,
4-Bu dava sebebiyle 866,81.TL karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 3.148,70.TL’den düşümü ile artan 2.281,99.TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılarak karar harcı olarak mahsup edilen 866,81,TL’nin davalı …. Ltd.’den tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalı …. Ltd.’den tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
7-Davalı … San. Ve Tic. A.Ş kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalı tarafa VERİLMESİNE,
8-Davalılar … A.Ş ve davalı … Sınırlı sorumlu … … kendini vekiltemsil ettirdiğinden, 24/11/2020 tarihli Resmi Gazetede Yayınlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümler’in 13/3 maddesi de gözetilerek karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalılara VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafça bozmadan önce sarf edilen 4.958,00.TL yargılama masrafı ve bozmadan sonra sarf edilen 10.100,00.TL bilirkişi ücreti ve 324,00.TL posta masraf olmak üzere toplam 15.382,00.TL’nin tarafların haklı ve haksız çıktıkları oran da dikkate alınarak ve takdiren 1.806,76.TL’sinin davalı …. Ltd. ‘den tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
10- Davalılardan … A.Ş tarafından bozmadan önce sarf edilen 71,00.TL ve bozmadan sonra sarf edilen 1.200,00.TL bilirkişi ücreti ve 100,00TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.371,00.TL’nin davacıdan tahsili ile işbu davalıya VERİLMESİNE,
11-Davalılardan … Sınırlı sorumlu … … tarafından sarf edilen 100,00.TL yargılama masrafının davacıdan tahsili ile işbu davalıya VERİLMESİNE,
12-Tarafların yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, Davacı vekili, davalı … vekili, Davalı …ve davalı … A.Ş vekillerinin yüzlerine karşı, davalı … vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/12/2020

Katip …

Hakim …