Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)
ESAS NO : 2018/541
KARAR NO : 2020/5
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı adına taşımalar yapıldığını, davalı adına yapılan taşımaların eksiksiz yerine getirildiğini, davalının taşıması yapılan bir kısım yükün navlun ücretini ödemediğini, navlun borçlarını ödememesi sebebiyle davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, taşıması yapılan yüklerin boşaltma süresinde, limandan tahliye edilmemesi sebebiyle oluşan demuraj ücretlerinin davalıya fatura edildiğini, davalının demuraj borçlarını ödememesi sebebiyle de davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli itirazların iptaline, takiplerin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iki ayrı icra takibine itirazın iptali için Sn. Mahkemede tek bir dava açmasının usul hükümlerine uygun olmadığını, takip konusu alacak sebeplerinin de aynı nitelikte olmadığının dava dilekçesinden de açıkça anlaşıldığını, bu nedenle iki ayrı takiple ilgili olarak açılan huzurdaki davanın icra takip dosyalarının farklı olduğu gözetilerek ayrılmasına karar verilmesini, davacı şirketin müvekkili şirkete ait yükleri taşıdığını, bu taşımalardan kaynaklanan alacakların müvekkili şirket kayıtlarına kaydedildiğini ve yapılan kısmi ödemelerle kapatıldığını, taşınan yüklerinin süresi içinde müvekkili şirketçe teslim alınmadığı yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, söz konusu yüklerin varış ihbarının yapıldığı tarih itibariyle uygun süre içinde emtiaların müvekkili şirket tarafından teslim alındığını, dolayısı ile davacının demuraj oluştuğu yönündeki iddialarını kabul etmediklerini, ayrıca davacının demuraj bedellerine ilişkin faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacının tek taraflı düzenlediği faturaların HMK/200 anlamında kesin nitelikte delil olmadığının ortada olduğunu, Bu nedenle HMK/200 ve devam eden hükümlere göre yazılı ve kesin nitelikte belgelerle ispat etmesinin zorunlu olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddedilerek %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatıyla sorumlu tutulmasını yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 13/01/2020 tarihli celsede davadan feragat ettiklerini, davalı taraftan herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili 13/01/2020 tarihli dilekçesinde; davacı tarafın davadan feragat etmesi halinde herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Bu nedenlerle; HMK 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince davadan feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğurması dikkate alınarak davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Gerekçesi açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince peşin alınan 694,39 TL den karar harcı olan 54,40 TL’nin mahsubu ile fazla alınan 639,99 TL’nin kesinleşmeye müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraf vekillerince herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti istenmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2020
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır