Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/512 E. 2019/457 K. 06.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO : 2018/512 Esas
KARAR NO : 2019/457
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 06/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin yükleyicisi olduğu ve … Ltd.’nin (“…”) alıcısı olduğu ve … no’lu konşimento tahtında İzmir Limanı’ndan Chennai/Hindistan Limanı’na taşınan ve tam ve tekmil şekilde ve zamanında varma limanına vasıl olan yükünün taşınması işinde müvekkili şirketin freight forwarder/taşıma işleri komisyoncusu olarak hareket ettiğini, taşıma organizasyonunun müvekkili şirket tarafından layıkıyla ifa edildiğini, taşınan yükün tam ve tekmil şekilde ve zamanında olmak üzere 09/09/2016 tarihinde varma limanına ulaştığını, yükün zamanında varma limanına ulaşmasına rağmen bir türlü alıcısı tarafından teslim alınmadığını, davalı/yükleyici firmaya bu hususun bildirildiğini, davalı şirketin yeni bir irtibat bilgisi vererek yükün ilgili kişi/firma tarafından teslim alınacağını beyan ettiğini, uzun süren yazışmalardan sonra irtibatın kesildiğini, tüm uğraş ve ikazlara rağmen yükün bir türlü teslim alınmadığını,herhangi bir sonuç alınamaması üzerine tahakkuk edilmiş olan demuraj/konteyner kira bedellerinin … Gemi Acenteliği A.Ş tarafından müvekkili şirkete fatura edildiğini, müvekkili şirket tarafından ödeme yapılmak zorunda kalındığını, ödenmek zorunda kalınan bedelin fatura ile davalı şirketten talep edildiğini, buna rağmen fatura ve içeriğinin davalı tarafça mesnetsiz şekilde ve kötü niyetle kabul edilmediğini, davalı tarafından fatura bedelinin ödenmemesi neticesinde alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, icra takibinin davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli, hiçbir illiyet ve yasal dayanağı bulunmayan borca itirazları ile durduğunu, müvekkili şirketin navlun alacağının likit bir alacak olduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının tamamıyla hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itirazın iptali talep edilen icra takibinin dayanağının fatura olduğunu, genel yetki kuralları uyarınca yetkili icra dairesinin müvekkili şirketin yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemesi yani Karşıyaka olduğunu, davacı ile müvekkili şirket arasında bir taşıma sözleşmesinin bulunmadığını, teslim alınmadığı iddiası ile yansıtma faturaya konu edilen ürünlerin teslim şeklinin “FCA İzmir” olarak kararlaştırıldığını, kararlaştırılan teslim şeklinin nedeni ile müvekkili şirketten herhangi bir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, belirlenen teslim şekli uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğunun İzmir’den gerekli gümrük işlemlerini yaparak malı taşıcıya teslim etmek ile son bulduğunu, esas alınması gereken beyanname ve alıcı … Ltd’ye düzenlenen fatura uyarınca teslim yerinin İzmir olarak diğer bir ifade ile müvekkili şirketin adresi olarak kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin malları İzmir’de teslim ettiğini ve davacının müvekkili şirkete bedelini yansıtmaya çalıştığı bedelin dava dilekçesinde de ikrar edildiği üzere teslim limanında değil varma limanında vuku bulduğunu, belirlenen teslim şekli itibari ile uygulanacak kurallar gereği müvekkili şirketin teslimden sonra sorumluluğunun sona erdiğini, riskin alıcıya geçtiğini belirterek davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, davanın esastan reddine, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılmış takip ve açılmış dava nedeniyle alacaklı/davacının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taşımada kullanılan konteynerlerin iade edilmemesi nedeniyle davacının ödediği kira bedelinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Celbedilen … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında, davalı takip borçlusu tarafından HMK’nun 6.maddesine göre icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olduğundan öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan mal faturası ile gümrük beyannamesindeki kayıtlardan davalı …’ın İzmir/FCA teslim şekli ile Hindistan’da bulunan … Ltd şirketine mal satışı yaptığı, davacı … Nakliyatında freight forwarder olarak taşımayı organize ettiği, fiili taşımanın ise başka bir şirket tarafından yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça yükün varma limanına ulaştıktan sonra alıcısı tarafından teslim alınmadığı, yükün içerisinde bulunduğu konteynerlerin varma limanında bekletildiği, bundan dolayı fiili taşıyanın acentesi tarafından demuraj faturası kesilerek davacıdan tahsil edildiği ileri sürülüp, bu şekilde ödenen konteyner kira bedelinin davalıdan tahsili istenmektedir.
FCA teslim şartlı satışta navlun sözleşmesi kurma yani taşıma yükümlülüğü alıcıya ait olup, somut olayda yük alıcının adresi olan İzmir’de taşıyıcıya teslim edilmiştir. Satım şekline göre navlun sözleşmesi de davacı taşıyıcı ile Hindistan’da mukim alıcı firma arasında kurulmuştur. Dolayısıyla, davacı ile davalı arasında bir taşıma sözleşmesi ilişkisi bulunmadığı gibi aksinin kabul edildiği durumda dahi takibe konu alacak taşımada kullanılan konteynerler için davacının davadışı fiili taşıyana ödediği kira bedeli nedeniyle ortaya çıkan zararın tahsili istemine ilişkin olduğundan TBK’nun 89/1.maddesi anlamında bir para alacağı sözkonusu değildir. Bu nedenle, yetkili icra dairesi HMK’nun 6.maddesinde düzenlenen genel yetki hükümlerine göre belirlenmelidir. Davalı İzmir’de mukim bir şirket olduğundan HMK’nun 6.maddesine göre yetkili icra dairesi İzmir İcra Daireleridir. Bu durumda, icra takibinin yapıldığı Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisiz olduğundan, icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-İcra dairesinin yetkisizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harç tarifesi uyarınca 44,40 TL karar harcının 3.834,79 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.790,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince tayin olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine başvuru yolu) açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır