Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/538 E. 2019/434 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/538 Esas
KARAR NO : 2019/434

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigorta işi ile iştigal eden Türkiye’nin önde gelen sigorta şirketlerinden birisi olduğunu, dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ait emtia Nakliyat Emtia Poliçesi ile müvekkili tarafından teminat altına alındığını, müvekkili sigortalısına ait muhtelif plastik yemek hazır kap emtiasının 04/12/2017 tarihli ve… numaralı konşimento tahtında … gemisine yüklendiğini ve İstanbul’dan İsrail’e taşındığını, tahliye esnasında … nolu konteynerin kapı kısmına yakın tavan kısmının delik olduğu ve bu kısımdan akan sular sebebiyle emtianın ıslanarak hasar gördüğünü, ekspertiz raporuyla bunun tespit edildiğini, 2 nolu davalının taşıyan sıfatına haiz olduğunu ve hasardan sorumlu olduğunu, 1 nolu davalının ise navlun faturası düzenlemesi sebebiyle akdi taşıyan olduğunu belirterek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
1 nolu davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden davacı dava dilekçesi ile birlikte delil listesi sunmuş olmasına karşın delil listesinin ekinde herhangi bir belge sunmadığını ve tebliğ edilmediğini, hak düşürücü süre/zaman aşımı süreleri dolmuş olduğundan davalıdan herhangi bir talepte bulunulabilmesinin mümkün olmadığını, dava açılırken aktif husumeti ispat eden belgeler sunulmadığı için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, aktif husumet itirazında bulunduklarını, rizikonun gerçekleştiği tarihte geçerli bir sigorta sözleşmesinin mevcut olması, ödemenin de gerçek hak sahibine yapılmış olması gerektiğini, konşimentonun ciro ve teslim edilmesi ile birlikte TTK md. 1178 uyarınca ileri sürülebilecek talepler de devir edilmiş olduğunu, alacağın devri yönünden ispat yükü davacıda olup somut olayda kanuni halefiyet veya akdi halefiyet olmadığını, davalının iştigal konusu gereğince sadece taşımayı organize ettiğini ve pasif husumete itiraz ettiklerini, müvekkilinin eşyanın taşınmasını üstlenmediği ve “taşıyan” olmadığını, taşımayı fiilen gerçekleştirmediğini, yükün davalının zilyetliğine girmediğini meydana geldiği iddia edilen hasar ile ilgili olarak davalının sorumlu tutulabilmesi veya davalı aleyhine kusur atfedilebilmesinin mümkün olmadığını, usulüne uygun, süresinde ve geçerli bir hasar ihbarı yapılmadığı için iddia edilen zararın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiğinin kabulünün zorunlu olduğunu,. iddia edilen hasar ile ilgili herhangi bir tutanak davacı tarafından sunulmadığını, iddia edilen ıslaklığın mahiyetinin ne olduğunun (deniz suyu, tatlı su, gümüş nitrat testi vs.) belirtilmediğini, davacı tarafın iddia edilen hasarın taşımanın hangi aşamasında gerçekleştiği ile ilgili olarak herhangi bir beyan/belge sunmadığı tüm bu hususların ispata muhtaç olduğunu, konteyner içi yükleme, sabitleme, istif yük ilgilileri tarafından yapıldığını, bu işlemlerin gereği gibi yapılmamasından doğan sorumluluğun yük ilgililerine ait olduğunu, eşyanın yetersiz ambalajlanmasına bağlı olarak meydana gelen zararlar da sigorta himayesinin kapsamı dışında olduğunu, ödendiği iddia edilen tazminatın rücu edilebilmesi mümkün olmadığını, dava dilekçesi ile yükün plastik olduğunun, iddia edilen hasarın ıslaklık olduğunun beyan edildiği nazara alındığında ambalajın yetersiz yapıldığının sabit olduğunu, yükün taşımanın hangi aşamasında hasarlandığı iddiasının ispata muhtaç olduğunu belirterek davanın reddini, yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2 nolu davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu uyuşmazlığa konu taşımaya ilişkin olarak dava dilekçesinin ekinde sunduğunu belirttiği bir adet taşıma sözleşmesi yani ‘konişmento’ bulunduğunu, davalı şirketin acentesi olduğu dava dışı … tarafından düzenlenen ve davacının davasına dayanak olan … numaralı konişmento hükümleri incelendiğinde, yükleyicinin “…” olduğunu, alıcının “… LTD.” olduğunu, davacının sigortalısının “… A.Ş.” olduğunu, müvekillinin konşimentonun taraflarından birisi olmadığını, davalı şirketin acenteliğini yaptığı taşıyan tarafından gerçekleştirilen taşıma sözleşmesinin davalı şirket ile davacının sigortalısı ile kurulmadığını, davacının sigortalısı ile davalı şirket arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığından bahisle, davacı … şirketinin işbu davayı açabilmesi bakımından aktif husumetinin bulunmadığını, davalı …Ş., İsviçre Cenevre merkezli deniz yolu ile konteyner içinde yük taşıma işi ile iştigal eden… şirketinin Türkiye acenteliğini gerçekleştirdiğini, davalı şirketin bu sözleşmede acente sıfatı ile hareket ettiğini, davalı şirketin acenteliğini yaptığı taşıyan tarafından düzenlenen ve taşıma sözleşmesi şartlarının yer aldığı konişmentonun 10. maddesi ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanacak uyuşmazlıkların çözümü için başvurulacak yetkili mahkeme Londra Mahkemeleri ve uygulanacak hukuk İngiliz hukuku olarak belirlendiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi davalı …’nin hukuken akdi taşıyan olmadığını, davaya konu konişmento incelendiğinde, konişmento üzerinde “…” yani acentesi sıfatıyla imzalanmıştır ibaresi olduğunu, taşımaya konu mallarda oluştuğu iddia edilen olan hasar nedeniyle davalı şirkete atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığını, davacı tarafından dava konusu hasar ile ilgili olarak taşıyana TTK. m. 1185 gereğince süresinde bir ihbar yapılmadığını ve her iki tarafın da katıldığı bir tespit bulunmadığını, iddia edilen hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin belli olmadığını, konteyner muhteviyatı malların ne şekilde ve neden hasarlandığı net olarak anlaşılamadığını, davalı şirket tarafından tanzim edilmiş olan konşimento incelendiğinde taşımanın “…” olarak gerçekleştirildiği, yani konteynerin yükleten tarafından tamamen doldurulduktan sonra taşıyana mühürlü durumda teslim edilmiş olduğunu, konşimento üzerinde “…” yani yükleyici yükledi, istifledi, saydı klozunun yer aldığını, söz konusu konteynerler yükleten tarafından ve onun sorumluluğunda doldurulmuş ve yine yükleten sorumluluğunda yükleme yapılacak limana kadar yükleyici sorumluluğunda taşındığını, yükleme ve boşaltma Limanında hasara ilişkin kayıt bulunmadığını belirterek davanın aktif husumet ehliyetinin bulunması nedeniyle reddini, davanın yetkili mahkemede açılmamış olmasından dolayı yetkisizlik nedeniyle reddini talep etmiştir.
Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan emtianın gemi ile taşınması sırasında hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin TTK ‘nun 1472.maddesine göre taşıyana rücu edilmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup; uyuşmazlığın; davalının milletlerarası yetki itirazının yerinde olup olmadığı, hasarın sigorta poliçesi teminatı içerisinde kalıp kalmadığı, hasarın deniz taşıması esnasında meydana gelip gelmediği, hasar nedeniyle davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, tarafların husumet ehliyetlerini haiz olup olmadıkları ve ödenen hasar tazminatının kadri maruf olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; takibe 04/12/2018 tarihinde başlandığı, ödeme emrinin davalı borçlulara 11/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekillerince 14/12/2018 ve 18/12/2018 tarihlerinde borca itiraz dilekçeleri sunulduğu ve eldeki davanın ise İİK 67 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde 28/12/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişiden alınan 06/08/2019 tarihli raporda özetle; davacının TTK’nun m.1472 uyarınca aktif husumet ehliyetine sahip olduğunu, 1 no’lu davalının akdi taşıyan olması nedeniyle pasif husumet ehliyetine sahip olduğunu, 2 nolu davalı …Ş.’nin taşıma ilişkisinde fiili taşıyanın acentesi olarak hareket ettiğini, TTK m.105 uyarınca fiili taşıyana izafeten kendisine dava açılabileceğini, yargılama sonunda verilen hükmün …A.Ş.’ne karşı icra olunamayacağını, ıslanma zararının taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin ispat edilememesi nedeniyle davalıların sorumlu tutulamayacağını dosya içerisinde gerçek anlamda mahallinde yapılmış bir ekspertiz çalışması ve emtiadaki hasara ilişkin bir analiz raporu bulunmadığından davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatının kadri maruf olup olmadığı hususunda bir değerlendirme yapılamadığını bildirilmiştir.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası dosyaya sunulmuştur.
2 numaralı davalı … Ya… AŞ vekili cevap dilekçesi ile mahkememizin milletlerarası yetkisiz olduğuna ilişkin itiraz da bulunduğundan evvela bu hususun incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekilince milletlerarası yetki itirazına konu konişmento incelendiğinde; yükleyicinin “…” olduğunu, alıcının “… LTD.” olduğu anlaşılmakla, davacı sigortalısı … A.Ş’nin konişmentoya taraf olmaması nedeniyle konişmentoda bulunan yetki kaydının davacı bakımından bağlayıcı olmadığı değerlendirilerek davalı vekilinin milletlerarası yetki itirazı yerinde görülmemiş ve yargılamanın esasına geçilmiştir.
Dosyaya sunulan… tarafından 04/12/2017 tarihinde düzenlenen… numaralı konişmentoya göre; yükletenin davacı sigortalı … A.Ş. firması, Alıcının/İhbar olunanın dava dışı … firması olduğu, taşıma konusu emtianın …, … numaralı 2 adet 40’lık konteyner içerisine istiflendiği ve sırasıyla … ve… numaralı mühürlerle mühürlendikten sonra 04/12/2017 tarihinde “…” isimli gemi ile… limanında yüklenerek varış yeri olan … limanına deniz yoluyla sevk edilmiş olduğu ve konişmentonun davalı … tarafından kaşe ile imza altına alındığı görülmüştür. Konişmento üzerinde bulunan kayıtlar incelendiğinde ise bilirkişi raporunda açıklandığı üzere
– … kaydının; emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı, tartımı ve konteyner kapaklarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleten tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlamını taşıdığı,
– … kaydının ise Konteyner içi emtia hakkındaki bilgilerin gönderen tarafından beyan edilen bilgiler olduğunu, ağırlık, ölçüler, miktar, durumu, içeriğinin taşıyan tarafından bilinmediğini ifade ettiği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan… tarafından 04/12/2017 tarihinde düzenlenen … numaralı Ciro Edilemez Denizyolu Taşıma Senedine göre ise; Yükletenin davalı …Şti firması, Alıcının/İhbar olunanın dava dışı …firması, taşıma konusu emtianın … ve … numaralı 2 adet 40’lık konteyner içerisine istiflendiği ve sırasıyla … ve … numaralı mühürlerle mühürlendikten sonra 04/12/2017 tarihinde “…” isimli gemi ile … limanında yüklenerek varış yeri olan … limanına deniz yoluyla sevk edilmiş olduğu, konişmentonun taşıyan … adına acentası sıfatıyla … tarafından imzalandığı görülmüştür. Konişmento üzerinde bulunan kayıtlar incelendiğindeise bilirkişi raporunda açıklandığı üzere;
– … kaydının; emtianın konteyner içerisine yüklenmesi, istifi, sayımı, tartımı ve konteyner kapaklarının mühürlenmesi işlemlerinin bizzat yükleten tarafından gerçekleştirilmiş olduğu anlamını taşıdığı,
– …kaydının ise Konteyner içi emtia hakkındaki bilgilerin gönderen tarafından beyan edilen bilgiler olduğunu, ağırlık, ölçüler, miktar, durumu, içeriğinin taşıyan tarafından bilinmediğini ifade ettiği;
– … (full container load) kaydından; Konteynerin tamamının tek bir yükleyici tarafından tek bir alıcıya sevk edilmiş olduğu anlamını ifade ettiği belirtilmiştir.
Bu hali ile dosyaya sunulan konişmento içeriklerie göre taşımanın 1 numaralı davalı …Şti tarfından üstlenildiği ve fiili taşımanın ise 2 numaralı davalı … tarafından gerçekleştiridiği anlaşılmakla; 1 numaralı davalının akdi taşıyan 2 numaralı davalının ise fiili taşıyan oldukları ve TTK 1191 maddesi gereği davalıların pasif husumet ehliyetlerini haiz olduklarına kabul edilmiştir. Ayrıca … no.lu Ciro Edilemez Denizyolu Taşıma Senedinin taşıyan adına acentesi sıfatıyla imzalayan …A.Ş.’nin ticaret unvanı yer almakta olup bu şirket konişmentoyu düzenleyen fiili taşıyan … şirketinin yükleme limanı acentesidir. TTK m. 105 maddesi gereği acente, aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili namına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir. Bu nedenle 2 numaralı davalıya izafeten husumetin yetkili acenteye yöneltilmesi hukuken doğrudur.
Davacının aktif husumet ehliyeti bakımından yapılan değerlendirmede ise; dava halefiyete istinaden açılmış olduğundan, TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. Dosyaya sunulan…Bankasına ait ödeme dekontu uyarınca davacı şirket tarafından dava dışı sigortalıya,… numaralı poliçe tahtında 04/05/2018 tarihinde 250,00 USD ödenmiş olduğu anlaşılmakla, TTK’nun 1472. maddesi uyarınca davacının aktif husumet ehliyetine sahip olduğu kabul edilmiştir.
Dava konusu talep …nolu konteyner tavanındaki delikten sızan sular nedeniyle bir kısım emtianın ıslanma sonucu hasarlanmış olmasından dolayı taşıyanın sorumlu olduğuna dayanmaktadır. Dava konusu taşımaya ilişkin olarak düzenlenmiş bulunan… numaralı konişmentoda ve … numaralı Denizde Taşıma Senedinde Teslim Alma Yeri ile Nihai Varış Yeri belirtilmeksizin sadece Yükleme Limanı ile Tahliye Limanı gösterildiğinden söz konusu taşımanın Limandan Limana Taşıma (Port To Port) olduğu anlaşılmaktadır. Bu taşıma şeklinde, taşıyanın mallara ilişkin sorumluluğu malların yükleme limanında gemi küpeştesine kabul edilmesiyle başlamakta ve tahliye limanında geminin küpeştesinden tahliye edilmesiyle sona ermektedir. Ayrıca dosyaya sunulan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere konteyner taşımacılığında, tüm konteynerler yükleme limanında gemiye yüklenmeden önce ve tahliye limanında gemiden indirilirken gerek acente ve liman görevlileri gerekse kaptanın gözetiminde güverte zabitleri tarafından kontrol edilerek varsa gözle görülen hasarlar tespit edilip “…” olarak tanımlanan “Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağı” düzenlenmeli ve hem gemi kaptanı hem de acente ve liman yetkilileri tarafından imzalanması gerekmektedir. Ancak dosyada dava konusu … numaralı konteynere ait gerek yükleme limanında gerekse tahliye limanında düzenlenmiş bir Konteyner El Değiştirme ve Hasar Tutanağı bulunmamaktadır. Dava dilekçesinde hasarın konteyner tavanındaki delikten sızan sular nedeniyle taşıyanın sorumluluğunda meydana geldiğinin belirtilmesine karşın dosyaya sunulan sigorta eksper raporunun gerek … numaralı konteynır gerekse içerisindeki yük üzerinde hasara ilişkin fiziki bir inceleme yapılmadan hazırlanmış olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, ekspertiz raporunda konteynerdeki deliğin deniz taşıması esnasında meydana geldiği konusunda kesin bir veri bulunmadığı belirtilmiştir. Hatta hasarın deniz suyu mu yoksa yağmur suyu mu olup olmadığını tespit edebilmek adına yapılması gereken gümüş nitrat testinin bile dosyada uygulanmadığı anlaşılmıştır. Ancak hasarın ise konteyner içerisinde bulunan emtiaların ıslanması sonucu oluştuğu düşünüldüğünde taşımanın hangi safhasında ve kimin sorumluluğunda zararın meydana geldiğinin tespiti gerekmektedir. Buna ilişkin olarak ise TTK 1185 maddesi gereği usule uygun bir hasar ihbarının bulunup bulunmadığı hususu önem arz etmektedir. Hasarın taşıyana TTK hükümlerine göre süresinde ve usule uygun bildirildiğine ilişkin herhangi bir delil ise dosyada yer almamakladır. Zıya veya hasarın haricen belli olması durumunda en geç eşyanın gönderilene teslimi sırasında, haricen belli olmaması halindeyse eşyanın gönderilene teslimi tarihinden itibaren aralıksız olarak hesaplanacak üç gün içinde taşıyana ihbar edilmesi gerektiği TTK. 1185 maddesi gereğidir. İhbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde eşyanın konişmentoda yazılı olduğu şekilde teslim edildiği ve herhangi bir zıya veya hasar söz konusu ise bunun taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten ileri geldiği yönünde iki karine doğmakta olup, eldeki dosyada davacının bu iki karinenin aksini ispat ederek davalıların sorumluluğunu ispatlaması gerekmektedir. Ancak yukarıda bahsedildiği üzere, hasarın ve ıslanmanın taşımanın hangi safhasında meydana geldiği dosya kapsamından anlaşılamadığından ve taşımaya konu konişmentolardaki “…” kaydı gereği emtiaların gemiye hasarsız olarak teslim edildiği de davacı tarafından ispatlanamadığından; hasarın, davalıların sorumluluk alanı içerisinde ve deniz taşıması esnasında meydana geldiğine dair mahkemede kanaat uyanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı olan 44,40 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı … tarafından yapılan 28,00 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalı …’ne ödenmesine,
4-Davalılar vekilleri için takdir edilen 1.326,60 TL red vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır