Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/536 E. 2020/346 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/536 Esas
KARAR NO : 2020/346
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA DEĞERİ : 14.427,45.TL
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … A.Ş.’nin müvekkili şirket nezdinde Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ve Abonman Sözleşmesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sigortalısına ait galvanizli rulo sac emtiasının … gemisi ile İskenderun’dan Yunanistan’a taşınmaz üzere … Limanına getirildiğini, yükleme işlemi sırasında davalılardan … … çalışanı forklift operatörünün dikkatsiz ve özensiz çalışmasına sonucunda … nolu bobinin hasara uğradığını, hasar formunun düzenlendiğini ve bobinin hurdaya çıkarıldığını, bobin için sigortalı firmadan 7.826,00.TL hurda teklifi alındığını ve bu tutarın hasar hesabından düşüldüğünü, işbu tutar düşüldükten sonra … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Gemisi Donatanı … San Ve Tic Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen hasarın meydana gelmesinde müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, bobunun gemiye teslim edilmeden önce hasara uğradığını, müvekkilinin sorumlu tutulabilmesi için eşyanın müvekkiline teslim edilmiş olması gerektiğini, süresi içinde usulüne uygun yapılmış bir ihbarın bulunmadığını, davacının delil listesinden de anlaşıldığı üzere e-postada hasar ihbarının sadece diğer davalıya yapıldığını, müvekkiline hasar ihbarının bulunmadığını, taşıma sözleşmesine göre müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, müvekkilinin işyerinin İskenderun olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin İskenderun Mahkemeleri ve icra daireleri olduğunu, Solas Konvansiyonunun yönergelerinde yükleme ve tahliye esnasında gemi kaptanının talimatlarının uygulanacağının açıkça düzenlendiğini, çalışanların da gemi kaptanını istediği şekilde yükleme yaptıklarını hatta gemi kaptanının istediği şekilde yükleme yapılmasının hatalı olacağını söyleyerek gemi kaptanını da uyardıklarını, müvekkili şirket çalışanlarının en üst düzeyde dikkat ve özeni gösterdiğini, hasarlı bobin incelemeden kazanın oluş şeklinin anlaşılma imkanı bulunmadığı gibi talep edilen miktarın fahiş olduğunu beyanla davanın reddine ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava; davacı … şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı rulo sac emtiasının davalıların sorumluluğunda gemiye yüklenmesi sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeniyle sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılardan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine yönelik itirazın İİK nun 67.maddesi gereğince iptaline ilişkin olup, uyuşmazlığın, tarafların husumet ehliyetleri, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili bulunup bulunmadığı, geçerli bir sigorta sözleşmesi uyarınca ödeme yapılıp yapılmadığı, hasar nedeniyle davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve buna göre varsa davacı alacağının miktarının tespiti hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce celp edilerek incelenen; … İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı dosyası incelendiğinde; Alacaklı … Sigorta A.Ş. tarafından borçlular … Gemisi Donatanı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … A.Ş. aleyhine 15/11/2018 tarihinde 14.427,45.TLnin tahsili için ilamsız icra takibi yapılmış olduğu, borçlulara23/11/2018 ve 21/11/2018 tarihlerinde ödeme emrinini usulüne uygun olarak tebliği üzerine borçluların süresinde, “ödeme emrinde belirtilen borca ve ferilerine itiraz ediyorum” şeklinde yaptığı beyan ile icra takibine durmasına sebebiyet verdiği ve eldeki davanın ise 28/12/2018 tarihinde İİK 67 maddesi uyarınca yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri, konişmento, nakliyat sigorta poliçe örneği, ödeme belgesi, hasar dosyası, navlun faturası dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce resen seçilen bilirkişiler … , … ve … tarafından tanzim edilen 08/10/2020 tarihli raporda, Davacının TTK m. 1472 hükmü uyarınca dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu, b çerçevede aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, 1. davalının dava konusu taşıma işini üstlendiği ve taşıyan sıfatını haiz olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, şu halde 1. davalının pasif husumet ehliyetinin mevcut olduğu; dava konusu yük hasan, eşya henüz taşıyan tarafından teslim alınmadan önce gerçekleşmiş olup, bu aşamada taşıyanın sorumluluk süresi henüz başlamadığından 1. davalının dava konusu yük hasarından TTK m. 1178 vd. hükümleri uyarınca sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, dava konusu uyuşmazlıkta kaptanın TTK m. 1091 hükmünde öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve kusurlu olduğu hususunun ispatlanamadığı, 2. davalının yükleme işlemini gerçekleştirdiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, şu halde 2. davalının pasif husumet ehliyetinin mevcut olduğu; 2. davalının sorumlu tutulup tutulamayacağının, TBK m. 112 uyarınca değerlendirilmek gerekeceği, 2. davalının kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispatlayamadığı, Dosyaya sunulan Önceden Tespit-Kaza/Hasar Analiz Rapor Lormu’nda ve Ön Tespit-Tespit-Kaza/Hasar Bildirim Formunda yer alan beyan ve ifadelerin zararın kaptanın kusuru ile ortaya çıktığının ispatı ile TBK. m. 112 uyarınca 2. davalıya düşen ispat yükünün yerine getirilmiş sayılması bakımından yeterli kabul edilip edilmeyeceği hususunda takdirin münhasıran Sayın Mahkeme’ye ait olduğu, Sigortalıya yapılan 14.427,45 TL tutarındaki ödemenin kadri marufunda olduğuna dair görüş ve tespitlerine yer vermişlerdir.
Davalılardan … İskenderun vekili mahkemeiz ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olmakla bu husus bakımından yapılan değerlendirmede; HMK 6 ve HMK 7 maddeleri gereğince icra dairesi ile mahkememizin yetkili olduğu kabul edilimekle yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Dava halefiyete istinaden açılmış olmakla, dosyaya sunulan ve dava dışı sigortalı satıcı … A.Ş. tarafından dava dışı alıcı … SA adına düzenlenmiş olan dava konusu yüke ilişkin satım faturasında “CFR” kaydı bulunmaktadır. CFR (Cost and freight – mal bedeli ve navlun) tipi teslimde mala ilişkin hasarın malın gemiye yüklenmesinden sonra alıcıya intikal ettiği alınan bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Dava konusu olayda emtialar gemiye yüklenirken zarar meydana geldiğinden hasar henüz alıcıya intikal etmemiştir. Dolayısıyla bu aşamada dava dışı sigortalı satıcının dava konusu mal üzerinde sigortalanabilir menfaati bulunduğu kabul edilmiştir. Dosyaya sunulan … numaralı, 01/01/2017 başlangıç ve 01/01/2018 bitiş tarihli Nakliyat Abonman Sözleşmesi Poliçesi ile dosyaya sunulan … Bankası’na ait 18/09/2018 işlem tarihli dekonttan, davacı sigortacının sigorta himayesi kapsamındaki rizikonun gerçekleşmesi sonucunda, geçerli bir sigorta sözleşmesine dayanarak ödemesi gereken sigorta tazminatını sigortalıya ödediği ve TTK 1472 maddesi uyarınca dava dışı sigortalısının haklarına halef olduğu, bu haliyle de davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Davalılardan … Gemisi Donatanı … San Ve Tic Ltd Şirketinin dava konusu taşıma işini üstlendiği ve taşıyan sıfatını haiz olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından bu davalı bakımından da pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul olunmuştur.
TTK 1178/2 maddesi uyarınca taşıyan, eşyanın zıyaı veya hasarından yahut geç tesliminden … zararlardan, zıya, hasar veya teslimde gecikmenin, eşyanın taşıyanın hâkimiyetinde bulunduğu sırada meydana gelmiş olması şartıyla sorumludur.Eşyanın taşıyanın hakimiyetinde bulunduğu süre ise teslim alma ile teslim etme arasındaki zaman dilimidir. Teslim alma taşıyanın taşıma amacıyla eşyanın zilyetliğini kazanmasıdır. Bunun için zilyetliğin devri gerekmektedir. Zilyetliğin devri bakımından belirleyici husus, taşıyanın eşya üzerindeki fiili hakimiyeti ele geçirmesi (TMK m. 973); diğer bir ifadeyle eşyanın, taşıyanın etki ve kontrol alanına girmesidir. Bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere; yükletene geçici tesellüm makbuzu verilmesinin ya da konişmento yahut diğer bir denizde taşıma senedi düzenlenmesinin bu noktada herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Eşya yüklemeden önce karada veya yükleme anında yahut gemide teslim alınabilir. Yükleme taşıyan tarafından üstlenilmişse, teslim alma yüklemeden önce karada gerçekleşir. Sözleşme ile FlO şart edilmişse, yüklemenin tamamlandığı, diğer bir ifadeyle eşyanın yükleme donanımından çözüldüğü anda; FlOS/T şart edilmişse istif / dengeleme faaliyetinin sona erdiği anda eşya taşıyan tarafından gemide teslim alınmış olur. Yükleme, istif ve dengeleme faaliyetlerinin bu kayıtlara uygun şekilde gerçekleştirilmemesi hâlinde ise eşyanın fiilen taşıyanın hakimiyetine girdiği anın esas alınması gerekmektedir. Davalılardan … Deniz İşletmeleri tarafından dosyaya sunulan “Recap of Fixture” başlıklı belgenin 7. maddesinde “FIOS” kaydı; 34. maddesinde ise “yükleme ve boşaltma faaliyetlerinin her iki uçla yükleten/gönderilen tarafından gerçekleştirileceği”‘ kaydının bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesi dikkate alındığında, davacı vekilinin yükleme operasyonunun fiilen taşıyan tarafından yerine getirildiği iddiası dosya kapsamı itibarı ile ıspatlanamamıştır. Dava konusu yük hasarının ise yükleme sırasında meydana geldiği dosya içeriğinden sabittir. Bu nedenle dava konusu yük hasarı, eşya henüz taşıyan tarafından teslim alınmadan önce gerçekleşmiş olduğundan ve bu aşamada taşıyanın sorumluluk süresi henüz başlamadığından davalılardan … Deniz İşletmeleri Şirketinin dava konusu yük hasarından TTK 1178 vd. Maddeleri uyarınca sorumlu bulunmadığı kabul edilmiştir.
