Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/511 E. 2020/301 K. 17.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİ SIFATIYLA)

ESAS NO :2018/511 Esas
KARAR NO :2020/301
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :25/12/2018
KARAR TARİHİ :17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın uluslararası taşımacılık işiyle iştigal eden ve fowarder olarak hizmet veren firma olduğunu, davalı Madensel firmasının bir adet gönderisinin Durban’dan İzmir’e deniz yolu ile getirilmesi işini organize ettiğini, söz konusu yükün, … Lojistik firmasına ait … Shipping ile … numaralı konşimento kapsamında … numaralı konteyner içinde taşımasının eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini, bu taşımaya ilişkin olarak davalıya 16.04.2018 tarihli … numaralı toplam 5.300 USD bedeli navlun ve sigorta faturası kesilip gönderildiğini, söz konusu taşıma işleri hasarsız ve eksiksiz bir şekilde ifa edilmiş olmasına karşın davalı yanın işbu taşıma için toplam 5.300 USD tutarındaki borcunu ödemediğini, ilgili miktarların tahsili için davalının defalarca uyarıldığını, ancak tüm bu uyarılara rağmen ödemenin yapılmadığını ve bunun üzerine alacağın tahsil amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin itiraz edilerek durdurulduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptalini, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, delil ibraz etmemiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunda özetle; Davacı ve davalı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davacı ile davalı arasında taşıma hizmeti ticari ilişkinin söz konusu olduğu, dava dışı fiili taşıma işini gerçekleştiren … Ltd.Şti tarafından davacıya 4.185,00 USD tutarında navlun faturası düzenlendiği, davacı tarafından bu bedeli dava dışı fiili taşıyana ödendiği, davalı şirketin davacı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2018 tarihi itibariyle 21.616,05 TL (5.300,00 USD) (Yirmibirbinaltıyüzonaltı-TL-05 KR ) defter ve kayıtlarında davacıya borçlu olduğu, dava dışı … A.Ş.’nin davalıya 35.051,15 TL borcu olduğunu, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2018 tarihi itibariyle 21.616,05 TL (5.300,00 USD) (Yirmibirbinaltıyüzonaltı-TL-05 KR ) defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, bu alacağın 2019 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, davacının icra takip tarihinden itibaren alacağını işlemiş faiziyle birlikte talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte ödenebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan tüm deliller ile dosya kapsamı deliller ile uyumlu olması nedeniyle içeriğine itibar edilen bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde, açılan davanın davacı yanın ifa ettiği taşıma nedeniyle 5.300 USD tutarındaki alacağının tahsili amacıyla yapılan takibe yapılan itirazın iptali davası olduğu, dosyada mevcut mail yazışmaları, navlun faturası ve taşıma senedi birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın deniz yoluyla eşya taşıma sözleşmesinden kaynaklandığı, dosyada ayrı bir navlun sözleşmesi mevcut olmasa da, navlun sözleşmesinin geçerliliğinin yazılı şekil şartına tabi olmadığı, dosyada mevcut taşıma senendinde davacı taraf taşıyan olarak görülmese de, özellikle mail yazışmalarından davacı ile davalı arasında bir navlun sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ve davacının da işbu sözleşmeden kaynaklı taşıma borcunu, taşıma senedine taşıyan olarak görülen … ile yaptığı yeni bir (asıl) navlun sözleşmesi ile ifa ettiği, davalının ise sözleşme ile yük taşıtma talebinde bulunan navlunun borçlusu olmakla taşıtan sıfatlarına sahip olduğu, bu şekilde aktif husumet ehliyetinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davalının sorumluluğu ve husumet ehliyeti açısından yapılan değerlendirmede, talebin navlun ücretinden kaynaklandığı ve sorumluluğun da TTK m. 1200 hükmü uyarınca tespit edilmesi gerektiği, navlunun borçlusunun taşıtan olduğu, navlun sözleşmesinin taşıtanının da davalı olduğu göz önüne alınarak tarafların husumet ehliyetlerinin bulunduğu ve davacının usulüne uygun tuttuğu ticari defterleriyle de ispatlanan alacağı hakkında davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince sunulan bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, cevap dilekçesinin bilirkişilerce dikkate alınmadığı, beyanlarının incelenmediği ifade olunmuş ise de; davalı tarafça süresinde sunulan cevap dilekçesi bulunmadığı, ilk kez 13.01.2019 tarihinde dosyaya davalı vekilince esasa ilişkin dilekçe sunulduğu, dosyanın bilirkişiye teslim tarihinin ise 06.09.2019 tarihi olduğu, bu anlamda davalı tarafın savunma hakkının ihlal edilmediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekilince sunulan dilekçeler ile müvekkili şirketin müşterisi … ‘ ın talimatıyla gümrükten malların geçirilmesi amacıyla fatura kesilmek durumunda kalındığını, … ‘ ın ödemeyi bizzat yapacağını beyan etmesine rağmen ödeme yapmadığını ifade ettiği görülmüş ise de; davalının kendi adına fatura kesilmesine ve konişmento düzenlenmesine müsaade ederek basiretli tacir gibi davranmadığı, … ile olan hukuki ve iç ilişkisinin davacıya karşı ileri sürülemeyeceği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KABULÜ ile … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın İPTALİ ile takibin 5.300,00 USD asıl alacak üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a madde ve fıkrası uyarınca faiz uygulanmasına,
2-Asıl alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si olan 6.520,6 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı olan 2.208,46 TL’den peşin alınan 556,79 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.651,49 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan ( 597,89 TL ilk harç 94,6 TL posta ücreti ve 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam)2.292,49 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili için takdir edilen 4.849,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının kesinleşmeye müteakip talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır