Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/519 E. 2019/327 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO: 2018/519 Esas
KARAR NO: 2019/327

DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/12/2018
KARAR TARİHİ: 08/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısına ait güneş enerjisi kollektörü emtiasının 21/07/2017 tarihli … nolu taşıma senedi tahtında Mersin’den … ‘ya taşındığını, malların içinde bulunduğu konteynerin gemi güvertesinde yer değiştirmesi sonucu emtianın hasar gördüğünü, bu nedenle 16 adet güneş kollektöründe ezik, kırık ve delikler tespit edildiğini, taşıma senedinin bir nolu davalı … tarafından düzenlendiğin, diğer davalı … ‘in de navlun faturası düzenlediğinden akti taşıyan konumunda olduğunu, sigortalının uğradığı zararın müvekkili sigorta şirketi tarafından ödendiğini, bu şekilde müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, yük hasarından davalıların birlikte sorumlu olduklarından hasar bedelinin davalılara rücu edilmesi için Bakırköy … İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz etmeleri nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptalleri ile icra takibinin devamına, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; konişmentonun 10.maddesinde Londra Mahkemelerinin yetkili kılındığını, uygulanacak hukuk olarak İngiliz Hukukunun belirlendiğini, iddia edilen yük hasarına ilişkin olarak TTK’nun 1185.maddesi gereğince süresinde hasar ihbarının yapılmadığını, bu konuda her iki tarafın katıldığı bir tespitinde bulunmadığını, dolayısıyla zararın taşıyanın mesul olmayacağı bir sebepten ileri geldiği yönünde müvekkili lehine karine oluştuğunu, davacı tarafça bu iddianın aksini ispatlamaya yeterli delil sunulmadığını, hasarın taşımanın hangi aşamasında meydana geldiğinin belli olmadığını, malların Mersin Limanına müvekkili firma dışında başka bir firma tarafından taşındığını, ayrıca konteyner muhteviyatı malların ne şekilde ve neden hasarlandığının da net olarak ortaya konulamadığını, konişmentodaki kayıtlara göre konteynerin yükleten tarafından yüklenip, istiflenerek mühürlü vaziyette yükletenin sorumluluğunda limana kadar taşındığını, dolayısıyla yükün limana kadar yapılan taşıma sırasında hasarlanmadığının davacı tarafından kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacının % 20 oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … tarafından yapılan ödemenin geçerli bir sigorta ilişkisine dayanıp dayanmadığının ispatlanması gerektiğini, konişmentonun … firması tarafından düzenlendiğini, müvekkilinin hiçbir şekilde konişmentoda yer almadığını, bu nedenle taşıyan sıfatına ve sorumluluğuna haiz olmadığını, yükün taşıyana kapalı konteyner içerisinde gümrüklenmiş bir şekilde teslim edildiğini, iddia edilen yük hasarının malın kusurlu şekilde yüklenmesi ve ambalajlanması nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini, konteynerin de gönderen tarafından seçildiğini, taşıyıcının ise konteyneri göndericeden aldığı gibi teslim ettiğini, konişmentoda yer alan kayıtlara göre taşınan malın konteynere yüklenmesi, istiflenmesi ve sayılmasının gönderenin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle yükün taşınması sırasında olağan koşullarda hasarlanmaması için gereken önlemleri almanın gönderenin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle taşıyıcıya kusur izafe edilemeyeceğini, davacı tarafın TTK nun 1185.maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle yükteki hasardan ve ziyadan taşıyanın sorumlu olmadığı konusunda karine oluştuğunu, bunun aksinin de davacı tarafından ispatlanması gerektiğini savunarak davanın husumet yokluğu ve esastan reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Dava; nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan yükün taşınma sırasında hasarlanmasından dolayı sigortalıya ödenen hasar bedelinin davalılara rücu edilmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olup, dava konusu olan Bakırköy .. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı … tarafından 1.706,00 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili için 06/07/2018 tarihinde icra takibi başlattığı, davalıların süresinde borca itiraz etmeleri nedeniyle takibin durdurulduğu, takibe itiraz ile davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan …’ya … AŞ cevap süresi içerisinde konişmentodaki yetki klozuna dayanarak milletlerarası yetki itirazında bulunmuş olduğundan, öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, taşımayı yapan geminin yabancı bayraklı olması, boşaltma limanının Türkiye dışında bulunması ve yük alıcısının yabancı olması nedeniyle uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı belirlidir.