TTK 1091/1 maddesi uyarınca kaptan, yükleme ve boşaltına araçlarının kullanılma amaçlarına uygun durumda olmasına, istif özel istifçiler tarafından yapılsa bile, denizcilikte geçerli olan kurallara uygun bir şekilde gerçekleştirilmesine dikkat etmek zorundadır. TTK 1091 hükmü, yükleme ve istif işlemleri kim tarafından yerine getirilirse getirilsin, bu işlemler sırasında meydana gelen bir zarardan kaptanın her halde sorumlu olduğunu öngören bir düzenleme değildir. Kaptanın sorumluluğu için kaptanın yükümlülüğünü hiç veya gereği gibi yerine getirmemesi ve kusurlu olması şarttır. Kaldı ki, istif faaliyeti taşıyan tarafından üstlenilmemişse, bu yükümlülük, gemideki diğer yüklerin ve geminin güvenliğine ilişkin bir tehlike söz konusu olduğunda müdahale etmekten ibarettir. Dolayısıyla dava konusu uyuşmazlıkta kaptanın TTK 1091 maddesinde öngörülen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve kusurlu olduğu hususu ıspatlanamadığından, bu yöndeki iddialar dikkate alınmamıştır.
Davalılardan … İskenderun Liman İşletmeciliği Şirketinin yükleme işlemini gerçekleştirdiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı anlaşıldığından bu davalı bakımından da pasif husumet ehliyetinin bulunduğu kabul olunmuştur.
Türk Ticaret Kanunu 5. Kitabında yer alan Deniz Ticaret Hükümleri arasında taşıyanın sorumluluğu ve bazı sorumluluk halleri özel olarak diizenlenmişse de, taşıyan dışında yükleme ve/veya boşaltma işlemini gerçekleştirenlerin sorumluluğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle davalılardan …’ın sorumlu tutulup tutulamayacağı. TBK 112 maddesi kapsamında değerlendirilmekle; TBK 112 maddesi uyarınca borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse, borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan … zararını gidermekle yükümlüdür. Bu nedenle ispat yükü eldeki uyuşmazlık bakımından 2 numaralı davalı … üzerindedir.
2. davalı, zararın daha önccdcn mevcut olduğunu iddia ediyorsa, yahut kaptanın talimatları nedeniyle zaararın meydana geldiğini ileri sürüyorsa, bu iddialarını ispatlaması gerekir. Dosya içeriğinde 2. davalının bu iddialarını ispata yarayacak herhangi bir belge veya delil bulunmamaktadır. Ispat yükü üzerinde bulunan davalının hasara neden olmadığı savunmasını ispatlayamadığı değerlendirildiğinde, bilirkişi raporu ile kadri marufunda bulunan zarar miktarından sorumlu bulunduğu kabul edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki tespitler mahkemece denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuş ve dayandıkları gerekçeler ile ulaştıkları tespitler ise mahkemece dosya kapsamı ve deliller ile uyumlu bulunduğundan bilirkişi raporu da hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davalılardan … Limited Şirketi bakımından davanın REDDİNE,
2-Davalılardan … A.Ş bakımından;
… İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı icra takip dosyasına yönelik itirazın davalı … A.Ş bakımından İPTALİNE, takibin 14.427,45 TL asıl alacak bakımından devamına asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari faiz UYGULANMASINA,
– Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Bu dava sebebiyle 985,53.TL karar harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 246,39.TL’den mahsubu ile bakiye 739,14.TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davalı … … A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
4-Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT hükümlerine göre hesaplanan 4.080,00.TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile işbu davalı tarafa VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından sarf edilen 35,90.TL başvuru harcı, 246,39.TL peşin harç, 1.700,00.TL bilirkişi ücreti, 229,50.TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.965,40.TL’nin davalı … … A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa VERİLMESİNE,
6-Davacının yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …

Hakim …
e-imzalıdır