MÖHUK 47.madde gereğince yetki anlaşmasının geçerli olması için; uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıması, Türk Mahkemesinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması ve uyuşmazlığın borç ilişkisinde doğması gerekir.
Yabancı unsur taşıyan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili kanununun tayininden önce çözümü gereken sorun açılan davada mahkememizin milletlerarası yetkisinin bulunup bulunmadığı sorunudur.
Dosya kapsamına göre, dava konusu taşımanın davalı … tarafından düzenlenen 21/07/2017 tarihli … nolu konişmento tahtında yapıldığı, konişmentonun 10.maddesindeki kloz ile taşımadan kaynaklanan tüm anlaşmazlıklarda Londra Yüksek Mahkemesinin kaza yetkisine sahip olduğunun kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Konişmentoda yer alan yetki şartı, yabancı mahkemeye yetki veren usul hukukuna ait yabancı unsurlu bir sözleşme niteliğindedir. Mahkememizce belirlenmesi gereken husus taraflar arasındaki yetki anlaşmasının MÖHUK 47.maddedeki geçerlilik şartına uygun olup olmadığı ve bu suretle mahkememizin yetkili olup olmadığı hususudur.
Davamızda uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşıdığı, dava konusunun Türk Mahkemelerinin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmiş bir konuya ilişkin olmadığı, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğduğu açık ve nettir.
Tüm dosya kapsamına göre, dava konusu uyuşmazlığın yabancı unsur taşıması, mahkememizin yetkisinin münhasır yetki esasına göre düzenlenmemiş olması, uyuşmazlığın borç ilişkisinden doğması ve konişmentoya yetki ve uygulanacak hukuka ilişkin konulan şartın geçerli ve bağlayıcı olması nedeniyle somut uyuşmazlık yönünden mahkememizin yetkili olmadığı kanaatine varıldığından davalı … ‘nın yetki itirazının kabulü ile konişmentodaki yetki şartı nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiştir.
Dosyaya sunulan 21/07/2017 tarihli navlun faturasına göre taşımanın davalı … AŞ tarafından üstlenilerek, navlun ücretinin bu şirket tarafından davacının sigortalısından tahsil edildiği, taşımanın ise fiilen … tarafından yerine getirildiği, dolayısıyla davalı … Taşımacılığın akdi taşıyan konumunda olması nedeniyle TTK’nun 1191 ve 1178.maddeleri gereğince yük hasarından dolayı kendisine husumet yöneltilebileceği kabul edilmiştir. Ancak, sigorta şirketinin sigortalısına ödemiş olduğu yük hasarını akdi taşıyana rücu edebilmesi için hasarın taşıma sırasında taşıyıcının kusur veya ihmalinden dolayı meydana geldiğinin kanıtlanması gerekmektedir.
Konişmentoda yer alan “shipper’s, load, stow, count” kaydına göre sigortalı emtianın gönderen tarafından konteyner içerisine yüklenip istiflenerek konteynerin mühürlü bir vaziyette taşıyıcıya teslim edildiği anlaşılmaktadır. TTK’nun 1185.maddesine göre de yükteki ziya veya hasarın teslim tarihinden itibaren 3 gün içerisinde taşıyıcıya bildirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde hasarın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten meydana geldiği konusunda taşıyıcı lehine karine oluşmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, taşıyıcıya hasar ihbarının yapılmadığı belirli olup, yükün gönderilene teslimi sırasında herhangi bir hasar tutanağı da tutulmamıştır. Davacı tarafça dosyaya sunulan ekspertiz raporunun ise yük üzerinde fiilen inceleme yapılmadan sigortalıdan alınan genel bilgilere göre düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ekspertiz raporunda belirtilen yük hasarının taşıyıcının yada adamlarının kusur ve ihmali ile meydana geldiği, yükün gönderilene teslimi sırasında tutulan tutanak yada başka bir belge ile ispatlanamamış olduğundan yük hasarından dolayı akdi taşıyan davalı … AŞ ‘nin sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaatine varılmakla, bu davalı hakkındaki davanın da esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davalı … vekilinin milletlerarası yetki itirazının kabulü ile bu davalı hakkındaki davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davalı … AŞ hakkındaki davanın esastan REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç Tarifesi gereğince tayin olunan 44,40 TL karar harcından 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
4-Davalı … AŞ vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalı … AŞ vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 1.706,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır